Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/341 E. 2023/543 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2019/341 Esas
KARAR NO:2023/543
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/05/2019
KARAR TARİHİ:14/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Temlik veren davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile dava dışı ——–adet kredi çerçeve sözleşmesi imzalandığını ve kredilerin mezkur şirkete kullandırıldığını, davalı tarafların anılan sözleşmelere müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını ve borcun tamamından sorumlu olduklarını, kredi şartlarına uyulmadığını ve geri ödemelerin yapılmadığını, bu nedenle de tüm borçlulara borcun ödenmesi hususunda ihtarname keşide edildiğini, ancak borcun bugüne kadar ödenmediğini, iddia edilen alacağın tahsili amacıyla ———-tarihli ihtiyati haciz kararı alındığını ve icra takibine başlanıldığını, ancak borçluların icra takibine itirazda bulunduklarını ve takibin durduğunu, yapılan arabuluculuk toplantılarında uzlaşılamadığını, bu nedenlerle, ———- sayılı dosyasına davalı taraflarca yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, borçluların itiraz olunan alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ——– vekili cevap dilekçesinde özetle, Müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını,kefalet sözleşmesinde kefilinin sorumluluğunun sadece kendi temerrütünün hukuki sonuçları ve kefalet limiti ile sorumlu olduğunu, davacı tarafça ihtar edildiği iddia edilen borcun ödenmesine ilişkin ihtarnamenin müvekkiline tebliğ olmadığını ve borcun muaccel olmadığını, davacı tarafın öncelikle asıl borçlu olan —— başvurması gerektiğini, ancak asıl borçluya husumet yöneltilmeden kefillere karşı dava açıldığını, takibe konu borca ilişkin ——— parselde bulunduğu iddia edilen taşınmaza davacı taraf lehine ipotek konulduğunu ve borcun ipotek ile teminat altına alındığını, borcu karşılayacak miktarda teminat mevcut iken icra takibi yapılmasının hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkiline hesap kat ihtarnamesinin tebliğ edilmemesi sebebi ile alacağın likit olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine, icra takibinin iptali ile alacaklıya %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraftan tahmiline karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.Davalı ——– vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin itiraz tarihi itibari ile herhangi bir borcunun bulunmadığını, dava konusu sözleşmelerde müvekkiline ait olduğu iddia edilen imzaların müvekkiline ait olmadığını ve bilirkişi incelemesinde bu hususun anlaşılacağını, bankanın müvekkiline karşı kefalet sözleşmesine dayanarak icra takibi başlatmasının yasal olarak mümkün olmadığını, takibe dayanak tutulan tebliğ mazbatasının asıl borçlu olduğu iddia edilen ——— usulsüz olarak yapıldığını ve asıl kredi borçlusuna usulüne uygun bir ihtarın olmadığını, asıl borçlunun ifada gecikmesi veya ihtarın sonuçsuz kalması halinde borçluyu takip etmeden kefile karşı takip yapılabileceğinin hüküm altına alındığını ancak asıl borçluya yapılan tebliğin dahi usule uygun olmadığını ve bu nedenle kefile başvuramayacağını, dava konusu sözleşmelerde müvekkiline ait bir adresin bile yer almadığını ve müvekkiline yapılan ihtarnamenin neye dayanılarak yapıldığının anlaşılamadığını, zira adrese gönderilen tebligatın müvekkilince hiç tanınmayan biri tarafından tebliğ alındığını ve tebligatın usulsüz olduğunu, ayrıca dava dışı asıl borçlu —–diğer müvekkili olduğunu ve davacının dava dışı mezkur şirkete ——- sayılı dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi talebiyle icra takibi başlattığını, ipotek takibine dava dışı müvekkili tarafından ipotek takibinin iptali talebi ile ———- dosyasıyla dava açıldığını ve yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilerek ipotek takibinin dava dışı müvekkili şirket açısından iptaline karar verildiğini, iptal olduğu iddia edilen ipotek takibinin dayanağı ile huzurdaki yargılamaya konu ihtarnamenin aynı olduğunu, ayrıca ilamsız takiplerde asıl alacağa işlemiş faiz talebinde bulunabilmesi için borcun temerrüte düşürülmüş olması gerektiğini, ancak borçlunun temerrüte düşürülmediğini, bu nedenlerle, davanın reddi ile davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.Davalı ———- tensip zaptı ve dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak davalı şirketin davaya cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.Temlik alan davacı vekili —— tarihli dilekçesi ekinde, —— yevmiye numaralı, temlik edenin —- temellük edenin —– ve borçlunun ise ———-olduğuna ilişkin alacağın temliki sözleşmesi sureti sunduğu anlaşılmıştır.
Dava; banka kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali davası olup, borçlulardan ——- dışındakilerin borca itirazın yanında imza inkarında da bulundukları anlaşılmaktadır.Uyuşmazlık; takip tarihi itibariyle davacı banka alacağı olup olmadığı, varsa miktarı, imza inkarına göre takibe dayanak belgelerin neler olduğu ve imzaların itiraz eden borçlulara ait olup olmadıkları, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip ile bu takibin mükerrer olup olmadığı, kefaletin geçerli olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.Davaya konu———- sayılı icra dosyası celp edilmiş ve incelendiğinde; Davacı banka tarafından ——– sayılı dosyası ile alınan ihtiyat haciz kararının, icrai hacze dönüştürüldüğü, davacı bankanın borçlular —— aleyhine 8.948.178,47TL asıl alacak, 878.407,84TL faiz, 43.920,39TL—— 606.00TL vekalet ücreti toplamı 9.871.112,70 TL alacak yönünden takip başlattığı, borca yasal süre içerisinde itiraz edildiği ve bu davanın yasal 1 yıllık sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Davalılardan —– diğer davalı —-birleşmiş olduğu ——kayıtlarından anlaşılmıştır.Davaya konu kredi sözleşmesi aslı ve banka kayıtları kefalet sözleşmeleri, icra dosyası celp ve ibraz edilmiş, imza inkarları nedeniyle, şirketler adına atılan imzalar yönünden kredi sözleşmesi tarihindeki şirket yetkilileri araştırılmış, imza inkarında bulunan davacı —– ve diğer davalı şirketlerin imza sirküsü ile birlikte grafolojik incelemeye esas olabilecek imza örneklerini bulunduğu belge asılları celp edilmiş, davalı şahsın duruşmada yazı ve imza örnekleri alınmış —– imza incelemesine ilişkin rapor alınmıştır. Davanın dayanağı olan kredi sözleşmesine göre , dava dışı ——– şirketinin asıl borçlu olduğu dosyamızdaki davalıların kredi sözleşmesini kefil sıfatı ile imzaladıkları, asıl borçluya herhangi bir takip yapılmadığı ancak asıl borçlum lehine verilmiş ipotek kaydı bulunduğu anlaşılmıştır. Asıl borçlu —– şirketi hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi takibinin ——- sayılı kararı ile tebligattaki usulsüzlükten dolayı iptal edildiği, —-Adliye Mahkemesi tarafından ilgili dosya ile ilgili icra emrinin ilgili dosyadaki davacı ( dosyamızda dava dışı asıl borçlu ) yönünden iptal ettiği anlaşılmıştır.—- daha sonra davalılardan —- birleştiği anlaşılmıştır.Davalılardan —- kredi sözleşmesinde hem kendisi hemde yetkili olduğu —- adına kefil sıfatı ile sözleşmeyi imzaladığı görülmekle, imza inkarı nedeni ile — rapor alınmış, —- tarihli raporunda; davalılardan —– sözleşmede kefil sıfatı ile isimleri altında yer alan imzaların — ait olduğu anlaşılmıştır. Dava devam ederken davalılardan—— icra dosyasındaki imza inkarından ve borca itirazından feragat ettiği anlaşılmıştır.
Davalılardan —- tarihli duruşmada kendi adı altında bulunan imzanın ve yetkilisi sıfatı ile —- kaşesi üzerinde bulunan imzanın kendisine ait olduğunu, o tarihte ——yetkilisi olduğunu ikrar ve beyan etmiştir.
Davaya konu kredi sözlemesi ile banka kayıtları ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış, dosya kapsamına göre; davacı —–dava dışı asıl borçlu ——– limitli iki adet genel kredi sözlemesi imzalandığı, her iki sözleşmede davalılar ———-sözleşme limitleri kadar müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, genel kredi çerçeve sözleşmeleri kapsamında davacı bankanın —– tutarlı ticari kredi kullandırdığı, sözleşme hükümlerine göre kredi borcunun ödenmemesi sebebi ile davacı banka tarafından ——– tarihinde hesap kat ihtarnamesi düzenlendiği, asıl borçlu ve kefillere tebliğe gönderildiği anlaşılmıştır.
Bankanın daha sonra dava dışı asıl borçluya ipoteğin paraya çevrilmesi takibi yaptığı, davalı kefillere ise bu davaya konu icra takibini başlattığı anlaşılmaktadır.Asıl borçluya yapılan hesap kat ihtarının kesinleşen mahkeme kararı ile usulsüz olduğu anlaşılmış, bu nedenle davalı kefiller yönünden de kat ihtarı ile temerrüt oluşmayacağından, takip tarihinde temerrüte düştükleri kanaatine varılmıştır. Kefalet sözleşmesinin incelenmesinde; kefillerin sorumlu oldukları azami miktar, kefalet tarihi, müteselsil kefil sıfatı ile yükümlü olduklarına ilişkin el yazısı ile beyanlarının ve imzalarının alındığı, imza inkarında bulunan kefilin grafolojik incelemede imzanın kendisine ait olduğu tespit edilmiş ayrıca imza ve borca itirazdan vazgeçtiği anlaşılmıştır. Diğer kefilin kendi adına imza inkarı yoktur. Yetkilisi olduğu şirket yönünden yapılan imza inkarına karşı ilgili imzanın kendisine ait olduğunu duruşmada beyan ettiğinden ikrarı nedeni ile —— imza inkarı ile ilgili ayrıca grafolojik inceleme yapılmamıştır.
Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre; davacı bankanın müteselsil kefil borçlulardan takip tarihi itibari ile 8.801.974,13 TL asıl alacağı bulunduğu, 668.950,03 TL işlemiş faiz talep edebileceği, alacağın likit olduğu, diğer alacak kalemleri ile birlikte toplam 9.504,977,66 TL üzerinden takibin devam edebileceği kanaatine varılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davalılardan———, icra dosyasında borca ve imzaya itirazdan feragat etmiş olmakla bu davalı yönünden takip devam edeceğinden bu davalıya karşı konusu kalmayan davada karar vermeye yer olmadığına,
2-Davalılar —— bu şirketle birleşmiştir)’nin ——–Esas sayılı dosyasında borca itirazlarının kısmen iptali ile takibin 8.801.974,13 TL. Asıl alacak, 668.950,03 TL. işlemiş faiz, 33.447,50 TL. BSMV, 606,00 TL. İhtiyati haciz vekalet ücreti alacağı toplamı 9.504.977,66 TL. üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacağa takipten itibaren yıllık %57 faiz yürütülmesine,
3-Alacak likit olduğundan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının bu davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafın harçtan muaf olduğu ve dava açılırken harç alınmadığı anlaşılmakla, Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 61.786,73 TL karar harcı ve 179,90TL başvurma harcı toplamı 61.966,63 TL harcın davalılar ———-müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından sarf olunan 6.000TL bilirkişi gideri, 1.060,00TL adli tıp gideri ve 633,90TL posta gideri toplamı 7.693,90TL’nin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 7.386,14 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, geriye kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı ——tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7- Davalılar ——- tarafından sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul-red oranı nazara alınarak; 1.267,20 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, geri kalan 52,80 TL’sinin ise davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
9-Davacı yararına, davanın kabul edilen kısmı üzerinden AAÜT uyarınca taktir edilen 333.050,00TL nispi vekalet ücretinin, her ne kadar icra dosyasındaki itirazından feragat etmiş ise de hakkındaki davanın açılmasına sebebiyet vermiş davalı—— nispi vekalet ücreti olarak hesaplanan 333.050,00TL(davalı ——yönünden 9.200,00 TL ile sınırlı olmak üzere) nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
10-Kasaya alınan ve imza asılları bulunan belgelerin karar kesinleştiğinde gönderen kurumlara iadesine,
Dair, Temlik alan ——– vekili ile davalı ——— vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/06/2023