Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/19 E. 2019/1192 K. 19.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/19 Esas
KARAR NO : 2019/1192

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 06/07/2017
KARAR TARİHİ : 19/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirketçe İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğünün 2015/8719 Esas sayılı dosyası üzerinden davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, ilgili dosyadan davalıya —–ödeme emri tebliğ edildiğini, davalı tarafın tebliğ almış olduğu işbu ödeme emrine 22.01.2016 tarihinde haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, takip dosyasının davalı tarafın itirazı ile durduğunu, davalı tarafça yapılmış olan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili şirket ile davalı arasında sözlü olarak akdedilen bayilik sözleşmesi gereği taraflar arasında yıllardan beri süregelen bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, söz konusu bayilik ilişkisi gereği müvekkili şirket tarafından davalı şirkete beyaz eşya satışı yapıldığını, davalı şirket tarafından müvekkili şirkete verilen sipariş gereği müvekkili şirket tarafından hazırlanarak davalı şirkete —— numaralı, — tarihli, — numaralı, 20.05.2014 tarihli —- numaralı, —- tarihli,—- numaralı, 06.06.2014 tarihli,—-numaralı, 21.04.2014 tarihli, —- numaralı, 26.04.2014 tarihli,—- numaralı, —- tarihli davalı şirket yetkili personelinin imzasına havi sevk irsaliyeleri ile gönderilen beyaz eşyaların bedellerine ilişkin müvekkili şirket tarafından 06.06.2014 tarihli, 3.857,49 TL bedelli, 30.05.2014 tarihli, 13.924,00 TL bedelli,20.05.2014 tarihli, —- tarihli, —- bedelli, 21.04.2014 tarihli, 19.835,67 TL bedelli, 26.04.2014 tarihli, 4.678,17 TL bedelli faturaların tanzim edildiğini, işbu faturaların karşılığında davalı şirketten 31.03.2015 ödeme tarihli —- bedelli bir adet senet alındığını, davalının aralarındaki bayilik ilişkisi uyarınca müvekkili şirket lehine 31.03.2015 ödeme tarihli 79.500,00 TL bedelli senet keşide ettiğini, bu senede istinaden kendisinden ödeme yapılması talep edildiğinde müvekkili şirkete ödeme yapmaktan imtina ettiğini, borcunu süresinde ifa etmediğini, davalı tarafça söz konusu borca hiçbir haklı gerekçe gösterilmeksizin sırf takibin sürüncemede kalması amacıyla itiraz edildiğini, 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu’yla borçluya tanınan itiraz hakkının haksız ve kötü niyetli olarak kullanılmasından ibaret olduğunu, hukuki himayenin etkin olmasının yargılamanın çabuk ve ucuz olmasına bağlı olduğunu, davalı … yetkilisi—- tarafından söz konusu borcun ödenemeyeceğine ilişkin müvekkili şirkete gönderilen 06.04.2015 tarihli yazı ile de davalı şirketin müvekkili şirkete borçlu olduğunun, söz konusu borcun davalı tarafından bilindiğinin ve buna rağmen ödenmediğinin açıkça görüldüğünü, davalı tarafın buna rağmen kendisine gönderilen ödeme emrine “müvekkilin takip alacaklısına herhangi bir borcu bulunmamaktadır” ifadeleriyle dava konusu haklı alacaklarını inkar ettiğini, açıklananan nedenlerle davalı tarafın icra takibine vaki haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamı ve alacağın tahsilini temin zımnında işbu davanın ikamesi zorunluluğunun hasıl olduğunu belirterek, haklı davalarının kabulü ile davalı borçlunun İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün 2015/8719 E. sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına, davalı tarafça haksız ve kötü niyetle yapılmış olan itiraza karşılık davalı aleyhine hükmolunan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş olup, davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Taraflar arasındaki davaya konu uyuşmazlık; tacirler arasında mal alım satımından kaynaklanan bakiye borç nedeniyle başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Dosyamız arasına alınan İstanbul Anadolu—. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde ödeme emrinin davalı/borçluya 20/01/2016 tarihinde tebliğ edildiği davalının süresinde 22/01/2016 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine 06/07/2017 tarihinde İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; Davacı taraf defterleri üzerinde inceleme yapılmış ancak davalı taraf defter ibraz etmemiştir. Mali müşavir bilirkişi düzenlemiş olduğu raporda sonuç olarak ‘ 1) Davacı tarafın incelenen 2014, 2015 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı,
2) Davacı tarafın vade tarihinden sonraki bir keşide tarihini taşıdığı için kambiyo senedi niteliğinde olmayan bonoya dayalı olarak başlatmış olduğu ilamsız icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine açmış olduğu itirazın iptali davasında davalı taraf ile arasındaki temel ilişki olan satış sözleşmesine dayandığı ve davalı adına düzenlemiş olduğu faturaları dayanak olarak gösterdiği,
3) İcra takibine konu alacağın dayanağı olan davacı—– tarafından davalı …—–. adına düzenlenmiş 2014 yılına ait 7 adet e-faturada yazılı olan malların davalı tarafa teslimine ilişkin 7 adet sevk irsaliyesinin teslim alan kısmında isim ve imza bulunduğu,
4) İcra takibine konu alacağın dayanağı olan davacı —— tarafından davalı ….—– adına düzenlenmiş 2014 yılına ait 7 adet e-faturanın davalı tarafa teslimine ilişkin dava dosyasında bir belge bulunmadığı, ancak söz konusu e-faturaların davalının posta kutusuna iletildiğine dair davacı tarafın kullanmış olduğu özel entegrasyon sisteminde kayıtların yer aldığı,
5) İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 2014 yılına ait 7 adet e-faturaya davalı tarafından itiraz edildiğine dair dava dosyasında bir belge bulunmadığı,
6) İcra takibine konu alacağın dayanağı olan davacı ——— tarafından davalı ….—–. adına düzenlenmiş 2014 yılına ait 7 adet e-faturanın davacı tarafın 2014 yılına ait ticari defterlerinde kayıtlı olduğu,
7) Davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmediği için davalı tarafın ticari defterleri incelenemediğinden, dayanak faturaların davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığının tespit edilemediği,
8) Davalı tarafın ticari defterleri hakkında 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 83. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 219 ve 220. maddelerinin tatbik edilip edilmeyeceği ile ilgili hukuki değerlendirmenin Mahkemenizin takdirinde olduğu,
9) Davacı tarafın 79.500,00 TL asıl alacaktan oluşan takip tutarı üzerinden başlatmış olduğu icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine açmış olduğu itirazın iptali davasında davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline karar verilmesini istediği, harca esas değeri 89.746,20 TL olarak gösterdiği,
10) Davacı tarafın 2014, 2015 yıllarına ait ticari defterlerinin incelenmesinde; davacı——–.’nin davalı …—— ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle 528.847,45 TL alacaklı olduğu,
11) Davacı tarafın davalı taraf aleyhine başlatmış olduğu icra takibinde asıl alacak olarak 79.500,00 TL talep etmiş olduğu, taleple bağlılık ilkesi gereği talebi ile bağlı olacağı,
12) Mahkemenizce davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olduğuna karar verilir ise; icra takibinde davacı tarafından işlemiş faiz talep edilmediğinden, ayrıca icra takibinden önce davacı tarafından davalı taraf temerrüde düşürülmediğinden, davalı taraf davacı tarafın başlatmış olduğu icra takibi ile temerrüde düştüğünden takip tarihi öncesi için işlemiş faiz hesaplanamadığı,
13) Mahkemenizce davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olduğuna karar verilir ise; davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren yıllık % 10,50 ve 3095 sayılı yasanın temerrüt faizi başlıklı 2. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen T.C. Merkez Bankası’nın kısa vadeli avanslar için uyguladığı avans faiz oranına göre belirlenen ticari işlerde istenebilecek değişen faiz oranları üzerinden ticari temerrüt faizi uygulanabileceği, ‘ şeklinde mütalaa vermiştir.
Davacının dosyaya mübrez sevk irsaliyeleriyle mal teslimini kanıtlaması, davalının defterlerini ibraz etmemesi, mal teslimine ilişkin itirazlarının olmaması, davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğunun tespit edilmesi neticesinde HMK 220/3 fıkrası da ‘ Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.” nazara alınarak alacağın likit ,itirazın haksız ve olduğu kanaati mahkememizde oluştuğundan davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile; davalının İstanbul Anadolu —— İcra Müdürlüğünün—– dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 79.500,00 TL üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 ‘si oranındaki 15.900,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine dair,
3-Alınması gereken 5.430,64-TL karar harcına karşılık peşin alınan 1.135,15-TL’nin mahsubu ile bakiye 4.295,49-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından sarfolunan 800,00-TL bilirkişi gideri, 195,20-TL tebligat-müzekkere gideri ve 1.135,15-TL harç gideri toplamı 2.130,35-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı lehine —— uyarınca taktir olunan 9.095,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.