Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/175 E. 2022/163 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/175 Esas
KARAR NO : 2022/163 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2019
KARAR TARİHİ : 03/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı, ———–plaka sayılı aşağıda bilgileri——— alım satımı konusunda anlaştıkları, Tarafların karşılıklı anlaşmaları üzere müvekkil alacaklı şirket alım satım bedellerini davalı şirketin banka hesabına göndermeye başladığı, davalı şirket de ——- başladığı—– tarihli—– faturalarının tanzim edildiği, ancak tarafların karşılıklı anlaşmaları ve müvekkil şirketin ödeme yapmaya başlaması ve —bedelin büyük çoğunluğunu ödediği bir tarihte, ———- —-Kararı ile; “MADDE 4 (1) (Değişik ibare;—– 31.06.2019 tarihine kadar(bu tarih uygulanmak—— ile yürürlüğe————- numaralarında yer alan malların katma değer verisi oranı %1 olarak belirlenmiştir.” Ve taraflar arasındaki alım satıma konu —- %18 olan KDV oranı %1 e düşürülmüştür… ” Davalı; —— ile fatura etmiş,—- tarihinden sonra gerçekleştirilen ——-oranlarındaki değişiklikten kaynaklanan %17 KDV farkını müvekkil şirkete iade etmediği, yukarıda belirtilen 5 adet —- farkından dolayı —-haksız kazanç elde etmiş ve sebepsiz zenginleşmiştir. Müvekkil —– değişim nedeniyle oluşan %18 KDV farkının iadesi amacıyla —- bedelli —– kesilmiş ve —– ihtarnamesi ile davalı ——- tebliğ edilmiş ve fatura bedelinin 5 gün içerisinde ödenmesi ihtar edildiği, KDV fark faturası ve ihtarnamenin tebliği üzerine davalı taraf —- yevmiye numaralı cevabı ihtarname ile yazılı veya sözlü tüm sözleşmelerimizde (diğer— —- dahil rakamlar olduğu——— doğrultusunda /—— düzenlendiği—- bedelli faturanın iade edildiği, ——- icra takibinin itiraz nedeniyle durması üzerine tarafımızdan Hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı — başvurusu yapılmış,——– yapılan —- anlaşmazlık ile sonuçlandığı,—- yapılan haksız itirazın iptaline karar verilesini, davalının haksız itirazı nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı —- yapılmış herhangi bir sözleşme bulunmadığı, Davacı taraf dava dilekçesinde olay kısmında davacı ile davalı şirket —— tarafların alım satımı konusunda anlaştıklarını iddia etmekte ve tüm davasını bu—— kurguladığı, Halbuki davacı ile müvekkil şirket arasında davacı şirketin varlığını iddia ettiği —- alım satımına ilişkin hiçbir—- altında yapılmış herhangi bir anlaşma bulunmadığı, Eğer davacı taraf böyle bir sözleşmenin varlığını ispat edemezse huzurdaki davanın reddine karar verilmesini arz ve talep ettiklerini, — arasında ilgili ——-“—- yapıldığı, ——- dilekçesinde belirtilen çok sayıda——-detayları yazılmamıştır.) faturalarının da tanzim edilmiş olduğu, Davacı taraf kendisine elden teslim edilen bu faturalara TTK madde 21/2” de öngörülen sürede ve yine TTK madde 18/3’te öngörülen yazılı şekilde hiçbir itirazda bulunmamış, — bulunduğu—- konu malların satın aldığına dair alış beyanında bulunmuştur. Bu durum davacı tarafın bağlı bulunduğu ——— —- celbi ile davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi sonucu da ispat etmiş olacaktır. Davalı müvekkil şirket, davacının keşide etmiş olduğu İhtarname ve ekinde göndermiş olduğu fatura aslını kabul—- ihtarname ile kendisine bildirmiş ve fatura aslını da yine ihtarname ekinde davacı tarafa yasal süresi içinde iade etmiştir. Bu nedenle müvekkil davacı şirket tarafından keşide edilen ihtarname ve ekinde göndermiş olduğu fatura nedeniyle herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, Davacı şirketin haksız ve hiçbir hukuki dayanağı olmayan taleplerini —–nedeniyle bu süreçte de davalı müvekkil haklı tutumunu devam ettirmiş ve davacı tarafın haksız kazanç elde etme gayretinin sonuçsuz kaldığı, bu nedenle haksız açılan davanın reddine, davacı hakkında %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile davacı ——- değişikliğinden—- kaynaklı icra takibine davalı tarafça yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasından ibaret olduğu görüldü.
——– cevap verildiği görüldü.
Dosyamız arasına alınan —– sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin —— takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/—- tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresinde 17/01/2019 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan 17/01/2019 tarihli itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak— dayandıklarından; taraflara inceleme — — belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan— lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; — dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup , bilirkişi mahkememize hitaben— tarihli raporunda özetle: Davacı Alacağı Yönünden: Tarafların incelenen defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı tarafından tanzim edilen—— davacı kayıtlarında—– davacı alacağına ilişkin faturanın davacının —- kabul etmeyip ——- ettiğinden davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, Davacının, — ilişkin kendisine düzenlenen faturalar üzerinde hesaplanan— ‘%18’ den %—-nedeniyle— aracın toplam —- olduğunu, satış bedellerindeki %17 KDV farkından ——- olarak zarara uğradığını, — —— Farkı kaynaklı alacağını ispatlaması gerekirken bu konuda yazılı bir sözleşme bulunmadığı, tek somut belge olan, satış anında düzenlenen — belirtildiğinden dosyadaki delil durumuna göre davacının— alacağının ispatlayamadığı, İcra İnkâr Tazminatı Ve sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı, kanaatlerine ulaşılmıştır.
Dosyanın ek rapor hazırlanmak üzere bilirkişiye teslim edilmiş olup, bilirkişi mahkememize hitaben hazırlamış — tarihli raporunda özetle:— kanaatinin, satış anında düzenlenip taraflar arasında karşılıklı —- göre yapıldığı, araç satışları için düzenlenen—– göre —- oranının doğru bir şekilde uygulandığı, aksinin dosya kapsamında yer almadığı, davacının dava dosyasına delil olarak sunmuş olduğu —- davalımnın imzası bulunmayan sözleşmenin ve taraflar arasındaki—– davacı lehine delil olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve davacının diğer hukuki itirazlarına ilişkin takdirin mahkemeye ait olduğu, — ihtarname tarihi—- takip tarihinin —-gerekirken sehven —- yazıldığı, ek raporda bu maddi hata düzeltilmiş olsa da bu hususun kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurulması halinde anlam kazanacağından Ek Raporda hesaplama yapılmadığı, zira, davacı tarafından —- ihtarnamenin tebliğ şerhine —- bulunmadığı, tacir olan taraflar arasında düzenlenmiş ve karşılıklı mutabık —- imzalanmış sözleşme ya da haricen başkaca somut belgede ödeme vadesi bulunmadığı ve davacının davalıyı takip öncesinde temerrüde düşürdüğüne ilişkin eş değer belge de bulunmadığından takip öncesinde davacı alacağının muaccel olmadığından davacının takip öncesi faiz talebinin yerinde olmadığı, ancak, mahkeme’nin kısmen ya da tamamen Davacı lehine hüküm kurması halinde, tebliğ şerhinin dosyaya kazandırılması şartı ile takip öncesi temerrüt faizi hesaplamasının yapılabileceği, tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış—- sonrasında hükmolunacak davacı alacağı için 3095 s.k m.2/2 kapsamında ticari reeskont faiz talebinin yerinde olduğu, açıklanan gerekçelerle kök Rapordaki kanaatin aynen geçerli olduğu, sair hususların yargı makamının takdirinde kaldığı kanaatlerine ulaşılmıştır.
Davacı tarafın beyanları ve itirazları doğrultusunda dosyada mevcut taraflar arasındaki ——- değerlendirilmek suretiyle , heyete vergi konusunda uzman bir bilirkişi ile sözleşme uzmanı bir bilirkişi eklenmek suretiyle dava konusu uyuşmazlık hakkında hüküm kurmaya ve denetime elverişli rapor aldırılmasının istenilmesine karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti — sunmuş olduğu — tarihli raporunda özetle: Davacı ve davalının—– defterlerinin Türk Ticaret Kanunu’nun 64/3.maddesi ve Vergi Usul Kanunu’nun 215.maddesi gereğince yasal ve üsülüne uygun olarak tutulup işlendiği, açılış ve—- süresinde yapıldığı, kayıtlarının Muhasebe Usul ve Esasları ile —— uygun olarak tutulup işlendiği, herhangi bir—— ve kazıntıya rastlanmadığı, ticari defter ve dayanağı belgelerin birbirini tevsik ettiği bu nedenle davacı tarafın ticari defterlerinin kendi lehlerine delil olma niteliğine haiz olduğu, davacının—- dönemi ticari defterlerinde davalı ——-işlemlerinin —–borç bakiyesi verdiği, davalının 2018 hesap dönemi ticari defterlerinde davacı ile olan —– dönemi sonunda——- bedelli faturaların davacının ve davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, —– satış ——– tarihli bu sözleşmede alıcı ve satıcı bölümlerinin imzasız olduğunun görüldüğü, davacı lehine delil niteliğinde bulunmadığından değerlendirilmediği, davalı tarafça, dava dosyasında yer alan—- bedelli——- hazırlandığı ancak iki tarafın da imzasının bulunmadığının görüldüğü, dava dosyasında —- dekontunun davacı tarafından davalı hesabına gönderilen araç satış bedellerinden oluştuğu ve her iki tarafın kanuni defterlerinde de kayıtlı olduğu, davacı ve davalının bağlı olduğu ile ——- incelenmesi sonucunda; Davacı ….—- numaralı —- Formlarında —– bu durumun davalı …—- Formlarında da yer aldığı ve tutarlı olduğu, buna karşılık davacı … vergi kimlik numaralı ————- bildirildiği, bu durumun davalı … ——- yer almadığı, özetle dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelere göre; davacının—- faturası düzenlediği alacağını ispatlayamadığı kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi raporunda gerek sözleşme uzmanı, gerekse vergi uzmanı tarafından denetime elverişli hiçbir değerlendirmenin yapılmadığı raporun bu hali ile eksik, yetersiz ve özensiz hazırlanmış olduğu, davacının rapora karşı yapmış olduğu itirazlarda dikkate alınarak davaya konu araç satışlarının tarihleri de — tarihli —— değişikliklik de dikkate alınarak, yeniden uyuşmazlık konusu hakkında ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti mahkememize hitaben sunmuş olduğu tarihli 06/10/2021 tarihli raporunda özetle: Dosya kapsamında ibraz edilen belge, bilgi, takip dosyası ve ticari defterler ile sınırlı olarak yapılan tespit inceleme ve değerlendirmeler sonucunda; Dava dosyasında ——– davalı —-ile hazırlandığı ancak iki tarafın da imzasının bulunmadığı, Davacı ve davalının———. bildirildiği, bu durumun davalı—— karşılık davacı —– karşılığında—— bildirildiği, bu durumun davalı .—- sayılı—- Kararı’nın yayımlandığı—– tarihinden önce yukarıdaki tabloda gösterilen —- KDV’si %18 oranından —— tarihinden sonra bu oran %1 olarak hesaplandığından —- olduğu, oysa——– tarihli araç alım sözleşmesinde 8 adet —– bedellerinin noterde — dolayısıyla—oranının %18 olarak hesaplandığının ve sözleşmenin imzasız olduğunun görüldüğü, dosya kapsamında yer alan — akdedilmiş araç sözleşmelerine bakıldığında satış bedelinin kdv dahil olarak belirlendiği, gerek oranın %18 olduğu 31.10.2018 öncesinde ve sonrasında noterde yapılan satış sözleşmelerinde — dahil olan ——- satış bedelinde aksi kararlaştırılmadığı sürece oranı düşse yada yükselse de bu nihai satış bedelinin değişmeyeceği, bu nedenle sözleşmede — kararlaştırıldığından davacının talebinin yerinde olmadığı, görüş ve kanaatine varılmıştr.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir.
Toplanan deliller, icra takip dosyası, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, ticari defterler, ve bilirkişi incelemesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde;davacı ile davalı——-anlaşma yapıldığı,taraflar arasında noter satış sözleşmelerinin imzalandığı,davacı tarafın ,satış —- dahil olarak belirlendiği. , alım satım sözleşmeleri —- değişiklikliği ile %18’den %1 e düşürüldüğünden— anlaşılan satış bedellerindeki %17’lik—- davalı taraftan sebepsiz zenginleşme kapsamında talep ettiği,tarafların incelenen defterlerinin usulüne uygun tutulduğu,davalı tarafından düzenlenen—-davacı kayıtlarında yer aldığı,faturaların davalı kayıtlarında da yer aldığı,davacının —düzenlediği faturanın davalı tarafça iadesi sebebiyle davalı kayıtlarında yer almadığı,davaya konu—– sözleşmelerinin bir kısmının –oranındaki değişiklikten önce, bir kısmının ise değişiklikten sonra düzenlendiği,taraflar arasında yapılan satış işlemine ilişkin tek somut belgenin noter satış evrakları olduğu,noter satış evraklarında da sözleşmenin düzenlendiği tarihte — oranı ne ise —oranı ile ,satış bedeline—oranının dahil olduğu hususunun yazıldığı,tarafların– satışlara ilişkin yaptıkları bildirimlerin de birbiriyle uyumlu ve tutarlı olduğu,davacı tarafça dosyaya sunulu ve davalı imzasını içermeyen sözleşmede—oranının %18 olarak hesaplandığının görüldüğü ancak davalı tarafın imzasını içermeyen ve yargılama aşamasında da davalı tarafça inkar edilen sözleşmenin delil olarak değerlendirilemeyeceği,dolayısıyla noter satış sezleşmelerinde satış bedelinin — olarak belirlendiği,– kararlaştırılan satış bedelini,—- düşüp yükselmesinin,aksi taraflarca kararlaştırılmadığı sürece ,değiştirmeyeceği kanaatine varılmakla davacının talebinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar harcına karşılık peşin alınan 1.908,25 TL peşin harcından mahsubu ile bakiye 1.827,55‬ TL harcın davacıya iadesine,
3-Tarafların dava şartı olması sebebiyle— ücretin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan —-ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.