Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/322 E. 2022/972 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/322 Esas
KARAR NO : 2022/972

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/12/2018
KARAR TARİHİ : 08/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; 07/06/2018 tarihinde sürücü —- sevk ve idaresindeki —–plakalı hususi otomobil ile sürücü —–sevk ve idaresindeki —– plakalı tır ile çarpışması sonucu çift taraflı yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sırasında —— plakalı araç içerisinde bulunan müvekkilin kazanın oluşumunda hiçbir kusurunun bulunmadığını, dava konusu trafik kazasına karışan —— plakalı aracın kaza tarihi itibariyle davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, dolayısıyla müvekkilin zararlarından davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunu belirterek, açılan davanın kabulü ile, HMK madde 107/2 uyarınca başlangıçta belirttikleri taleplerini artırım hakkı saklı kalmak üzere, müvekkil ——-ağır şekilde yaralanması, geçici ve sürekli işgöremezliğe maruz kalması sebebiyle şimdilik 7000 TL maddi tazminatın ve şimdilik 100 TL bakıcı gideri tazminatının kaza tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden (teminat limiti il esorumlu olmak üzere) tahsili ile müvekkil davacıya ödenmesine, sulh olma ihtimaline binaen dosyanın hazırlık aşamasında bilirkişiye tevdii ile rapor aldırılmasına, yargılama giderleri, harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; öncelikle dava şartı yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, müvekkil sigorta şirketine usulüne uygun bir başvuru yapılmadığını, müvekkil şirketin merkezinin——olduğundan davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, bu nedenle itirazlarının kabulüyle dosyanın yetkili ——-Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, öte yandan dava konusu talep hakkında husumet ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, esasa ilişkin olarak ise müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, kusur oranlarının tespiti için dosyanın ——gönderilmesi gerektiğini, alınacak kusur raporunda gerekli indirimlerin yapılması gerektiğini, —– rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının sorularak, bu miktarın bulunacak zarar miktarından indirilmesi gerektiğini, bakıcı giderlerinin müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğunda olmadığını, faiz talebinin kaza tarihinden değil dava tarihinden itibaren ve yasal faiz şeklinde olması gerektiğini belirterek, davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçeside, kaza tespit tutanağını, savcılık ve mahkeme dosyasını, poliçe ve hasar dosyasını, —– kayıtlarını, tedavi belgelerini, sigortaya başvuru evraklarını, gelir araştırmasını, tanık ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; hasar dosyasını ve—— Poliçesini ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
6098 Sayılı TBK’nın 49. maddesine göre; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlâka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”KTK’nın 85/I. maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesine özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir.
07/06/2018 tarihinde —- plakalı araçların çarpışması sonucu, —— plakalı araçta yolcu olan davacı yaralanmıştır.Davacı vekili dava dilekçesinde davaya konu kaza nedeniyle belirsiz alacak olarak 7.000,00-TLsürekli iş görmezlik geçici iş görmezlik tazminatı, 100,00-TL bakıcı giderinin kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili 16/07/2020 talep artırım dilekçesi ile 7.000,00-TL maddi tazminat talebini 263.888,42-TL’ye; 100,00-TL bakıcı gideri talebini 4.870,80-TL’ye artırmıştır.
Davacı vekili 11/03/2022 ıslah dilekçesi ile 263.888,42-TL sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı talebini 67.173,85-TL artırarak 331.062,27-TL’ye yükseltmiştir.
Davalı, —– plakalı aracın olay tarihindeki——- poliçesini tanzim eden sigorta şirketidir.
Davaya Konu Trafik Kazası Kusur Durumu Yönünden Değerlendirildiğinde:
-Trafik kaza tutanağı ile Mahkememizce alınan 05/11/2020 havale tarihli kök ve 10.07.2020 tarihli ek rapor tarihli bilirkişi raporu arasındaki kusura ilişkin çelişki bulunduğundan, çelişkilerin giderilmesi için —– Heyetinden alınan 05/06/2022 tarihli raporda;
—–plakalı otomobil sürücüsü ——-, meydana gelen olayda % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu——plakalı çekici sürücüsü ——meydana gelen olayda kusursuz olduğu, görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiş, davaya konu kazada sigortalı araç sürücüsü %100 kusurlu kabul edilmiştir.Trafik kaza tutanağında davacının oturduğu yer 6 (Belirsiz), emniyet kemeri 4 (Belirsiz) olarak işaretlendiği, dolayısıyla davacının yaralanmasında mütefarik kusurunun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacının Maluliyet Durumu Değerlendirildiğinde;
Mahkememizce ——– poliçenin tanzim ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre hazırladığı18/11/2021 tarihli raporunda, sürekli maluliyet oranının yüzde 27, geçici iş görmezlik süresi 3 ay olarak tespit edildiği, başka birisinin geçici veya sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı tespit edilmiştir. Mahkememizce söz konusu heyet raporu bilimsel ve denetime elverişli nitelikte bulunmakla hükme esas alınmıştır.Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit Yönetmeliğine göre alınan rapora itibar edilmemiştir.
Davacının Maddi Tazminat Talebi Değerlendirildiğinde;
——raporunda davacının bakıcıya ihtiyacı olmadığı tespit edilmiş olup, bakıcı gideri zararına ilişkin tazminat talebinin reddine karar vermek gerkmiştir.Poliçenin tanzim ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre hazırlanan —-raporuna ve—— yaşam tablosu ve —– yöntemine göre bilirkişi——-tarafından hazırlanan 08/03/2022 tarihli ——- raporunda sigortalı araç sürücüsünün %100 kusuruna göre; davacının geçici tam işgöremezlik zararının 1.749,61-TL, sürekli kısmi işgöremezlik zararının 407.739,34-TL olmak üzere toplam 409.488,95 TL olarak hesaplanmıştır. Rapor denetime elverişli olduğundan hükme esas alınmıştır. 1,8 teknik faize göre hazırlanan —–raporuna itibar edilmemiştir.
Davalı sigorta şirketi bu zarardan—— poliçesi nedeniyle akdi sorumludur. Ancak davalı vekili cevap dilekçesinde hatır taşıması indirimi yapılmasını talep etmiştir. Uyap sistemi üzerinden alınan davacının nüfus kaydından da, davacı ile sürücü arasında akrabalık bulunmadığı, taşımanın taşımanın hatır taşıması olduğu, ücretsiz olarak yapıldığı anlaşılmaktadır. 6102 sayılı yasanın 850.maddesinde, taşıma sözleşmesinin ücret karşılığı yapılması gerektiği açıkça düzenlenmiş olup, hatır için yapılan taşımanın taşıma sözleşmesi olmadığı somut biçimde ortaya konulmuştur.Hatır taşıması, sigorta teminatı kapsamında ise de, hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından, bu gibi taşımalarda BK nun 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, (%20 oranında) gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Somut olayda, davacının araçta hatır için taşındığı kabul edilerek Yargıtay’ın yerleşik kararları uyarınca hesaplanan tazminattan %20 oranında indirim yapılarak, 1.399,68-TL geçici iş görmezlik zararı, 326.191,47-TL sürekli iş görmezlik zararı olmak üzere toplam 327.591,15-TL’nin davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir. Hatır taşıması nedeniyle reddedilen kısım yönünden davalı aleyhine yargılama giderine karar verilmemiştir.Ancak davacının toplam geçici ve sürekli işgörmezlik talebiyle bağlı kalınarak 331.062,27-TL’nin davalıdan tahsiline, bakıcı giderinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Faiz ve Davalı Sigorta Şirketinin Temerrüt Tarihi Değerlendirildiğinde;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde ibraz edilen davalı sigorta şirketinin 29/11/2018 tarihli cevabi yazısında, tazminat talebinin değerlendirilmesi için Özürlü Sağlık Raporunun ulaştırılması halinde değerlendirme yapılabileceğinin, başvuruyu yapan davacı vekiline bildirildiği görülmüştür.Kaza tarihindeki yürürlükte bulunan KTK’nın 99. maddesinde “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” denilerek, sigortanın temerrütü için, hak sahibinin genel şartlarda belirlenen belgeler ile sigortaya müracaatı zorunluluğu getirilmiştir. Genel şartlarda belirtilen belgelerin eksik olarak sunulması halinde, hak sahibi tarafından müracaat şartı yerine getirildiği kabul edilse dahi sigortasının temerrüdü gerçekleşmez. Hak sahibinin eksik evrakla müracaat etmiş olması halinde, muaccel alacak yönünden dava tarihinden önce temerrütün gerçekleşmemiş olması nedeniyle, açılan dava tarihinde temerrüt oluşacağından, ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edilebilir.Somut olayda, davacı davalıya müracaat etmiş ise de, genel şartlar çerçevesinde aranılan maluliyete ilişkin Özürlü Sağlık Raporunun davalıya ulaştırıldığına dair dosyada iddia ve delil yoktur. Bu nedenle davadan önce davalı sigorta şirketine eksik evrakla müracaat edildiği anlaşılmakla, davalı sigorta şirketi KTK’nın 99. maddesine uygun şekilde temerrüte düşürülmediğinden, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekmiştir.——
Dava dilekçesinde davacı vekili avans faiz talep etmiştir. Dava haksız fiilden kaynaklanmakta olup, kazaya neden olan sigortalı araç hususi olup, uyuşmazlığın ticari bir yönü yoktur. Bu nedenle davacı vekilinin avans faiz talebi yerinde görülmemiş, yasal faize karar vermek gerekmiştir.Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulü ile 327.591,15-TL’nin dava itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile, 1.399,68-TL geçici iş görmezlik tazminatı, 326.191,47-TL sürekli iş görmezlik tazminatı olmak üzere toplam 327.591,15-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
2-Alınması gereken 22.377,75 TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç, 1.124,00 TL ıslah harcı toplamı 1.159,90 TL’den mahsubu ile bakiye 21.217,85 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 8.878,85 TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 8.765,60 TL’si ile 35,90 TL peşin harç, 1.124,00 TL ıslah harcı, 35,90 TL başvuru harcı toplamı 9.961,40 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan —– göre takdir olunan —– vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar davanın kabulüne karar verilen kısmı yönünden gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde——- Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere, davanın reddine karar verilen kısmı yönünden miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.