Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/225 E. 2019/478 K. 29.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/225 Esas
KARAR NO : 2019/478

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/04/2019
KARAR TARİHİ : 29/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı ile davalı ————— arasında 08/02/2012 tarihinde—————isimli projeden — bağımsız bölümün satışı için düzenleme şeklinde noterden gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, ancak sonrasında dava dışı ——– davalı ———– ile birleştirildiğini ve infisahı ile ticaret sicil kaydının terkinine karar verildiğini, sonrasında bölünmeyle——————- kurulduğunu bu şirketin de ana şirketin bir kısım varlıklarını iktisap etmiş olmakla davacının alacaklarının ir kısmının bu şirkette olmasının da mümkün olduğunu, davacı satış vaadi sözleşmesi çerçevesinde üstlendiği borcu süresinde yerine getimediğini ve 240.494,20 TL tutarındaki satış bedelini eksiksiz ödediğini, davacı fiziken teslim aldığı gayrimenkulü kiraya verdiğini ve ilgili gayrimenkulun kiracısı tarafından teslim alındığı tarihten bu yana davacıya kira ödemesi yaptığnıı, davalılar sözleşme gereği satın aldığı gayrimenkulü en geç 2013 yılı Aralık ayı içerisinde teslim edeceğini taahhüt etmesine rağmen bugüne kadar bağımsız bölümün tapusunu haken davacı adına tescil etmediğini bu nedenle gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine göre davacıya vaadedilen ——————- nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ve terditli olarak ipotekten ari olarak davacı adına tesciline karar verilmesini eğer ipotekten ari olarak tescili mümkün olmaz ise ayıplı mal olarak kalacağından sözleşmnin feshi ile dava tarihi itibariyle gayrimenkul değerinin tespiti ve bu değerin işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir.
HMK 138. maddesinde; “Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir.” hükmü yer almaktadır ve konu ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulu —————— Sayılı kararında; “6100 sayılı HMK.nun 114/c maddesi gereğince dava şartı olan “mahkemenin görevli olması” şartı hakkında taraf teşkili sağlanmadan karar verilip verilemeyeceği ön sorun olarak tartışılmış şu sonuca varılmıştır; Görüşmeler sırasında bazı üyeler; taraf teşkili sağlanmadan görevsizlik kararı verilmesinin 6100 sayılı HMK 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına aykırı olduğunu, bazı üyeler de, HMK’ nun 137. maddesindeki “dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır, mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler” düzenlemesi ve HMK’ nun 141. maddesindeki; iddianın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağının ikinci cevap dilekçesi ile başlaması hükümleri gözetildiğinde, dilekçeler aşaması tamamlanmadan görevsizlik kararı verilmemesi gerektiği hükmün bu gerekçeyle bozulması gerektiğini savunmuş iseler de, bu görüşler kurul çoğunluğu tarafından yerinde görülmemiş, davanın tensip ile birlikte dava şartı noksanlığından usulden reddedilmesinde HMK 30. maddesi de gözetildiğinde bir isabetsizlik olmadığı kabul edilmiştir.” yönünde karar vermiştir.
Yukarıda değinilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ——— Sayılı kararı doğrultusunda tensiben görev hususunda mahkememizce re’sen inceleme yapılmıştır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ——–. Hukuk Dairesi 2017/1520 E. 2017/1387 K. Sayılı somut olay ile birebir örtüşen emsal kararı incelendiğinde; İstanbul Anadolu ————–. Tüketici Mahkemesi 2017/308 Esas – ———- Karar sayılı kararı ile Dava dosyamızda davacı kar elde etmek gayesi ve ticari amaçla satın almış olduğu işyeri vasfındaki taşınmazın yüklenici firma ile yapmış olduğu sözleşme gereğince teslim edilmemesine bağlı olarak tapuda adına tesciline, gecikmiş tesliminden dolayı uğradığı kira kaybının ve mahrum kaldığı kârın kendisine ödenmesine karar verilmesini talep etmiş olup;. Tüketici olan kişi alım satım işlerinde ticari gaye veya kar amacı güdemez. Kar amacı güderek ticari faaliyet gösteren kişi kanun kapsamında tüketici değildir. Dosyamız davacısı 4077 sayılı kanun ve 6502 sayılı kanun kapsamında tüketici vasfı taşımamaktadır. Dosya kapsamı dikkate alındığında taraflar arasındaki ilişki tüketici kanununda tanımlanan tüketici ve satıcı ilişkisi değildir. Bu nedenle davanın HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca görevsizlik nedeniyle reddine ve davanın asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine dair kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ———–. Hukuk Dairesi kararı ile kesin olarak onanmıştır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —–. Hukuk Dairesi ——- Sayılı kararında da mahkememizde görülmekte olan uyuşmazlık gibi davacı gerçek kişi, davalı şirket olup, satın alınan taşınmaz da iş yeri vasfındadır. İlgili dosyada davalı taraf görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu beyan etmiş ise de Bölge Adliye Mahkemesince sözleşme konusu bağımsız bölümün konut olmadığı ve davacının tüketici olarak kabul edilemeyeğine yönelik dosyanın asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine dair ilk derece mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Görev hususu HMK’nun 114/1-c’ye göre dava şartlarındandır. Dava şartları HMK 115/1 ve 2.maddelerine göre davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır. Davanın mutlak ticari davalardan olmadığı gibi nispi ticari dava niteliği de taşımadığı; ofis niteliğindeki bağımsız bölümü satın alan kişinin gerçek kişi olduğu, mecurun ofis vasfında olması nedeniyle tüketici konumunda olmayan gerçek kişi davacının ;———- isimli projeden 130 nolu bağımsız bölümün satışı için düzenleme şeklinde noterden gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden doğan uyuşmazlığın genel mahkeme sıfatıyla asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği kanaatine varılmakla, davanın HMK 114. ve 115. Maddesine göre usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK 20 ve 114 ve 115 maddeleri gereğince MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
2-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden veya kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulduğu takdirde dosyanın görevli İSTANBUL ANADOLU ADLİYESİ NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE HMK 20. maddesi gereğince GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmemesi halinde HMK 20 maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
4-Yargılama harç ve masraflarının gönderilen mahkemede dikkate alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı