Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/191 E. 2020/334 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/191 Esas
KARAR NO : 2020/334

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/04/2019
KARAR TARİHİ : 14/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, cari hesap ekstresinin tahsil edilemediğini ve davalı hakkında İstanbul Anadolu —-İcra Müdürlüğünün —- esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, 39.356,81 TL borcun ödenmesi için icra takibinden önce ihtarda bulunulduğunu, davalının kötü niyetli olduğunu iddia ederek; İstanbul Anadolu—-.İcra Müdürlüğünün —- esas sayılı dosyaya yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Dava dilekçesi ve tensip zaptının davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile fatura alacağından kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin 04/03/2019 tarihinde borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun 04/03/2019 tarihinde borca ve faize itiraz ettiği ettiği, icra takibine itirazın süresinde olduğu, itirazın borca, faize kısaca esasa ilişkin olduğu, icra müdürlüğünün yetkisine bir itirazın olmadığı anlaşılmıştır.
Davanın İ.İ.K. 67/1 maddesindeki 1 yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı, davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, oluşan alacak bakiyesinin ödenmemesi üzerine icra takibi başlattıklarını iddia etmiştir.
Davalı dosyaya cevap vermediği görüldü.
Tarafların tacir olması nedeniyle defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, davacı tarafın defterlerini sunduğu, davalı tarafın ise muhtıra gönderilmesine rağmen (ilk inceleme günü için davalıya çıkan tebliğin yapılamaması nedeniyle mahkememizce davalı defterlerinin incelenmesi için ikinci kez inceleme günü verilmesine ve tebliğin yapılmasına rağmen) inceleme günü defterlerini hazır etmediği anlaşılmıştır. İncelenen davacı defterleri ve davacının delil olarak dayanmış olması nedeniyle celp edilmiş olan BS-BA kayıtları uyarınca; davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, icra takibine konu edilen faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı BS formları ile davacının 3 adet fatura karşılığı KDV hariç 75.946,00 TL tutarlı mal ve hizmet satışı yapıldığının davacı tarafından vergi dairesinin bildirilmiş olduğu, davalı defterlerinin incelenemediği ancak celp edilen BA formları ile davalının davacıdan 3 adet fatura karşılığı toplam 75.946,00 TL tutarlı mal ve hizmet alımını gerçekleştirdiğini vergi dairesine beyan ettiği, davalı vergi kayıtlarıyla da doğrulanan davacı defter ve kayıtları ile icra takibine konu edilen faturalar kapsamında davacının davalıya toplam KDV dahil 89.232,80 TL bedelli mal satışının bulunduğu, davalının yapmış olduğu 52.985,51 TL tutarındaki ödemenin mahsubu sonrasında davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 36.296,79 TL tutarında alacak bakiyesinin kaldığı görülmüş ve davanın belirlenen bu miktar üzerinden kısmen kabulü yoluna gidilmiştir.
Her ne kadar davacının davalıya 1.499,06 TL ve 1.560,96 TL tutarlı iki adet vade farkı faturası düzenlemiş olduğu ve bunu da takip alacağına eklemiş olduğu görülmüş ise de; taraflar arasında vade farkı uygulanacağına dair bir sözleşme hükmü veya teamül bulunmadığından davacının vade farkı isteminin yerinde olmadığı değerlendirmesiyle bu kısma ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 36.296,79-TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 ‘si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine dair,
3-Alınması gereken 2.479,43-TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 672,12-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.807,31-TL’nin davalı taraftan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 918,90-TL’nin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 847,45-TL’si ile 672,12-TL peşin harç gideri ve 44,40 TL başvuru harcı toplamı 1.563,97-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Kabul oranı dikkate alındığında davacı lehine — göre takdir olunan 5.444,52-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.