Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/128 E. 2021/190 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/128 Esas
KARAR NO: 2021/190
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/03/2019
KARAR TARİHİ : 02/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirketin davalı şirket aleyhine ——- sayılı dosyası ile —- ilişkisinden kaynaklanan ve —adet fatura ile ilgili ——– alacağın ödenmesi istemiyle genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrine yapılan itiraz neticesinde icra takibinin durduğunu, müvekkili şirketin yapı malzemeleri ticareti yapmakta olup icra dosyasında da mevcut olan —– tutarlı, —- tarih,—– tarihli, —- tarihli,—- tarih, —nolu, —–tutarlı, —- tutarlı ve———tutarlı faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini, faturaların teslimine rağmen davalı yanın sürekli olarak oyalama politikası güttüğünü, sürekli olarak ödeme vaatlerinde bulunmuşsa da borcunu ödemediğini, bunun üzerine davaya konu icra takibi başlatmak zorunda kalındığını, takibe konu faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde işli olduğunu, yapılacak bilirkişi incelemesi ile alacağın varlığı ve tutarının belirleneceğini, bu nedenlerle davalı-borçlunun ———– sayılı vaki itirazının iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla devamına, dava değerinin %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle;müvekkili davalı şirket ile davacı şirket arasında herhangi bir ticari ilişki mevcut olmadığını, müvekkili şirketin davacı şirketten herhangi bir mal alışverişi yapmadığını, davacı şirketten davaya konu hizmeti hiçbir zaman almadığını, davacı şirketin her ne kadar dosyaya bir takım faturalar ibraz etmişse de bu faturaları kabul etmediklerini, kaldı ki müvekkili şirketle davacı şirket arasında herhangi bir yazılı ya da sözlü sözleşme bulunmadığını, bu konuda davacı şirketin de dosyaya sunmuş olduğu herhangi bir evrak olmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde —- faturanın olduğunu belirtmişse de hemen devamında sadece —- adet faturaya ilişkin bilgiler verildiğini, icra dosyasında da sadece —– adet fatura bulunduğunu, dava dilekçesinin esas unsurlarının oluşmadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın sadece fatura kestiğini, fakat bu faturaların müvekkili şirkete tebliğ edildiğine ilişkin herhangi bir evrak ya da alındı belgesi dosyaya ibraz edemediğini, faturaya konu malzemelerin müvekkili davalı şirkete teslim edildiğini davacı şirketin ispatlamak zorunda olduğunu, davacı tarafın her ne kadar davaya konu faturaları müvekkili davalı şirkete teslim ettiğini iddia etse de buna ilişkin olarak dosyaya herhangi bir evrak ibraz etmediğini, davaya konu faturaların miktarının —–olduğunu, ancak davacı şirketin kendine göre hesaplama yaparak faiz işlettiğini ve ——-gibi bir gecikme faizi ortaya çıkartığını, davacı tarafın müvekkilini temerrüde düşürmediğini, faiz talep etme hakkı olsa bile faizin başlangıç tarihinin icra takip tarihi olabileceğini, davacının icra inkar tazminatı talebinin kabul edilemez olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın usulden ve esastan reddine, icra inkar tazminatı talebinin reddine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibari ile fatura alacağından kaynaklanan cari hesap alacağına dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir
——— sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin —- tarihinde borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun ——— tarihinde borca ve faize itiraz ettiği ettiği, icra takibine itirazın süresinde olduğu, itirazın borca, faize kısaca esasa ilişkin olduğu, icra müdürlüğünün yetkisine bir itirazın olmadığı anlaşılmıştır.
Davanın İ.İ.K. 67/1 maddesindeki 1 yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı, borçlu ile olan ticari iş ilişkisi sebebi ile oluşan fatura hesap bakiyesinin ödenmemesi üzerine icra takibi başlattıklarını iddia etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle;müvekkili davalı şirket ile davacı şirket arasında herhangi bir ticari ilişki mevcut olmadığını, müvekkili şirketin davacı şirketten herhangi bir mal alışverişi yapmadığını, davacı şirketten davaya konu hizmeti hiçbir zaman almadığını, davacı şirketin her ne kadar dosyaya bir takım faturalar ibraz etmişse de bu faturaları kabul etmediklerini, kaldı ki müvekkili şirketle davacı şirket arasında herhangi bir yazılı ya da sözlü sözleşme bulunmadığını, bu konuda davacı şirketin de dosyaya sunmuş olduğu herhangi bir evrak olmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde —- faturanın olduğunu belirtmişse de hemen devamında sadece — adet faturaya ilişkin bilgiler verildiğini, icra dosyasında da sadece —– adet fatura bulunduğunu, dava dilekçesinin esas unsurlarının oluşmadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Taraf delilleri toplanmış ticari ilişkiye ait Ba-Bs formları getirtilerek dosyamız içine alınıp incelenmiştir.
Tarafların tacir olması nedeniyle defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, davacı tarafın defterlerini sunduğu, davalı tarafın ise muhtıra gönderilmesine rağmen inceleme günü defterlerini hazır etmediği anlaşılmıştır. İncelenen davacı defterleri uyarınca hazırlanan raporun sonuç kısmında —- Davacı tarafın incelenen ——— hesap dönemine ait yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, bu defter kayıtlarının birbirini doğruladığı,
2) İcra takibine konu alacağın dayanağı olan davacı —- tarafından davalı —adına düzenlenmiş —— adet faturada yazılı olan malların davalı tarafa teslimine ilişkin sevk irsaliyesinin dava dosyasında bulunmadığı, tarafımca yapılan incelemede tarafıma ibraz edildiği, tarafıma ibraz edilen sevk irsaliyelerinin hepsinde teslim eden ve teslim alan bölümlerinde imzaların mevcut olduğu, sadece —- adet irsaliyede teslim alan ad soyad bilgisinin yer aldığı,
3) İcra takibine konu alacağın dayanağı olan davacı —-tarafından davalı —- adına düzenlenmiş —- adet faturanın davacı tarafın yasal defterlerinde kayıtlı olduğu ve — hariç toplam — tutarında — adet faturanın, — hariç toplam —-adet faturanın BS formunda bildirimde bulunduğu; davalı tarafın da davacıdan teslim almış olduğu söz konusu mal/hizmetlere ilişkin faturaları BA formunda bildirimde bulunduğu, ——– dönemlerinde davacı tarafından düzenlenmiş olan faturaların —- olan bildirim sınırlarının altında kalması sebebiyle davacı tarafından BS, davalı tarafından BA formunda bildirilmemiştir. Fatura teslimine ilişkin bir sıkıntı olmadığı,
4) İcra takibine konu alacağın dayanağı olan davacı —tarafından davalı —-adına düzenlenmiş —- faturanın davacı tarafın —– yılına ait ticari defterlerinde kayıtlı olduğu,
5) Davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmediği için davalı tarafın ticari defterleri incelenemediğinden, dayanak faturaların davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığının tespit edilemediği,
6) Davalı tarafın ticari defterleri hakkında 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 83. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 219 ve 220. maddelerinin tatbik edilip edilmeyeceği ile ilgili hukuki değerlendirmenin Mahkemenizin takdirinde olduğu,
7) Davacı tarafın ——– alacaktan oluşan takip tutarı üzerinden başlatmış olduğu icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine açmış olduğu itirazın iptali davasında davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline karar verilmesini istediği,
8) Davacı tarafın—— yıllına ait ticari defterlerinin incelenmesinde; davacı —- davalı —- ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle—– alacaklı olduğu,
9) Mahkemenizce davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olduğuna karar verilir ise; icra takibinden önce davacı tarafından davalı taraf temerrüde düşürülmediğinden davacının takip öncesi faiz talebinin yerinde olmadığı, davalı taraf davacı tarafın başlatmış olduğu icra takibi ile temerrüde düştüğünden takip tarihi öncesi için işlemiş faiz hesaplanamadığı,
10) Mahkemenizce davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olduğuna karar verilir ise; davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren talep ettiği—- —- yıllar itibarıyla uygulanması gereken kanuni faiz ve temerrüt faizi oranları — —- olarak belirlenmiş olan faiz oranın altında olup, taleple bağlılık ilkesi gereğince uygundur.’ Şeklinde rapor verilmiştir.
Gerek davalının ihtara rağmen defter ibraz etmemesi ve davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğunun tespiti karşısında HMK 222/f-3 gereği ayrıca davalının faturaları BA formlarıyla vergi dairesine bildirmiş olması karşısında davacının icra takibinde haklı olduğu sonucuna varılmıştır.
Davacı taraf takip öncesi davalı tarafı temerrüte düşürdüğüne dair bir evrak sunmadığından takip öncesi işlemiş faiz talebinin reddi gerekmiş , itirazında haksız olduğu sonucuna varıldığından davacının icra inkar tazminatı kabul edilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile; davalının —- sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin —– üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 ‘si oranındaki —-icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gereken 1.402,19-TL karar harcına karşılık peşin alınan 258,12-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.144,07-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından sarfolunan 800,00-TL bilirkişi gideri, 64,50-TL tebligat-müzekkere gideri toplamının davanın kabul kısmına isabet eden 830,32-TL’si ile peşin alınan 258,12-TL harç gideri toplamı 1.088,44-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 845,10-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Tarafların dava şartı olması sebebiyle başvurdukları ——— nolu görüşmeler neticesinde taktir olunan ücretin davanın kabul-red oranına göre (%96-%4) taraflardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
8-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/03/2021