Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/126 E. 2019/775 K. 02.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/126 Esas
KARAR NO : 2019/775

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2019
KARAR TARİHİ : 02/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı şirketin—- mağazacılığı, — satışı gibi sektörlerde hizmet veren bir şirket olduğunu, davalı davacıyla yaptıkları iş gereği değişik tarihlerde davacıdan hizmet aldığını ve alınan mallara ilişkin de cari hesap tutulduğunu, davacı alacaklı şirket tarafından borçluya verilen hizmet nedeniyle ödenmeyen toplam borç miktarının 59.135,27 TL olduğunu, borcunu ödememesi üzerine İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün 2018/30257 esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır. HMK’nun 128. Maddesi uyarınca; Süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olan davalı, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılır.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile tacirler arasında hizmet alımından kaynaklanan fatura nedeniyle başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
Dosyamız arasına alınan İstanbul Anadolu—-. İcra Müdürlüğü’nün 2018/30257 Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin 02/11/2018 tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya 06/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği davalının süresinde 06/11/2018 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
İcra dosyasının incelemesinde; takip talebinde borçlu olarak—-nin yer aldığı, ödeme emrinin —- tebliğ edildiği, itiraz dilekçesinde –‘nin itiraz dilekçesi vermek suretiyle ödeme emri tebliğ edilen adreste— unvanında bir şirket olmadığını belirtmiş olup; dava dilekçesi incelendiğinde davalı olarak——————– gösterildiği görülmüştür.
Dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkinin varlığı medeni usul hukukumuzda “sıfat” olarak tanımlanmakta ve bir davada taraf olarak gösterilen kişilerin o dava ile ilgili kimseler olması zorunlu bulunmaktadır. Sübjektif bir hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bir hakka ilişkin davada davacı olma sıfatı da hakkın sahibine ait bulunmakta ve buna aktif husumet denilmektedir. Sübjektif hak kendisinden istenebilecek olan kişi de o hakka uymakla yükümlü olan kimse olup, bu da pasif husumet (davalı sıfatı) olarak adlandırılmaktadır. Sübjektif hak sahibi ile o hakka uymakla yükümlü bulunan kişinin kimler olduğunun belirlenmesi, bunun neticesinde, dava açan veya aleyhine dava açılan kişiler, o davada davacı veya davalı olarak taraf sıfatına sahip değillerse, mahkemece dava konusu hakkın esası hakkında inceleme yapılmaksızın davanın sıfat yokluğundan reddedilmesi gerekmektedir. Taraf sıfatı (husumet) ve sıfat yokluğu, davada taraf olarak görünen kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olan bir itiraz niteliğinde olup, HMK. m.116) yer alan ilk itirazlardan olmadığından davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi, taraflarca ileri sürülmese dahi, gerek, mahkemece, gerekse, Yargıtay’ca tarafların bu yönde bir savunmalarının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden nazara alınır.
Toplanan tüm deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde; dava şartları HMK’nun 115. Maddesi gereğince yargılamanın her safhasında kendiliğinden hakim tarafından değerlendirileceğinden; dava itirazın iptali davası olup; icra dosyasında borçlu————-Olarak gösterilmiş, ödeme emri bu unvana tebliğ edilmiş fakat dava dilekçesinde davalı olarak——- gösterilmiş olup; icra müdürlüğüne ibraz ettiği itiraz dilekçesi dikkate alınarak davalı tarafa usulüne uygun ödeme emrinin tebliğ edilmediği, bu eksikliğin uyuşmazlığın esasını çözmekle görevli Mahkememiz tarafından tamamlanabilir bir eksiklik olmadığı anlaşılmakla; her ne kadar dava dilekçesi ile davalı olarak —- – gösterilmiş ise de söz konusu şirket icra takibinin tarafı olmadığından; HMK’nun 114/1-d maddesi uyarınca davalı tarafın taraf ehliyeti bulunmadığından davanın HMK’nun 115/2 maddesi uyarınca davalının pasif husumet ehliyeti dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden REDDİ İLE
1-Alınması gerekli 44,40 TL harcın davacı tarafça yatırılan 714,21 TL peşin harçtan mahsubu ile 669,81 TL harcın davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı