Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/246 Esas
KARAR NO: 2020/296
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/05/2019
KARAR TARİHİ: 07/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili firmanın inşaat altyapı sektörünün ihtiyaçlarım karşılamak üzere beton blok, briket, bordür, boru makine ve ekipmanları üretimi işi yaptığım, davalı firmanın dönem dönem müvekkili firmadan makine ve yedek parçalan sipariş ettiğini ve satın aldığım, tarafların arasında cari hesap şeklinde işleyen alım satım ilişkisi bulunduğunu, bu cari ilişkiye göre davalının müvekkili şirkete takip tarihi itibariyle ——-borcu bulunduğunu, bahsi geçen bakiye borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhinde———- İcra Müdürlüğü’nde ———- sayıh icra takibinin başlatıldığını, davalı borçlunun süresi içinde borca, yetkiye ve ferilerine itiraz ettiğini, itirazın ardından taraflarınca ——- başvuru nolu arabuluculuk başvurusu yapıldığım, arabuluculuk görüşmesinin 2. oturumda anlaşmazlık ile son bulduğunu, bu surette davalının iş bu davanın açılmasına sebebiyet verdiğini, davalı borçlunun yetki itirazının haksız olduğunu, HMK m. 6’ya göre genel yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, ——— davalarda ise genel yetkili mahkeme dışında başka yer mahkemelerinin de özel yetkili kılındığını, bu hallerde davacıya genel yetki ile özel yetki kuralı arasında seçimlik hak tanındığım, sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceğini, sözleşmenin yerine getirileceği yerin öncelikle tarafların açık veya zımni isteğine göre tespit edileceğini, sözleşmede karşılıklı olarak değişik yerlerde yerine getirilecek borçlar varsa mal teslimi için açılacak davanın teslim yeri mahkemesinde borcun ödenmesi için açılacak davanın ise borcun ödeneceği yer mahkemesinde açılabileceğini, taraflar arasında akdi ilişki olduğunun mal satış sipariş ve faturalarından açıkça anlaşıldığını, buna göre de müvekkili şirketin adresi gereği ————- icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, davalı borçlunun yapmış olduğu itirazların haksız ve kötü niyetli olduğunu, takibi geciktirmeye yönelik olduğunu, davalının itiraz dilekçesinde müvekkiline herhangi bir borcu bulunmadığını ileri sürdüğünü, bu beyanların kabul edilip ciddiye alınmasının mümkün olmadığım, takibe konu edilen satırı aldığı malzeme bedelini ödemediği gibi o malzemeleri iade ettiğine dair bir belge ya da fatura sunmadığını, basiretli bir tacir olarak yükümlülüklerini yerine getirmediğini, taraftar arasındaki fatura ve ödemelerin kayıtlı oldukları vergi dairelerinden ——kayıtlarının celbi ile net anlaşılabileceğini, borçlunun itirazlarından faize ilişkin olan kısmının davanın uzamaması ve temerrüt ihtar tartışması açısından taraflarınca kabul edilerek icra takibinde talep ettikleri işlemiş faiz kalemi olan —— bu davaya konu edilmediğini, iş bu davanın sadece asıl alacağa yönelik itirazın iptaline ilişkin açıldığım belirterek, ————– İcra Müdürlüğü’nün ——– sayılı icra dosyasında borçlunun asıl alacağa yönelik itirazının iptaline, takibin devamına, davalı borçlunun itirazının haksızlığı ve alacağın likit olması sebebi ile asıl alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı Ödemesine, yargılama giderleri (arabuluculuk giderleri dahil) ve avukatlık ücretinin karşı yan üzerine bırakılmasına karat verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır. HMK’nun 128. Maddesi uyarınca; Süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olan davalı, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılır.
Davalı yanca ——— tarihinde bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi ile süresinden sonra cevap dilekçesi ibraz edilmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile davacı tarafça alacaklı sıfatı ile cari hesap ilişkisinden kaynaklanan icra takibine davalı tarafça yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
Taraflar arasındaki davaya konu uyuşmazlık; tacirler arasında mal alım satımından kaynaklanan bakiye borç nedeniyle başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Dosyamız arasına alınan —– İcra Müdürlüğü’nün ——-Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin —– tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya ——- tarihinde tebliğ edildiği davalının süresinde —– tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan ————- tarihli itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; defter inceleme neticesinde dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup , bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: Davacı tarafın İncelenen ——— yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onayların uı yasa) süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kanuna göre eksiksiz ve usuldne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, Davacı tarafın incelenen——– yılına ait ticari defterlerinin açılış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, incelemenin yapıldığı tarihte elektronik olarak tutulan yevmiye ve kebir defterlerinin ———– kapanış onaylarının yaptırılmış olması gerektiği, bu defterlerin kapanış onaylarının yasa) süresi İçerisinde yaptırılmış olduğu, ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığını, icra takibine konu alacağın dayanağı olan belgelerin davacı ————- tarafından davdı———-adına düzenlenmiş — tarihli, — numaralı, —–tutarlı, — tarihli, — numaralı, — tutarlı, — tarihli, — numaralı, —— tutarlı,——– tarihli, —- numaralı, ——– tutarlı, ——- tarihli, —– numaralı, ————– tutarlı — adet fatura olduğu, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan— adet faturada yazılı olan malların davalı tarafa teslimine ilişkin dava dosyasında bir belge bnlunmadığı, dayanak faturalar ile ilgili davacı tarafından davab adına düzenlenmiş ——- tarihli, — numaralı, ——— tarihli, —— numaralı, —- tarihli, —-numaralı, ——- tarihli, —— numaralı, — tarihli, —-numaralı, ——- tarihli, ————- numaralı sevk irsaliyelerinin yerinde yapılan inceleme sırasında davacı tarafından ibraz edildiği ve tarafımca incelendiği, sevk irsaliyelerinin fotokopilerinin rapor ekinde sunulduğu, söz konusu sevk irsaliyelerinin — adedinde isim ve imza, — adedinde ——— şirketi isimlerinin bulunduğu, – adedinde ise isim ve imza bulunmadığı, dayanak faturalardan ——- tarihli, —– numaralı, ——- tutarlı — adet faturanın davalı tarafından ilgili ayda bağlı olduğu vergi dairesine —- formu ile bildirildiği İcra takibine konu alacağın dayanağı olan — adet faturanın davalı tarafa teslimine ilişkin dava dosyasında bir belge bulunmadığı, ancak dayanak faturalardan —— numaralı, ——- — adet faturanın davalı tarafından ilgili ayda bağlı olduğu vergi dairesine ——— bildirildiği, bu durumun — konusu—- adet dayanak faturanın davalı tarafından teslim alındığını gösterdiği, Dayanak —- adet faturaya davalı tarafından itiraz edildiğine dair dava dosyasında bir belge bulunmadığı, İcra takibine —- alacağın dayanağı olan —– — adet faturadan ———- tarihli, —-numaralı, —— tutarlı— adet faturanın davalı tarafından ilgili ayda bağlı olduğu vergi dairesine ——– formu ile bildirildiği, İcra takibine konu alacağın dayanağı ——- tarihli, —– numaralı, —- tutarlı, —- tarihli, —numarab, — – tutarlı, — tarihli, —-numaralı,— tutarlı, —- tarihli, ——- numaralı, ——- tutarlı ——- adet faturanın bildirim sının altında kaldığı için davalı tarafından ilgili aylarda bağlı olduğu vergi dairesine ———– formu ile bildirilmediği davacı tarafin ——– yıllarına ait ticari defterlerinin incelenmesinde; davacının davalıdan ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibarıyla————- alacaklı olduğunu mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir. Bilirkişi raporu yeterli, denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller, icra takip dosyası, dava dilekçesi, ticari defterler, ———– kayıtları, bilirkişi incelemesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında ticari ilişki olduğu davacının incelenen defterleri ile sabittir. Ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilmesi için HMK’nun 222. Maddesi uyarınca kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması gerekmektedir. Bilirkişi raporunda davacı taraf defterlerinin HMK 222. Maddesinde belirtilen usulde olduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafa ise defterlerinin ibrazı için ihtaratlı davetiye çıkarılmasına rağmen defterleri ibraz etmemiş olup; ibraz etmeyen tarafın defterlerini ibrazdan kaçınmış sayılacağı ve dosyadaki delillerin defterlerini ibraz eden tarafın kayıtlarının incelenmesi ile yetinileceği ihtar edilmiştir. Davacı tarafça davalı adına icra takibine konu fatura kesilmiş olup; defter incelemesi neticesinde aralarında başkaca bir ticari ilişki olmayıp; kesilen faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu ve davacı yanca ———– yılında ———— bildiriminde bulunulduğu tespit edilmiştir. Davalı yancafaturaların iade edildiği ve cari hesap konusu borcun çek ile ödendiği yönünde beyanda bulunulmuş ise de bu hususu ispata yarar iade faturası sunmadığı gibi, ödemeye dair çek bilgilerini sunmamış ve bu hususu ispata yarar defterlerini sunmamıştır. Davalı tarafın —- kayıtları celbedildiğinde dava konusu cari hesaba konu —– tutarındaki faturanın — bildirimini —– yaptığı anlaşılmış, kalan faturaların ise miktar itibariyle bildirim zorunluluğu olmadığından ———– incelemesinde tespit edilememiştir. Faturaya konu ürünlerin teslim edildiğine dair sevk irsaliyesi düzenlendiği ve teslim alan kısımlarında isim ve imza olduğu tespit edilmiştir. Faturaların davacı şirket defterlerinde kayıtlı olması, davacının —– davalının ——— formları ve davalının usulüne uygun ihtarata rağmen defterlerini ibraz etmekten kaçındığının kabulü bir bütün olarak değerlendirildiğinde faturaya konu malların teslimi davacı tarafça ispatlanmış olup, davalı tarafça fatura konusu bedelin ödediği ispat edilemediğinden; davalının icra takip dosyasındaki itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğu anlaşıldığından; ———-İcra müdürlüğünün —— esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın ———- için İİK 67 maddesi gereğince iptaline; ————- gereğince fatura alacağı likit olmakla; alacağın %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KABULÜ İLE;
1) ———-İcra müdürlüğünün —– esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın ——– için İİK 67 maddesi gereğince İPTALİNE, takibin devamına,
2- Alacak likit olmakla; alacak miktarı ———%20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 885,62 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 143,98 TL harçtan mahsubu ile 741,64 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 143,98 TL harç gideri, 149,00 TL posta-tebligat masrafı, 750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1042,98 TL giderin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———— Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/07/2020