Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/106 E. 2021/754 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/106 Esas
KARAR NO: 2021/754
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 18/03/2019
KARAR TARİHİ: 06/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; terör soruşturması neticesinde ——– atanması ile oluşturulan yeni yönetiminden önceki yöneticilerinin sadece işlem açıklamasına —— ibaresi koyarak davalı tarafa gönderdiği ücretin maddi amacının, şirket kayıtlarında yapılan incelemelerde ne ticari bir anlaşma ne de görüşme tutanakları şeklinde ortaya çıkmadığını, müvekkili şirketin hacmindeki bir —— yönetiminin, dava konusu meblağı hiçbir kaydı dayanak olmadan sadece hisse devir avansı ibaresi ile göndermiş olmasının mevcut hisse devir anlaşmasına dair hiçbir kayıt bulunmamasını ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, buna göre hisse devir avansı ödemesi altında gönderilen bedel karşılığında müvekkili şirketin hiçbir kazanımı olmadığı gibi davalı tarafın söz konusu bedel karşılığının müvekkili şirkete nasıl bir kazandırma yapmış olduğu ya da ödemenin nasıl bir maddi sorumluluğa dayandığının anlaşılamadığını, müvekkilinin davalının —– olduğu—- hisselerinin alımı konusunda davalının —- davalı tarafın hesabına — tutarındaki bedeli havale ettiğini, işlem açıklaması—— olan bu ödeme sonunda ise müvekkili şirkete atfedilecek hiçbir kusur bulunmadığı halde ne bir hisse devri gerçekleştirildiğini ne de hisse devrinden dönülmesi sebebiyle müvekkili şirkete bildirimde bulunulmadığını, müvekkili şirkete atanmış olan yeni yönetim tarafından—- tarihinde hisse alım avansı adı altında ödenmiş olan —–tutarındaki bedelin, hisse alım işleminin müvekkili şirketin bir kusuru olmaksızın gerçekleşmemesi sebebiyle davalı tarafından iade edilmesinin talep olunduğunu, buna ilişkin olarak da müvekkili şirket tarafından —– yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı tarafa ihtarname keşide edildiğini, ihtara cevaben davalı tarafça müvekkili şirkete —— yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, söz konusu ihtarnamede, tarafların hisse satışı konusunda anlaştıkları, ödemenin buna binaen yapıldığı ve sözleşme bedelinin ödenerek şirket hisselerini devralınması gerektiğinin belirtildiğini, taraflar arasında akdedilmiş bir hisse devir sözleşmesinin bulunmadığını, hisse alım avansı olarak verilmiş olan —– varlığını kanıt teşkil edecek ve tarafları işbu sözleşme ile bağlayacak mahiyette olmadığını, ortada geçerli bir sözleşme olabilmesi için karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarının gerektiğini, ancak müvekkili şirketin söz konusu şirkete ait hisselerin alımı konusunda karşı tarafla anlaşmasının bulunmadığını, bu sebeple olmayan bir sözleşmenin bedeli ödenmediğinden bahisle zarar iddiasında bulunmanın ve müvekkili şirketi ifaya zorlamanın hukuk düzeni tarafından korunmasının mümkün olmadığını, söz konusu şirkete ait hisse devri gerçekleşmediğinden davalının müvekkili şirketin ödemiş olduğu —-dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacak şekilde haksız ve dayanaksız olarak iade etmemesi üzerine —— başlatılan takibe yapılan kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamının gerektiğini belirterek borçlu davalının haksız olan itirazının iptali ile takibin devamına, likit olan alacağa haksız olarak itiraz eden davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin —-yetkilisi ve hissedarı olduğunu, davacı ile müvekkili ——-göre taraflar arasında sözleşmenin kurulabilmesi için yazılı olmasına gerek olmadığını, icap ve kabul aşamasıyla birlikte taraflar arasında sözlü akit ile de yapılabileceğini, dava konusu olayda davalı müvekkilinin yetkilisi olduğu —– ait hisselerini satmak istediğini, davacının da bu hisseleri satın almaya talip olduğunu, tarafların hisseleri ——— satmak ve satın almakta karşılıklı olarak mutabık kaldıklarını, anlaşmanın her iki tarafı da bağlayıcı olması bakımından davacının anlaşmaya uygun olarak davalı müvekkilinin hesabına——– açıklamasıyla hisse alım avansı ödemesi yaptığını, davalı müvekkilinin davacı ile anlaşma yapılması ve avans ödenmesi nedeniyle başka alıcılarla satış görüşmelerini durdurduğunu, davacının hisse alım avansını ödedikten sonra davalı müvekkilinin yetkilisi olduğu —- konusunda bağladığını ve yaklaşık—- yıl boyunca oyaladığını, davalının müvekkilinin sözleşme bedelinin ödenmesi ve hisse devirleri için —- yıl beklediğini, davacının aradan geçen iki yılın sonunda gerekçesiz olarak hisse alımından vazgeçtiğini bildirerek ödemiş olduğu —-geri istediğini, davalı müvekkilinin—— cevap verdiğini şu gerekçelerle davacının talebine itiraz ettiğini, hisse alım avansının ödenmesinden beri geçen üç yıllık süreç ve gelinen aşamada ——- bulunduğu ekonomik koşullar itibariyle —–başka alıcılara satılmasının imkanının kalmadığını, davacının anlaşmaya uymadığını, davalının yetkilisi olduğu —- uğramasına sebebiyet verdiğini, uğranılan zararın davacı tarafından giderilmediğini, —tarihinde davacı ile hisselerin satışı konusunda anlaşıldığı halde aradan geçen süreçte —- yaşanan artışlar ——- faaliyete geçememesi nedeniyle projelerin değer kaybettiğini, ———değeri ile davacının hisse alımından vazgeçtiği tarihteki hisse değerlerinin belirlenmesi ve belirlenen değerler arasındaki farkın davalı karşı davacı müvekkili şirketin zararı olarak tespit edilmesi ve davacı/karşı davalıdan dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerektiğini, sözleşmeden kaynaklı olarak davalının ve yetkilisi oluğu —- atfedilebilecek hiçbir kusur ve eksikliğin bulunmadığını belirterek haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın esastan reddine, karşı davanın kabulüyle fazlaya dair haklar saklı kalmak üzere şimdilik ——- dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı/karşı davalıdan tahsiline, yargılama giderleriyle yasal vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya konu —- celp edilerek incelendiğinde; davacı/alacaklı tarafından, davalı/borçlu aleyhine,— tarihli ihtarname ve avans iadesi dayanak yapılarak, —— başlatılan ilamsız icra takibi olduğu, davalı/borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Dava; —- el konulan davacı şirket tarafından hisse devir avansı adı altında davalıya yapılan —–paranın iadesi için başlatılan takibe itirazın iptali davası olup, Karşı dava ise; karşı davacının hisse alım sözleşmesi nedeniyle davacı ile anlaşma yapıp avans ödemesi aldıktan sonra davacı şirketin dava dışı ——- hisselerini almayıp kendisini oyalayarak zarara uğrattığı iddiasıyla açılan tazminat davasıdır. Uyuşmazlık; asıl davada iade şartlarının oluşup oluşmadığı, karşı davada davacı zararı olup olmadığı, varsa zararı karşı davalıdan isteyip isteyemeyeceği ve miktarı noktalarında toplanmaktadır. Karşı davada herhangi bir arabuluculuk tutanağı sunulmamıştır.
Asıl davada; icra dosyasında takibe itirazın süresinde yapıldığı, davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır. Karşı davanın ise tefriki ile mahkememizin —— kaydına karar verilmiştir.
Davalı taraf —- tarihli dilekçe ile; davacı şirket tarafından davalı —- tarihinde gönderilen —- karşılık bu paranın güvence altına alınması için davalı ——- bir senet düzenlendiğini, bu senette —-borçlu, davacı şirketin lehtar olduğu ve davalı — ortağı olduğu yapı inşaat şirketinin — olduğunu,——kambiyo senedi düzenlendiğini, bu kambiyo senedinin——— icra dosyasında takibe konu edildiğini, davacı ile yapılan sulh ve ibra protokolüne göre ——- tarihinde paranın davacı tarafa ödendiğini, sulh ve ibra protokolüne konu olan bu ödemenin davada göz önüne alınarak mahsubunu talep ettiklerini beyan etmiş, bahsi geçen takip dosyası örneği, senet örneği ve—– tarihli ibra protokolünü dosyaya sunmuştur.
Davacı taraf davalının bu dilekçesine karşı —- tarihinde verdiği dilekçe ile; ——- tarafından atanan kayyum olduklarını, şirketim yönetiminin —— yapıldığını, yeni yönetim tarafından muhasebe kayıtları incelenirken dava konusu edilen ödemeden haberdar olunduğunu ve bu davanın açıldığını, şirket kayıtları esas alınarak işlemlerin yürütüldüğünü şirket kayıtlarında yapılan incelemeler neticesinde davalı tarafından düzenlenen —– tanzim tarihli —- bedelli kambiyo senedinin tespit edildiğini ve bu senedin icraya konulduğunu, ancak bu senedin davaya konu ——– karşılık teminat olarak verildiğine dair taraflar arasında düzenlenmiş hiçbir anlaşma bulunmadığını, ayrıca söz konusu senette —— olduğuna dair bir ibarenin yer almadığını, bu senede dair başlatılan takibe davalı tarafça itiraz edilmediğini takibin kesinleştiğini, daha sonra sulh ve ibra protokolü kapsamında ödemenin gerçekleştirildiğini, bu nedenle davacının beyanlarını kabul etmediklerini ancak bu senedin dava konusu alacak ile bağlantılı olduğunun ispatlanması halinde bu davada dikkate alınması hususunun yeniden değerlendirilebileceğini, bu nedenle davacının mahsup talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce—- takip dosyası, kapak hesabı, tarafların haricen anlaşma protokolü celp ve ibraz edilmiştir.
Tarafların —— arasındaki ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Dosya kapsamına göre; davacı tarafından hisse devir avansı adı altında davalıya yapılan —– ödemenin ihtilafsız olduğu, dosyadaki dekont, davacının ticari defter ve kayıtları ile sabit olduğu, buna göre; davacı tarafından davalı adına ——– ödeme yapıldığı, taraflar arasında bunun dışında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı taraf — tarihli dilekçe ile; davacının kendisine gönderdiği — hisse bedelinin havale tarihi olan — tarihinde aynı gün davalı tarafça kendisi aleyhine takibe konu edilen —- Bedelli senedin düzenlenmiş olduğunu, davacı ile davalı arasında bu hisse bedeli avansı ödemesi dışında başkaca bir ticari ilişki, ——olmadığını, —- tarihinde dolar kuru üzerinden yapılacak hesaplamada — tam olarak davalının düzenlediği — bedelli senede karşılık geldiğini, davacı tarafa yemin teklifi hakkını saklı tuttuklarını, icra yoluyla davacıya ödenen —– bedelli kambiyo senedinin davacının ticari defterlerinde hangi alacağa istinaden tahsil edildiği hususunun bilirkişi tarafından araştırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporuna göre, davacının ticari defter ve kayıtlarında davalı ile aralarında hisse alım avansı için yapılan havale dışında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle davalı tarafa dilekçesinde belirttiği yemin teklifi ile ilgili açıklama yapması, hangi konuda kime ne konuda yemin teklif ettiğini beyan etmesi için süre verilmiştir.
Davalı tarafa —- tarihli dilekçesi ile;—- davacı şirketin, bu paranın teminatını teşkil etmek üzere, davalı —- borçlu sıfatıyla ortağı olduğu——- bedelli kambiyo senedini teminat amaçlı olarak almadıklarına, bu senedin ayrı bir ticari alacaktan kaynaklandığına dair yemin etmesi” hususunda yemin teklif ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce —— tarihli ara karar ile, davalının yemin teklif ettiği hususlarla ilgili yemin metni tanzim edilerek———–göre gerekli ihtaratlar yapılmak suretiyle davacı tarafa yemin davetiyesi tebliğ edilmiştir.
Davacı taraf—– tarihli dilekçe ile; yemin teklifine icabet etmeyeceklerini, yemin teklif edilmesinde hukuki yarar bulunmadığını, davacı şirket yönetimin —– atandığını, mevcut yönetimin davaya konu ve davacının iddia ettiği senede konu işlemlerin yapıldığı tarihte mevcut olmadıklarını, hukuken kendilerine yemin teklif edilemeyeceğini, davalının iddia ettiği senedin, davanın tarafları ile ilgisinin bulunmadığını beyanla mahkemece verilen yemin teklifine ilişkin ara karardan rücu edilmesini talep etmiştir.
İddiasına ispat edemeyen tarafın usulune uygun şekilde ve zamanında yemin deliline dayanmış ise yemin teklif etme hakkı olduğu, davacının —- davalıya havale ettiği ve avans olarak bu para gönderildikten sonra hisse satışının yapılmadığı hususunda uyuşmazlık olmadığı, davalı taraf —- davacı tarafça havale edildiği tarihte kendisi tarafından aynı tarihte —- karşılığı —- tutarındaki senedi teminat olarak verdiğini ve bu senedin de —-dosyasında takibe konulması nedeniyle —- sulh ve ibra olduklarını iddia ederek bu miktarın dava konusu alacaktan mahsubunu talep ettiği anlaşılmış olmakla, davacının ticari defterlerinde —— tutarlı senetle ilgili tahsilatın yapıldığı anlaşılmakla ve davacının, bu senedin davalı ile başka bir ticari ilişki için verildiği yönünde bir iddiası olmadığı gibi, bu konuda kendisine teklif edilen yemine de icabet etmeyeceğini bildirdiği anlaşılmış olmakla ve yemini davalı tarafa da iade etmediği anlaşılmakla, dava aşamasında tahsil edildiği anlaşılan—- tutarlı senedin —— tutarlı havale karşılığı verildiği iddiasının davalı tarafından ispatlanmış kabul edilmesi gerektiği kanaatine varıldığından, davacının yemin ara kararından dönülmesi talebinin reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, davaya konu edilen ve davacı tarafından davalıya havale edilen —- senetten dolayı davalının davacıya borçlu olduğu, ancak bu havale ile aynı tarihte tanzim edilen ve davalı tarafça ödenen —— senedin, hisse alım avansı olarak gönderilen paranın teminatı olarak davalıdan alındığı, bu senet nedeniyle yapılan ödemenin davacı alacağından mahsubu gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının —icra dosyasında itirazın kısmen iptali ile takibin —— alacak yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, takipten itibaren asıl alacağa —— göre faiz yürütülmesine,
2-Davalı tarafından—- dosyasında takibe konu edilen —– davacıya ——itibariyle haricen ödendiği ve bu tutarın alacaktan mahsubu gerektiği görülmekle davalının bu dava açıldıktan sonra yaptığı ———- ödemenin tahsilat sırasında İcra Müdürülüğünce nazara alınmasına,
3-Alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra-inkar tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gereken ——-harcın davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
5-Tarafların dava şartı olması sebebiyle başvurdukları —– davanın kabul-red kısmına isabet eden—– davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan; ——yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı yararına, davanın kabul edilen kısmı üzerinden AAÜT uyarınca taktir edilen —— nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı lehine davanın reddedilen kısmı üzerinden AAÜT uyarınca taktir edilen —– nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.06/10/2021