Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/294 E. 2020/167 K. 28.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/294 Esas
KARAR NO: 2020/167
DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 17/05/2019
KARAR TARİHİ : 28/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı banka bonolara dayalı olarak davalı borçludan alacaklı olduğunu davalı taraf ile davacı arasında arabuluculuk görüşmeleri sonrasında anlaşma sağlanamadığını, toplam ———- bedelli dava konusu alacağa dayanak bonolar, vade tarihleri geçmiş olmasına rağmen şimdiye kadar davalı borçlu tarafından ödenmediğini, davalı borçlu tarafından ödeme yapılmaması sebebiyle toplam —— bono bedelinin, 3095 sayılı Kanununun 2/2 maddesinde belirtilen oranda faizi ve ——- oranında komisyonu ve protesto masrafı ile birlikte tahsili için işbu bonoya dayalı alacak davasının açıldığını, davaya konu bono tutarı olan toplam ——– bono bedellerinin, vade tarihlerinden (TTK.m. 778/1-d, 725/1-b) tahsiline kadar 3095 sayılı kanunun 2/2. maddesinde belirtilen oranda işleyecek olan temerrüt faizi , toplam bono tutarının % 0,3 oranında komisyonu ( TTK.m. 778/1-d, 725/1-d ) birlikte davalıdan alınarak davacı bankaya verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Söz konusu senetlere ilişkin temel sözleşme ilişkisi feshedilmiş ve fesih protokolü ile senetlerin davalıya iadesi kararlaştırıldığını. Davalı söz konusu defileri davacıya karşı da ileri sürebileceğini, bu bakımından davalının bir sorumluluğu kalmadığını, Tüketici senedi nama yazılı olmak zorundadır dolayısıyla tüketici işlemine dayanan dava konusu senetler nama yazılı olduğunu, Neticede söz konusu senetler tüketici senedi olduğundan dolayı nama yazılı sentlerdir. Kaldı ki tüketici senedi olarak kabul edilmeseler bile senetlerin üzerinde emre yazılı ibaresi bulunmamakla birlikte nama ifade vardır dolayısıyla her türlü nama yazılı senet olarak kabul edilmelidir. Senetlerin temel ilişkisini oluşturan sözleşme feshedilmiş ve açıkça söz konusu senetlerin müvekkile iade edileceği açıkça yazılmıştır. Hatta ————— tarihli söz konusu fesih sözleşmesinde —————TL borçlu olduğu yazılmıştır. Söz konusu tüm defiler ve itirazları senedin halihazırdaki zilyeti olan davacıya karşı ileri sürdük ve sürüyoruz dolayısıyla mahkemenizce işbu sebeplerden dolayı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile davalı gerçek kişinin tarafı olduğu ——–uyarınca düzenlenen sıralı nama yazılı bonolardan dolayı açtığı alacak davası ilişkindir.
—————– kararı doğrultusunda dava şartı olan görev hususunda mahkememizce HMK 30. Maddesi uyarınca yargılamanın sürüncemede kalmaması amacıyla re’sen ve yenileme üzerine tensiben inceleme yapılmıştır.
——–. Hukuk Dairesi ————- Sayılı davacının dosyamız davacısı ile aynı, davalının gerçek kişi olduğu mahkememizdeki uyuşmazlık ile birebir örtüşen emsal dosyada; ” Somut olayda, davalı tarafça sunulan delillere göre dava konusu bonoların davalının tarafı olduğu —————–uyarınca düzenlenen sıralı nama yazılı bonolar olduğu tespit edilmiş olup, bu durumda davalı tüketici sıfatını haiz ve söz konusu işlem tüketici işlemi olduğundan, iş bu davada görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğunun kabulü gerekmiştir. ” şeklinde karar verilmiştir.
——- Hukuk Dairesi ————— Sayılı davacısının ile dosyamız davacısı ile aynı, davalının gerçek kişi olduğu mahkememizdeki uyuşmazlık ile birebir örtüşen emsal dosyada; ”…Davalı vekili cevap dilekçesinde dava konusu senetlerin müvekkili ile dava dışı ————– arasında imzalanan sözleşme gereğince düzenlendiğini ve tüketici senedi olduğunu, bu sebeple …’ne verilen bonoların ödemesinin yapılamayacağını belirtmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece, davalı tarafın iddiası gereğince dava dışı şirket ile davalı arasındaki ilişkinin tüketici işlemi, davalının ise ticari ve meslek amaçlı hareket etmediğinden tüketici konumda olduğu, dava tarihi itibariyle bu tür davalarda tüketici mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek verilen görevsizlik kararı usul ve yasaya uygundur.. ” şeklinde karar verilmiştir.
Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden nazara alınması gerekir. —–tarihinde yürürlüğe giren————–.maddesine göre; Tüketicinin ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi ifade ettiği, Kanunun m. 3/l.bendine göre Tüketici işleminin mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık, vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi kapsayacağı, Aynı kanunun temel ilkeler başlıklı 4/5 maddesinde ise tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebileceği, bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetlerin tüketici yönünden geçersiz olacağı, Kanunun 83/2.maddesine göre; taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer konularda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği,Kanunun 73/1.maddesinde ise; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu düzenlenmiştir. 6102 Sayılı TTK’nın Ticari Davaların Görüleceği Mahkemeler başlıklı 5/1 maddesinde, aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesinin tüm ticari davalara bakmakla görevli olduğu düzenlemesi yer almaktadır.
Yukarıda açıklanan kanun hükümlerinden anlaşılacağı üzere tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın veya sözleşmenin TTK’nın 4 ve 5.madde hükümleri kapsamında kalan kanunda özel olarak düzenlenen ve ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanmasının herhangi bir önemi yoktur. Somut uyuşmazlıkta davalı tarafça sunulan delillere göre dava konusu bonoların davalının tarafı olduğu — —————- uyarınca düzenlenen sıralı nama yazılı bonolar olduğu tespit edilmiş olup, bu durumda davalı tüketici sıfatını haiz ve söz konusu işlem tüketici işlemi olduğundan, aynı uyuşmazlık hakkında sunulan emsal istinaf mahkemesi kararları da göz önünde bulunduğunda iş bu davada görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğunun kabulü gerekmekle; görevsizlik kararı verilmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK 20 ve 114 ve 115 maddeleri gereğince MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
2-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden veya kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulduğu takdirde dosyanın görevli—————— ADLİYESİ NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE HMK 20. maddesi gereğince GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmemesi halinde HMK 20 maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
4-Yargılama harç ve masraflarının gönderilen mahkemede dikkate alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——————Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/02/2020