Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/197 E. 2020/177 K. 03.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/197 Esas
KARAR NO : 2020/177

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/04/2019
KARAR TARİHİ : 03/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında fatura mal satışına dayalı ticari ilişkinin mevcut olduğunu, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete mal satımı yapılmış olup malların davalı şirkete teslim deildiğini, mal satımına ilişkin toplam 2.613,00-TL bedelli iki adet faturanın (———————– ödenmemesi nedeniyle davalı şirket aleyhine 25/02/2019 tarihinde İstanbul Anadolu ——– İcra Müdürlüğünün ————- Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı tarafın 05/03/2019 tarihinde icra takibine borcu bulunmadığı iddiasıyla borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, borçlunun ödeme emrine hiçbir haklı gerekçeye dayanmaksızın itirazda bulunduğundan ve arabuluculuk sürecinde de anlaşmadan yana tavır sergilememiş olduğundan itirazın iptali davası açmak zorunda kaldıklarını, bu nedenlerle İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün ——–Esas sayılı dosyası ile borçlu aleyhine yapılan takibe haksız itirazın iptali ile borçludan 2.666,03-TL asıl alacaklı olduklarının tespitine, ayrıca borçlunun alacağın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkili hakkında geçilen icra takibine vaki borca itirazları üzerine davacı-alacaklı tarafından açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının yasaya ve yerleşik Yargıtay kararlarına aykırı olduğundan davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin davacının iddiasının tam aksine ——– tarihli faturalara ait kesinlikle borcu bulunmadığını, faturanın mutlmaka bir sözleşmeye dayanacak olması münasebetiyle TTK.23/2 maddede belirtilen sürenin uygulanması zorunluluğunun Türk Hukukuna tabi olan sözleşmeler için gecerli olacağını, taraflar arasında geçerli bir borç ilişkisinin, bir akdin olması gerektiğini, sadece faturanın tebliğ edilmesi ve tebliğden itibaren 8 gün içinde itiraz edilmemesi akdi ilişkinin varlının kanıtı olmadığını, davacının bu ilişkinin varlığını kanıtlaması gerektiğini, davacı-alacaklı tarafından açılan itirazın iptali davasının haksız ve mesnetsiz olduğunu, bu nedenledavacı tarafından açılan itirazın iptali davasının haksız ve kötüniyetli olması sebebiyle reddine, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Taraflar arasındaki davaya konu uyuşmazlık; tacirler arasında fatura alacağından kaynaklanan bakiye borç nedeniyle başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Dosyamız arasına alınan İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde ödeme emrinin davalı/borçluya 01/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği davalının süresinde 05/03/2019 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine 17/04/2019 tarihinde İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş olup inceleme günü taraf defterleri mali müşavir bilirkişi aracılığı ile tetkik edilerek hazırlanan raporda sonuç olarak ‘ …1-Davacı tarafın incelenen 2018 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı,
Davacı tarafın incelenen 2019 yılına ait ticari defterlerinin açılış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, incelemenin yapıldığı tarihte yevmiye defterinin kapanış onay süresinin henüz dolmamış olduğu, bu nedenle yevmiye defterinin kapanış onayının henüz yaptırılmamış olduğu, defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı,
2) Davalı tarafın incelenen 2018 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı,
Davalı tarafın incelenen 2019 yılına ait ticari defterlerinin açılış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, incelemenin yapıldığı tarihte yevmiye defterinin kapanış onay süresinin henüz dolmamış olduğu, bu nedenle yevmiye defterinin kapanış onayının henüz yaptırılmamış olduğu, defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı,
3) İcra takibine konu alacağın dayanağı olan belgelerin davacı —— adına düzenlenmiş ——- tutarlı 2 adet irsaliyeli fatura olduğu,
4) İcra takibine konu alacağın dayanağı olan davacı ———–adına düzenlenmiş 2018 yılına ait 2 adet irsaliyeli faturada yazılı olan malların davalı tarafa teslimine ilişkin söz konusu irsaliyeli faturaların teslim alan kısmında isim ve imza bulunduğu, ayrıca icra takibine konu alacağın dayanağı olan 2 adet irsaliyeli faturanın davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu,
“Faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olmasının faturalar içeriğindeki malın davalıya teslim edildiğine karine oluşturacağı”——- bu konudaki hukuki değerlendirmenin Mahkemenizin takdirinde olduğu,
5) İcra takibine konu alacağın dayanağı olan davacı ——- adına düzenlenmiş 2018 yılına ait 2 adet irsaliyeli faturanın davalı tarafa teslimine ilişkin söz konusu irsaliyeli faturaların teslim alan kısmında isim ve imza bulunduğu, ayrıca icra takibine konu alacağın dayanağı olan 2 adet irsaliyeli faturanın davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu durumun söz konusu 2 adet irsaliyeli faturanın davalı tarafından teslim alındığını gösterdiği,
6) İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 2018 yılına ait 2 adet irsaliyeli faturaya davalı tarafından itiraz edildiğine dair dava dosyasında bir belge bulunmadığı,
7) İcra takibine konu alacağın dayanağı olan, davacı —– adına düzenlenmiş, 2 adet irsaliyeli faturanın davacı … davalı tarafın 2018 yılına ait ticari defterlerinde kayıtlı olduğu,
8) Davacı tarafın 2.613,00 TL asıl alacak ve 53,03 TL işlemiş faiz olmak üzere 2.666,03 TL’den oluşan takip tutarı üzerinden başlatmış olduğu icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine açmış olduğu itirazın iptali davasında davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline karar verilmesini istediği, harca esas değeri ——– olarak gösterdiği,
9) Davacı tarafın ———— yıllarına ait ticari defterlerinin incelenmesinde; davacı —– ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle ———- alacaklı olduğu,
10) Davalı tarafın ——— yıllarına ait ticari defterlerinin incelenmesinde; davalı ———- ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle ——— borçlu olduğu,
11) Mahkemenizce davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olduğuna karar verilir ise; icra takibinden önce davacı tarafından davalı taraf temerrüde düşürülmediğinden, davalı taraf davacı tarafın başlatmış olduğu icra takibi ile temerrüde düştüğünden takip tarihi öncesi için işlemiş faiz oranının belirlenemediği ve işlemiş faiz tutarının hesaplanamadığı, …’ şeklinde mütalaa vermiştir.
Takibe konu irsaliyeli faturalarda teslim alan bölümünde isim ve imza bulunması , dava konusu faturaların davalı defterinde kayıtlı olması ve davalının malları almadığını ispat edememesi karşısında davacının davasında haklı olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı davalıyı temerrüte düşürmediğinden takip öncesi faiz talep edemeyeceğinden işlemiş faiz talebine ilişkin bölümün reddine karar vermek gerekmiş olup davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile ile; davalının İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğünün ——–sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin —- üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 ‘si oranındaki 522,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gereken —— karar harcına karşılık peşin alınan——- harcın mahsubu ile bakiye 134,10-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından sarfolunan——-tebligat-müzekkere gideri toplamının davanın kabul kısmına isabet eden —— harç gideri toplamı 812,81-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yargılama gideri sarfolunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı lehine ———uyarınca taktir olunan ——- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı lehine —-uyarınca taktir olunan —– vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.