Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/133 E. 2022/901 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/133 Esas
KARAR NO: 2022/901
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle), İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/03/201
BİRLEŞEN DAVA: (——- Esas)
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/12/2020
KARAR TARİHİ: 17/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA:
Davacı —– vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı—–, müvekkili sigorta şirketi nezdinde—— sigortalı olduğu, müvekkili sigortalısı ile davalı arasında, sigortalının ———- yerlerinde davalı tarafından yasa ve sözleşme şartlarına uygun olarak——- sağlanması, tüm gözetim, danışma ve refakat hizmetlerinin yerine getirilmesi ve denetimi hususunda sözleşmesi bulunduğunu, müvekkili sigortalısının sözleşme kapsamındaki,—–adresinde faaliyette bulunan tesisinde, —– tarihinde hırsızlık meydana geldiği ve fabrikanın —- girilmek suretiyle —– noktalarında bulunan ————— çalındığı, bu olay nedeniyle müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalısı—- tazminat ödendiğini, sigortalıya ödenen tazminatın rücuen tazmini için davalı aleyhine ——- dosyası ile ilamsız icra takibine girişildiği, davalı takibe, borca ve ferilerine itiraz ettiğini, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının takibinin rücu koşulları oluşmadığından bahisle ve müvekkili şirketin davacı yana takibe konu tutarda borcu bulunmadığından bahisle itiraz edildiğini, sigortacının aktif husumet ehliyetinin varlığını ve rücu koşullarının gerçekleştiğini ispatlaması gerektiğini, davacı yanın dava dilekçesindeki müvekkili şirketin söz konusu hasardan sorumlu olduğuna dair asılsız ve mesnetsiz iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, dava dışı———olay yerinde yeterli kamerası olmadığını, kendi tesisinin güvenliğini sağlamak amacıyla gerekli önlemleri almadığını, sigorta ekspertiz raporu ile sabit olduğu üzere söz konusu——– olduğunu, üretim yapmayan söz konusu tesiste kamera sistemi ile ilgili yeterli yatırımları yapmamış, gerekli ——–alınmamış olduğunu, bu nedenle söz konusu hasardan müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının hukuken mümkün olmadığını, müvekkili şirket ve müvekkili şirket tarafından görevlendirilen güvenlik görevlilerinin ——– ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, olayın olduğu iddia edilen gece de müvekkili şirketin ——-tarafından devriye görevi akıllı kalemle yapıldığını, akıllı kalem devriye dolaşım çıktı raporu tesisin idari işleri tarafından günlük kontrol ve denetimine açık olduğunu, somut olayda yeterli ve gerekli aydınlatma ve kamera sisteminin temini, kurulumu, montajı vb. sözleşme uyarınca dava dışı sigortalının yükümlülüğü olan işbu hususların hiçbirinin gerçekleştirilmediğini, davacı yanın aktif husumet ehliyetinin bulunmadığının tespiti halinde, davanın aktif husumet yokluğundan usulden reddine, haksız davanın esastan reddine, davacı aleyhine % 20′ den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA: (——-)
Davacı —-dava dilekçesinde özetle özetle; müvekkilince —- davalı şirket aleyhine—- tarihinde —–adresinde meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde sigortalı —- ödenen hasar tazminatı ödemesinin rücuen tazminine ilişkin” —- takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam —– tutarlı takip başlatıldığını, davalı tarafından kötü niyetli borca itiraz edildiğini, icra takibini uzatmak maksadıyla borca itiraz ettiğini, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı yanın aktif husumet ehliyetinin bulunmadığının tespiti halinde, davanın aktif husumet yokluğundan usulden reddi gerektiğini, dava dilekçesi ekinde sunulan —– davacı yanın iddialarını ispatlar nitelikte olmadığını, söz konusu hasar ekspertiz raporu uyarınca dava dışı sigortalının zararının —— firması tarafından ödendiği açık olduğundan davacı yanın takibe konu hasar ödemesinin dayanağını gerekçesini ve somut olayda rücu koşullarının oluştuğu iddialarını yazılı deliller ile ispatlayamadığından bahisle davanın reddi gerektiğini, her halükarda davacı yanın davası haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğundan davanın esastan reddi gerektiğini, davacı yanın müvekkili şirket aleyhine haksız ve kötü niyetli olarak başlattığı icra takibi nedeniyle aleyhine % 20′ den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde delil olarak; —— dosyası, arabuluculuk son tutanağı, ———- dayanmıştır.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde delil olarak; dava dışı sigortalı ile müvekkil şirket arasındaki sözleşmeler,—– sayılı dosyası, müvekkili şirket personelinin yazılı savunmaları, oy sonrası müvekkil şirket tarafından düzenlenen rapor, davacının —- tarihli rücu talep yazısı, rücu talebine cevap ihtarı——dava dışı sigortalı —— ——– çıktıları vb müvekkil şirket ile aralarındaki sözleşme uyarınca düzenlenen tüm belge, rapor ve tutanaklar, taraf şirketlere ve dava dışı sigortalı — şirketine ait ticari defter ve kayıtlar, tanık, yemin, keşif ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde delil olarak; sigorta poliçesi, olay yeri inceleme raporu, bilgi alma tutanakları, hırsızlık ekspertiz raporu, özel güvenlik ve koruma hizmetleri sözleşmesi, özel güvenlik ve koruma hizmetleri sözleşmesi ek protokolü, ödeme dekontları, arabuluculuk son tutanak aslı, müvekkil şirket nezdinde açılan sayılı hasar dosyasıı, sigorta poliçesi, hasar fotoğrafları, hasar tutanakları, ekspertiz raporları,——-dosyası, tanık, yemin ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde delil olarak; dava dışı sigortalı ile müvekkil şirket arasındaki sözleşmeler, —-sayılı dosyası, aynı hasara ilişkin —- tarafından yapılan hasar ödemesinin rücusuna ilişkin —- sayılı dava dosyası, müvekkili şirket personelinin yazılı savunmaları, dava dışı sigortalı —— şirketine ait fabrikada yer alan— rapor çıktıları vb müvekkil şirket ile aralarındaki sözleşme uyarınca düzenlenen tüm belge, rapor ve tutanaklar, taraf şirketlere ve dava dışı sigortalı ——– şirketine ait ticari defter ve kayıtlar, tanık, yemin, keşif ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır.
ASIL DAVADA DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava, dava dışı sigortalının işyerinde meydana gelen hırsızlık nedeniyle davacı tarafından ödenen ödenen hasar tazminatının; sigortalının iş yerinin güvenlik hizmetini sağlayan davalı şirketten rücuen tahsili talebiyle ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Davaya konu —– dosyası celbedilmiş, incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine, davacının sigortalısının iş yerinde meydana gelen hırsızlık nedeniyle ödenen hasar bedelinin rücuen tazmini talebiyle, —– işlemiş faiz olmak üzere toplam —- üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin —- tarihinde tebliğ eildiği, davalının vekili aracılığıyla —- tarihinde borca itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı vekiline —- tarihinde tebliğ edildiği, —– tarihinde açılan davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Takibe konu alacak davacı sigortacının sigortalısına ödediği hasar bedelinin, davalıdan rücuen tahsili talebine ilişkindir. TTK’nın 1472.maddesi; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur” şeklindedir.
6102 sayılı TTK’nin 1472 maddesi uyarınca rücu davası açılabilmesi için sigortacı ile sigortalı arasında bir sigorta sözleşmesinin mevcudiyeti, sigortacının bu nedenle sigortalısına bir ödeme yapmış olması ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkının bulunması gerekir.
Dava dilekçesinde ibraz edilen hasar dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından dava dışı —– bulunan çimento fabrikasının —– sigortalandığı, sigortalının iş yerinde meydana gelen hırsızlık sonucu kabloların çalınması üzerine davacının sigortalısına —- ödeme yaptığı, ekspertiz raporunda hasar miktarının —- olarak belirlendiği, dava dışı sigortalı ile davalı arasında —– tarihinde güvenlik hizmeti verilmesine dair sözleşme imzalandığı anlaşılmıştır.
Delillerin toplanmasından sonra —- ——- bilirkişi kurulundan rapor alınmasına karar verilmiş,—— tarihli raporda;
-5188 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatına göre, varlık sebebi olarak fabrikaya giriş ve çıkışının kontrolü ve fabrika ve müştemilatı alanı içerisindeki can ve mal emniyetini sağlamakla yükümlü olmasına rağmen, fabrika içinde monteli ve kullanımda olan tellerin çalındığı, görev alanı içinde kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyette koruma ve güvenliğin sağlanmasından sorumlu olduğu halde, hırsızlık olayının meydana gelmesine engel olunamadığının anlaşıldığı ve bu durumda 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun hükümlerine göre özel güvenlik hizmeti veren davalının, meydana gelen olayda, %100 kusurlu olduğu,
-Hırsızlık olayının riziko mahallinde meydana geldiği ve sigorta poliçe teminat kapsamında bulunduğu,
-Davalı güvenlik şirketinin hasar/zarardan sorumluluk tutarı —— ile sınırlı olabileceği, kanaatine varılmıştır. Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi için aynı bilirkişi heyetinden alınan —- tarihli ek raporda, kök rapordaki görüşler tekrar edilmiştir.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, —- dava dışı sigortalının iş yerindeki hırsız sonucu, davacı tarafından sigortalısına — ödeme yapıldığı, söz konusu hırsızlığın meydana gelmesinde, sigortalı iş yerinin güvenlik hizmetini sağlayan davalı şirketin tam kusurlu olduğu, davacının hasar bedeli olan —– üzerinden sigortalısının haklarına halef olduğu, davacının ödeme tarihinden itibaren davalıdan faiz talep edebileceği anlaşılmıştır.
Ödenen hasar bedelinin ödeme tarihi olan —- tarihinden, takip tarihi olan —- tarihine kadar avans faizi, hakim tarafından hesaplanabileceğinden, usul ekonomisi de dikkate alınarak, takip öncesi işlemiş faiz Mahkememizce —— olarak hesaplanmıştır.
Bilirkişi raporu; fennî sıhhati haiz, dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli bulunduğundan hükme esas alınarak, davalının itirazının kısmen iptali ile —asıl alacak—- işlemiş faiz olmak üzere toplam —– üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde icra inkar tazminatı, davalı vekili ise cevap dilekçesinde kötü niyet tazminatı talep etmiştir. İİK’nın 67/2.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için İİK 67.maddesindeki itirazın iptaline özgü dava şartlarının yanında, davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmetmek için reddedilen kısım bakımından davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğunun ispatı veya dosya kapsamından anlaşılması gerekir.
Dava konusu hasarın kimin kusuruyla meydana geldiği ve hasar miktarının ne olduğu hususları için bilirkişi incelemesine ihtiyaç duyulmuş olup, bu alacak likit değildir. Bu nedenle şartları oluşmadığından, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Davanın reddedilen kısmı yönünden davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğu ispatlanamadığı, bu nedenle nedenle şartları oluşmadığından, davalının nedenle şartları oluşmadığından, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Birleşen dava, dava dışı sigortalının işyerinde meydana gelen hırsızlık nedeniyle davacı tarafından ödenen hasar tazminatının; sigortalının iş yerinin güvenlik hizmetini sağlayan davalı şirketten rücuen tahsili talebiyle ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Davaya konu —-dosyası celbedilmiş, incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine, davacının sigortalısının iş yerinde meydana gelen hırsızlık nedeniyle ödenen hasar bedelinin rücuen tazmini talebiyle,—- işlemiş faiz olmak üzere toplam — üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin — tarihinde tebliğ eildiği, davalının vekili aracılığıyla —- tarihinde borca itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davaya konu icra takibinin konusu, aynı zamanda asıl davaya konu uyuşmazlığında konusu olan, dava dışı sigortalının —bulunan iş yerinde meydana gelen hırsızlık sonucu kabloların çalınması iddiasına dayandığı için, birleştirme kararı sonrası asıl davada kök raporu hazırlayan bilirkişi heyetinden, birleşen dava yönünden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. —— tarihli ikinci ek raporda;
-“Birleşen davada davacının hasar tazminat talebine dayanak bir kısım belgelerin düzenlenme şekli sigortacılık mevzuatına kurallarına düzenlemelerine aykırı bulunduğu, gerek bu nedenle gerekse talebin dayanağı açık ve somut bir şekilde ortaya konulamamış olmasından, tutarının ne rücu edilebilir ne de ödenebilir olmadığı sonucuna varıldığı” belirtilmiştir.
Dava dilekçesi ekinde ibraz edilen —-incelemesinde, davacı tarafından dava dışı—— dönemi için sigortalandığı görülmüştür.
Davaya konu poliçe ile dava dışı sigortalının —- işyerinin sigortalanmış, takibe dayanak hırsızlık olayının ise —–meydana gelmiştir. Kaldı ki meydana gelen hırsızlık sonucu oluşan zarardan çok daha fazla miktar, asıl davacnın davacısı olan sigorta şirketi tarafından sigortalıya ödenmiştir. Dolayısıyla davacının poliçe kapsamında olmayan ve hangi sebeple yaptığı anlaşılamayan hasar ödemesi yönünden 6102 sayılı TTK’nin 1472 maddesi uyarınca rücu davası açmasının koşulları gerçekleşmemiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde kötü niyet tazminatı talep etmiştir. İtirazın iptali davasında davanın reddine karar verilmesi halinde, davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmetmek için reddedilen kısım bakımından davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğunun ispatı veya dosya kapsamından anlaşılması gerekir. Davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğu ispatlanamadığı, bu nedenle nedenle şartları oluşmadığından, davalının nedenle şartları oluşmadığından, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle asıl davada davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
A/ASIL DAVADA;
1—– sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte, davalı-borçlunun; —— alacak miktarına yaptığı itirazın iptali ile, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Şartları oluşmadığından davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gereken 20.355,31 TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 4.204,75 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 16.150,56 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 3.200,00 TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 2.738,93 TL’si ile 4.204,75 TL peşin harç, 44,40 TL başvuru harcı toplamı 6.988,08 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 45,90 TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 6,61 TL’sinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davanın kabul edilen miktar yönünden davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 44.717,81 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davanın ret oranı dikkate alındığında davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
9-Taraflar arasında dava şartı nedeniyle başvurdukları —— neticesinde belirlenen 1.320,00 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 1.129,81 TL’sinin davalıdan, bakiye 190,19 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
10-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
B/BİRLEŞEN DAVADA;
1-Davanın reddine,
2-Şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 80,70 TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 190,26 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 109,56 TL’nin davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Tarafların dava şartı nedeniyle başvurdukları ——- görüşmeler neticesinde belirlenen 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde———- Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.17/11/2022