Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/146 E. 2021/818 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/146 Esas
KARAR NO: 2021/818 KararNitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/03/2019
KARAR TARİHİ: 21/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalının —- yaptığı müşterilerinin muhtelif yerlerdeki —- sağladığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin ekte sunulduğunu, davalının —- kadar ödemelerini aksattığını ve sonrasında ödeme yapmayarak müvekkilini oyaladığını, esasen kurumsal bir firma olan —- alt şirket olan davalı borcu ödemeyince müvekkili tarafından muavin defter kaydı dayanak alınarak —–ilamsız icra takibi başlatıldığını ve borçlu tarafından yetki itirazında bulunulduğunu devamında yetkisizlikle dosyanın————sayılı dosyası ile davalıya yeniden ödeme emri tebliğ edildiğini, Davalının bu kez de hem asıl borca hem de tüm ferilerine itiraz ettiğini, borçlunun itirazlarının yerinde olmadığını, Müvekkilinin ticari defterleri usulüne uygun tutulduğunu, davalının tüm fatura hizmetlerini satın aldığını, esasen borçlunun müvekkili gibi birçok firmayı önce çek vereceğim diye oyaladığını, sonra da faiz ve asıl alacağın yüklü kısmından feragat etmeleri karşılığında bir kısım alacaklılara ödeme yaptığını veya yapma teklifinde bulunduğunu, bu arada uzlaşmazsanız zaten bir şey alamazsınız gibi şık olmayan beyanlarda da bulunduğunu, müvekkilinin takipten sonra yapılan indirim teklifini kabul etmediğini, konu ile ilgili —- yazışmalarının ekte sunulduğunu, yazışmalarda bilgi verilen davalı yetkililerin tamamının —- —- olduğunu, davalı taraf buna itiraz edecekse bu konuda ——– ile ilgili bilirkişi incelemesi de talep etiklerini, alacaklarını tedbir altına alabilmek için davalının müvekkile ödeme yaptığı — kullandığı ve —- olduğu, ——— müzekkere yazılarak borçlu hesabı ve alacakları üzerine asıl alacak miktarınca İhtiyaten Tedbir konulmasını talep ettiklerini,——— numarasıyla yapılan başvuru neticesinde ——- ya dair son tutanak tanzim edilerek toplantının sonlandırıldığını, Belgenin taralı olarak ekte sunulduğunu, aslının muhabere vasıtasıyla gönderileceğini, borçlunun sırf zaman kazanmak ve yasanın kendine sağladığı “hakkı kötü niyetli kullanmak için borca sebepsiz itiraz ettiğini, piyasaların durumunun belli olduğu Müvekkilinin sağladığı konaklama ve yemek hizmetlerinin satın almasının neredeyse—-yıl örce ödemiş işçilik ücretlerini karşılamış ve davalının insafına bırakıldığını, bu sebeple davalının asıl alacağın yüzde yirmisi oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesi talepleri olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla davanın kabulüne, borçlunun ——— dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına asıl alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafça müvekkil şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını ve haklı itiraz üzerine takibin durduğunu, bu nedenle davacı tarafça işbu itirazın iptali davası açılmışsa da haksız ve hukuka aykırı davanın reddinin gerektiğini, Öncelikle davacının tedbir talebini dayanaklarıyla açıklığa kavuşturmadığını, gerçeğe aykırı bu beyanların dayanağının olmadığını, Davacının ihtiyati tedbir talebinin açıkça dayanaktan yoksun olarak reddine karar verilmesi gerektiğini, HMK. Madde 389- (1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamnın imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zarar doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbır kararı verilebileceğini, ihtiyati tedbir madde metninde açıkça öngörüldüğü üzere “uyuşmazlık konusu” hakkında verilebileceği, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle—— açtığı karşı davanın yersiz ödenen aylıkların tahsiline yönelik para alacağına ilişkin olmakla; 6100 sayılı HMK’nun 389.maddesinin 1.fıkrasında ihtiyati tedbir talebinin ancak “uyuşmazlık konusu hakkında..” istenip uygulanabileceği öngörülmüş ve para alacağına ilişkin uyuşmazlıklarda ihtiyati tedbir değil, İİK ‘nun 257. maddesinde düzenlenmiş ihtiyati haciz talep edilebileceği açık olmasına göre Davalı —— vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verildiğini, Davacı dava dilekçesinde taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle fatura tarızim edildiğini ve bu faturalar ve cari hesap uyarınca müvekkilden alacaklı olduğunu iddia etmekte ise de; bildirilen borç tutarının kabulünün mümkün olmadığını, müvekkil şirketin dava dilekçesinde bahsi geçen faturalara ilişkin hizmeti almadığını, fatura tanziminin hizmetin verildiği anlamına gelmemekle tek başına ispat aracı da olmayacağını, bu nedenle alacağını faturaya dayandıran davacı fatura içeriğindeki hizmeti verdiğini ve faturaların usulüne uygun tebliğ edildiğinin ispatla yükümlü olduğunu, Davacı tarafın dilekçesi ekinde bir kısım mail çıktılarını sunmuş ise de bu belgelerin borcun varlığına ilişkin delil teşkil etmediğini, müvekkilin davacıya hiçbir borcunun bulunmadığı tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesi ile ortaya çıkacağından huzurdaki haksız ve hukuka aykırı davanın reddini talep ettiklerini, aynı zamanda temerrüde düşürülmediğinden faiz talebi ve faiz oranının yerinde olmadığını, Davacının %20 den az olmamak üzere talep ettiği icra inkar tazmınatı talebine itiraz ettiklerini, kesinlikle davaya konu borç tutarını kabul etmemekle birlikte; borç likit- belirlenebilir olmadığını, Belirlenebilir olmayan ve yargılamayı gerektiren borçlar üzerinden de icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, davacının likit olmayan borç üzerinden % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı talep etmesinin hukuken de kabul edilemeyeceğini, itirazın iptali davasının dayanağının bulunmadığını, Davacının davasını ispatlayacak deliller sunmadan kötü niyetli ve haksız olarak dava açtığını, ayrıca takibin dayanağı olmadığından takibe konu asıl alacak ile birlikte işletilmiş olan faizin, faz tür ve oranının, sair ferilerinin de kabulünün mümkün olmadığını, davacının faiz talebini gerektirir bir işlemi veya başka herhangi bir şekilde temerrüt oluşmadığını, bu nedenle talep edilen faize, miktar ve oranının da kabulünün mümkün olmadığını, İcra takibinin haksız ve hukuka aykırı olduğu gibi faiz talebinin de hiçbir yasal ve somut dayanağı olmadığını, bu nedenle, davacı tarafça talep edilen işlemiş faiz miktarı, oran ve türü de haksız olduğundan davaya konu icra takibine ilişkin itirazların yerinde olduğunu, —— Davacıya borcunun bulunmadığını mahkemece tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılmasını talep ettikleri bilirkişi incelemesi ile de ortaya çıkacağından huzurdaki davacının ihtiyati tedbir talebinin ve neticede haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile davalının faturalara konu hizmeti alıp almadığı, takip tarihi itibariyle davacıya borcu olup olmadığına ilişkindir.
——— yazılan müzekkerelere ikmalen cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarını dosya arasına alındığı görüldü.
İddia savunma toplanan deliller tüm dosya kapsamı davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde —- talimat dosyasında ——aracılığı ile inceleme yapılmasına karar verilmiş olup bilirkişinin mahkememize hitaben yazmış olduğu bilirkişi raporunda özetle ; Davacı —– esaslar çerçevesinde usulüne uygun olarak tutulmuştur. Yevmiye efterinin kapanış tasdikinin bulunduğunun tespitinin yapıldığını, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davaya konu fatura, banka dekontları ve çeklerin davacı —-kayıtlarında kayıtlı olduklarının tespitinin yapıldığını, davacının —- dönemi ticari defter kayıtlarına göre ; ———– alacağının bulunduğunun tespitinin yapıldığını belirten raporunu mahkememize sunmuştur.
Mahkememiz tarafından resen seçilecen mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi mahkememize hitaben hazırlamış olduğu raporunda özetle: Dosya kapsam ve münderecatına göre ve deliller uyarınca değerlendirmesi ve tüm nihai takdir —– ait olmak üzere Davalının ticari defter kayıtları adres belirterek yerinde inceleme talebinde bulundukları halde girişimlere rağmen ticari defterlerini sunmadığından incelenememiş olup, dava dosyası içeriğinden mevcut deliller ile —- kapsamında alınan Bilirkişi Raporu dikkate alınarak inceleme ve değerlendirme yapılması gerektiği, Taraflar arasında —- dayalı ticari bir ilişkinin olduğu, Davacının—- tarihinde dava dosyasına sunduğu delillerin davalı adına düzenlediği faturalar, davalının —- davacı yetkililerine gönderdiği—– Kişi sayısı ve konaklama gün sayısı —kişi sayısının belirtildiği —- listenin acilen— istedikleri, —— kişilerin listeleri, liste içeriğinde —- ——– — ve talep ediler toplam oda sayılarının bildirildiği, fatura ekine gönderdikleri listenin bir kopyasının eklenmesini istedikleri, listelerde davacı tarafından —- olarak belirtildiği, davacının dava dosyasına sunduğu listelerde kişi sayısı ve cinsiyetleri ile——- belirtildiği, liste üzerinde yazılı fatura numaraları karşılığı faturaların mevcut olduğu, taraflar arasında imzalanmış olan ——– şeklinde düzenlendiği. dolayısı ile fatura tarihinde itibaren — gün içerisinde ödenmeyen faturaların temerrüde duştüğü nihai hukuki değerlendirmenin — takdirinde olduğu, taraflar arasında imzalanan —— gereği taraflar arasında gerçekleşen—-yazışmalarının taraflarca geçerli kabul edileceğinin düzenlendiği dolayısı ile davacının dava dosyasına sunduğu—-yazışmalarının taraflarca geçerli olduğu, dolaysı ile davalının dava konusu davacı tarafından düzenlenen fatura ve muhteviyatlarını içeren listeler ve rezervasyon taleplerinin de geçerli olduğu nihai hukuki değerlendirmenin — takdirinde olduğu, Davalının, davacının düzenlediği faturalara karşı —— kapsamında düzenlenen faturalar ile beyan edilen konaklama hizmetlerini eksiksiz yapmış olduğu dolayısı ile tespit edilen —–cari hesap bakiyesi alacağının talep edebileceği, nihai hukuki değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu kanaatlerine ulaşılmıştır.
Bilirkişi raporlarının HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir.
Dava dilekçesi cevap dilekçesi,aşamalarda aldırılan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede ;taraflar arasında kontenjan ve tanıtım anlaşması imzalandığı,davacı tarafça davalı adına düzenlenen faturalar sebebiyle davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itiraz üzerine mahkememizde itirazın iptali davası açıldığı,davacının ticari defterlerinin talimat yoluyla incelendiği,davacının defterlerini usulüne uygun tuttuğu,davalının defterlerini ibraz etmemesi sebebiyle incelenemediği,mahkemece celbedilen —davalıya ait — —– incelenmesinde davalının ,davacı tarafından düzenlenen —– bedelli faturaları ticari defter ve kayıtlarına aldığı,—- bildirdiği dolayısıyla işbu faturalar yönünden teslim olgusunun ispatlandığı,davacının cari hesap bakiyesinin —-olduğu ancak sadece -döneminde düzenlenen —- bedelli bir adet faturanın beyan zorunluluğu altında kalmasından dolayıdavalı tarafça beyan edilmediği, buna yönelik davacı tarafça da faturanın teslimine yönelik ispat yükümlülüğü yerine getirilmediğinden bu kısım yönünden reddine kalan —– cari hesap alacağı yönünden davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının DAVASININ KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile Davalı borçlunun —– sayılı dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE ,takibin —— asıl alacak üzerinden devamına ,asıl alacak üzerinden takip tarihi itibariyle avans faiz işletilmesine ;
ALACAK YARGILAMAYLA BELİRLENDİĞİNDEN İcra inkar tazminatı talebinin REDDİNE
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam — harçtan daha önceden ödenen toplam —- harç düşüldükten sonra eksik kalan — harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 30.342,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 44,40-TL Başvuru Harcı, 3.829,02-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 3.873,42TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
6-Davacı tarafından yapılan; 4.750,00-TL Bilirkişi ücreti, 984,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 5.734,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 5.656,41-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
7- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
8-Tarafların dava şartı olması sebebiyle başvurmuş oldukları —nolu görüşmeler neticesinde belirlenen —- arabuluculuk ücretinin kabul red oranı dikkate alınarak —-kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde ———- Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/10/2021