Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/353 E. 2022/639 K. 01.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/353 Esas
KARAR NO: 2022/639
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/06/2019
KARAR TARİHİ: 01/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;—- tarihinde —- meydana gelen trafik kazasında —- otobüs sürücüsü —–, tanık ifadelerine göre telefon ile seyir halinde iken telefon ile uğraştığı ve hız limiti üzerinde iken hakimiyetini kaybederek, karşı şeride geçip müvekkili —-sürücüsü olduğu—– plakalı taksiye çarparak yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiğini, trafik kazası sebebiyle bedensel zarara uğrayarak malul sakat kalan müvekkili —- fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik —- maddi tazminatının olay tarihinden işletilecek ticari temerrüt avans faizi ile birlikte tahsiline, davalı sürücü ve araç sahibinden —– manevi tazminatın ortaklaşa ve zincirleme tahsiline, davacı eş müvekkili—— yaşamış olduğu manevi zararın tazmini amacıyla bu müvekkili için —- manevi tazminatın davalı araç sürücü ve sahibinden tahsiline, hastane, tedavi giderleri, ulaşım masrafları, kazanç kaybı, maddi zararların davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı —–vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, kazada müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kazanın müvekkili idaresindeki aracın direksiyondaki titreme sonucu bir anda sol şeride doğru hareket etmesi ile meydana geldiğini, karşı yönden gelen ——- gerekli hız limitine uymaması nedeni ile kendi kusuru ve dikkatsizliği neticesinde meydana geldiğini, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu —– plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde ——-sigortalı olduğunu, müvekkilinin üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, kusur oranını ve maluliyet tespitinin gerektiğini, tedavi masrafları yönünden müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, sunulan sağlık hizmet bedellerinin de sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanacağını, davacının gelir-kazanç-efor kaybı gibi dolaylı zararlara yönelik talepleri sigorta poliçesi teminatı kapsamında olmadığından reddinin gerektiğini, başvuru şartı yerine getirilmediğini, eksik evraklar tamamlanmadığından müvekkili şirketin başvuru tarihinde temerrüde düşmediğini, uygulanması istenen faizin başlangıcının hatalı olduğunu, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——-cevap dilekçesinde özetle; kusur ve maluliyet tespitinin yapılması gerektiğini, kazanın oluşumunun davacı sürücünün kusurlu hareketinin sebep olduğunu, müvekkilinin kusuru bulunmadığından sorumluluğunun bulunmadığını, sunulan sağlık hizmet bedellerinin de sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanacağını, manevi tazminatın fahiş olduğunu, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
— tarihinde—- plakalı aracın ile —- plakalı araçlara çarpışması ile meydana gelen trafik kazasında, —– araç sürücüsü olan davacılardan —– yaralanmıştır.
Davaya Konu Trafik Kazası Kusur Durumu Yönünden Değerlendirildiğinde:
Trafik kaza tutanağında kazanın —– plakalı araç sürücüsünün kusuruyla meydana geldiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce alınan—- tarihli bilirkişi raporunda, kazanın meydana gelmesinde —- plakalı araç sürücüsü—– %100 kusurlu bulunduğu, davacı sürücü —— atfı kabil kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
Trafik kaza tutanağıyla uyumlu olan bilirkişi raporu; fennî sıhhati haiz, dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli bulunduğundan hükme esas alınarak — plakalı araç sürücüsü ——- %100 kusurlu kabul edilmiştir.
Davacının Maluliyet Durumu Değerlendirildiğinde;
Mahkememizce —–poliçenin tanzim ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan —-hükümlerine göre hazırladığı —- tarihli raporunda, sürekli maluliyet oranının yüzde 32, geçici iş görmezlik süresi 9 ay olarak tespit edilmiştir. Mahkememizce söz konusu heyet raporu bilimsel ve denetime elverişli nitelikte bulunmakla hükme esas alınmış, kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan Meslekte Çalışma Gücü ve Özürlülük Ölçütü Yönetmeliklerine göre alınan —— raporlarına itibar edilmemiştir.
Davacının Maddi Tazminat Talebi Değerlendirildiğinde;
—- tarihli bilirkişi raporunda davacı —- toplam maddi zararı ——- olarak hesaplanmıştır. Adı geçen davacı ile davalı sigorta şirketi yargılama sırasında ihtiyari ara buluculuğa başvurmuş, arabuluculuk anlaşma ile sonuçlanmış, böylece maddi tazminat yönünden dava konusuz kaldığından konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Davacı ———Manevi Tazminat Talebi Değerlendirildiğinde;
6098 Sayılı TBK’nun 56. maddesine göre; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”
6098 Sayılı TBK’nun 61. maddesine göre; “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.”
Manevi tazminat, zarara uğrayanda huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekir. Takdir edilecek miktarın mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Olay sebebiyle duyulan acı ve elem kısmen de olsa giderilmelidir. Olay tarihindeki paranın alım gücü de gözetilerek hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir miktar manevi tazminat olarak belirlenmelidir. ——— göre de; manevi tazminat tutarını etkileyebilecek özel hâl ve şartları da gözetilmelidir. Hâkim bu konuda taktir hakkını kullanırken etkili olan nedenleri kararında açıkça göstermelidir.
Dosya kapsamı ve tüm deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacı —— kusurunun bulunmadığı trafik kazasında kol ve ayaklarında kemik kırılması, dirsekte hareket kısıtlılığı nedeniyle %32 oranında sakat kaldığı, iyileşme süresinin 9 ay olduğu, davacının ağır bedensel zarar nedeniyle manevi zarara uğradığı, manevi zararın niteliği, kusur durumu, tarafların sosyal ekonomik durumları, paranın alış gücü göz önüne alındığında adı geçen davacı lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, talep edilen —– manevi zarar miktarının hak ve nesafete ve de dosyadaki delil durumuyla uyumlu olduğu, manevi tazminattan araç sürücüsü olan —- haksız fiil sorumlusu olarak,——- işleten sıfatıyla sorumlu olduğu anlaşılmakla, davacı ——- yönünden manevi tazminat davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı ——-Manevi Tazminat Talebi Değerlendirildiğinde;
Doktrinde ve yerleşik içtihatlarda da belirtildiği gibi cismani zarar kavramına ruhi bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin de girdiği, bir kimsenin cismani zarara maruz kalması sonucunda onun eşi, ana-babası veya çocukları gibi çok yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle hukuken korunan ruhi ve asabi sağlık bütünlüğü ağır bir şekilde haleldar olmuşsa bu durumda yansıma yolu ile değil doğrudan doğruya zarara maruz kalmasının söz konusu olduğu ve manevi tazminat isteyebileceği kabul edilmiştir ——-
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi ile “ağır bedensel zarar yada ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar para ödenmesine karar verilebilineceği”hükmü getirilmiştir. Bu yeni düzenlenme ile 818 sayılı Borçlar Kanununun yürürlük zamanında içtihatlarla düzenlenen husus yasa koyucu tarafından açıklığa kavuşturulmuş ve yaralanan sigortalının yakınlarının manevi tazminat davası bakımından hak sahipliği durumu ön şartı olarak “ağır bedensel zarar” koşulunu getirmiştir.——
Davacı ——, kazada yaralanan diğer davacı —— eşi olup, kazada kol ve ayakları kırılan uzun süre tedavi gören ve %32 oranında sürekli sakat kalan eşinin durumu nedeniyle ruhsal durumunun bozulması olağandır. Bu açıklamalar doğrultusunda somut olayda, ——– ışığında, olayın özelliğine, yaralanmanın niteliğine, sürekli sakatlık kayıp oranına ve özellikle eşinin yaralanmasının ağır bedensel zarar oluşturmasına göre adı geçen davacı lehine hakkaniyete uygun bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekmekte olup, talep edilen —-manevi zarar miktarlarının hak ve nesafete ve de dosyadaki delil durumuyla uyumlu olduğu, manevi tazminattan araç sürücüsü olan —- haksız fiil sorumlusu olarak, —– işleten sıfatıyla sorumlu olduğu anlaşılmakla, davacı davacı —– yönünden manevi tazminat davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.—– manevi zarar miktarlarının hak ve nesafete ve de dosyadaki delil durumuyla uyumlu olduğu, manevi tazminattan araç sürücüsü olan —— haksız fiil sorumlusu olarak, ——– işleten sıfatıyla sorumlu olduğu anlaşılmakla, davacı davacı—– yönünden manevi tazminat davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacılar vekili ile davalı sigorta şirketi arasındaki ihtiyari arabuluculuk anlaşma belgesinde, davacı —– davalı sigorta şirketinden vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmeyeceği karar altına alınmıştır. Dosyamızda yapılan yargılama giderleri maddi ve manevi tazminat bakımından ayrım yapılmaksızın her iki davacı yönünden eşit yapılmış olup, maddi tazminat davası konusuz kaldığından yapılan, yargılama giderlerinin 1/2’si, aleyhine manevi tazminat yönünden karar verilen davalılar üzerinde bırakılmıştır.Açıklanan nedenlerle arabuluculuk ücretinin 1/2’si de davacılar üzerinde bırakılmıştır. Maddi tazminat yönünden konusuz kalan davada, haklılık durumuna göre davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmememiştir.
Açıklanan nedenlerle manevi tazminat yönünden her iki davacı yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
A/MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN,
1-Konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına,
B/MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN,
1-Davacı —- açtığı manevi tazminat davasının kabulü ile; —- manevi tazminatın davalılar —- müştereken ve müteselsilen tahsiline,
2-Davacı —- açtığı manevi tazminat davasının kabulü ile; — manevi tazminatın davalılar —— müştereken ve müteselsilen tahsiline,
HARÇ, MASRAF, YARGILAMA GİDERLERİ VE VEKALET ÜCRETLERİ
1-Alınması gereken 3.927,83 TL karar harcının, davacılar tarafından yatırılan 206,63 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 3.721,20 TL’nin davalılar —— müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Davacılar tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 3.622,80 TL yargılama gideri ile 206,63 TL peşin harç, 44,40 TL başvuru harcı toplamı 3.873,83 TL’nin 1/2’si olan 1.936,91-TL’nin davalılar—– müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
3-Davacı —– lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalılar —– müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
4-Davacı —– lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar —– müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
5-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurmuş oldukları—- nolu görüşmeler neticesinde belirlenen 1.320,00 TL’nin; 1/2’sinin davacılardan, 1/2’sinin davalılar ——- müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı —- yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde———— Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.01/09/2022