Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/141 E. 2021/125 K. 10.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/141 Esas
KARAR NO: 2021/125
DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 26/01/2017
KARAR TARİHİ : 10/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile ile davalı —– arasında akdedilen —- istinaden adı geçen şirkete kredi kullandırıldığını, haklarındaki yargılamalar başka dosyalarla görülen diğer davalıların sözleşmede müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaları bulunduğunu, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine ferileri ile birlikte toplam — alacağın tahsili için ——- dosyası ile takip başlatıldığını, davalıların takibe haksız biçimde itiraz ettiğini ileri sürerek icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; davalıların davacı bankaya herhangi bir borcu veya taahhüdü bulunmadığını, kendilerine sözleşme ya da fatura tebliğ edilmediğini, bu sebeple sözleşme içeriğine itiraz haklarını saklı tuttuklarını, bir kredi ilişkisi ispatlansa bile borcun miktarı konusunda ispat külfetinin davacı tarafta olduğunu, takipte sözleşme sunulmadığından dava aşamasında sunulmasına muvafakat etmediklerini, istenen faiz oranı ve faiz başlangıç tarihinin haksız olduğunu, hesap kat ihtarı tebliğ edilmediğinden muacceliyet ve temerrüt gerçekleşmediğini, icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davacı banka tarafından davanın —– sayılı dosyası ile davalar ——— tarihinde itirazın iptali davası olarak açıldığı, mahkemenin —- celsesinde verilen ara karar ile davalılardan haklarında iflas kararı verilen —– dosyanın tefrikine karar verilerek mahkemenin —- sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
—- kararı ile; ” davalılardan——- iflasına karar verilmiştir. Her ne kadar bu davalılar hakkında verilen iflas kararı yargılamanın ikinci alacaklılar toplantısından —- gün sonraya kadar tatilini gerektiriyorsa da diğer davalılar yönünden yargılamayı durdurmanın yararı yoktur. Bu sebeple diğer davalılar hakkında esastan hüküm kurulmuş, iflas eden şirketler yönünden dava tefrik edilmiştir. Borçluların iflası ile birlikte itirazın iptali davası bir kayıt kabul davasına dönüşmüştür. Kayıt kabul davası esasen sıra cetveline itiraz anlamını da taşır. Bu itibarla İİK’nın 235. maddesi gereğince bu tür davalara iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesince karar verilmesi gerektiği ” gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, kesinleşen karar ve davacının talebi üzerine dosyanın Mahkememize gönderildiği ve — kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin —– itirazın iptali davası devam ederken iflas kararı verilmiş ise mahkeme yetkisizlik kararı veremez, davaya kayıt kabul davası olarak devam eder. İflas kararı verildikten sonra açılan Kayıt Kabul davalarında iflas kararının verildiği yani şirketin—- kayıtlı olduğu yer mahkemeleri İİK’nın 235. maddesine göre kesin yetkilidir. Mahkememize yetkisizlikle gönderilen dosyada dava açıldığı tarihte davalılar henüz iflas etmedikleri için henüz bir sıra cetveli de iflas masası da iflas masasına başvuru da yoktur. Ticaret mahkemesinin dosyası Kayıt Kabul davası olarak devam edecektir. İflas kararının bozulması halinde ilgili mahkeme bu davaya yine itirazın iptali olarak devam edecektir. Oysa İİK’nın 235. maddesine göre açılan kayıt kabul davası iflas masasına karşı açılır, iflas masasına alacak başvurusunda bulunulur ve red halinde 15 gün içinde iflas masasının ve dolayısıyla iflas kararını veren Ticaret Mahkemelerinin bulunduğu yerde sıra cetveline itiraz davası olarak bakılacağı ” gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı verilmiştir.
Karşı yetkisilik kararı üzerine yetki uyuşmazlığının çözümü için dosya —- gönderilmiştir.
————- tarihli ilamıyla; ” Kayıt kabul davaları, iflasından önce müflisten alacaklı olanların, bir diğer ifade ile iflas alacaklılarının alacaklarını iflas masasına kaydettirmek için açtıkları ve dayanağını İİK’nın 235. maddesinden alan davalardır.
İİK’nın 235. maddesinde, “sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar” hususu düzenlenmiştir.
Somut olayda, müflis davalı şirket hakkındaki iflas dosyasının —- iflas sırasına kaydının yapıldığı, iflas kararı veren mahkemenin de —-olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın —–görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir. ” şeklindeki gerekçeyle Mahkememiz yargı yeri olarak belirlenmiştir.
Mahkememizin —- tarihli son duruşmasında verilen ara karar ile; davalılardan Müflis —— ayrı bir iflas masası ve iflas prosedürü olduğundan her iki müflisin kayıt kabul davası tek dosyada yürütülemeyeceğinden her ne kadar aynı kredi alacağına ilişkin görülmekte olan bir dava ise de davalılardan bir tanesinin asıl borçlu diğerinin kefil olduğu ve iflas masalarının da ayrı olduğu nazara alınarak bu davalı ile ilgili dosyanın tefrik edilerek —– Esasına kaydedilmesine karar verilmiştir.
Davanın ilk açıldığı —— sayılı dosyasından; bilirkişi raporu, gerekçeli karar ve kesinleşme şerhi örnekleri celp edilmiş, haklarındaki dava tefrik edilen müflis şirketler dışındaki davalılar yönünden yapılan yargılama sonucunda verilen —– tarihli karar ile;
” 1-Davanın kısmen kabulü ile —– dosyasına davalı-borçlular tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline,
2-Takibin —asıl alacak, —- olmak üzere toplam —— üzerinden devamına,
3-İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek; davalı borçluların nakdi krediye ilişkin asıl alacak miktarı olan —- %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
4—— gayrinakdi alacağın davacı banka nezdinde açılacak faiz getirmeyen bir hesaba bloke edilmesine,
5-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine, ” karar verildiği ve bu kararın 08/09/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
———- dosyasında davalı hakkında verilen iflas kararının İstinaf incelemesinde olduğu, henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır. İflas masası ile gerekli yazışmalar yapılarak basit tasfiye yapıldığı anlaşılmakla dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmek suretiyle taraf teşkili sağlanmıştır.
Mahkememizce davaya konu alacakla ilgili kredi sözleşmeleri, ödeme planı, ihtarnameler, banka kayıtları celp ve ibraz edilmiş, dosya ve banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Davacı —-tarafından —- tarihinde; ———-üzerinden icra takibi başlattığı, toplam alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa ———– olmamak kaydıyla tahsilinin talep edildiği, nakde dönüşmemiş teminat mektuplarının iadesi ve bedellerinin —– veya şubelerinde faiz getirmeyen bir hesapta bloke edilmesi, mektup bedellerinin tazmini halinde, tazmin tarihinden itibaren —-talep edildiği, Asıl borçlu —- düştükten sonra kalan—- ile takip tarihinden itibaren asıl alacak olan —– icra giderleri ile vekalet ücretinin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla sorumlu olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır.
Borçlular vekili tarafından verilen —-tarihli itiraz dilekçesinde; “Sözleşmelerdeki tüm imzalara, borcun tamamına itiraz edilmiş olup, hesap kat ihtarnamesinin usulüne uygun ve süresi içerisinde keşide edilmediğinden muacceliyet ve temerrüt olgusunun gerçekleşmediği, bu nedenle de faiz istemine ve faiz başlangıç tarihine, faiz oranına itiraz ederek takibin durdurulmasına karar verilmesi” talep edilmiştir.
——– tarihinde — olup, diğer davalıların ise bu sözleşmeye müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalarını alındığı, yine muhtelif tarihlerde— ——–bedelle rehin tesis edildiği, —- borçluların —- dahilinde müteselsil kefil oldukları” konusunda beyanda bulundukları, yine ———verdikleri anlaşılmıştır.
——-ve taraflar arasında akdedilen —-olan her firma ve şahıslara imzaları karşılığında teslim edildiği, taraflar arasında akdedilen Sözleşmelere istinaden müflis ——- —- kullandırılmış olmakla borç doğmuş olup, asıl borçlu, doğan borcun tamamından, diğer borçlu firma ve şahıslar ise kendi temerrütlerinin sonuçlarından kefalet limitleri ile bağlı olmaksızın sorumlu olduğu, davacı banka tarafından, davalı borçlu firmaya; kredili mevduat hesabı kredisi, borçlu cari hesap kredisi, araç kredisi gibi — tutarında nakit kredi, —- tutarında gayri nakdi teminat mektubu kredileri kullandırıldığı, — hesap kat tarihi itibariyle; nakit kredilerden kaynaklanan banka alacak tutarının ———olarak belirlendiği, —— kaynaklanan kredi alacağının ise —- alacağına kat tarihinden —- Temerrüt tarihine kadar akdi faiz ve gider vergisi uygulayarak asıl alacağını tespit edebilecek olduğu halde —-hesap kat tarihi itibariyle nakit kredilerden kaynaklanan toplam —- alacağını asıl alacak olarak talep etmiş olup, temerrüt tarihi itibariyle talep edilen —-nakit alacak bilirkişi heyeti tarafından davalılar lehine ve taleple bağlı olmak üzere hesaplanmıştır.
—- sayılı dosyasından — tarihinde —— karar verildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunarak bu rapordaki hesaplamalara göre; davacı Bankanın —-İtibariyle; talep edilen ve bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada bulunan —- asıl alacak, asıl alacağa kat tarihinden — temerrüt tarihine kadar — temerrüt tarihinden — tarihine kadar —- uygulanarak, araç rehni ile temin edilen —- tutarındaki rehin bedelinin alacak toplamından düşümü yapılarak, nakit olarak hesaplanan alacak miktarına ayrıca, —- gayri nakdi teminat mektubu depo alacağı ilave edilerek davacı bankanın müflis —– nakit kredilerden kaynaklanan alacağı, —- gayri nakdi-depo talebinden kaynaklanan alacağı olmak üzere toplam —- alacağı bulunduğu kanaatine varılmıştır. Davacı banka —– talebinde bulunmuş ise de, talebi olan masraf belgelerini dava dosyasına sunmamış olduğundan bu talebi reddedilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile —- bedeli alacağının davalı müflis —— dosyasında iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Aynı borçtan dolayı kefiller hakkında —- kararında —— takip dosyasında itirazın iptaline ilişkin karara göre tahsilde tekerrür yapılmamasına,
3-Müflis davalı —- ile ilgili tefrik edilen mahkememizin —– sırasında kayıtlı dosyada yapılacak yargılama ile ilgili tahsilde tekerrür yapılmamasına,
4-Alınması gereken 59,30 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan; 2.000,00 TL bilirkişi gideri, 182,70 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.182,70 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 1.314,44 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
6-Davacı yararına AAÜT uyarınca taktir edilen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadeesine,
Dair, davacı vekili ile davalı ——-vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/02/2021