Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/940 E. 2019/193 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/940 Esas
KARAR NO : 2019/193

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/08/2018
KARAR TARİHİ : 28/02/2019

Mahkememizde görülen davanın yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı ve dava dışı ——— ile kendisinin ortaklık kurduklarını, daha sonra — ortaklıktan ayrıldığını, kendisi ile …’nin bir süre ortaklığa devam ettiğini, ancak bu ortaklığın …’nin kötüniyetli hareketleri sebebiyle resmiyete dökülemediğini, kendisinin bu şirkete emekler verdiğini, …’nin işyerinin kilitlerini değiştirerek kendisini hukuksuz olarak saf dışı bıraktığını, kendisine mobbing uygulandığını, maddi ve manevi olarak zarara uğradığını beyan ederek, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili savunmasında özetle: davacının şirkette ortak olmadığını, kendisi ile————ortak olduğunu, davacının babasından kaynaklı aldığı ödemenin kesilmemesi adına ortaklığa girmediğini, davacının bu süreçte yalnızca ofislerini kullandığını, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Hukuku Mahkemeleri olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, niteliği itibariyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı; davalı ile adi ortaklık kurduklarını, bu ortaklığın kurulması sırasında hep birlikte sermaye koyduklarını, ancak resmi işlemlerin davalı üzerinden yürütüldüğünü, faaliyete başlandıktan sonra davalının şirket hissesinin üçte birini kendisine devredeceği sözünü verdiğini, ancak devirden kaçındığını, 3. ortakları olan ————-2014 yılında ortaklıktan ayrıldığını, sonraki tarihlerde ortaklığın resmiyete dökülmesi taleplerini davalının göz ardı ettiğini, ayrıca kendisine yönelik uygunsuz söz ve davranışlar ile mobbing denilen sistematik eylemlerde bulunduğunu, kendisini küçük düşürdüğünü, manevi olarak büyük bir yıkıma uğradığını, kendisini şirketten uzaklaştırmaya çalıştığını, davalının kendisine uyguladığı sistematik psikolojik taciz, tehdit, baskı ve küçük düşürücü eylemlerle manevi olarak yıpratması nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunduğunu beyan etmektedir.
TTK’nın 4.maddesinde yazılı davalar mutlak ticari davalardır. Bu yasa maddesi dışında kalan davalar ise normal hukuk davalarıdır. Bu davaların ticari dava sayılabilmesi için TTK’nın 4/1.maddesi uyarınca her iki tarafında tacir ve davanın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.
Davacının talebinin dosyaya sunulan ayrıntılı beyanlar ile davalı ile yürüttüğünü beyan ettiği ortaklık ilişkisine yönelik olmayıp, davalının kendisini manevi olarak yıpratan yukarıda açıklanan davranışları sonucunda uğramış olduğu manevi zararın tahsiline yönelik olduğu; bu istemde iki gerçek kişi arasında değerlendirilmesini gerektiren somut olay yönünden davada ticari bir yönün bulunmadığı, bu itibarla davanın genel hükümlere tabi olup ticari dava sayılamayacağı anlaşıldığından, davanın görev yönünden HMK.nun 114,115 maddeleri uyarınca reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-TTK 5/3. ve HMK.114/c maddeleri uyarınca mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Dilekçelerin teatisi işlemlerinin görevli mahkemece yapılmasına,
Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere, HMK.nun 115/1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.