Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/13 E. 2019/631 K. 30.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/13 Esas
KARAR NO : 2019/631
DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ: 27/12/2011
KARAR TARİHİ: 30/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili nezdinde sağlık sigortalı olan ———- tarihinde davalı —— maliki ve sürücüsü olduğu ———- plaka nolu araç ile yaptığı trafik kazasında bedenen zarara uğradığını ve tedavi olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının tedavisi nedeniyle özel hastaneye ——-sayılı fatura karşılığında—— tarihinde ———-TL tazminat ödediğini, bu nedenle TTK 1301 maddesi gereğince sigortalısının haklarına halef olduğunu ileri sürerek—– TL alacağın rücuen davalıdan——–ödeme tarihinden itibaren işletilecek reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
SAVUNMA : Davalı savunmasında özetle; davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olması gerektiğini, davanın kendisinin sigortacısı ——– açılması gerekeceğini, bu kurumlara davanın ihbarını talep ettiğini, 6111 sayılı kanun ile değişik 2918 Sayılı KTK uyarınca talep edilen tutarın ——– tahsilinin gerekeceğini, talep edilen tedavi masraflarının SUT’a göre fahiş nitelikte olduğunu, kazada kendisine atfedilen kusurun da haksız ve mesnetsiz olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
İNCELEME GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile davacının dava dışı sigortalısının tedavisi nedeni ile ödediği tutarın TTK 1301 maddesi gereğince halefiyet-rucüen davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Yöntemine uygun duruşma açılmış taraf kanıtları toplanmıştır. Uyuşmazlık noktaları resen belirlenerek bilirkişi raporu alınıp sonuca gidilmiştir.
Öncelikle davalı yanın görev itirazı değerlendirilmiş; eldeki davanın TTK 4/1301 mad. gereğince açılmış olduğu ve ticaret kanununda düzenlenen husustan kaynaklandığı anlaşılmakla mahkememiz görevli olmakla görev itirazının reddine karar verilip yargılamaya devam olunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları kapsamında ileri sürdükleri deliller, hasar dosya örneği, ihbar olunanların vekilleri aracılığı ile sundukları beyan dilekçeleri, hastane tedavi evrakları, denetlenmesi üzerine hükme esas almaya yeterli ve elverişli olduğu sonucuna ulaşılan ——- tarihli bilirkişi kurulu raporu ve tüm deliller bütün olarak değerlendirildiğinde;
Bilirkişi raporu içeriğindeki tespitler ışığında davacının sağlık sigorta poliçesi ile güvence verdiği dava dışı ———- yaralanması sonucunu doğuran kazada ———- plaka nolu otomobil sürücüsü ——– meskûn mahal dışındaki tek yönlü otoyolda, yolu ve yoldaki araç trafiğini dikkate almadan, oldukça hızlı ve önündeki aracı yakın mesafeden seyrettiği, viyadükü gelindiğinde, önünde seyreden ve trafik nedeniyle yavaşlayan aracın arka kısmma çarparak, zincirleme kazaya neden olduğu, bu duruma göre, meskûn mahal dışında hız kuralını ve emniyetli takıp mesafesi kuralını ihlal etmesi, dalgın, dikkatsiz ve tedbirsiz davranması nedeniyle meydana gelen kazada birinci derecede ve tam (%100 oranında) kusurlu olduğu, kazada yaralanan ——— tedavi giderleri, ameliyat masrafı ve hekim ücretlerinin 30.896,62 TL olup somut olayda davalının üzerine düşebilecek mesuliyetin tamamının riziko tarihi itibariyle yürürlükte olan ve kendisine dava ihbar edilen ———– düzenlediği zorunlu mali mesuliyet (trafik) sigorta poliçesi kapsamında olduğu, kazaya karışan ——- plaka nolu araç sürücüsü——–davacı ———- tarafından ————- numaralı poliçe ile — tarihleri arasında grup sağlık sigortası yapıldığı poliçenin olayı kapsadığı, davacı sigorta şirketinin bu poliçe kapsamında sigortalısı —————- tedavi gideri olan——– TL’yi ———–tarihinde ödemesi nedeni ile davacının halef sıfatıyla ödeme tarihinden itibaren selefinin haksız fiil bağlamında davalıdan isteyebilecek olduğu bu tutarı yasal faizi talep edebileceği yasal sonucuna ulaşılarak mahkememizce davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin——————– K ilamı ile BOZULMASINA karar verilmiştir.
Yüksek mahkeme bozma ilamında “…davalı davaya cevap süresi içinde Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu ilk itirazını ileri sürmüş olması karşısında davaya bakma görevinin ilamda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere asliye hukuk mahkemesine ait olmasına rağmen görevsizlik kararı (dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine) verilmesi gerekirken davaya devam edilmesi…” gerekçesine yer verilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan bozmaya uyulduktan sonra, bozma ilamına uygun olarak mahkememizin görevsizliğine karar verilmiştir.
HÜKÜM :
1-Davacının dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile karar kesinleştiğinde DOSYANIN GÖREVLİ İSTANBUL ANADOLU NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.30/05/2019