Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/218 E. 2021/75 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/218 Esas
KARAR NO: 2021/75
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/04/2019
KARAR TARİHİ : 26/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili şirketin borçlu şirketten alacağının ödenmesi için ————- sayılı dosyasına istinaden icra takibi başlatıldığını, borçlu/davalı şirketin yetkilisinin borçlarının bulunmadığı iddiası ile borcun alacak miktarına itiraz ettiğini, itirazın hukuka aykırı ve kötü niyetli yapılmış olduğunu, davalı şirket ile müvekkili arasında ticari bir ilişki mevcut olduğunu, ilişki gereği borçlunun müvekkilinden taşeronluk kapsamında ———yapıldığını, bu işlere karşılık olarak — anlaşma yapıldığını, borçlunun —-ödeme yaptığını, bakiye —çeşitli bahaneler ileri sürerek ödemediğini, —- tarihli sevk irsaliyeli faturada görüleceği üzere işlemi yapılan ürünlerin teslim edildiğini, davalı tarafın dikim hatası iddiasında bulunduğunu, müvekkili şirket ile davalı arasında ika eden şifahi sözleşme gereği işlerin tam ve eksiksiz giderildiğini, ancak şirket nezdinde yer alan ürün örneklerinden görüleceği üzere kumaş ekoselerinin tutmadığını, aynı ürünün parçada renk farlılıklarının mevcut olduğunu, mevcut ürün kalıplarının davalı tarafın vermiş olduğu kalıplar olduğunu, davalı tarafın kendi kusurundan kaynaklanan hususlar olmasına rağmen ödeme yapmadığını, müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları, faturaları, irsaliyeleri ve ilgili tüm deliller dikkate alındığında borçlu şirketten —–alacağı oluştuğunu, açıkladıkları şekilde borca itiraz olması nedeniyle alacağın taraflara verilmesini ve alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi için davanın ikamesinin zorunlu hale geldiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile yaptıkları takibe karşı borçlunun—– itirazının iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına, itirazın üzerine takip durduğundan davalı borçlunun en az %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkili firmanın tekstil alanında faaliyet gösteren imalatçı bir firma olduğunu, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında şifahi eser sözleşmesi kapsamında ticari ilişki kurulduğunu, müvekkili firma ile davacı şirket arasında teslim süresi ———–tarihli şifahen akdedilmiş bir eser sözleşmesi mevcut olduğunu, sözleşmeye göre müvekkili firmanın kumaş temin ederek davacıya teslim yapacağını, davacının kendisine verilen modele uygun olarak hatasız ve tam olarak ———–ürünü müvekkiline süresinde teslim edeceğini, işbu ticari ilişki içerisinde davacı tarafın üzerine düşen yükümlülüğü gereği gibi yerine getirmediğini, müvekkili şirketi de zarara uğrattığını, her ne kadar dava dilekçesinde kalıp hatasına dayanılmakta ise de davacı tarafın kendini haklı çıkarma çabasından ibaret olduğunu, ek olarak imalatı gereken ürünün sayısının ———– adet kestiğini ancak bu ürünlerden —– aşamasında hatalı olduğunun tespit edildiğini ve —- iade faturası kesilmek suretiyle iade edildiğini, ayrıca davacının —- tarihinde iade faturası kesilmek suretiyle iade edildiğini, ayrıca davacının — müvekkiline bir fiyat farkı faturası kestiğini, müvekkili şirketin—- tarihinde bu faturaya istinaden iade faturası kestiğini, dolayısıyla bu tutarın müvekkilince kabul edilmediğini, davacıya kumaş gönderilirken kumaşın defolu olabileceği göz önünde tutularak —- gönderildiğini, bu durumlarda teamülen imalatçının kendisine sipariş edilen kadar ürünü imal edip fazla kumaşı iade etmesi gerektiğini, davacının—- tarihinde teslim etmesi gereken malları —- yaklaşık bir ay gecikme ile teslim ettiğini, bu sebeple müvekkilinin müşterisine malları zamanında teslim edebilmek adına hava yolu—–zorunda kaldığını, ayrıca müvekkilinin elinde bulunan numuneler incelendiğinde mallarda imalat hatası olduğu hususunun ortaya çıkacağını, ayrıca çeşitli dönemlerde müvekkilinin müşterisi tarafından yapılan ekspertiz raporlarında süreç boyunca tespit edilen imalat hatalarının yer aldığını, tüm bu hususların akabinde malların müşteriye teslim edildikten sonra müşterinin müvekkiline dönüş yaparak mağazalardan —–ürünün iadesinin yapıldığı için müvekkiline reklamasyon kestiğini, yukarıda belirtilen hatalarının yer aldığını, tüm bu hususların akabinde malların müşteriye teslim edildikten sonra müşterinin müvekkiline dönüş yaparak —- — adet ürünün iadesinin yapıldığı için müvekkiline reklamasyon kestiğini, TBK’nun 472/1,2,3 maddeleri gereğince yüklenici durumda olan davacının sorumluluklarını belirlediğini, zira 475. maddede müvekkilinin zararını tazmin edebilmesine de izin vermekte olduğunu, yine aynı kanunun 118. maddesinde davacının müvekkilinin zararını tazmin etmekle yükümlü olduğunun açıkça belirlendiğini, zira davacının temerrüdü ve sonuç olarak borcunu süresi içinde tam ifa etmemesinin müvekkilini hem maddi hem de itibari açıdan zarara uğrattığını belirterek açıklanan nedenlerle itirazların kabulüne ve davanın reddi ile dava masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına, vekalet ücretinin de avukat olarak adlarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Birleşen———— sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili firma —– faaliyet gösteren imalatçı bir firma olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında şifahi eser sözleşmesi ——– olan ticari ilişki kurulduğunu, müvekkili firma kumaş temin ederek davalıya teslimi yaparak davalı kendisine verilen modele uygun olarak hatasız ve tam —- edilmiş ürünü müvekkiline süresinde teslim edeceğini, imalatı gereken ürün sayısı——- adet kesmiş ancak bu ürünlerden — aşamasında hatalı olduğu, —- tarihinde iade faturası ile iade edildiğini, davalının ————- tarihinde yaklaşık —- ile teslim ettiğini, bu sebeple müvekkili müşterisine malları zamanında teslim edebilmek adına hava yolu kargosu ile göndermek zorunda kaldığını, davalı firma hem müvekkiline karşı basiretli bir tacirin yerine getirmesi gereken yükümlülükleri yerine getirmediğini hem de müvekkilinin kendisi sebebiyle düştüğü zor durumda yardımcı olmak yerine bakiyesi kaldığı iddiasıyla müvekkiline karşı icra takibi başlattığını, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak üzere, bir adet — yansıtması ve bir adet ————– ticari reeskont faizi ile ödenmesine, masraf ve yargı giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Müvekkili ile davacı arasında dava konusu itibari ile aynı olan ————— sayılı davası derdest olduğunu, Dava konuları aynı olması ve çelişik karar çıkarılmaması adına davaların birleştirilmesini talep ettiklerini, müvekkil ile davacı taraf arasında herhangi bir yazılı sözleşme bulunmadığını, dava konusu olan ve asıl dava niteliğinde olan müvekkili şirketin borçlu şirketten alacağını ödenmesi için ———- dosyasına istinaden icra takibi başlattığını, davacı şirket borca borçlarının bulunmadığı iddiası ile borcun alacak miktarına itiraz ettiğini, itiraz hukuka aykırı ve kötü niyetli yapıldığını, davacı/borçlu şirket ile müvekkili arasında ticari bir ilişki mevcut olup ilişki gereği davalı/borçlu müvekkilinden taşeronluk kapsamında —- yapıldığını, bu işlere karşılık olarak — yapılmış yapıldığını, davalı/borçlu — ödeme yapmakla, bakiye — çeşitli bahaneler ileri sürerek ödemediğini, —— sevk irsaliyeli faturada görüleceği üzere işlemi yapılan ürünler teslim edildiğini, Davalı —- iddiasında bulunduğunu, müvekkili şirket ile davalı arasında ika edilen şifahi sözleşme gereği kapsamında işler tam ve eksiksiz gönderildiğini, ancak —- tutmamakla, aynı ürün parçada renk farklıları mevcut olup, davalının kalıp hatası mevcut olduğunu, müvekkili ile davacı arasında ürünlerin —- tarihinde teslim edileceği hususu gerçeği yansıtmamakta olduğunu, müvekkilinin iş konusu ürünleri, teslim süresi olan —– tarihinde sevk irsaliyesi kapsamında teslim edildiğini, davacı ile dava dışı cisil arasındaki ürünlerin geç teslim edilmesi, —- hususlarda müvekkilinin sorumlu olması mümkün olmadığını, müvekkili ürünleri süresinde teslim ettiğini, fazlaya ve faize ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile davanın usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle reddini, dosyanın yetkili ——-gönderilmesini, dava konusu HMK 166 maddesi gereğince aynı olması nedeniyle———–sayılı dosyası ile birleştirilmesini, davacının en az %20 oranında kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin karşı tarafın üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Davacı taraf —–asıl alacaktan oluşan takip tutarı üzerinden başlatmış olduğu icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
——— dosyası dosyamız içine getirtilerek incelenmiş olup ödeme emrinin davalıya —- tebliğ edildiği, davalının —- tarihinde itiraz ettiği ve takibin durduğu davanın———— tarihinde davanın açıldığı görülmüş olup itirazın da davanında süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında, —- için bir eser sözleşmesi akdedilmiş olup, uyuşmazlık, eser sözlemesine konu bluzların adedi, bedeli, ayıp ve geç teslim noktasında toplanmaktadır.
Parça adedi bakımından, —- sevk edildiğini gösteren sevk irsaliyesinde teslim alan olarak —- tarafından imzalanmıştır.
Yine dava dışı —– tarafından imza edilen —- tarihli final ekspertiz raporunda sevkiyat adedinin —- olarak gösterilmiştir. Davalı tarafından kesilen faturada fazla kesildiği bildirilen —- bildirilmiştir. Bu iki belgedeki adet toplamı —-olması sebebiyle, sevk irsaliyesinde bildirilen adede karşılık geldiği, bu durumda sözleşme ——- olarak kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Sözleşme bedeli bakımından, —- tarihli —- bedelli faturada, hem de davalının kestiği —- bedelli faturada bluzların birim fiyatı —- belirlenmiştir.
Taraflara ait bu iki ayrı fatura nazara alındığında sözleşmenin sabit birim fiyatlı götürü bedelli sözleşme olarak kurulduğu, bluz birim fiyatı olarak da—–üzerinden anlaşıldığı görülmektedir.
Borçlar Kanununa göre bedel götürü olarak belirlenmişse eser, öngörülenden fazla emek ve masrafı gerektirmiş olsa bile yüklenici, belirlenen bedelin artırılmasını isteyemeyeceğinden, bedelin birim fiyatının ——— olduğunun kabulü gerekmektedir.
Fakat dava konusu olayda yazılı bir sözleşme bulunmadığından, bedelin götürü olarak şifahen belirlendiği kabul edilse dahi, bedelin, eserin yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak tespit edilmesi gerektiğinden, mahkemeye sunulan bilirkişi raporuyla da bedelin tespiti gerekmiştir.
Mahkemeye sunulan raporda makul olduğu tespit edilen ve birim fiyat olarak belirlenen —– üzerinden —— tekabül ettiği, bu tutarın——- karşılık geldiği, bu tutardan tarafların ticari defterlerine girmiş olan —davalı ödemesi düşüldüğünde, ——— bakiyesi kaldığı anlaşılmıştır.
Mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda, tarafların ayıpların varlığının tetkiki için ilgili ürünleri sunamadığı, sunulan —- değerlendirilebilceği, bu numune adediyle, niza konusu ürünlerin, davacının yapmış olduğu fason kesim, dikim ve finish işlemlerinin ayıplı olduğu sonucuna varılamayacağı, bildirilmiştir.
Ayrıca teslimden sonra ayıplı olduğu ortaya çıkan ayıpların bir kısmının da müşteri tarafından dokuma ve malzeme hatası olarak vasıflandırıldığı, malzeme iş sahibi tarafından temin edildiğinden bunlardan doğan ayıplardan yüklenicinin sorumlu olamayacağı, müşterinin işçilik ayıpları olarak addettiği ayıpların ise açık ayıp olduğu ve teslim anında bildirilmesi gerektiğiğinden, bu ayıplarla ilgili olarak da yükleninin sorumlu tutulamayacağı anlaşılmıştır.
Geç teslim bakımından, teslim vadesinin sözleşme ile kararlaştırılmadığı, tarafların ifa imkansızlığına dair herhangi bir beyanı bulunmadığı, bilirkişi raporunda işin normal şartlar altında —- bitirilebileceği, bu sürenin dosyada tespit edilen işe başlama tarihini gösterir evrak tetkik edildiğinde, —- tarihinde işin başladığı, makul iş süresi, bu tarihe ilave edildiğinde en geç—– tarihi olarak tespit edilebildiği, tespit edilen bu tarihten önce borcun muaccel hale geldiği kabul edilse dahi, bu tarihten önce borçluya bir ihtarname keşide edilmediği, bu sebeple geç teslimden kaynaklanan taleplerin mahsup edilemeyeceği görülmüştür.
Birleşen dava yönünden birleşen dava davalısının kusuru nedeniyle geç teslimat ispat edilemediğinden gecikme nedeniyle birleşen dava davacısının kestiği —– tarihli faturadan ve—- faturasından birleşen dava davalısının sorumlu olmadığı kanaatine varılmıştır.
Mevcut durumda asıl dava bakımından davacının takip tarihi itibarıyla ——- asıl alacağının bunduğu, bu tutarı takip tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte, davalıdan talep edebileceğine, birleşen davada davacının alacağı olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
——- sayılı dosyası yönünden
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; davalının ——- sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin ——- üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 1.403,02-TL karar harcına karşılık peşin alınan 1.000,73-TL’nin mahsubu ile bakiye 402,29-TL ‘nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından sarfolunan 3.750,00-TL bilirkişi gideri, 45,00-TL tebligat-müzekkere gideri toplamının davanın kabul kısmına isabet eden 1.540,46-TL’si ile 1.000,73-TL harç gideri toplamı 2.541,13-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Tarafların başvurdukları ——— nolu arabuluculuk görüşmeleri neticesinde ödenmesi gereken 1.320,00-TL’nin davanın kabul-red kısmına isabet eden 535,81-TL’sinin davacı, 784,19-TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 4.509,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Birleşen ——— sayılı dosyasından yönünden
1- Davanın REDDİNE
2-Alınması gereken 59,30-TL karar harcının peşin alınan 353,79-TL’den mahsubu ile bakiye 294,49-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde birleşen dosya davacısına iadesine,
3-Davacı tarafından sarfolunan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların başvurmuş oldukları —— dosya nolu arabuluculuk görüşmeleri neticesinde ödenmesi gereken 1.320,00-TL’nin birleşen dosya davacısından tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Birleşen dosya davalısı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin birleşen dosya davacısından alınarak birleşen dosya davalısına verilmesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı/birleşen dosya davacısı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/01/2021