Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/984 E. 2019/1385 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/984 Esas
KARAR NO: 2019/1385
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/08/2018
KARAR TARİHİ: 19/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından davalı … lehine …’in müşterek müteselsil kefaletleriyle – nezdinde açılan ve kullandırılan kredi taksitlerinin – tarihli 3 taksitin geri ödemelerinin yapılmaması nedeniyle- tarihinde kat edildiğini, kat tarihi olan – tarihi itibariyle alacaklarının taksitli ticari kredi hesabından dolayı –TL nakit, meri çek garanti bedellerinden dolayı –TL gayri nakit (- adet çek) olduğunu, -. Noterliği’nin — yevmiye numaralı ihtarnamesi ve ekinde hesap özetinin borçlulara teblige gönderildiğini ancak borcun ödenmediğini, İstanbul -. İcra Müdürlüğü’nün — E. sayılı dosyasıyla icra takibine geçildiğini, borçlular tarafından yetki itirazında bulunulmasıyla İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğü’nün – E.sayılı dosya no olarak değiştiğini, –TL anapara, -TL faiz alacağı, –TL faizim %5 BSMV’si, –TL ihtar masrafı olmak üzere toplam –TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek %62,40-TL faizi, faizin %5 BSMV’si takip masrafları yasal avukatlık ücretinin ödenmesini, halen meri bulunan -adet çek yaprağının iadesi/iade edilmesi halinde garanti bedeli için —TL’nin depo edilmesi talebi ile takip başlatıldığını, borçluların borcu olmadığına dair itirazlarının kötü niyetli olduğunu, davalıların haksız ve kötü niyetli itirazlarının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinden …’e imzalatılan kefalet sözleşmesinin, kanunda aranan şartları sağlamadığından geçersiz olduğunu, bu nedenle davalı …’e husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, vekilinin evli olması ve eşinin kefalet sözleşmesine yazılı olarak rıza göstermesi de aranan şartlardan biri olduğunu, davacı bankanın huzurdaki dava konusu icra takibine konu alacağına dayanak olarak gösterdiği —– incelendiğinde sözleşmenin imzalandığı tarih itibariyle evli olması ve kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu açık bir şekilde ispat edeceğini, davanın öncelikle müvekkili …’e husumet yöneltilmesinin hukuken mümkün olmadığından, pasif husumet ehliyeti bulunmaması sebebiyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesini, davacı tarafından dava dilekçesinin ekinde sunulan — tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi’nin fotokopisi dosyaya eksik olarak ibraz edildiğini, sözleşmenin dosyaya ibraz edilen kısmında temerrüde veya temerrüt faiz oranına ilişkin herhangi bir madde bulunmadığını, temerrüt faizi oranının fahiş ve hukuka aykırı olduğunu, davacının huzurdaki davaya dayanak olarak gösterdiği kredi sözleşmesinin davacı bankanın sözleşmenin hazırlanması sırasında belirli olmayan birden çok müşterisiyle ve birden çok işte imzalanmak üzere tamamen tek taraflı olarak ve kendi menfaatleri gözetilerek tanzim edilmiş olan bir genel kredi sözleşmesi olduğunu, davacı banka tarafından, hiçbir şekilde müzakere edilmeksizin tamamen tek taraflı olarak düzenlenen — tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi’nde başta temerrüt faizine ve fer’ilerine ilişkin hükümler olmak ve bunlarla sınırlı olmamak üzere müvekkillerinin aleyhine genel işlem koşulu niteliğindeki tüm hükümlerin taraflarınca arz edilen sebeplerle yazılmamış sayılmasına karar verilmesinin gerektiğini, müvekkilleri aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilmesinin mümkün olmadığını, huzurdaki davada dosyasındaki davacı taleplerinin tamamının yargılamaya muhtaç olduğunu, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere, haksız ve hukuki mesnetten yoksun olarak ve kötü niyetli bir şekilde ikame edilen davanın her iki müvekkilleri açısından usul ve esastan reddine, Davacı bankanın talep edilen alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile ticari kredi kullanımına dayalı alacaktan kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğü’nün — E. sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin borçlulara – tarihinde tebliğ edildiği, borçluların —- tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettikleri, hem icra takibine itirazın hem de iş bu itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı banka, davalı borçlu ——- kapsamında kredi kullandırıldığını, diğer davalı …’in ise kredinin müteselsil kefili durumunda olduğunu, kredi geri ödemesinin yapılmaması nedeniyle davalılara noter aracılığıyla hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini ve ardından icra takibi başlattıklarını iddia etmiştir.
Davalılar ise, kefalet sözleşmesinde eş rızası olmaması nedeniyle kefaletin geçerli olmadığını, faiz oranının hukuka aykırı olduğunu, kendilerinin finansman ihtiyacı nedeniyle kredi kullanmak zorunda olduklarını ve davacı banka tarafından haksız hükümler içeren kredi sözleşmesinin imzalandığını, genel işlem koşulları niteliğinde olan hükümlerin geçersiz olacağını savunmuştur.
Tarafların bildirmiş olduğu kayıt ve belgeler toplandıktan sonra bankacı bilirkişiden rapor aldırılmıştır. Dosyaya sunulan – tarihli bilirkişi raporu ve itiraz üzerine aldırılan – tarihli ek rapor uyarınca; davacı banka ile davalı borçlu —- arasında – tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi’nin bulunduğu, davalı …’in ise her iki sözleşmenin müteselsil kefili olduğu, ödemelerin aksatılması nedeniyle asıl borçlu ve kefile- Noterliğinin — yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesap kat bildiriminde bulunulduğu, borcun ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından hesabın kat edilerek davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığı, takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalılardan -TL asıl alacak,–TL işlemiş faiz, –TL gider vergisi ve –TL masraf olmak üzere toplam —-TL alacaklı olduğu, yapılan alacak hesabının sözleşmedeki kefalet limitleri içinde ve kefalet sözleşmesinin geçerli olduğu, ticari kredilerde (sözleşme tarihi itibariyle) kefalet için eş rızasına gerek olmadığı, anlaşıldığından davanın bu tespitler ışığında kısmen kabulüne karar verilmiştir. İcra takibinde ve dava dilekçesinde —-TL tutarında çek garantisi alacağından bahsedilmiş olmasına rağmen davada bu miktarın dava değeri olarak gösterilmediği ve harcının da yatırılmadığı anlaşıldığından bu konuya ilişkin bir değerlendirme yapılmamıştır.
HÜKÜM:
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalıların icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin (- TL asıl alacak, -TL işlemiş faiz,- TL gider vergisi ve – TL masraf olmak üzere) toplam – TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %62,4 oranında faiz uygulanmasına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 ‘si oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen alınıp davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gereken 5.503,54-TL karar harcının, davacı tarafından peşin yatırılan 878,25-TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.625,29-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 851,50-TL yargılama gideri ile 878,25-TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harcı toplamı 1.765,65-TL’nin ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 1.764,75-TL’nin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 9.195,36-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Red olunan miktar üzerinden AAÜT göre takdir olunan 41,07-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olduğu takdirde, karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/12/2019