Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/267 E. 2022/177 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/267 Esas
KARAR NO : 2022/177

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 08/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı —- plakalı aracın —-sevk ve idaresinde iken, — tarihinde, sürücünün kusurlu olarak kaza yapması neticesinde çift taraflı, ölümlü trafik kazasının meydana geldiğini, —– plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının eşi—- vefat ettiğini, kazadan sonra—– numaralı hasar dosyası açılmış ise de davacının mağduriyetinin giderilmediğini, davacının vefat eden eşine kusur yüklenemeyeceğini, çünkü yolcu olduğunu, gerçekleşen ölüm sebebiyle davacının murisin desteğinden yoksun kaldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak —- destekten yoksunluk tazminatının davalı —-tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı vekilinin dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde —— poliçesi bulunduğunu, azami ölüm teminatının —– olduğunu, Davalı ——- sigortalının kusuru ve teminat limiti dahilinde sigortalı olduğunu, sigortalı aracın kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığını, bilirkişi raporları ile bu hususun tespit edildiğini, —- plakalı —- aracın kazanın gerçekleşmesinde tam kusurlu olduğunu, zararın olay tarihi esas alınarak belirlenmesi gerektiğini, davacının —– açarak destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiğini, davanın—sigortaya ihbar olunmasını ayrıca —-dosya ile dosyadaki hasar dosyasının celbini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Davacı vekili; müvekkilinin desteğinin yolcusu olduğu, davalıya trafik—–aracın kusuru ile kazaya sebebiyet verdiğini açıklayıp destekten yoksun kalma tazminatının tahsilini istemiştir.
Davalı vekili; müvekkiline sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu bu nedenle zarardan sorumlu olmadıklarını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davacı — tarafından hem desteğin yolcusu olduğu —aracın, hem de —- plakalı karşı aracın —- aleyhine açılan davada, —- sayılı dosyasından alınan —- tarihli kusur raporunda desteğin yolcusu olduğu, davalı —- Plakalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, karşı —- aracın trafik sigortacısı olan davalı —- sigortalı araç sürücüsü — %100 kusurlu olduğu belirtilmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalı——–aleyhine açılan dava atiye terk edilerek takipsiz bırakıldığından HUMK’un 409/1. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına, karşı aracın trafik sigortacısı olan davalı —- aleyhine açılan dava yönünden davacılar vekilince bu sigorta şirketinden talep ettikleri tazminatı tahsil etiklerini beyan ettikleri gerekçesi ile davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Mahkememizce —— işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişiye karşı olan sorumluluğunun belli limitler dahilinde karşılanmasını amaçlayan ve kanun gereği yapılması zorunlu kılınan sigorta türüdür. — ilişkin olarak 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu hükümleri ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartları uygulanır.—ile işletenin veya sürücünün kusurlu davranışı teminat altına alınmaktadır. — gerçekleşmesi halinde sigortacının ödeyeceği tazminat KTK.m.91 hükmünün atfıyla 85/1 hükmü uyarınca sigorta ettiren işleten tarafından motorlu aracın işletilmesi sonucunda ortaya çıkan maddi zararlar ile kişinin yaralanması veya ölmesi gibi bedeni zararlara ilişkindir.Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartları’ nın “—” başlıklı A.l hükmü uyarınca sigortacı, — tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne , yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.Sigortacının sorumluluğu işletenin KTK.m.85/1′ deki sorumluluğu ile eşdeğerdir.KTK.m.91 uyarınca bir şeye zarar verilmesi halinde işletenin sorumluluğu bu zararı gidermede hangi kapsamda ise sigortacının da sorumluluğu o kapsamda olmalıdır— zarar giderim durumlarında sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesi söz konusudur—- ilişkin tarife ve poliçelerde gösterilen ve sigortacının sorumlu olduğu azami limiti gösteren meblağların, zarar görene ancak uğradığı gerçek zarar miktarı kadar ödenmesi gerekir. Motorlu aracın neden olduğu — sebebiyle üçüncü kişilere ait şeylere veya bedenlerine verilen zarardan ötürü sigortacı poliçede gösterilen limit meblağının tamamını değil, üçüncü kişinin maruz kaldığı gerçek zarar miktarını araştırıp saptayarak karşılaması gerekir. Olayımızda KTK.m.92 hükmünün uygulanmasının söz konusu olmadığı bu bağlamda davacıların destekten yoksun kalma tazminat taleplerinin KTK.m.91, ve KTK.m.85 hükümleri uyarınca ihbar olunan — şirketi tarafından ——– kapsamında karşılanması gerektiği,davalı —- poliçesi ile — sürücüsünün olayda kusuru olmadığından davanın reddine karara verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur ‘ gerekçesi ile davacının davası red edilmiş ise de — tarihli kararında’ … davalıya sigortalı araç sürücüsünün ceza mahkemesinde 2. derecede kusurlu bulunması karşısında bu kusur durumuyla ve buna etkili tespit edilen olguların araştırılarak ve taraflarca ileri sürülen delillerin toplanması ve kusur durumunun içinde ceza dosyasının da yer aldığı bu delillerin tümü birlikte değerlendirilerek tespiti gerekir. Yargılamada birliğin sağlanması ve yargıya olan güvenin sarsılmaması bakımından anılan ceza dosya da getirtilerek kusur oranı bakımından her iki dosyadaki bilirkişi raporu arasındaki çelişkilerin giderilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir . Gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Bozma sonrası yukarıdaki dosya numarası ile bozmaya uyularak tahkikat yapılmış olup —tarihli kararı ve dosya getirtilmiş olup kararın —- kesinleştiği görülmüştür. Bu dosyadan düzenlenen kusur raporunda davalı— plakalı aracın tali kusurlu olduğu tespit edildiği görülmüştür.—- dosyasından alınan— tarihli kusur raporu ile —- sayılı dosyasından alınan — tarihli rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosya—- tarihli raporunda her iki rapor karşılaştırıldıktan sonra — dava dilekçeleri, kaza tespit tutanağı, kaza — olay yeri inceleme raporu,— incelendiğinde kazanın yukarıda ——-” kısmında açıklandığı biçimde gerçekleştiği anlaşılmış olup, mahalde kaza tespit tutanağında ——— sayılı yazısında hız sınırının—- km/h olarak belirtildiği dikkate alındığında yapılan itirazlara ve 23.07.2009 tarihli bilirkişi raporundaki kusur durumlarına iştirak edilmemiş aşağıdaki kanaate varılmıştır. Mevcut bulgulara göre ;A)-Sürücü—- sevk ve idaresindeki minibüs ile olay mahalline geldiğinde sol tarafındaki orta refüj açıklığından aniden sağındaki—— geçiş yapmak— karşı alabileceği bir önlem bulunmadığından atfı kabil bir kusuru bulunmamaktadır.
B)-Sürücü —sevk ve idaresindeki —-olay mahallinde bulunan orta—aralığından sola manevra ile dönüş yaparak seyir yönüne göre sol tarafında bulunan — geçiş yapmadan evvel sinyalini vermesi ve bölünmüş yolda düz seyrederek — ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, aniden orta refüj aralığından dönüş manevrasını sürdürdüğünde ise düz seyrederek gelen sürücü — idaresindeki minibüsün seyir yönünü kapatıp sol yan kesimlerine çarptığı anlaşılmakla; kazanın oluşumunda kusurludur. SONUÇ : Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda; A)-Sürücü —- kusursuz olduğu, B)-Sürücü ——-% 100 ( yüzde yüz ) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirir müşterek …’ şeklinde rapor tanzim edildiği görülmüştür. Rapor olaya uygun uyuşmazlığı çözücü ve kusur dağılımı bakımından bilimsel ve uygun olduğu kanaatine varılmış bu sebeple rapora yapılan itirazlar kabul edilmemiştir.
Bu aşamadan sonra sigortanın işleteninin kusurlu olmadığı olay sebebi ile sorumluluğu tartışılmıştır.; Motorlu araç işletenin ve bağlı bulunduğu teşebbüs sahibinin sorumluluktan kurtulması, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m.86 f.1’de şu şekilde düzenlenmiştir, “İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Şeklindedir.
“…Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Zararlandırıcı eylem davalı —– sürdüğü araçla, davalı —– sürdüğü — çarpışması sonucu meydana gelmiş, davalı —- sürdüğü– yolcu olan davacı yaralanmıştır. Dosyadaki kanıtlara göre davalı ——– olayın meydana gelmesinde kusursuzdur. Kusurun tamamı diğer davalı—– Davalı ——– kazaya karışan araçlardan birinin şoförü, işleteni ve aynı zamanda yolcu taşıyanıdır. Olayda kusursuz olması nedeniyle şöfor olarak sorumluluğu yoktur. Karayolları Trafik Yasası’nın 85. Maddesi gereğince işletenin, Türk Ticaret Yasası’nın 806/2 maddesi gereğince yolcu taşıyanın, kusursuz sorumluluk ilkeleri gereğince sorumlu tutulabilmesi için zarar ile eylem arasında illiyet bağı bulunmalıdır. Kusursuz sorumluluğun tüm hallerinde olduğu gibi, işletenin ve taşıyanın kusursuz sorumluluğu bulunan durumlarda da illiyet bağının, zarar görenin veya üçüncü kişilerin ağır kusuruyla veya beklenmeyen bir halin varlığı durumunda kesileceği—- kararlarda kabul edilmektedir. Ayrıca Karayolları Trafik Yasası 86/1 maddesi ve Türk Ticaret Yasası 806/2. maddesinde —- sorumlu tutulduğu kişilerin kusurları bulunmadığı ve kazanın zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiği durumlarda sorumluluktan kurtulacakları hüküm altına alınmıştır. Bu durumda davalı—— işleten ve taşıyan olarak sorumlu tutulamaz. Yerel mahkemece — gözetilmeksizin onun da tazminatla sorumlu tutulması doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdı—–
İşletenin, tehlike sorumluluğunu –edebilmesi için en başta kazanın meydana gelmesinde kendisine veya eylemlerinden sorumlu bulunduğu kimselere yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığını ve araçtaki bozukluğun kazanın oluşumunda rol oynanamadığını ön koşul olarak ispatlamalıdır. Bununla birlikte —– işletilmesi arasındaki uygun– bağının,— sebep veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusuru nedeniyle kesildiğini kanıtlamalıdır. Aksi halde zarar görene karşı sorumluluğu devam edecektir.
Dava konusu olayda davalı sigortaya ait —- aracın kusursuz olduğu anlaşıldığından—–. kazanın meydana gelmesinde kendisine veya eylemlerinden sorumlu bulunduğu kimselere yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığını ve araçtaki bozukluğun kazanın oluşumunda rol oynanamadığını ‘ durumu ispat etmiş ayrıca— plakalı araç sürücüsü —- %100 kusuru ile zararla —- —- illiyet—–ağır kusuru ile kesildiği ispat edildiğinden işletenin sorumlu olmadığı, işletenin sorumluluğunu sigorta eden sigortanında sorumluluğu olmayacağından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 27,70-TL harçtan mahsubu ile bakiye 53,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 20,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan — takdir olunan—- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Kesin olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.