Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/135 E. 2019/369 K. 28.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1011 Esas
KARAR NO : 2019/187

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 19/09/2017
KARAR TARİHİ : 28/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı şirkete kasko sigortası ile sigortalı ———- malik ve sürücüsü olduğu —- plakalı aracın 19/04/2017 tarihinde hasarlandığını, —- plakalı aracın davalı … şirketine sigortalı olduğunu, kasko sigortacısı, sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimselerin kastı dışında kusurları ile meydana gelen zararlardan sorumlu meydana gelen kaza neticesinde ———- plakalı araçta toplam 8.610,45-TL hasar meydana geldiğini, davalının kasko poliçesi genel şartları gereği kdv dahil hasar tutarının tamanından sorumlu olduğunu, davalı … şirketine araçta meydana gelen hasar bedelinin alacağın temliki sözleşmesine uygun olarak 26/05/2017 tarihinde başvuru yapıldığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 750,00 TL hasar bedelinin ve 250,00-TL ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihi olan 26/05/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle, —- plakalı aracın sigorta şirketine kasko poliçesi ile sigortalandığını sigortalısının hasar bedeli için 3.519,73 TL ödeme yapıldığını, sigorta şirketinini yükümlülüğünü yerine getirdiğini herhangi bir borcunun kalmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile temlik alan tarafından aracın hasar bedeli için kasko sigortacısına açılan alacak davasından ibaret olduğu ilişkindir.
Kazaya neden olan aracın Trafik kaydı incelendiğinde; kapalı kasa kamyonet olup; kullanım amacı yük nakli olarak belirtildiğinden aracın kullanım amacının ticari araç olması nedeniyle mahkememiz görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmemiştir.
Yargılama aşamasında kusur durumunun ve hasar bedelinin tespiti amacıyla dosyamız makine mühendisi ve kusur bilirkişisine tevdii edilmiş olup , bilirkişiler mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: —- plakalı araç maliki ile davacı şirket arasında temlik sözleşmesinin mevcut olduğunu, —- plakalı araç sürücüsü —– trafik kazasının meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğunu, —— plakalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacının davalıdan isteyebileceği zarar miktarının 8.610,45 TL olduğu davalı şirketin 3.519,73 TL ödeme yaptığı anlaşılmakla toplamda 5.090,72 TL talep edebileceğini ekspertiz ücretinin yargılama gideri içinde değerlendirilmesi gerektiğini mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir. Bilirkişi raporu yeterli, denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Dava dilekçesi incelendiğinde davacının haklarını saklı tutmak üzere belirli bir bedel üzerinden dava açtığı, davanın HMK 109. Madde uyarınca kısmi dava olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça 24.12.2018 tarihinde ıslah dilekçesi sunulmuş; davalı tarafa tebliğ edilmiştir. Davalı tarafın ıslaha karşı zamanaşımı definin kaza tarihinin 19.04.2017 olması ve dava tarihi gözetilerek reddine karar verilmiştir.
Toplanan deliller, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, hasar dosyası, poliçe, kaza tespit tutanağı, bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalı … şirketinin sigortalısına ait ———- plakalı aracın sola dönüş manevrasında yolun sağ tarafında park halinde duran —- plaka sayılı dava dışı üçüncü kişiye ait araca çarpması biçimindeki kazada; davalı … şirketinin sigortalısına ait — plakalı araç sürücüsünün meydana gelen kazada %100 oranında kusurlu olduğu yönündeki bilirkişi raporu oluşa uygun olduğundan mahkememizce itibar edilmiştir.
Hasar tazminatına yönelik dosyaya ibraz edilen belgeler ve bilirkişi raporu incelendiğinde; davacı tarafça dosyaya delil olarak konulan —raporu teknik bilirkişi mağrifetiyle incelendiğinde; kaza tarihi itibariyle piyasa fiyatları ile aynı olduğu ve kadri maruf olduğu tespit edilmiş ve bu tespite itibar edilmiştir. Davalı … tarafından yaptırılan 19.04.2017 tarihli —- raporu ile davacı tarafından yaptırılan 21.04.2017 tarihli —– raporu bilirkişi tarafından denetime esas biçimde kıyaslanmış olup; tutarların neden farklı olduğu açıklanmıştır. Davalı … şirketi tarafından davacıya ödenen hasar bedelinin anlaşmalı Eksperinin indirimli ve KDV dahil edilmeyen fiyatlar üzerinden hesaplandığı anlaşılmıştır.
Davalı taraf sigorta bilirkişi eklenmek suretiyle poliçedeki ekspertiz klozu hükmünün değerlendirilmesini talep etmiş ise de HMK 266. Madde gereğince hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün poliçe şartlarının okunması ve değerlendirilmesi ile ilgili bilirkişi atanmamıştır.
Yargıtay —-. Hukuk Dairesi 2015/13831 E.2016/2394 K. Emsal ilamı; ”Taraflar arasındaki sigorta ilişkisinin şartlarını belirleyen kasko poliçesi incelendiğinde; hasar halinde onarımın yapılacağı yerin belirlenmesi konusunda açık bir düzenleme bulunmadığı görülmektedir. Bu durum karşısında, hasarın oluşumunu müteakip davacının sürekli çalıştığını bildirdiği yetkili serviste onarımı yaptırmasına mani olacak, davalı sigortacının belirlediği serviste onarımın yapılmasını zorunlu kılacak bir durum bulunmadığına göre; davalı sigortacının kendisinin teklif aldığı üç servisten birinde onarımı yaptırmaya davacıyı zorlaması mümkün değildir. Bununla birlikte, davacının onarımın yapılacağı yeri belirleme konusunda serbest olması, onarım yaptırdığı servis tarafından belirlenen miktarın doğrudan davacının zararı olarak kabulü sonucunu doğurmayacaktır.Araçta oluşan hasar bedellerinin, günün ekonomik şartlarına, piyasa rayiç fiyatlarına göre belirlenmesi ile davacının talep edebileceği zarar bedeli tayin olunmalıdır. İfade olunan sebeplerle mahkemece, eksper raporundaki hasar bedelinin yetkili servislerden alınan fiyatlara göre belirlendiği gerekçesiyle, bu rapordaki bedelin davacı zararı olarak kabulü yerinde olmamıştır.” şeklindedir.
Yukarıda değinilen emsal Yargıtay ilamı ve ——– tarihli 1 yıl süreli davacı ile davalı arasında imzalanmış Bireysel Genişletilmiş Kasko Poliçesi birlikte değerlendirildiğinde; Poliçenin 4.12 ”Onarım Yeri Klozu” başlıklı maddesinde; ” Tazminat kapsamına giren bir hasar halinde hasarlı aracın onarımı —–‘nin web sitesinde yayınlanan anlaşmalı servisler dahil, sigortalının tercih edeceği serviste yapılabilir. ” demek suretiyle sigortalının hasar halinde seçme hakkı olduğu sabittir. Somut olayda da sigortalı seçme hakkını kullanmak suretiyle —- aracın tamiratını yaptırmış olup; bilirkişi tarafından 21.04.2017 tarihli — raporunun araçta oluşan hasar bedellerinin, günün ekonomik şartlarına, piyasa rayiç fiyatlarına göre belirlenmesi suretiyle denetim yapılmış ve kadir maruf olduğu tespit edilmiştir. 19.04.2017 tarihli davalı … şirketinin sunduğu —- raporunda; bedellerin KDV’siz olması nedeniyle ve davalı … ile —- aralarındaki iç ilişkiden doğan iskonto ücretleri nedeniyle aynı hasara dair ekspertiz ücreti 3.519,73 TL olarak belirlenmiş olup; sigorta şirketi iskontodan faydalanmak adına davacıyı kendisinin anlaşmalı olduğu servislerde tamir yaptırmaya zorlayamaz. ———” başlıklı maddesinde ” Hasar tespiti için sigorta şirketi tarafından atanan eksperin belirleyeceği hasar tutarı esas alınacaktır.” hükmü; iskontosuz ve KDV dahil hasar bedeli olarak kabul edilmiştir. Aksi durumda iskontolu ve KDV hariç hasar her halükarda düşük olacağından; Poliçenin 4.12 ‘—–” başlıklı maddesinde yer alan ” Tazminat kapsamına giren bir hasar halinde hasarlı aracın onarımı—- web sitesinde yayınlanan anlaşmalı servisler dahil, sigortalının tercih edeceği serviste yapılabilir. ” hükmünün uygulanma imkanı kalmayacaktır.
Hasar dosyası incelendiğinde sigorta şirketi tarafından 3.519,73 TL hasar tutarının ödendiği sabit olduğundan; 21.04.2017 tarihli —-raporunda belirlenen hasar bedeli 8.610,45 TL’nin günün ekonomik şartlarına, piyasa rayiç fiyatlarına göre belirlendiği ve kadri maruf olduğu anlaşılmakla; kalan 5.090,72 TL’nin; 750,00 TL ‘sinin 19.09.2017 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, ıslah edilen 4.340,72 TL tazminatın 24.12.2018 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Ekspertiz ücreti açısından; Yargıtay —-. Hukuk Dairesi 2014/15868 E.2014/15196 K. Sayılı ilamı; ” Ekspertiz ücreti yargılama giderlerinden olup, tazminata eklenerek karar verilemez. Yargılama gideri türünden değerlendirilerek (yargılama giderine eklenerek, davanın kabul-red oranına göre) bu konuda karar verilmesi gerekir.” şeklindedir. Somut olayda dosyada faturası mevcut ve bilirkişice kadri maruf olduğu tespit edilen 250,00 TL ekspertiz ücreti yargılama gideri olmakla yargılama giderleri içerisinde davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KABULÜ İLE
750,00 TL tazminatın 19.09.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, ıslah edilen 4.340,72 TL tazminatın 24.12.2018 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Ekspertiz ücreti hususu yargılama gideri olduğundna yargılama giderleri kapsamında hükümde düzenlenmesine,
2- Alınması gerekli 347,74 TL harcın davacı tarafça yatırılan 31,40 TL peşin harç, 75,00 TL ıslah harcından mahsubu ile 241,34 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 106,40 TL harç gideri, 131,90 TL posta-tebligat masrafı, 1.200 TL bilirkişi ücreti, 250,00 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 1.688,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Sair hususların gerekçeli kararda açıklanmasına,
Dair,davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.