Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/136 E. 2021/552 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/136 Esas
KARAR NO: 2021/552 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/03/2019
KARAR TARİHİ: 24/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil şirket——markalı gazlı ürünler ile ——— markalı gazsız ürünlerin satış, dağıtım ve pazarlamasını yaptığı, Davalı ile — tarihinde akdedilen protokol ile dava dışı ———tarihine kadar geçerli olan her türlü —- veya cam şişe ambalajlardaki Damla su için —- sözleşmeye konu olan işyeri davalı tarafça devralındığı, ——- Davalı şirketinde protokol ile taraf olduğu sözleşme gereğince; sözleşmenin başlangıç tarihi olan — bitim tarihi olan —-arasında geçecek olan süre zarfında şirkete iade etmemek koşulu île ——— müşterilerine satma yükümlülüğünü üstlendiği, müvekkil şirket de sözleşme kapsamında davalı tarafin bu hedefi gerçekleştiremediği takdirde kıstelyevm usulü hesap edilerek iade edilmek şartı ile ve her türlü pazarlama faaliyetine katkıda bulunmak amacı İle ——- tutarlı ödeme yapıldığı, Ancak müvekkil şirket tarafından ödenen tutarın davalının sözleşmedeki taahhütlerine aykırı davranması sebebiyle iade edilme zorunluluğu doğmuş, Müvekkil şirketin de kıstelyevm olarak hesaplanan —- borcunu ödemesi için —– tarihinde ihtarname ile işbu durumu davalıya bildirdiği. Davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine,——— dosyasından sözleşmeye aykırılıktan dolayı —– pazarlama faaliyetlerine katılım bedeli ve —-İhtarname masrafı olmak üzere Toplam; ——- üzerinden İlamsız icra takibi başlatıldığı, Davalı/Borçlu vekili tarafından yapılan haksız ve yersiz itiraz üzerine takibin durduğu, Davalı/Borçlu tarafından açılan icra takibine karşı itiraz dilekçesi ile takip konusu borca ve ferilerine herhangi bir borcun olmadığı ileri sürülerek itiraz edildiği, Bu çerçevede davalı borçlunun itirazı yersiz ve haksız olduğu, Davalı borçlu aleyhine açılan icra takibinin konusu ve dayanağı davalının sözleşmeye aykırı davranışı neticesinde sözleşmenin feshedilerek faturaya dayalı ödenen —– pazarlama faaliyetlerine katkı bedeli alacağının kıstelyevm hesabı gereğince kalan bakiyesi olan — tutarlı kısmı ile yine —ihtarname masrafı olmak üzere toplam ——- Ödenmesi talebinden ibaret olduğu, yapılacak inceleme neticesinde de ortaya çıkacağı üzere; yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın İptali için dava açmak zarureti hasıl olduğu, alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedil meşine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesİne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin—- tarihli cevap dilekçesinde özetle; —yılında kurulan —üzerine vergi açılışı bulunan ——-ayında —- tarafından devir alındığı, —- işlettiği mekanı devir alan müvekkil şirket daha önce aynı ———— çalışıldığından su ve meşrubat alımında —– çalışmaya karar verildiği, Ancak bu hususta birebir davacı şirket ile yapılan herhangi bir sözleşme bulunmadığı, Mekanın ihtiyaçları doğrultusunda——– faaliyette bulunmuş meşrubat ve su alımı yaptığı, — tarafı olduğu iddia edilen —– tarihli ——- devir almamıştır. Devir tarihinden önce ————- direkt satış noktası satış sözleşmesi başlıklı sadece ——– taşıyan——— bulunmayan bu sebeple teknik olarak sözleşme niteliği taşımayan belge niteliğinde olduğu ve sözleşme niteliği taşımadığı, bu nedenle bağlayıcı olmadığı ve —–tarihli protokolün işbu sözleşmenin devrine ilişkin olduğu kabul edilse dahi —— devre konu sözleşmenin asıl tarafi olan ——— bu protokol altında imzası bulunmadığı. Devir sözleşmenin hem asıl sözleşmenin taraflarının hem de devir alanın imzasın: içermesi gerektiği, ——–imzasını içermediği gibi dava tarihine kadar bu devre izin yahut onay verilmiş olduğuna dair dosya kapsamında herhangi bir belge bulunmadığı, —— tarafından müvekkil şirkete bir ihtarname gönderildiği, —— başlangıç tarihlî satım sözleşmesi gereği ———– iadesini talep etmiştir. Yapılan ödemenin müvekkil şirkete yapılmadığı, müvekkil şirketin almamış olduğu bir meblağı geri ödemekle yükümlü tutulmasının hukuka aykırı olduğu, Müvekkil şirketin Damla su hakkında çıkan olumsuz haberler neticesinde su markası müşterileri tarafından tüketilmediğinden ve müşterilerden bu hususta talep olmadığından su alımı yapamadığı, sözleşmede öngörülen satım koşulunun gerçekleşememesinde müvekkil şirketin bir kusurunun bulunmadığı, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddini reddine, haksız ve kötü niyetli takipten dolayı davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Davacı tarafça alacaklı sıfatı ile pazarlama faaliyetlerine katılım bedeli alacağından kaynaklı icra takibine davalı tarafça yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasından ibaret olduğu görüldü.
Dosyamız arasına alınan——– sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin —— tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya —- tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresinde —- tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan —– tarihli itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; defter inceleme neticesinde dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup , bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: Defterlerin Usulüne Uygun Tutulup Tutulmadığı Yönünden; Verilen yetki ile incelenen davacı şirketin ———- yıllarına İlişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı,——– yılına ilişkin ticari defterlerinin —— onaylı beratlarının süresinde alındığı, TTK. ve VUK hükümlerine göre usulüne uygıın tutulduğu, davacı şirketin kayıtlarında davalı şirkete ait hesap hareketlerinin incelenmesinde borç/alacak bakiyesinin bulunmadığı, davalı şirketin incelenen ———– ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu,—- ticari defterlerin a^ıhş tasdiklerinin TTK. hükümlerine göre zamanında yapıldığı, yevmiye kapanış tasdikinin bulunmadığı, davalı şirket tarafından sunulan mal alış ekstresinin incelenmesinde, dav ah şirketin sözleşmede ——toplam— koli karşılığı —- tutarında mal alımı yapıldığı. Davacı Alacağı Yönünden; Taraflar arasında —————– imzalandığı bu sözleşmelerin İlgili maddelerinde, az yukarıda raporun — açıklandığı/hesaplandığı gibi davalının —mal alımı taahhüdü —- katkı bedeli tahsil ettiği, davahmn kararlaştırılan ürün satış koli adedinin — adedini gerçekleştirebildiği diûer bir pazarlama faaliyetlerine katılım payının — oranında hak kazandığı, katan ——- imzalanan sözlesme kapsamında davacının talep edebileceği, mahkemenin davacı lehine hüküm kurması halinde davacının takipte talep edilen ——ihtarname masrafını talep edebileceği, FAİZ: Davacı/alacaklı takip öncesinde faiz talebinde bulunmadığı için taleple bağlılık kuralı gereği bu konuda değerlendirmenin yapılmadığı, mahkeme’nin kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde; taraftarın tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamı.ş olması münasebetiyle, takip sonrasında hükmolunacak asıl alacağı için 3095 s.k m.2/2 kapsamında yasal faiz talebinin yerinde olduğu, açıklanan sebeplerle, takdiri mahkemeye ait olmak üzere davacının: davalı tarafından—– Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın. —- asıl alacak. —— ihtarname masrafı yönünden iptalini isteyebileceği, icra inkâr tazminatı ve sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı, kanaatlerine ulaşıldığı, yapmış oldukları açıklamalar sonucunda, tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi ve 6100 sayılı HMK ‘nın 266/c.2 hükmü uyarınca bilcümle hukuki takdir ve tavsif sadece mahkemeye ait olduğu yönünde mütalaa etmişlerdir.
Davalı itirazları gözetilerek heyete sözleşme uzmanı bilirkişi eklenmesine, davacının itirazlarının karşılanması için mali müşavir bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti mahkememize hitaben hazırlamış olduğu raporunda özetle: Davacı itirazları yönünden; Raporun 4.1. Bölümünde açıklandığı/hesaplandığı gibi davalının — koli mal alımı taahhüdü için ——pazarlama katkı bedeli tahsil ettiği, davalının kararlaştırılan ürün satts koli adedinin —- gerçekleştirebildiği, diğer bir pazarlama faaliyetlerine katilim payının ——– imzalanan sözleşme kapsamında davacının alacağının bulunduğu, ancak taleple bağlılık gereği —— alacağını talep edebileceği, davacının itirazlarının yerinde sürüldüğü. dava konusu sözleşme ileri etkili şekilde feshedildiği için, olumsuz, zarar kalemi olan —– ihtarname masrafının talep edilemeyeceği, bu hususta hukuki değerlendirme ve nihai takdirin mahkemenin olduğu, Davalı İtirazları Yönünden; detayları raporlarının 4,2, bölümünde detaylı bir şekilde incelendiği şekilde, hukuki niteleme ve nihai takdir mahkemeye ait olmak üzere, davalı şirketin geçerlilik şekli olmayan bir sözleşmenin geçersiz olduğu savunmasına dayanarak hukuki ilişkinin varlığını reddedemeyeceği, davalının devralmış olduğu borçlardan sorumlu olduğu, Faiz: Davacı/alacaklı takip öncesinde faiz talebinde bulunmadığı için taleple bağlılık kuralı gereği bu konuda değerlendirmenin yapılmadığı, mahkeme’nin kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari ış olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında hükmolunacak asıl alacağı için 3095 s.k m.2/2 kapsamında vasal faiz talebinin verinde olduğu. yukarıda açıklanan sebeplerle, takdiri mahkemeye ait olmak üzere davacının, davalı tarafından —— dosyasına yapmış olduğu itirazın, ——— asit alacak yönünden iptalini isteyebileceği, icra inkar tazminatı ve sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı, kanaatlerine ulaşılmıştır.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir.
Toplanan deliller, icra takip dosyası, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, ticari defterler, bilirkişi incelemesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davacı ile dava dışı ——-arasında——— tarihli direkt satış noktası sözleşmesi ve bu sözleşmeye ek “miktar süreli satış sözleşmesi” imzalandığı, ilgili sözleşmeye göre, satış noktasında davacı şirket ürünlerinin menülerde yer alması ve tüketicilere şirkete ait logolu bardaklarda soğuk bir şekilde satışının sağlanması amacıyla, her türlü pazar faaliyetine katkıda bulunmak için, davacı tarafça bir defaya mahsus ———– ödendiği, ancak yükümlülüklere aykırı davranıldığı ve bunun neticesinde, sözleşmenin süresinden önce sona ermesi halinde, kıstelyevm usulü belirlenecek kısmın davacı şirkete iade edileceği hususunun kararlaştırıldığı, ayrıca sözleşmenin —- sözleşme süresi içerisinde ——– sözleşmenin tamamlanacağının kararlaştırıldığı, davacı tarafça dava dışı ——– tutarında pazarlama faaliyetlerine katılım bedeli açıklaması ile düzenlenen fatura bedelinin ödendiği,——-davalı şirket arasında devir protokolünün imzalandığı, bu protokole göre davalının işletmeyi sözleşme kapsamında devir aldığını kabul ettiği, her ne kadar davalı taraf işletilen mekanın devralındığı, dava dışı——- davacı arasındaki hukuki ilişkinin devralınmadığı, kendisi açısından bağlayıcı olmadığı iddiasında bulunmuş ise de, taraflar arasındaki sözleşmenin şekle tabi olmadığı, şeklin ispat noktasında önem arz ettiği, —— devir protokolünden de anlaşılacağı üzere, davalının söz konusu hukuki ilişkinin varlığından haberdar olduğu, sözleşmeden doğan borçları devraldığını kabul ettiği, TBK 202 maddesinde düzenlenen işletmenin devrinde davalının devraldığı borçlardan da sorumlu olduğu, sadece sözleşmenin devri olduğu varsayımında bile, devralanın asıl sözleşmenin tarafı konumuna geçeceği ve sözleşmenin tüm hükümlerinin kendisinin bağlayıcı hale geleceğinin kabulünün gerektiği, ——— ve bu sözleşmeye “ek miktar süreli satış satış sözleşmesi” kapsamında, davalının kararlaştırılan ürün satış koli adedinin koli / kutu adedinin —– koli ürününün satışını gerçekleştirilebildiği, pazarlama faaliyetlerine katılım payının — oranında hak kazandığı, bu durumda satış hedefini gerçekleştiremediği, davacının ürünlere isabet eden — dahil —– tutarında alacağının bulunduğu kanaatine varıldığından, davanın kısmen kabulüne,Alacak likit olmadığından ve alacak yargılamayla belirlendiğinden şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının DAVASININ KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile Davalı borçlunun—– sayılı dosyasına yaptığı İtirazın Kısmen İptaline ,takibin —— asıl alacak üzerinden devamına ,asıl alacak üzerinden takip tarihi itibariyle avans faiz işletilmesine ;
2-Alacak likit olmadığından ve yargılamayı gerektirdiğinden şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE ;
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli —- davacı tarafından peşin yatırılan 185,27 TL den mahsubu ile 860,79 TL nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi gideri, 74,50 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 874,50 TL nin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 873,04 TL si ile 236,07 TL harç gideri toplamı olan 1.109,11 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Red edilen kısım yönünden ; Davalı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi giderinin davanın red edilen kısmına isabet eden 1,32 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Red edilen kısım yönünden ; Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 25,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan kullanılmayan bakiye kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde ———– Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.24/06/2021