Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/931 E. 2019/272 K. 12.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/643 Esas
KARAR NO: 2019/271
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 06/06/2017
KARAR TARİHİ: 12/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: ————- adresinde bulunan eczanenin davacı şirketin sigortalısı olduğunu, ———- tarihinde sigortalı işyerinin bulunduğu binada davalılardan binanın birinci katında faaliyet gösteren ———– isimli işyerinde yangın başladığını, yangın nedeniyle sigortalı ezcanenin hasar gördüğünü, sigortalının davacı şirkete başvuruda bulunduğunu, bunun üzerine ekspertiz raporu hazırlandığını, ekspertiz sonucunda dava dışı sigortalıya ——-tarihinde ——– TL ödee yapıldığını, yapılan ödeme ile davacı şirketin sigortalının haklarına halef olduğunu, bu nedenle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100 TL ‘nin davalılardan rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı ——– vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle, öncelik dava dilekçesinin usulden reddi gerektiğini, dava dilekçesinde eksiklikler olduğunu, davanın ———- yöneltilemeyeceğini husumet itirazlarıınn olduğunu, —— isimli işyerinin tüzel kişiliği bulunmadığını, şahıs firması olduğunu ———-da yetkili yada temsilci olmadığını, davanın bina sahiplerine ve varsa kusuru işyeri sahiplerine yöneltilmesi gerektiğini, davalının kusurunun bulunmadığını, ekspertiz raporunun tek taraflı düzenlendiğini, zararın fahiş olarak gösterildiğini tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile sigorta tarafından sigortalıya yapılan ödemenin haksız fiil failine rücu amacıyla başlatılan rücuen tazminat davasına ilişkindir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 22.3.1944 Tarih E.37, K.9, RG.3.7.1944 sayılı kararında; “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/5 E. 2018/4524 K. Sayılı ilamında; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 22.3.1944 Tarih E.37, K.9, RG.3.7.1944 sayılı kararına da değinilmiş ve ”Davacı … şirketi olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.” hususu düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı sigortalısına ödeme yaparak onun yerine geçmiş olup davacı … şirketi ile davalılar arasında bir ticari ilişki olmadığı gibi bir sözleşme ilişkisi dahi yoktur. Davacı … şirketi olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır.
Görev hususu HMK’nun 114/1-c’ye göre dava şartlarındandır. Dava şartları HMK 115/1 ve 2.maddelerine göre davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır. Davanın mutlak ticari davalardan olmadığı gibi nispi ticari dava niteliği de taşımadığı; dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen ” …”un tacir olup olmadığının tespiti amacıyla yazılan müzekkere cevabı incelendiğinde mükellefiyeti 2000 tarihinden itibaren terk ettiğinin anlaşıldığı, davacının haksız fiil sorumlularına karşı dava açtığı uyuşmazlığın genel mahkeme sıfatıyla asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği kanaatine varılmış, davanın HMK 114. ve 115. Maddesine göre usulden reddine karar vermek gerekmiştir
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK 20 ve 114 ve 115 maddeleri gereğince MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
2-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden veya kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulduğu takdirde dosyanın görevli İSTANBUL ANADOLU ADLİYESİ NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE HMK 20. maddesi gereğince GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmemesi halinde HMK 20 maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
4-Yargılama harç ve masraflarının gönderilen mahkemede dikkate alınmasına,
Dair, davacı vekilinin ile davalı —– vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/03/2019