Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/34 E. 2020/272 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/34 Esas
KARAR NO: 2020/272
DAVA : Menfi Tespit (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/07/2018
KARAR TARİHİ: 30/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
—— İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı dosyasından müvekkil aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, haksız ve mesnetsiz olarak başlatılan bu takibe karşı işbu menfi tespit davasını açma zarureti doğduğunu, davaya konu icra takibine dayanak olan —— vade tarihli bonoda “bedeli malen ahzolunmuştur” kaydı yer aldığını, bu ifadenin davalının senette yer alan bedel karşılığında müvekkiline muayyen bir mal ya da hizmeti sunduğu anlamına geldiğini, müvekkili olan davalı/senet alacaklısını dahi tanımadığını, başka bir deyişle, müvekkilinin davalı ile herhangi bir iş ilişkisi, ticareti vs. herhangi bir münasebeti olmadığını, müvekkilinin bir şirkette asgari ücretle çalışan bir işçi olduğunu, dolayısıyla müvekkil tacir olmadığından davalıdan böyle büyük meblağlı bir mal ya da hizmet almış olmasının da söz konusu olmadığını, esasen dava konusu senet bedeli olan —- müvekkilinin ekonomik koşullarına göre oldukça yüksek bir meblağ olduğunu, gündelik hayatta bu rakamlarda bir senet karşılığında bir araç, taşınmaz ve benzeri büyük meblağlı bir alışverişin yapılması gerektiğini, oysa müvekkilinin davalıdan herhangi bir taşınmaz ya da araç satın almadığını, Mahkememizin davalının müvekkiline araç ya da taşınmaz satışı yapıp yapmadığını Trafik Tescil ve tapu kayıtlarından sorgulamasını talep ettiklerini, müvekkilinin davaya konu senedin düzenlendiği tarihlerde birkaç günlük araç kiralamak istediğini –arihinde bir tanıdığının yönlendirmesi ile ———- numaralı telefondan aradığını ve bir araba kiraladığını, —- tarihinde de kiraladığı aracı hasarsız bir şekilde bir arkadaşı ile birlikte——teslim ettiğini, Müvekkilinin —- numaralı telefonundan ——– numaralı telefonla yaptığı iletişim kayıtlarını dilekçenin ekinde sunduğunu, davaya konu senet metni incelendiğinde senetteki ifadelerle imzanın başka kalemlerle doldurulduğunu, düzenleme tarihinin de sonradan başka bir kalemle ve başka bir el yazısı ile doldurulduğunu, bu da senedin boş olarak imzalatıldığını, boş senedin sonradan doldurulduğunu ve düzenleme tarihinin de gerçeği yansıtmadığını gösterdiğini, araç kiralama esnasında akşam vakti müvekkiline birkaç evrak imzalatıldığını, müvekkilinin karanlıkta davaya konu senedi imzalayıp imzalamadığını hatırlamadığını, müvekkilinin icra takibinden sonra yaptığı araştırmada araç kiralaması yapan bu şahısların başka kişilere de imzalattıkları boş senetleri icra takibine koyduklarını öğrendiklerini, müvekkilinin tek şüphe duyduğu olay bu olduğunu, davalının senette yer alan malen kaydı sebebiyle alacağın dayanağı olan malı teslim ettiğini ya da hizmeti verdiğini ispatlaması gerektiğini, hayatın olağan koşullarına göre olmayan bir mal ya da hizmet teslimini “Olumsuz ispat edilemez”, “İnkar edene ispat düşmez” kaideleri gereğince müvekkilinin ispat etmesinin beklenemeyeceğini, müvekkilinin hiçbir şekilde davalıyı tanımadığından icra takibine konu senedi imzaladığını da hatırlamadığını, bu sebeplerle——-İcra Hukuk Mahkemesi’nin —–sayılı dosyasından imzaya itiraz ettiklerini, söz konusu davanın halen derdest olduğunu, müvekkiline davaya konu senet karşılığında herhangi bir mal ya da hizmet verilmemesi ve senetteki imzanın müvekkile ait olduğunun şüpheli olması sebebiyle İİK’nun 72. maddesi uyarınca takibin tedbiren durdurulmasına ve davalının başlattığı icra takibi dolayısıyla müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın sunmuş olduğu dava dilekçesinde iddia etmiş olduğu hususların yasal dayanaktan yoksun somut bir delile dayanmayan ve tamamen soyut iddialardan ibaret olduğunu, bu beyanlara itibar edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacı tarafın iddia etmiş olduğu hususları ispat yükü altında olduğunu, dava dilekçesinde delil olarak sunulan bilgi ve belgelerin hiçbirinin usul kuralları çerçevesinde iddia edilen vakıayı ispata elverişli araçlar olmadığı, davacı ile müvekkilinin aynı kahvede otururlarken tanıştıklarını, davacının —– emekli olduğunu, kendi adına kayıtlı birçok gayrimenkulünün olduğunu, — araba alım satışı işi ile uğraştığını, bir araba satışından ——— kazandığını, sermayesi olsa daha fazla kazanacağını müvekkiline söylediğini, müvekkili ile birlikte iş yapmak üzere anlaştıklarını, müvekkiline—- verirse kendisinin de ——- sermaye ile daha iyi kazançlarının olacağına ikna ettiğini, o dönemde işsiz olan ve ailesinin geçimini gerçekleştirmekte zorlanan ve bir iş arayışında olan müvekkilinin çok fazla sorgulamadan davacının ikna edici davranışları, konuşmaları ve kahvede yüksek sesle konuşurmuş gibi yaparak kazancını göstermeye çalışması üzerine müvekkilinin davacıya güvenerek iki arkadaşından borç alarak senet karşılığı davacıya teslim ettiğini, davacının dava dilekçesinde belirttiği ve ——— araç kiralama esnasında karanlıkta senet imzalatabileceklerini ileri sürdüğünü, oysa ki müvekkilinin aynı mahallede olması nedeniyle ——– tanıdığını, ancak herhangi bir samimiyetinin bulunmadığını, müvekkilinin ——– ile herhangi bir arkadaşlığı ve iş ilişkisinin de bulunmadığını, ayrıca müvekkilinin rent a car işini hiçbir zaman yapmadığını asgari ücretle sigortalı olarak çalıştığını, —-İcra Müdürlüğünün ——– sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine haiz takip yolu ile yapılan takibe borçlunun —- İcra Hukuk Mahkemesinin ——–sayılı dosyası ile imza itirazında bulunulduğunu, daha sonra huzurdaki işbu davayı ikame ederek araç kiralama esnasında karanlıkta senedi imzalayıp imzalamadığını hatırlamadığını iddia ettiğini, davacı vekilinin, müvekkilinin aleyhine davalı yanca bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, müvekkilinin bir dönem ——– kısa süreliğine araç kiraladığını, bu esnada müvekkilinin daldığından istifade edilerek boş bonoya imzasının alındığını, kira bedelinin ödenerek aracın teslim edildiğini, davalının boş bonoyu doldurarak icra takibine konu yaptığını, bononun bedelsiz olduğunu ileri sürerek icra takibi ve bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ve %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava ettiğini, davacının dava dilekçesi içerinden anlaşıldığına göre davacının davacını hile iddiasına dayandırdığını, davacının senede karşı iddiada bulunduğuna göre kural olarak iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiğini, (HMK 290) Davacının hile iddiasının mahkememizde ayrıntılı olarak saptanması gerektiğini, senette borcun nedeni———– olarak belirtilmişse davacının yazılı borç sebebine dayanmaya hakkı olacağından ispat yükü bunun aksini ileri süren tarafa ait olacağını, eğer yanlardan biri senet metninden yazılı kaydın doğru olmadığını söylüyorsa lehine olan senet karinesi çürümüş sayılacağını, bunun sonucu olarak da iddiası paralelinde ispat yükünü de üstleneceğini, buna senedin ta’lili dendiğini, bu anlamda ta’lil senet metninde açıklanan düzenleme nedenine aykırı beyanda bulunmasına anlamına geldiğini ———– Davalı olan müvekkilinin malen düzenlenen senedin iş yapmak üzere verilen nakit karşılığı düzenlendiğini ileri sürerek senedi talil etmişse de davacıda senedin hile ile alındığını iddia ederek senedin ihdas nedeniyle bağlı kalmadığından ve müvekkilinin nakit karşılığı düzenlendiğini yolundaki beyanları ile her iki tarafın senedin ihdas nedenini talil etmiş olduklarından ispat külfetinin davacıya ait olduğunu, bonoda yazılı bulunan bedel kaydının hem borçlu hem de alacaklı tarafından talil edilmesi halinde ispat yükü yer değiştirmeyeceğini, bonodaki bedel kaydının her iki tarafça talil edilmesi halinde ispat yükünün borçlu üzerinde olduğunu, diğer bir ifade ile bu durumda ispat yükünün yer değiştirmez olduğunu, MK’nun 6.maddesi uyarınca borçlu bononun bedelsiz olduğunu ispat etmesi gerektiğini, davacının dava konusu bonoların hile ile alındığını ileri sürmek suretiyle bunların iptaline karar verilmesini talep etmiş olmakla söz konusu senetteki (malen) kaydını talil ettiğini, bu itibarla davalının bono karşılığının nakit olduğu yolundaki savunmasının kendi aleyhine kullanılmasını ve bunun neticesi olarak beyyine külfetin davalıya yüklenmesine isabet bulunmadığını, her iki taraftan vaki beyanlar ile bu bononun mal karşılığı olmadığında ittifak ettiklerine göre MK’nun 6.maddesi hükmü de göz önünde tutularak ispat külfetinin davacıya ait olduğunun kabulü ile davacının davasını yazılı delillerle ispat etmesi gerektiğini, davanın dayanağı olan belgenin tahrif edilmiş olması ve başkaca de delil ibraz ve ikame edilmemiş bulunması itibariyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile davacı tarafça açılan menfi tespit davasına ilişkindir.
—-Cumhuriyet Başsavcılığı’nın —- sayılı dosyasına yazılan müzekkereye ikmalen cevap verildiği, dosyamız davalısı ——hakkında dolandırıcılık ve bedelsiz senedi kullanmak suçlarından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görüldü.
—– İcra Hukuk Mahkemesi’nin —– esas sayılı dosyasında, dava konusu senet hakkında davacının imzaya itiraz davasının reddine karar verildiği tespit edilmiştir.
————– Tarihli Kararında; ” Dava kambiyo senedinden dolayı bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı bedelsizlik iddiasını yazılı belgeye karşı HMK’nın 201. Maddesi uyarınca yazılı belgeyle kanıtlamak zorundadır. ” .
————- Sayılı Dosyada; —- Menfi tespit davalarında ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davalı tarafta olmakla beraber, alacak bir senede bağlanmış ise, bu durumda ispat yükü yer değiştirir. Başka bir ifade ile bu durumda senet nedeniyle borçlu olmadığını idida eden davacı, iddiasını ispat etmek zorunluluğundadır.
Toplanan deliller ve emsal ———- Adliye Mahkemesi Kararları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı dava dilekçesi ile senede imza atıp atmadığımı hatırlamadığını, ilerleyen aşamalardaki beyanlarında senedin sonradan doldurulmuş olduğunu beyan etmiştir. —– tarihli celse ara kararı ile davacı yana HMK 119/1-ğ maddesi uyarınca imzaya itiraz hususunda talep sonucunu net biçimde açıklaması için süre verilmiş; ———- tarihli dilekçe ile talep sonucunu; alacaklı ile davacı arasında geçerli hukuki ilişki bulunmadığından bahisle borçlu olunmadığının tespiti olduğunu beyan etmiştir. İlgili dilekçe ile bedelsizlik nedeniyle menfi tespit davasını açtığını beyan etmiş olup; davalı ile aralarında oto kiralama sözleşmesi nedeniyle senedin verilmiş olabileceğini, bunu da net hatırlamadığını beyan etmiştir. Dava konusu senet metninde malen ifadesi yer almaktadır. İspat yükü davacı yan üzerinde olup; senedin bedelsiz kaldığını ispat etmelidir. Davacı yan bunu ispata dair herhangi bir delil, otomotiv kiralama sözleşmesi sunmamış, ceza dosyasında davalı hakkında resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği tespit edilmiştir. Davacı yanın icra mahkemesinde davamıza konu senedin icra takibine konu edilmesi neticesinde imzaya itiraz amaçlı açtığı davada imzanın davacıya ait olduğu bilirkişi raporu ile sabit olduğundan reddedilmiştir. İspat yükü üzerinde olan davacı yanca senedin bedelsiz olduğu ispat edilemediğinden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN REDDİ İLE,
Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
1-Alınması gerekli 54,40 TL harcın davacı tarafça yatırılan 853,88 TL peşin harçtan mahsubu ile 799,48 TL harcın davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———– Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/06/2020