Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/97 E. 2018/394 K. 12.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/97 Esas
KARAR NO : 2018/394
DAVA : İstirdat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/01/2018
KARAR TARİHİ : 12/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA ve SAVUNMA : Davacı vekili mahkememize hitaben sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle: davacının davalı şirketin abonesi olduğu, faaliyetini yürütmekte olduğu …….. Mah. …….. Yan Yol Üzeri ….. pafta……parsel …….l adresinde Ocak 2011 Temmuz 2012 dönemlerinde……………abone no ile davalı şirketten elektrik hizmeti aldığı, müvekkil davalı şirket tarafından adına düzenlenen faturalara ilişkin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiği ve davalı tarafa hizmetin karşılığını ödediğini, bu faturalardan birçok kez hizmet bedeli karşılığı olmayan, kayıp kaçak bedeli, iletim sistemi kullanım, dağıtım, perakende satış hizmet, PSH, TRT payı bedelleri adı altında haksız ve nesnetsiz şekilde yüklü bir bir mablağın tahsil edildiği, elektrik piyasası düzenleme kurumuna sınırsız bir fiyat belirleme hak ve yetkisi verilmediği, müvekkilden kayıp-kaçak bedeli adı altında hukuka aykırı bir biçimde tahsilatın yapıldığı, bu ad altında tahsil edilen tutarın tespiti için davalı şirket kayıtlarının incelenmesi gerektiğini, davalı şirket tarafından müvekkil şirket adına düzenlenen fatura kalemlerinde belirtilen bedeller hukuka aykırı olarak tahsil edildiği, bu nedenle davalı tarafından abonelik sözleşmesinin imzalanmasından itibaren düzenlenmiş olan tüm faturalarda müvekkil şirketten haksız ve hukuka aykırı şekilde tahsil edilen bedellere karşılık olmak üzere, fazlaya dair tüm haklarının saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL’nin davalıdan tahsili ile ödeme tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlarındaki avans faizi ile birlikte müvekkil şirkete iadesini, yargılama masrafı ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle: Davacının dava konusu etmiş olduğu kayıp kaçak bedellerinin, PSH sayaç okuma bedellerinin, perakende satış hizmet bedellerinin, iletim sistemi kullanım bedellerinin, dağıtım bedellerinin ve belirtilen bu bedeller üzerinde hesaplanan TRT payının iadesi amacıyla açılan davanın muhatabı müvekkilimiz şirket olmadığı, zira her ne kadar perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketi olan müvekkil şirket tarafından davacı şirkete kesilen faturalarda kayıp kaçak bedelenie perakende satış hizmet bedeline PSH sayaç okuma bedeline, iletim sistemi kullanım bedeline, dağıtım bedeline ve belirtilen bu bedeller üzerinde hesaplanan TRT payına ilişkin kalemler mevcut olsa da, söz konusu bedellerin müvekkil şirket tarafından keyfiyeten kesilen ve müvekkil şirket nezdinde bedeller olmadığı, müvekkil şirket davacıya ya da herhangi bir müşterisine gönderdiği elektrik faturasının içeriğine, kendisinin müşterisi ile akdetmiş olduğu abonelik sözleşmesinde belirlenen birim fiyat haricinde hiçbir şekilde müdahale edemediği, davacı tarafın faturalarına da yansıtılmış olan kayıp kaçak bedelleri, PSH sayaç okuma bedelleri, iletim sistemi kullanım bedelleri, dağıtım bedelleri ve belirtilen bu bedeller üzerinde hesaplanan TRT payının tespitinde ve tahsilinde de müvekkil şirketin hiçbir müdahalesi olmadığı, söz konusu faturalar ilgili dönemlerde davacıyat tebliğ edildiği, davacı da bu faturalara vakıf olduğu ve bu faturaların bedelini ödediği, dolayısıyla davacının bu bedelleri bilememe, tespit edememe gibi bir durum söz konusu olamıyacağını, bu nedenle belirsiz alacak davasının koşullarını taşımayan bu davanın, kısmi dava olduğunu, davacının faturalara yönelik ne itirazı ne de ödeme yaparken ihtirazi kaydı bulunmadığı için, gelinen aşamada faturalara itirazına itibar edilemiyeceği ve talebinin reddi gerektiğini, bu nedenlerle öncelikle tahkim zamanaşımı, husumet ve dava şartı yokluğu itirazı gözetilerek davanın usulden reddini ve her halükarda esastan reddini, tüm yargılama giderleriyle yasal vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan istirdat (alacak) davasına ilişkindir.
Mahkememize ilk olarak davalı ……… Elektrik AŞ ile……. AŞ aleyhine dava açılmış, mahkememizin ……. E sayılı dosyasında yapılan yargılamada tahkim ilk itirazın nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, Yargıtay 3 HD.nin 2016/22438 E 2017/11228 K sayılı ilamı ile tahkim şartı Bordro için söz konusu ise de ………..AŞ için söz konusu olmadığından ve davalıların ihtiyari dava arkadaşı olduğundan bahisle, Bordro Elektrik yönünden tefrik kararı verilmesi gerekirken her iki davalı yönünden tek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek haklı olarak kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamı üzerine mahkememizin ….. E sırasına kaydedilen dosyada bozmaya uyulmuş, ……….Elektrik yönünden davanın tefriki ile davanın, yukarıda yazılı esas sırasına kaydına karar verilmiştir.
Dava konusu olayda, davalı …….. Elektrik Enerjisi Toptan Satış A.Ş süresinde dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde, davacı şirket ile davalı şirket arasında akdedilen 08/10/2010 tarihli sözleşmeye göre ortaya çıkan uyuşmazlıklara tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiğini belirterek usulü itirazda bulunmuştur. Dosya içerisinde mevcut taraflar arasında akdedilen 08/10/2010 tarihli “Serbest Tüketici Enerji Alım Sözleşmesi’nin”, “Anlaşmazlıkların çözümü başlıklı 45. maddesinde, söz konusu sözlmeşme nedeniyle davacı taraf ile davalı şirketler arasında doğmuş, doğacak ihtilafların 4686 sayılı Milletler Arası Tahkim Kanunu hükümleri çerçevesinde söz konusu hükümlere istinaden atanmış olan 3 hakem tarafından çözümleneceğinin hüküm alıtna alındığı görülmüştür. HMK kurallarına göre tahkim anlaşması ayrı bir sözleşme veya tahkim şartı olarak yapılabilir. Tahkim anlaşmasının geçerli olması için yazılı olarak yapılması gerekir. Yazılı şekil bir ispat şartı olması, geçerlilik şartıdır. HMK’nun 413/1 maddesi uyarınca geçerli bir tahkim anlaşmasının varlığına rağmen mahkemede dava açılması halinde, davalının uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiğini ilk itiraz olarak ileri sürmesi gerekir. HMK’nun 116/1-b maddesine göre uyuşmazlığın tahki yoluyla çözümlenmesi gerektiği itirazı ilk itirazlardandır.
Davalı Bordo Elektrik süresinde tahkim ilk itirazında bulunmuştur. Taraflar arasındaki tahkim yazılı geçerlilik şartına bağlı olarak yapılmıştır. Bu nedenlerle süresinde yapılan tahkim itirazının yerinde olduğu kanaati mahkememizde hasıl olmuş ve davacının davasının öncelikle tahkim yoluna başvurması gerektiğinden usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davalının tahkim ilk itirazının kabulü ile davanın USULDEN REDDİNE,
1-Alınması gerekli 35,90 TL haracın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Taraflarca yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/04/2018