Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/321 E. 2019/950 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/321 Esas
KARAR NO : 2019/950

DAVA : İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/05/2019
KARAR TARİHİ : 03/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalının müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu ———-.İcra Müdürlüğünün —– esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe ilişkin ödeme emrinin 20/10/2017 tarihinde şirketle ilgisi bulunmayan bir kişiye teslim edildiğini, şirket yetkililerinin tebligattan haberi olmaması nedeniyle yasal yola başvurulmadığını, 09/01/2019 tarihinde müvekkiline ait olan aracı satmak için notere başvurulduğunda hacizden haberdar olunduğunu, yapılan araştırmada müvekkile —adet araca ve bankalardaki hesaplara haciz konulduğunu, bu araçlardaki mülkiyet hakkının sınırlanması ve bankasal işlemler yapamaz duruma gelinmesi nedeniyle mecburiyetten 09/01/2019 tarihinde dosya kapak hesabı olan 43.531,94 TL’nin tamamının icra tahdidi altında ödendiğini iddia ederek; davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla icra ve haciz tehdidi altında ödenmek zorunda kalınan 43.531,94 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, müvekkilinin kamu kurumu olduğunu, davacının müvekkilden ——-dair ihale ile iş aldığını, davacı bünyesinde çalışan dava dışı —– alacaklarının tahsili için davacı şirket ve müvekkil aleyhine dava açtığını, İstanbul Anadolu —–.İş Mahkemesi — esas — Kararı ile davanın kabul edildiğini, kıdem ve ihbar tazminatlarının her iki işverenden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiğini, yargılama aşamasında davacının gelen bilirkişi raporuna itirazda bulunmadığı gibi kararı temyiz de etmediğini, kararın müvekkil tarafından temyiz edildiğini, ancak Yargıtay’ca onanarak kesinleştiğini, dava dışı işçi tarafından her iki işveren aleyhine takip başlatıldığını, alacağın tamamının müvekkil tarafından icra veznesine ödendiğini, daha sonra ödenen bu tutar için alt işveren konumundaki davacı şirkete rücu edildiğini, İstanbul Anadolu —-.İcra müdürlüğünün —- esas sayılı dosyası ile davacıdan rücuen tahsil edildiğini, bahse konu işçilik alacaklarından davacının sorumlu olduğunu, dava dışı —- enstitü çalışanı olmadığını, davacıya yapılması gerekli tüm ödemelerin yapıldığını, alt işveren ile müvekkil arasındaki iç ilişkide işçilik alacaklarından davacı şirketin sorumlu olduğunu, davacının son işveren olduğundan ihbar tazminatının tamamından diğer işverenlerle birlikte değil, tek başına sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, davacının icra takibi sırasında ödediği bedelin istirdadı amacıyla açılmış alacak davasıdır.
Davacı, davalı tarafından İstanbul Anadolu —-.İcra Dairesinin —– esas sayılı dosyası kapsamında başlatılan icra takibi sırasında yapılan hacizler nedeniyle dosyaya ödeme yapmak zorunda kalındığını, davalının alacağın dayanağı olarak gösterdiği İstanbul Anadolu —–.İş Mahkemesinin —- Karar sayılı ilamındaki işçi alacağından esasen üst işveren durumundaki davalının sorumlu olduğunu, bu nedenle takibin haksız olduğunu iddia etmiştir.
Davalı ise, davanın haksız olduğunu, belirtilen mahkeme ilamındaki işçilik alacaklarının başlatılan takip sırasında icra dosyasının ödendiğini, daha sonra alt işveren durumundaki davacı şirkete rücu amacıyla icra takibinin başlatıldığını, davacının bu miktardan sorumlu olduğunu savunmuştur.
Davaya konu uyuşmazlığın alt işveren durumundaki davacı ile üst işveren durumundaki davalı kurum arasında, birlikte yapılan iş kapsamında çalıştırılan işçilik alacaklarının ödenmesi sonucunda rücuen alacağa ilişkin olduğu, asıl işveren ile alt işveren arasındaki rücu davalarına bakma görevinin genel yetkili mahkemelere ait olduğu, olayın mutlak veya nispi ticari yönünün bulunmadığı anlaşıldığından, mahkememizin görevsizliğine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile karar kesinleştiğinde DOSYANIN GÖREVLİ İSTANBUL ANADOLU NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine ,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.