Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/326 E. 2020/526 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/449 Esas
KARAR NO: 2020/443
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/04/2017
KARAR TARİHİ: 06/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekilinin —– tarihli dava dilekçesinde özetle; Dava dışı sigortalı ———- tarih, — numaralı —– bedelli fatura ile ———- bayi olan Müvekkili şirketten davaya konu kazaya neden aracı satın aldığını, işbu alım-satım yapılırken dava dışı sigortalı ————– numaralı sözleşme ile —- tarihli kredi sözleşmesine istinaden ——— kredi kullandırıldığını, kredi sözleşmesi gereği satılan araç için davalı — tarafından tanzim edilen ——— vadeli ———— sıfatı ile ————- belirtildiğini, Sigortalı araçlarda meydana gelen hasarların tazmini sırasında sigorta şirketlerinin daini mürtehin sıfatına haiz finans firmalarının/ şirketlerinin muvafakatini almak v/veya bu firmalara tazminat ödemesi yapmak durumunda olduklarını, sigortalının aktif husumet ehliyetinin olup olmadığının değerlendirilmek durumunda olduğunu ————- hasar tazminatı üzerindeki rehin hakkının belirtildiği, rehin alacaklısı ile ilgili sigortalının hiçbir tasarruf hakkının bulunmadığını, bu nedenle temlik alacaklısı olan davacı firmanın sigorta poliçesindeki dain mutehin sıfatına bağlı doğmuş hak ve alacakları tazmin edilmemiş işbu dava açılarak zararın sigorta poliçesi kapsamında karşılanması yoluna gidildiğini, dava dışı ——– tarafından satın alınan dava konusu aracın ——–tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini ve bu kaza nedeni ile davalı ——- numaralı hasar dosyasının açıldığını, dava dışı araç sahibi ——– tarihli dilekçesi ile; ————tarihli trafik kazası ile ilgili tüm hasar tazminatı alacaklarından feragat ettiğini belirttiğin, ve bu beyana istinaden davalı … şirketinin hasar dosyasını kapatıp, rehin alacaklısına da herhangi bir ödeme yapmadığını, araç malikinin rehin alacaklısı olan daini mürtehin sıfatına haiz ———- Firmasından muvafakat almaksızın vermiş olduğu bu dilekçe nazara alınarak hasarın red edilmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, ———-bunun yanı sıra müvekkil şirketin ödenmemiş olan ——- kredi tutarını ————– ödeyerek; kredi sözleşmesi ve sigorta poliçesindeki daini mürtehin sıfatından doğan ve ———– poliçesi kapsamındaki tüm teminatları ferileriyle birlikte —————– numarası ile akdedilen———— istinaden temlik aldığını, izah edilen nedenlerle ————- feragat dilekçesi ile sigortalının sigorta şirketi ile ibralaştığı tarihten itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın —————– plakalı aracın ——– tarihinde meydana gelen kaza sonrası maddi hasara uğradığı iddiası ile ikame edilen davada zamanaşımı itirazlarının olduğunu —- davaya konu —– plakalı aracın ——- vadeli olarak —- süreli ————-nolu ———— sigortalı olduğunu, davacı tarafın dava ehliyetinin olmadığını, işbu dava da her ne kadar ————— olduğuna dair bir iddia olsa da, poliçe üzerindeki ————- kaydının kurucu nitelikte herhangi bir işleve sahip olmadığını, yalnızca açıklayıcı olduğunu, poliçede bir kişinin rehin alacaklısı olarak belirlenebilmesinde; sigorta konusu eşya üzerinde ve sigorta alacağı üzerinde rehin hakkını getirmediğini, sigorta konusu eşya üzerindeki rehin hakkının ancak yasanın öngördüğü biçimde kurulabileceğini ve/veya kaldırılabileceğini ————–, ayrıca davaya konu aracın ruhsatı üzerinde de aracın dain-i mürtehin kaydı olduğuna dair bir bilginin bulunmadığını, bu bağlamda hukuki kurallara göre oluşturulmuş olmayan bir rehin kurmanın işlev görmesinin beklenemeyeceğini, poliçede böyle bir kaydın bulunmasının kişi/kuruma alacak hakkı doğurmayacağını, rehin alacaklısı hukuki olarak bulunmayandan bir kişiden temin edilen temlik hakkının da husumet oluşturmayacağı, ayrıca sigortalı ———– tarafından müvekkil şirket nezdindeki “hasar bedelinden feragat ettiğine dair beyanı” devreye girdiğinde de asıl hak sahibinin hakkından açık rıza ile feragat etmiş olması nedeni ile müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığı belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği alacak davası olup taraflar arasındaki uyuşmazlık daini mürtehin sıfatlı davacının rehin hakkı olduğu araçta meydana gelen zarar sonucu sigorta şirketinin sorumlu olduğu tazminatı alabilme, davada taraf olabilme hakkı olup olmadığı ve bu zararın daini mürtehin tarafından alma hakkı var ise rehinli mal malikinin feragatın ın bu duruma etkili olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davacı ile dava dışı———– arasında imzlanan dosyada mübrez ———–yevmiye nolu temlik sözleşmesi gereğince dava konusu alacağın davacı tarafa temlik edildiği anlaşıldığından davacının husumet ehliyetinin olduğu sonucuna varılmıştır.
———— tarih,– sayılı müzekkere cevabında; —— plakalı aracın —– tarihli sahiplik belgesi ile ———- adına kayıtlı olduğu, hak mahrumiyeti, arama ve trafikten men bilgisinin bulunmadığı, ——- tarih — sayılı evrak ile ———– türü kaydının araç üzerinde 1. Derece de bulunduğu, ayrıca — farklı icra biriminin yakalama, –icra biriminin ihtiyati haczi, — farklı icra biriminin haczinin bulunduğu görülmüştür.
——— tarihinde trafiğe çıkan —— plakalı aracın —– vadeli —- —nolu poliçe ile Sigortalı: ——- adına tanzim edildiği,
Daini Mürtehin: ———– kaydının poliçe üzerinde bulunduğu,
—– Ağır Hasarlarda; Daini mürtehin muvafakatinin hasar ödemelerinde talep edildiği,
Daini Mürtehinin; “İşbu sigorta poliçesinde poliçede yazılı primin ödenmiş olması şartı ile, poliçede daini mürtehin sıfatıyla yer alan kurumun veya şahsın yazılı muvafakati olmaksızın iptal edilemez. Bu poliçe ile sigortalı aracın hasar yapması halinde tazminat rehinli alacaklıya veya onun yazılı muvafakati ile sigortalıya ödenecektir.” İfadesinin yer aldığı, görülmüştür.
—–tarihinde, —- sularında, ———– bağlantı yolu ayırımında,
Sürücü —— kendi beyanına göre —— plakalı aracı ile —— istikametine seyir halinde iken, belirtilen km ye geldiği esnada aracının direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu aracın ön kısımlarının tamamıyla yolun gidişine göre sol kısmında bulunan orta refüjün bariyerlerine çarpması sonucu —— plaka sayılı araç çarpmanın etkisiyle hakimiyetten çıkarak, etrafında dönerek sol yan ve arka kısımları ile tamamıyla aynı bariyerlere çarpması sonucu maddi hasarlı tek taraflı trafik kazasının meydana geldiği,
Kaza mahallinde yapılan incelemede; sürücü ——— elbiselerinin üzerinde kazaya ait aracın kırılan camlarının parçalarının olmadığı, hal ve hareketlerinde çok rahat olduğu, ——— tespit edildiği,
Yolcu olduğunu iddia eden aynı zamanda araç sahibi olan —– elbiselerinin üzerinde cam kırıklarının olduğu, ———— yapılan alkol testinde ———alkollü olduğunun tespit edildiği, görülmüştür.
-matbu halde bulunan dilekçede ilgili boş bölümlerin dava dışı sigortalı/araç maliki ——— tarafından doldurulduğu ve imzasına havi olduğu, davalı —— hitaben olan yazıda; ————— nolu dosyada hasar gören ——- plakalı aracımın ——-karışmış olduğu kazadan dolayı, aracımda meydana gelen hasar bedelinden feragat ediyorum Bu dosya ile ilgili tüm yaşsal haklarımdan vazgeçtiğimi ve ileride herhangi bir talepte bulunmayacağımı kabul, beyan ve taahhüt ederim” ifadesinin yer aldığı tespit edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın çözümü noktasında hasar miktarının tespiti, davacı alacaklının alacak miktarının tespiti noktasında bilirkişi heyetinden rapor alınmış —– tarihli raporda ‘ … Tazminata konu araç, —- plakalı, ————- marka tipi, — tarihinde trafiğe çıkmış, —- tarihinde, — gün ve ——–kullanıldıktan sonra kazaya karışmış ——- adına tescilli hususi —–
——–sayılı eksper raporu ——— plakalı —— onarımına ait ve fiyatları da kadri maruftur. ——- bütün yanları ile taşıyıcı aksamları hasarlı olup pert olduğu anlaşılmaktadır.
Sigorta eksperi tarafından———– onarım parça ve işçilik tutarından —— yaparak belirlediği hasar tutarı —— olup çok yüksektir. —- sigorta bedelinin ———— olduğu dikkate alındığında pert olduğu anlaşılmaktadır.
Sigorta eksperi tarafından kaza tarihinde piyasa araştırması yapılarak otomobilin kaza öncesindeki rayiç değerinin ——– olduğu tespit edilmiş olup uygundur.
————– onarım masraflarının sigortalı aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması halinde araç tam hasara uğramış sayılır. Aracın tam hasara uğraması halinde, aracın hasar anındaki rayiç değeri ödenir. —–Değeri tamamen ödenen araç ve aksamı, talep ettiği takdirde sigortacının malı olur; denilmektedir.
Bu durumda, davalı ——– plakalı aracın kaza öncesindeki rayiç değeri —— ödenmesi ve hasarlı aracın da sigorta şirketine teslim edilmesi gerekir.’ denmek sureti ile aracın değerini tespit etmiş bankacı bilirkişi davacının ——- dava tarihi itibarı ile toplam ——– alacağı olduğunu hesaplamıştır.
Bu aşamada daini mürtehin sıfatı ile davacının sigorta bedelini isteyebilme hakkı oluıp olmadığı değerlendirilmiştir.———————denilmiştir. “TTK’nun 1269. maddesi uyarınca, malı rehin alan kimse, bu sıfatla o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi aynı yasanın 1270. maddesi hükmü gereğince bir başkasının da rehin konusu malı, rehin alan hesabına ve onun lehine de sigorta ettirebilir. Ayrıca Türk Medeni Kanunu’nun 879. maddesi uyarınca da sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafakatının alınması gereklidir. Böyle bir durumda, sigortalı durumda olan rehin hakkı sahibi olduğundan sigorta şirketinden tazminat talep etme hakkının da öncelikle ona ait olması gerekir ve sigorta ettiren, ancak sigortalı malın dain ve mürtehini olan ve lehine sigorta edilenin açık muvafakatını almak suretiyle sigortadan, şayet kendi menfaati de zedelendiği takdirde, tazminat istemek hakkına sahip olur. Öncelikle talep hakkının rehin hakkı sahibinde olması, yani sigorta bedelinin rehin hakkı sahibine ödenmesi gerektiği durumda, rehin hakkı sahibinin muvafakatinin bulunması halinde sigortalıya sigorta bedeli ödenebilir. Bu durumda dava açma hakkı da öncelikle rehin hakkı sahibinde olduğundan bir dava şartı olarak aktif dava ehliyeti olan davacı sıfatının da rehin hakkı sahibinde olduğu, buna karşın daini mürtehinin muvafakati halinde bu dava şartının yerine getirilmiş sayılacağı Dairemiz yerleşik içtihatları ile de ortaya konulmuştur” yargıtayın yerleşmiş görüşü ve TTK 1454 ve 1456 maddeleri çerçevesinde davacının rehinli araç üzerinde doğmuş tazminat üzerinde hakkı devam ettiği anlaşılmıştır. Bu kapsamda dava dışı rehinli mal malikinin feragatının da daini mürtehinin onayı olmadan yapıldığı, tazminat üzerindeki hak sahibinin daini mürtehin sıfatına haiz davacının olduğ-u nazara alındığından davacının olduğu ve fergatın geçersiz olduğu sonucuna varılarak davanın kabulüne, davacının davalıyı temerrüte düşürdüğüne ilişkin bir belge sunulmadığından temerrütün dava tarihi ile başladığı kanaatine varılarak alacağa dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile; —— alacağın davalı ——— alınarak davacıya verilmesine
2-Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
3-Alınması gereken 12.142,87-TL karar harcına karşılık peşin alınan 3.035,72-TL’nin mahsubu ile bakiye 9.107,15-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından sarfolunan 3.200,80-TL yargılama gideri, 3.035,72-TL peşin harç ve 31,40-TL başvuru harcı toplamı 6.267,92-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 20,837,32-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2020
TASHİH ŞERHİ

Her ne kadar hüküm fıkrasının 2 nolu bendinde alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi denilmiş isede maddi hata olarak yazılan takip yerine dava tarihinden olarak düzeltilmesine karar verilmiştir.