Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/181 E. 2021/384 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/181 Esas
KARAR NO: 2021/384
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/04/2019
KARAR TARİHİ : 29/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : Davalı firma aleyhine davalar söz konusu olduğunu, davalı firmanın kaçırabileceğine dair kuvvetle şüphe bulunduğundan alacağın varlığı konusunda müvekkil aleyhine güçlü karine olduğundan telafisi imkansız zararların doğmasını engellemek adına bila teminat davalı şirkete ait taşınır taşınmaz ve banka hesapları —- olan alacaklarına ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiklerini, ihtilafla ilgili ——— düzenlemesine göre ticari uyuşmazlıklarda dava şartı olan arabaluculuk yoluna başvurulduğunu, davalının yapılan toplantıya katılmadığını, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında — imzalandığını, ilgili sözleşmenin — tarihinde yürürlüğe girdiğini, —– tarihinde davalı şirket tarafından müvekkil firmaya yemek siparişi verilmeyeceği ve davalıya ait iş yerinden müvekkil şirket personelini çıkartılması yönünde yazılı bildirim yapıldığını, sözleşmenini davalı tarafından feshedilmesi sebebi ile müvekkil şirketin taraflar arasındaki yemek — istinaden —–bedeli hesaplanarak ———– bedelleri fatura edilerek davalı şirkete gönderildiğini davalının haksız olarak sözleşmeye ve hukuka aykırı şekilde faturaya itiraz ettiğini, davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı hiç bir dayanağı olmayan iddialar ile iş bu fatura içeriğinden de itiraz edilmesi üzerine iş bu davayı açma gereğinin hasıl olduğunu, sözleşmenin —- Maddesi gereğince mahkemenin yetkili olduğundan iş bu dava mahkememizde ikame edildiğini belirterek açılan davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile : Davacının taleplerinin taraflar arasındaki münakid sözleşme hükümlerine aykırı olduğunu, müvekkilinin hiç bir alım taahhüdü bulunmadığını, davacının talebine dayanak oluşturan belirli bir süre ile sürekli yemek siparişi verilmesi veya alım yapılması yönünde hiç bir düzenleme mevcut olmadığını, davacının dayandığı sözleşme hükmü davacının alacak talebinde dayanak oluşturamayacağını, davacının sözleşmenin madde 8. Hükmüne dayanak kendi feshettiği sözleşme nedeniyle alacak talebin bulunmadığını, iddialara dayanak teşkil eden fesih işlemi davacı tarafından yapılmış olup bedel talebinin haksız olduğunu, dava dilekçesindeki taleplerin çelişkili olduğunu, ihtiyati tedbir taleplerinin haksız olduğunu, reddini istediklerini, hukuki durum karşısında kasız ve kötü niyetli davanın reddine karar verilmesini belirtmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, alacak istemine ilişkindir.
Davacı; sözleşme gereği —– verilen davalının sözleşmeyi süresinden önce feshettiğini iddia ederek, davalı uhdesinde kalan demirbaş bedelinin ve —– bedelinin davalıdan tahsilini talep etmektedir.
Davalı ise; süresi içinde cevap vermediğinden münkir addedilmiştir. Davalı dosyaya sunduğu beyanlarda, aradaki sözleşme ilişkisini kabul etmekle birlikte, sözleşme uyarınca hiç bir alım taahhüdünde bulunmadığını, davacının sözleşmeyi kendisinin feshettiğini, bu nedenle alacak talebinin yerinde olmadığını savunmaktadır.
Tarafların bildirmiş oldukları delil ve belgeler toplandıktan sonra; bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. ————–oluşturulan bilirkişi heyetinden aldırılan raporda; davacı ile davalı arasında —- tarihinde üç yıl süreli olarak atipik iş görme sözleşmesi akdedilmiş olduğu, sözleşmenin —– detayı belirtilen —- tutarındaki demirbaş yatırımını davacının yapmasının kararlaştırıldığı, —- sonunda işbu yatırımın mülkiyetinin davalıya bedelsiz olarak devredileceğinin ve sözleşmenin herhangi bir sebeple süresinden önce feshedilmesi halinde kalan ——bedeli hesaplanarak davalı tarafından davacıya —– içinde ödeneceğinin düzenlendiği, dosyaya sunulan e-posta yazışmalarının incelenmesi ile taraflar arasındaki sözleşmenin fiilen —-tarihinde davalı tarafından sonlandırılmış olduğu, sözleşmenin yukarıda belirtilen hükmü uyarınca sözleşmenin kim tarafından sona erdirildiğinin —- tutarının ödenmesi yönünden bir öneminin bulunmadığı, bu duruma göre davacının sözleşmenin fiilen sona erdiği —- tarihinden sözleşmenin normal olarak sona ermesi gereken süreye tekabül eden ——bedelinin davacıya ödenmesinin gerektiği, buna göre yapılan hesaplamada davacının —– istemeye hak kazandığı, davacının diğer taleplerinin yerinde olmadığı ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
Açıklanan rapora, tarafların itirazı üzerine mahkememizce aldırılan —- ek raporda; mali müşavir bilirkişi ile sorumluluk uzmanı bilirkişinin farklı raporlar verdikleri, mutabık kalamadıkları sunulan raporlar ile görülmüştür. Bilirkişi heyetinin kendi içinde bir sonuca varamaması ve dosyaya sunulan raporların yeterli ve denetime elverişle görülmemesi nedeni ile yeni bir heyetten rapor aldırılması yoluna gidilmiştir.
——- konusunda uzman teknik bilirkişi —— oluşturulan bilirkişi heyeti tarafından dosyaya sunulan ——-tarihli raporda; incelenen davacı defterlerinin usulüne uygun tutuldukları, sözleşmenin süresinden önce sona ermesi halinde davacı ——bedelini hak kazanacağı hususunun sözleşmenin 8.maddesinde kararlaştırılmış olduğundan, uyuşmazlığa konu sözleşmenin akdedildiği —- tarihinde sözleşmenin eylemli olarak sonlandırıldığı —- tarihine kadar geçen süre dikkate alınarak hesaplanan amortisman bedeline davacının hak kazanacağı, buna göre yapılan hesaplamada davacının sabit demirbaşlar bakımından ——– alacaklı olduğu; taşınır demirbaşlar yönünden ise sözleşmede bir düzenleme bulunmadığı, bu konuda bir sözleşme boşluğundan söz edilebileceği, sözleşmenin tamamlanmasından tarafların varsayımsal iradesinin kullanılmasının gerektiği, bu noktada tarafların taşınır demirbaşları düzenlememiş olmasından davacının bu eşyaları daha sonra başka yerde kullanma ihtimali bulunduğundan başka iş yerlerinde de kullanılacağı sonucunun çıkarıldığı, dolayısıyla taşınır eşyaların iadesinin gerektiği, ancak mümkün değil ise hakkaniyet gereğince yıpranma payı da dikkate alınarak tespit edilecek miktarı davacının talep edebileceği buna göre taşınır demirbaşlar yönünden davacının —–talep edebileceği ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
Yukarıda özetlenen bilirkişi raporlarından, denetime elverişli olması, tarafların iddia ve savunmalarını karşılamış olması ve yeterli olması nedeni ile — tarihli rapora itibar edilmiştir. Buna göre; davacı ile davalı arasındaki — başlangıç tarihli —- akdedildiği dosyaya sunulan — yazışmaları ile sözleşmenin—– tarihinde davalı tarafından fiilen sona erdirildiği, sözleşmenin 8.maddesi uyarınca “Sözleşmenin süresinden önce sona ermesi halinde davacının ——bedeline hak kazanacağı”nın kararlaştırılmış olduğu, bu bedelin yatırım bedeli-sözleşme süresine göre yapılacağının düzenlendiği, buna göre davacının hak kazanacağı ———bedelinin—— olacağı, sözleşmede taşınır demirbaşlar yönünden düzenlemenin bulunmadığı, sözleşmedeki bu boşluğun tarafların varsayımsal iradelerinin yorumlanması ile doldurulmasının gerektiği, buna göre taşınır demirbaşların davacıya iadesinin veya yıpranma payı da dikkate alınarak bedelinin iadesinin gerekeceği, buna göre yapılan değerlendirmede davacının taşınır demirbaşlar yönünden —-talep edebileceği anlaşıldığından davanı bu tespitlere göre kısmen kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabulü ile; toplam —– dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 17.544,41TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 4.440,15 TL ile tamamlama harcı 819.43TL toplamı 5.259,58TL’den mahsubu ile bakiye 12.284,83 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 8.107,50 TL yargılama gideri ile 4.440,15 TL peşin harç, 819,43 TL tamamlama harcı, 44,40 TL başvuru harcı toplamı 13.411,48 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 13.248,23 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 26.428,46 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
29/04/2021