Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/93 E. 2019/227 K. 05.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1479 Esas
KARAR NO : 2019/229 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/12/2016
KARAR TARİHİ: 05/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin, davalı şirkete iş güvenliği uzmanı hizmeti ve işyeri hekimliği hizmeti sunduğunu, bu hizmet karşılığında davalı şirkete faturalar gönderilerek ödeme yapılmak suretiyle ticari ilişki devam ettiğini, ancak —— tarihi ile —— tarihi arasındaki —— adet fatura bedeli karşılığı hizmet verilmesine rağmen davalı şirket tarafından ödeme yapılmadığını, ödenmeyen faturaya dayalı olarak İstanbul 18. İcra Müdürlüğü’nün ——— esas sayılı dosyasıyla davalı aleyhine takip yapıldığını, davalı tarafın borçlu olmadıklarını iddia ederek takibe itiraz ettiğini ve takibin durmasına sebep olduğunu, davalı tarafın itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, zira davalı tarafın hizmet bedelini almış olmasına rağmen ödeme yapmadığını, ödeme yapmamasına gerekçe olarak da hiçbir gerekçe göstermediğini, bu itirazın davalının kötü niyetinin açık göstergesi olduğunu, bu sebeple davalının haksız itirazının iptalinin gerektiğini belirterek davanın kabulü ile, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Alacaklı olduğunu iddia eden firmaca İstanbul Anadolu 18.İcra Müdürlüğü’nün ———- E. sayılı dosyası ile müvekkil firmaya tebliğ olunan ödeme emrine yasal süresi içinde itiraz edildiğini, alacaklı olduğu iddia eden firmaya herhangi bir borcu bulunmadığını, TTK’nun 18. maddesinin 2. fıkrasına göre her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiğini, buna göre, bütün faaliyetlerinde basiretli tacir gibi sorumlu olan davacı şirket tarafından dava konusu iş gereği gibi yerine getirilmediği gibi müvekkil firma borcun tamamından sorumlu tutulduğunu, davacı tarafça, davalı müvekkil tarafından zamanında ödeme yapılmadığından bahisle işbu dava açılmış olsa da asıl davacı tarafça yerine getirildiği iddia olunan iş üzerinde eksik ve ayıp bulunmakta olduğunu, Davacı tarafın iddialarının aksine davalı müvekkil tarafından sözleşmeden kaynaklı ödemeler zamanında yapılmış olup asıl davacı tarafça ifa edilmesi gereken hizmetin ve işin ayıplı olmasından kaynaklı olarak davalı müvekkile karşı sorumluluğu bulunduğunu, davacı taraf hangi hususta ne kadar ödeme yapıldığı dahi belli olmayan ve kendilerince düzenlenmiş faturaya dayanarak davalı müvekkile karşı haksız bir şekilde icra takibinde bulunduğunu, bu nedenlerle davalı müvekkil tarafından yapılması icap eden ödemeler zamanında yapılmış olup işbu davaya konu hizmet ve karşı tarafça yapılan iş ayıplı olduğundan tarafımızca haksız ve hukuka aykırı ikame olunan işbu davaya ve davaya konu icra takibine itiraz etme zorunluluğu hasıl olduğunu, Haksız ve hukuka aykırı ikame olunan işbu davanın reddi ile beraber baştan itibaren kötüniyetli biçimde hareket eden davacı firmanın ayrıca kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Taraflar arasındaki davaya konu uyuşmazlık; hizmet nedeniyle kesilen faturaya dayalı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasından ibaret olduğu görüldü. Uyuşmazlık kapsamında hizmet verilip verilmediği, fatura bedeli kadar alacaklı olup olmadığı, işlemiş faiz istenip istenemeyeceği, İİT, kötü niyet tazminati verilip verilmeyeceği hususunda başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Dosyamız arasına alınan İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü’nün —–Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin ——– tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya ——-tarihinde tebliğ edildiği davalının süresinde 28/03/2016 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan —— tarihli itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; defter inceleme neticesinde dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup , bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: İnceleme gün ve saatinde davalı tarafın ticari defterlerini sunmadığı, davacının alacak talebinde bulunulabileceğinin kabulü drumunda, davacının davalıdan ——takip tarihi, itibari ile ——-TL tutarınca alacağının bulunduğunu ve takipte yıllık %9,75 ve sonraki dönemlerde değişen oranlarda avans faizi istemin mümkün olacağını, takdirin mahkemede olduğunu, davacı tarafça sunulan 2 adet klasörde bulunan belgelerin İş Sağlığı ve İş Güvenliği Uzmanı konusunda uzman bilirkişi tarafından değerlendirilmesi gerektiği yönünden mütalaa etmiştir.
Davacı tarafın itirazları doğrultusunda dosyaya İş Güvenliği Uzmanı eklenerek ek rapor hazırlanmak üzere bilirkişilere verilmiş olup, bilirkişiler raporunda özetle: —— tarihindeki kök raporda belirtilen kanaatte bir değişiklik olmadığını, dosya içerisinde yer alan —— Katip Sözleşmeleri incelendiğinde davacı ——-firmasının davalı firmaya ——-tarihleri arasında iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi konularında kesintisiz hizmet sağlandığına, bu periyodun haricinde de hizmeti bulunduğu, davalı tarafında almış olduğu hizmetin hangi yönden ayıplı ve eksik olduğunu belirtmediğinden dolayı bütün evrakların incelenmiş olup, İş Sağlığı ve Güvenliği yönünden bir noksanlık veya eksiklik olmadığı yönünde mütalaa etmişlerdir.
Bilirkişi raporlarının HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir. Bilirkişi raporu yeterli, denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, icra dosyası, mali müşavir ve iş güvenliği uzmanı bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davaya konu icra takibinin dayanağı faturalar olup; faturaya konu iş güvenliği hizmetinin ifa edildiği davacı tarafça ispat edilmelidir. Davacı tarafça ibraz edilen belgeler İş güvenliği Uzmanı bilirkişi mağrifetiyle değerlendirildiğinde;davacı —— firmasının davalı firmaya ———– tarihleri arasında iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi konularında kesintisiz hizmet sağlandığına, bu periyodun haricinde de hizmeti bulunduğu ispatlanmış olup; faturaya konu hizmetin verildiği davacı tarafça ispat edilmiştir. Cevap dilekçesinden faturaya konu hizmetin ayıplı olduğunu iddia eden davalı tarafça ayıp hususu ispatlanmalıdır. Davalı tarafça ayıp hususu ispatlanamamış olup; mali müşavir bilirkişi defter incelemesi ile davacının davalıdan ——— TL alacağı olduğu sabit olduğundan; İstanbul Anadolu 18. İcra müdürlüğünün ———-esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın ——-TL kısmı için İİK 67 maddesi gereğince iptaline, takibin devamına, işlemiş faize ilişkin talepler davalının temerrüde düştüğü dosya kapsamı ile ispat edilemediğinden reddedilmiş; Yargıtay Yerleşik uygulamaları gereğince; faturaya dayalı alacak likit olduğundan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE;
1-İstanbul Anadolu 18. İcra müdürlüğünün ———–esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 33.420,00 TL kısmı için İİK 67 maddesi gereğince İPTALİNE, takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Faturaya dayalı alacak likit olduğundan 33.420,00 TL’nin %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 2.282,92 TL nin davacı tarafından peşin yatırılan 604,26 TL den mahsubu ile 1.678,66 TL nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.250,00 TL bilirkişi gideri, 183,35 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.433,35 TL nin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 1.353,79 TL si ile 637,76 TL harç gideri toplamı olan 1.991,55 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte A.A.Ü.T. uyarınca 4.010,40 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Red edilen kısım yönünden ; Karar tarihinde yürürlükte A.A.Ü.T. uyarınca 1.964,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan kullanılmayan bakiye kısmının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/03/2019