Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/184 E. 2019/1339 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/184 Esas
KARAR NO : 2019/1339 Karar
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/12/2018
KARAR TARİHİ: 12/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacının şirket işlerinde kullanmak üzere almış olduğu —— plaka sayılı ——- marka —— model aracın sahibi olduğunu, söz konusu aracın volan arızası yaptığını ve aracın garanti kapsamında tamiri için —– tarihinde ——- servisine götürüldüğünü, ancak servis tarafından arızanın kullanıcı hatasından kaynaklandığının belirtildiğini, arıza bedeli olan——TL ‘yi ödeyerek aracın onarımını yaptırdığını, aracın serviste kaldığı süre olan ——-tarihi ile ——- tarihleri arasında kendi aracının serviste olması nedeniyle ——TL ödeyerek araç kiralamak zorunda kaldığını, ——–. Sulh Hukuk mahkemesinin —— D. İş sayılı dosyasında tespit yapıldığını ve alınan raporda hasarın kullanıcı hatasıyla oluşmayacağını, üretimden kaynaklı veya malzeme niteliği nedeniyle olduğunun belirtildiğini, açıklanan nedenlerle davacının ödemiş olduğu —— TL onarım bedeli ile —— TL araç kiralama bedelinin ödeme tarihlerinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahisilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı ——vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu araçta imalattan kaynaklanan herhangi bir ayıbın bulunmadığını, araçtaki anzanın kullanıcı hatasından kaynaklandığını, aracın debriyaj balatasının zorlanmaya maruz kaldığını ve yandığını, yanık debriyaj balatasının volan yüzeyine zarar verdiğini, hatta volan göbeğinin dağıldığını, aracın servis aralıklarının atlandığını, ilk bakımın yaklaşık—— km aşılmış olduğunu, ——Sulh Hukuk Mahkemesinin ——- D.İş sayılı dosyasına sunulan Bilirkişi Raporunun soyut ve kanaat ile istihsal edilmiş olduğunu, müvekkil şirket aleyhine delil teşkil etmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın aracın onarım süresinde kullanılamamasından dolayı maddi tazminat talep edebilmesinin hukuken mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket,——– arihinde satın aldığı ——–plaka numaralı——- aracın baskı balata sisteminde meydana gelen şikayetin imalattan kaynaklandığı iddiasıyla aracın serviste yapılan onarım bedeli olan——TL’sı ile aracın serviste kaldığı ——- tarihleri arasında ikame olarak araç kiraladığı iddiası ile ——-kira bedelini tahsilini talep etmiş bulunmaktadır. Ancak dava konusu iddia ve talepler haksız ve mesnetsiz olup huzurdaki davanın reddi ile vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile davacı şirkete ait —– plaka sayılı aracın arıza yapması nedeniyle davacının davalılardan talep ettiği —– TL onarım bedeli ile aracın tamiri esnasında kiralanması nedeniyle—— TL araç kiralama bedelinin tahsili amacıyla açılan alacak davası olduğu görüldü. Uyuşmazlık kapsamında araçtaki hasarın kullanıcı hatası olup olmadığı, garanti kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceğinin araştırılacağı, onarım bedeli ve onarım süresinin kadri maruf olup olmadığının, araç kiralama bedelinin kadri maruf olup olmadığının ve bu bedellerinin davalılardan tahsilinin mümkün olup olmadığına dair alacak davasından ibarettir.
—— Sulh Hukuk Mahkemesi, ————- yazılan müzekkerelere ikmalen cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya içerisine alınmıştır.
Dosyamız yargılama aşamasında ——— Makina Mühendisi bilirkişisine tevdi edilmiş olup, bilirkişi mahkememize hitaben hazırlamış olduğu raporunda özetle: Kullanım hatasından kaynaklandığı, meydana gelen arızanın giderilmesinde, davalının garanti kapsamında sorumluluğu olmadığı, arızanın sorumluluğu açısından. Yüce Mahkemenin aksi görüşte olması durumunda, arızanın giderilmesinde davalı taraf sorumluluğunun ——-TL olduğu, arızanın giderilmesi için makul sürenin 2 iş günü olduğu, bu sürede meydana gelen davacı zararının —– TL olduğu yönünde mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir. Bilirkişi raporu yeterli, denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Davalı ——- yönünden yapılan incelemede; işbu davalı ile davacı arasında dava konusu aracın alım-satımına dair bir sözleşme olmadığı gibi davalı yan aracın satıcısı, üreticisi veya ithalatçısı konumunda olmayıp; diğer davalının yetkili servisi konumundadır. Açılan davada davacının araç onarım bedeli ile kiralama bedeli talepleri hakkında salt yetkili servis konumunda olan davalı Koluman’a husumet yöneltilemeyeceğinden bu davalı yönünden açılan davanın husumetten reddine karar vermek gerekmiştir.
Toplanan deliller, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, aracın tamir belgeleri, iş emirleri, delil tespiti dosyası, bilirkişi incelemesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; uyuşmazlık konusu davacı şirkete ait ———-plaka sayılı aracında meydana gelen hasarın kullanıcı hatası olup olmadığı ve garanti kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği olup; meselenin çözümü HMK 266 anlamında çözümü teknik bilgiyi gerektirmektedir. Mahkememizce celbedilen bilirkişi raporu incelendiğinde; raporun iş emirleri, onarım faturaları, ———. Sulh Hukuk mahkemesinin———- D. İş sayılı raporu da değerlendirilmek suretiyle; denetime esas biçimde hazırlandığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça her ne kadar delil tespiti raporuna itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiş ise de; Yerleşik Yargıtay Kararlarında karşı tarafa haber vermeksizin yapılan tespit sonucu alınan bilirkişi raporunun karşı tarafça açık veya zımni olarak kabul edilmedikçe hükme esas alınamayacağı yönündedir. Bu yönde Yargıtay —. HD. —– E. —– K. Yargıtay —- HD. —– E. —- K. Yargıtay —-. HD. —- E. ——K. Yargıtay HGK. — E. — K. Sayılı kararları mevcuttur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Esas:—- Karar: —— sayılı kararı; ”… HUMK 275.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi incelemesi yaptırılması, taraflarca öne sürülen itirazların da yine bilirkişi tarafından değerlendirilmesi gerekir. Davalı tarafça açıkça veya örtülü olarak kabul edilmiş olmadıkça, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda davacı tarafça tek taraflı olarak yaptırılan delil tespiti sonucu düzenlenen tespit bilirkişi raporu benimsenerek hüküm verilemez. Bu gibi hallerde mahkemece ayrıca bilirkişi incelemesi yaptırılması zorunludur. Somut olayda davalı, asıl davaya verdiği cevap dilekçesinde tespit bilirkişi raporunun eksik ve yanlış bilgilerle tanzim edildiğini ileri sürdüğüne göre mahkemece yapılması gereken zarar miktarının belirlenmesi için yeniden bilirkişi incelemesi yaptırmak olmalıdır. ” şeklindedir. Anılan kararla örtüşür biçimde mahkememizce konusunda uzman———- bilirkişiden rapor alınmış olup; delil tespiti safhasında alınan bilirkişi raporu itiraza uğramış olup karşı tarafa haber vermeksizin yapılan tespit sonucu alınan bilirkişi raporunun karşı tarafça açık veya zımni olarak kabul edilmedikçe hükme esas alınamayacağı Yerleşik Yargıtay uygulamalarının gereğidir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun 2. sayfasında aracın kavrama sistemi tarif edilmiş; 3. Sayfa 9. Bölümde ise baskı rulmanının, arızanın meydana geldiği kullanım mesafesinde arızalanmış olduğu ve baskı, balata ve sürekli yük altında çalışmasına ve kavramanın kısmi kavrama pozisyonunda kalarak termal hasar gelişmesine bağlı olan, sürücüsün ayağını debriyaj pedalı üzerinde tutması şeklinde kullanım hatasından kaynaklandığını belirtmekle; bu tespite mahkemece itibar edilmiştir. Her ne kadar davalı vekili bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içerir dilekçesinde termal hasarın ileri düzeyde olmadığından bahisle itiraz etmiş ise de raporun 3. Sayfa 9. Bölümde aracın km.si de değerlendirilerek termal hasarın sürücünün ayağını debriyaj pedalı üzerinde tutması şeklinde kullanım hatasından kaynaklandığı belirtilmiş olup; termal hasarın, baskı, balata ve sürekli yük altında çalışmasına ve kavramanın kısmi kavrama pozisyonunda kalmasından kaynaklandığı anlaşılmakla, rapora itiraz dilekçesine itibar edilmemiş ve davacının değişik iş safhasında alınan rapora göre hüküm verilmesi talebi yerinde görülmemiştir. Açıklanan gerekçelerle; ispat edilemeyen davanın davalı ———– yönünden reddine karar verilmekle aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davacının davasının Davalı———-yönünden REDDİNE,
Davacının davasının Davalı———– yönünden husumetten REDDİNE,
1-Alınması gerekli 44,40 TL harcın davacı tarafça yatırılan 264,33 TL harçtan mahsubu ile 219,93 TL’nin bakiye harcın davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T 3/2 maddesi uyarınca her bir davalı yönünden red sebebi farklı olduğundan;
2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı——— verilmesine,
2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı————- verilmesine,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı 12/12/2019