Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/173 E. 2023/261 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/173 Esas
KARAR NO: 2023/261
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/04/2019
KARAR TARİHİ: 15/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalının eski bayiisi olduğunu ve davalı tarafından bayiiliğin haksız fesih edilmesi sebebi ile müvekkilinin — tarihinde tazminat talepli dava ikame ettiğini, davanın ——- dosyasında görüldüğünü ve dava neticesinde müvekkili lehine 1.374.556,68TL yoksun kalınan kardan kaynaklı tazminata hükmedildiğini ve kararın 10/05/2018 tarihinde kesinleştiğini, müvekkilince ——sayılı dosyası ile ilamlı icra takibine başlanıldığını ve mahkeme kararına göre reeskont faizi üzerinden işleyen faiz ile birlikte davalı tarafından icra dosyasına ödendiğini ve icra dosyasına ana para üzerinden ödenen faizin toplamda 3.169.960,63TL olduğunu, ancak müvekkilinin yaklaşık 13 yıl süren bu davada iddia edilen alacağının tahsilatını yapamadığını, bu sebeple de faaliyetlerinde kullanabileceği önemli miktardaki bir kaynaktan yoksun kaldığını, mevcut borç ve işletme kredilerini ödeyemediğini, hakkında birden fazla icra takibi açıldığını ve bankaların teminatta bulunan taşınmazlarını satarak paraya çevirdiklerini, müvekkilinin geçirmiş olduğu iddia edilen bu sıkıntılı süreç sonunda tasfiye sürecine girdiğini ve bu nedenle müvekkili açısından TBK 122. Maddesine göre munzam zararın doğduğunu, munzam zararın bilirkişi aracılığı ile tespit edildiğini, birden fazla bankla ile mevcut kredi ilişkisinden dolayı zarara uğranıldığını ve fesih sebebi ile şirketin kira bedelleri, işçi tazminatları ve sair giderler sebebi ile zarara uğradığını, davalı firmaya iş bu dava konusu taleplere ilişkin ihtarname gönderildiği ve davalı tarafça mahkeme tarafından belirlenen bedele reeskont faizi işletilerek ödendiği gerekçesi ile taleplerinin reddedildiğin, bu nedenlerle, şimdilik 500.000,00TL munzam zararın 20/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı tarafından müvekkiline ödenmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın iddialarının hukuka aykırı olduğunu, —— sayılı dosyasında görülen davanın konusunun müvekkili şirket tarafından feshin makul süre verilmeden feshedilmesi sebebiyle oluşan mahrum kalınan kazancın tahsiline ilişkin olduğunu ve mezkur mahkemece mahrum kalınan 1.374.556,68TL kazancın tahsiline hükmedildiğini, söz konusu karar uyarınca —— Esas sayılı dosyasına faizi ile birlikte 4.685.658,66TL olarak ödendiğini, davacı tarafın mahrum kaldığı zarara ilişkinhesaplamanın müvekkiline ait —— verildiği iddia edilen gelir tablolarından hareketle yapıldığını ve feshe ilişkin tüm zararların ödenen bu bedel ile karşılandığını, davacı tarafça gönderilen munzam zarar talepli ihtarnameye cevaben aşkın zararın bulunmadığının belirtildiğini, munzam zarardan bahsedilebilmesi için belirli bir para borcu olması, alacaklının faizi aşan bir zararının bulunması ve borçlunun bunda kusurunun bulunması, davacı tarafça munzam zararın ispat edilmesi ve munzam zarar ile borçlunun temerrütü arasında illiyet bağı olması gerektiğini, temerrüt faiz oranının enflasyon oranından yüksek olduğu durumlarda davacının hiçbir karineden yararlanmasının mümkün olmadığını bu nedenlerle davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
—— sayılı dosyası taraflar arasında düzenlenen ——–Sözleşmesi, bu sözleşmeye konu kredi borçlarına ilişkin hesap dökümleri ve ödeme belgeleri, ipoteğe konu taşınmaz bilgileri, dava dışı ——- dosyasında yapmış olduğu takip belgeleri, icra dosyasındaki ibraname belgesi, gayrimenkul satış ilanları, —– tarafından davacı şirkete gönderilen ihtarname örneği,—- ibraname yazısı, alacaklı —- tarafından davacı aleyhine yapılan ——– takip dosyası bilgileri, —– sayılı davacı şirket yetkilisi hakkında karşılıksız çek keşide etmek suçundan verilen para cezasına ilişkin karar örneği, davacının davalıya düzenlediği —- yevmiye sayılı ihtarnamesi, —– yevmiye sayılı ihtarnamesi örneği, delil olarak bildirilen tapu kayıtları, — yapılan yazışma cevapları,—- davacı şirket tarafından yapılan ödemeye ilişkin beyan yazısı, —— dosyasında kapak hesabı ve ödeme bilgilerine ilişkin yazı cevabı celp ve ibraz edilmiş, dosya ile birlikte tarafların sunduğu deliller kapsamında ticari defter ve kayıtlar ile birlikte bilirkişi incelemesi yapılmıştır.Davacı vekili 08/12/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava konusu talebini 500.000TL’den 1.242.986,34TL’ye çıkardığını belirterek davayı ıslah etmiş, harcını tamamlamış, dava değeri itibari ile dosya heyete tevdii edilmiştir.Davacının munzam zararına ilişkin talepleri ile ilgili kesinleşmiş bulunan —- dosyasının incelenmesinde, yapılan munzam zarar hesabı ve ödemeler nazara alınarak, denkleştirici adalet yöntemine göre munzam zarar hesabı yapılmıştır.
Dava; davacı ile davalı arasındaki bayiilik ilişkisinin feshi sonrası davacının—–sayılı dosyasında hüküm altına alınan tazminat alacağı ve bu alacağın icra takibi ile tahsili sonrası dava sürecinde davacının alacağına geç ulaşmış olması nedeni ile uğradığını iddia ettiği munzam zararının tahsili talebine ilişkindir.Davalı vekili, müvekkili şirketin bayiilik sözleşmesini erken feshetmesi nedeniyle davacı tarafın —— aylık mahrum kaldığı kazancın hesapladığını ve müvekkili şirket tarafından da temerrüttü faizi ile ödendiğini, üstelik davacı tarafın ticari defterlerini kaybetmesinden ve sunamamasından ötürü mahrum kaldığı kazanca ilişkin hesaplamanın, vergi dairesine verilmiş bulunan müvekkili şirket gelir tablolarından hareket edilmek suretiyle yapıldığını, davacı tarafın oluştuğunu iddia ettiği aşkın bir zararı bulunmadığını, hali hazırda feshe ilişkin bütün zararların bu bedel ile karşılandığının açık olduğunu, davacının göndermiş olduğu ihtara cevaben aşkın zararın bulunmadığının belirtildiğini, munzam zararda davacının zararın varlığını ve miktarını, davalının ise borcun geç ödenmesinde kusurunun olmadığını kanıtlayacağını, borçlunun temerrüt faizini aşan zararın doğmasında kusuru olmadığını ispat ettiği takdirde, söz konusu zararın tazmin yükümlülüğünden kurtulduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Kural olarak; para borcunun ödenmesinde borçlunun temerrütü nedeniyle alacaklının uğradığı müspet zarar, geçmiş günler faizinden daha fazla ise; borçlu, temerrüte düşmekte kendisine hiç bir kusurunun yüklenemeyeceğini ispatlamadıkça aşkın —— zararı tazmin etmekle yükümlüdür. Geçmiş günler faizini aşan zararın ödenmesi gecikme tazminatına ilişkin genel kurallara tabidir. Alacaklı daha fazla zarara uğradığını ispat ile yükümlüdür.Her ne kadar davacı, —- bozulan ilişkiden dolayı banka ile yeni bir sözleşme yapıldığı ve davacı tarafından sözleşmedeki senetlerin ödendiği, ayrıca —— olan borçlar için şirket yetkililerine ait taşınmazların satılarak banka borçlarının kapatıldığı ve bu taşınmazın satılması nedeniyle zarara uğradığı,—- teminat verilen ve davacı şirketin yetkilisine ait olan bağımsız bölümün icra dairesinde satıldığı ancak bu taşınmazın şimdi çok daha yüksek değerde olduğu,—– ile yapılan —— dolayı teminat olarak verilen ve davacı şirket yetkilisine ait bulunan ve icra dairesinde satılan taşınmazın değerinin şu an çok daha yüksek olduğu,—– ile olan kredi ilişkisinden dolayı davacı tarafından takip dosyasına borç ödenmek suretiyle kapatıldığını, Davacının davalı ile olan bayiilik ilişkisinin feshi sonrasında —–verilen çeklerin karşılıksız çıkması nedeni ile şirket yetkilisinin hapis cezasını yatmamak için ödeme yapmak zorunda kaldığını ve aynı firmanın —– takip başlattığını ve bu takipteki borcun 87.318,82TL’ye ulaştığını bildirerek açıklanan nedenlerle de zarara uğradığını iddia etmiş ise de; sayılan bu hususlardaki zararlar ile davaya konu istem arasında uygun illiyet bağı bulunmadığı, bu nedenle davacının bahsettiği hususlar ile ilgili zarar iddialarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Ancak davacının —- dosyasında hükmedilen ve faiz ile giderilemeyen zarar talebi ile ilgili yapılan incelemede; bilirkişi tarafından denkleştirici adalet yöntemine göre yapılan hesaplamada;
Davacının —–kararı kapsamında 1.374,556,68 TL tutarlı asıl alacağına temerrüt tarihlerinden, davalı tarafından icra dosyasına yapılan ödeme tarihine kadar geçen süre zarfında 6 adet ekonomik göstergeye göre ulaşacağı değer ortalamasının 5.787.503,65 TL olduğu, işbu tutardan 1.374.556,68 TL asıl alacak ve 3.169.960,63 TL alınan faiz tularının düşümü yapıldığında davacının munzam zararının 1.242.986,34 TL olduğu kanaatine varılmış, bu tutar üzerinden davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın ıslah edilmiş haliyle kabulü ile 1.242.986,34 TL. munzam zararın talep gibi 20/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 84.908,40 TL harçtan, dava açılırken alınan 8.538,75TL peşin harç ve 12.800,00TL ıslah harcı toplamları olan 21.338,75TL’nin mahsubu ile bakiye 63.569,65TL’nin davalı taraftan alınarak hazineye irad kaydın,
3-Davacı tarafından yapılan; 6.000,00 TL bilirkişi gideri ve 442,70 TL posta gideri toplamı 6.442,70 TL ile 8.538,75TL peşin harç, 12.800,00TL ıslah harcı ve 44,40 TL başvurma harcı toplamı 21.383,15TL ile toplamları 27.825,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı lehine AAÜT uyarınca takdir edilen 147.438,91 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Tarafların dava şartı olması sebebiyle başvurdukları —- arabuluculuk görüşmeleri neticesinde suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/03/2023