Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/33 E. 2020/42 K. 21.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/33 Esas
KARAR NO : 2020/42

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 18/04/2016
KARAR TARİHİ : 21/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişkiden dolayı ve taraflar arasındaki cari hesap ekstresinden de anlaşılacağı üzere müvekkili şirketin davalı taraftan —- alacaklı olduğunu, işbu alacağın borçlu tarafından ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu —–İcra Müdürlüğünün —-Esas sayılı dosyasından icra takibine girişildiğini ancak yapılan takibe borçlu tarafından haksız ve dayanaksız bir biçimde itiraz edilmek suretiyle takibin durdurulduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkiyi ve borcun varlığını ortaya koyan cari hesap ekstresinin yanı sıra———– borcun varlığının görüldüğünü, bu nedenlerle İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan haksız, dayanaksız ve kötüniyetli itirazın iptali ile takibin devamına, davalıdan—-az olmamak üzere icra inkar tazminatı alınarak taraflarına ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı-borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, müvekkilinin —- malı seramik ——– şirketine teslim edilmesi için davacıya sağlam bir şekilde teslim ettiğini, bu hususta —- tarihli hasar tespit tutanağı düzenlendiğini, bu nedenle davacının hiçbir şekilde hizmet bedeline hak kazanamadığını, bu nedenle davacıya ödeme yapılmadığını savunarak davanın reddini ve — mahkumiyetini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava itirazın iptali istemine yöneliktir.
İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı kargo şirketi tarafından borçlu/davalı aleyhine —-tarihli cari hesap ekstresi uyarınca — asıl alacak, — işlemiş faiz toplamı —– alacak için takip başlatıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının cari hesap kayıtlarına göre —- yılında davalı şirketten —– alacağı olduğu, davalıdan —- tahsil ettiği, takip tarihi itibariyle — bakiye alacağı olduğu görülmüştür. Ayrıca davacı tarafın defterleri üzerinde yeniden verilen inceleme kararı ile yapılan incelemede davacının — yılında —– uygulamasına geçtiği, tüm kayıtların düzgün tutulduğu ve cari hesap dökümüyle örtüşen kayıtlara göre davacının—– alacağının kayıtlarında görüldüğü anlaşılmaktadır.
Davalı tarafın ticari defter ve kayıtları incelendiğinde davalı şirketin davacıdan —– yılında toplam —– tutarlı fatura aldığı ve aynı tutarda ödeme yaptığı, davacı şirkete borçlu bulunmadığı görülmektedir. Davalı taraf savunmasında; kendisinin müşterilerinden olan—— ait malın davacı şirket tarafından taşıtıldığını, ancak davacının bu malın hasarlı ve ayıplı olarak alıcıya teslim ettiğini, bunun için tutanak düzenlendiğini, bu nedenle davacının kusurundan ileri gelen bu hasarlı teslim nedeniyle davacıya bir borcun olmadığını ileri sürmektedir. Davalının dayandığı hasarlı mala ilişkin fatura dosyaya alınmıştır. Bu faturanın davalının defterlerinde ——-yevmiye numarasıyla satış faturası olarak kayıtlandığı anlaşılmaktadır. Dava dışı —– bu satış faturasına karşılık davalı şirkete— tutarlı iade faturası kestiği, davalının da bu faturayı bu şirketin alacağı olarak defterine kaydettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının — — sattığı fatura içeriği —–adedinin hasarlı teslim edildiği ve bu nedenle kendisine iade faturası düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davacı şirket tarafından bu kargo taşıması için — tarihli durum tespit tutanağı düzenlendiği, bu tutanakta davalının —– gönderdiği —– aksanlarında kırık olduğunun görüldüğü anlaşılmaktadır.
Davacının davalıya ait emtiayı taşıyarak bu taşıma işi nedeniyle fatura düzenlediği konusunda uyuşmazlık olmayıp, uyuşmazlık taşıma sırasında emtiada oluşan hasarın davalı tarafca taşıma ücretinden düşülüp düşülmeyeceği ve davacıya taşıma ücretini ödemekten kaçınıp kaçınamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Her ne kadar davalı taraf taşınan —- hasarlı teslim edildiğini iddia etmekte ve bu konuda tutanak da tutulmuş olmakla birlikte davalının hasar bedelinin tahsiline ilişkin ayrı bir dava açması gerekmekte olup, dosyamızdaki davada bu konuyla ilgili herhangi bir — talebi de yoktur. Hasar-kusur incelemesinin taşıma kurallarına göre incelenmesi gerekmektedir bu nedenle hasarlı taşınan malın değeri, bu malın taşınması için belirlenen ücrete ilişkin cari hesap ilişkisi içinde ayrıca incelenmemiştir. Davalının iddiaları ayrı bir dava konusu olup, davacı tarafından dava konusu faturaya ilişkin taşıma işinin yapıldığı ve alacağa hak kazandığı kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne dair mahkememizce verilen karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi — Hukuk Dairesi’nin ——sayılı ilamı ile kaldırılmıştır.
İstinaf mahkemesi kararın kaldırılmasına ilişkin ilamında, “…Somut uyuşmazlıkta davalı takas definde bulunmasına karşın mahkemece davalı şirketin davacıdan olan tazminat alacağını hasar tutanağına konu yapmadığı gerekçesiyle takas definin dinlenemeyeceğine kanaat getirilerek davalının bu savunmasına itibar edilmemiş ve bu hususta herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. Ancak, takasın şekle bağlı olmayan, tek taraflı ve karşı tarafa varması gerekli bir irade beyanıyla her zaman kullanılabileceği gözetilerek takasın şartları ile davalının takas definin değerlendirilmesi ve tarafların karşılıklı olarak alacaklılık ve borçluluk durumu olup olmadığının tespit edilmesi, taşıyıcı davacının edimini usulüne uygun yerine getirip getirmediğinin araştırılarak hasar mevcut ise de hasar bedelinden arta kalan ücret varsa talepte bulunmalıdır…” gerekçesine yer verilmiştir.
Mahkememizce yukarıda özetlenen istinaf kararına uygun olarak yeniden yapılan yargılamada daha önce rapor alınan mali müşavir—– ile taşıma uzmanı olarak eklenen —- oluşturulan bilirkişi heyetinden yeniden rapor aldırılmıştır. Dosyaya sunulan—-tarihli bilirkişi heyeti raporu uyarınca; davacının davalıdan takip tarihi itibariyle — alacağının bulunduğu, taşıyıcının malın teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçen süre zarfında malın hasarlanmasından ve geç tesliminden sorumlu olduğu, davalı tarafından taşınmak üzere davacıya teslim edilen ürünlerin taşıma sırasında hasarlandığı ve bu durumun tutanak altına alındığı, oluşan bu hasardan taşıyıcı olan davacının sorumlu olduğu, hasar nedeniyle davalı tarafından davacıya — tutarında hasar faturası kesildiği, hasar faturasına istinaden davalının davacıdan—- alacaklı olacağı anlaşılmıştır. Buna göre, davacı sorumluluğundan taşınan davalıya ait ürünlerin taşınması sırasında ürünlerin hasarlanması nedeniyle oluşan zararın davacının taşıma bedeli hakkından daha fazla olduğu ve davalının bu yöndeki mahsup talebinin yerinde olduğu anlaşıldığından, davacının bakiye alacak talebinin yerinde olmadığı görülerek davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Şartlar oluşmadığından kötü niyet tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gereken—- harcın, davacı tarafından peşin yatırılan — harçtan mahsubu ile bakiye —davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan — yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan — göre takdir olunan —–‘nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.