Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/903 E. 2020/531 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/903 Esas
KARAR NO: 2020/531
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/07/2018
KARAR TARİHİ: 15/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı şirketin davalı şirketten ——– tarihli ———— cari hesap alacağının tahsil edememesi üzerine davalı şirket aleyhine ——-İcra Müdürlüğü ———– no.lu dosyası nezdinde icra takibi başlatarak davacı şirkete ödeme emri gönderdiğini, davalının, davacıya herhangi bir borcu olmadığını ileri sürerek takibe konu olan borca,işlemiş faize,faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu,davacının takip talebine yapılan itiraz sonucunda, itirazın iptali davası için dayanağının, İİK m.67’nin 1. fıkrasında “Takip talebine itiraf edilen alacaklı, itirafın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak; genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirafın iptalini dava edebilir.” olduğunu, sunulan nedenlerle, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, davanın kabulüne, davalının takibe, faize, faiz oranına, borca ve tüm ferilerine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Davalı şirketin, davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının söz konusu icra takibini “carı hesap” açıklamasına dayandırdığını, davacının bu belgelerin alacak hakkını ispatlar nitelikte olduğunu iddia ettiğini, söz konusu evrakların davacı tarafından tek taraflı olarak oluşturulduğunu, taraflar arasında cari hesaplarına ilişkin olarak ——– tarihinde bir ———- imzalandığını, Cari hesap ilişkisi bu Protokol’e göre son bulduğunu ve davalı Şirketin davacı şirkete hiçbir borcunun kalmadığını,Ancak davacının, taraflar arasında imzalanan protokole göre olmayan bir borç için icra takibi başlattığını,Davacı ————- hissedarı ————– kurduklarını, daha sonra hisse devirleri nedeniyle hissedarlardan biri —————— tarihli protokolde adı geçen —— olduğunu,davalı şirketin, hissedarlarından olan dava dışı ——- tarafından davalı — sermaye olarak para konulması gerektiği zaman—– bazen şahsi hesabından, bazen kendisine ait olan Davacı ——- üzerinden para göndererek bazen de sermaye olarak koyması gereken para yerine davalı şirketin ihtiyacı olan malzemeleri şahsı adına veya sahibi olduğu davacı şirket adına alıp davalı şirkete faturalandırdığını,davacı şirket’in davalı şirket’e fatura kesmesine sebep olabilecek, davalı Şirkete satılabilecek herhangi bir üretimi ve ticari faaliyetinin de bulunmadığını,davacı şirket’in———- alanında hizmet vermekte olan bir şirket olduğunu ve faaliyet alanıyla davalı şirket’in hiçbir ilgisinin bulunmadığını,Muhasebe ile ilgili işler —- hissedarı olan —- tarafından takip edildiğin,davalı şirkete,davacı ————– tarafından kesilen faturaların sebebinin ——————— şirketle olan şahsi parasal ilişkileri olduğunu,—- davalı şirketteki ortaklığı sona erdiğinde hisselerini devrettiğini, hem kendi adı——————— olarak davalı şirketten tüm alacaklarına karşılık olarak düzenlenen —- senetlerini teslim aldığını, ancak ——- hesabından bazen de ————– üzerinden davalıya fatura kestiğini,bu faturaların karşılığının ayrıca ödenmeyeceği verilen kambiyo senetlerinin bunları da kapsadığını,protokol imzalanırken taraflarca zaten bilinen birşey olduğunu ayrıca yazılmadığını,göz ardı edildiğini, protokolde yalnızca ———– taraf olarak gösterildiğini,taraflar arasındaki anlaşmanın en başından beri ——— hem şahsi,hem de ——— fatura ettiği alacaklara karşı ———– verileceği şeklinde olduğunu taraflar arasında daha sonra yaşanan uyuşmazlık neticesinde davacının böyle bir eksikliği farkeder farketmez bu boşluktan yararlanarak aslında olmayan bir borcu icra takibine koyduğunu,taraf ticari defterleri, bankadan transfer edilen paralar, tarafların birbirlerine kesmiş oldukları faturalar, tarafların yapmış oldukları ortaklığı sona erdirme protokolü birlikte incelendiğinde ortada tek bir borcun olduğu buna karşılık da kambiyo senedi düzenlendiğinin anlaşılacağının,davaya konu edilen borç için senetler düzenlendiğini,bu———– değerinde olan senet ——– İcra Müdürlüğü ———- No.lu dosyasıyla takibe konulduğunu,açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Davacı tarafça alacaklı sıfatı ile cari hesap ilişkisinden kaynaklanan icra takibine davalı tarafça yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasın ilişkindir.
Dosyamız arasına alınan — İcra Müdürlüğü’nün ———— sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin ———-tarihinde takip başlatıldığı davalının süresinde ——- tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan ———– tarihli itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; defter inceleme neticesinde dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup , bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: Davacının davalıdan takip tarihi itibari ile davalıdan —- alacağın olduğu yönünde mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir. Bilirkişi raporu yeterli, denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller, icra takip dosyası, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, ticari defterler, bilirkişi incelemesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde;Davacının dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun şekilde yapılmış olduğu, faturalarla kayıtları uyumlu olan davacı ticari defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu, aynı şartları taşıması sebebi ile davalın ticari defterlerinin de sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu, takibe konu olan davacı alacağının ticari defterlerde kayıtlarının davalı adına tutulan muavin defterde tutulduğu dava tarihi itibari ile———- bakiye ile kayıtlı olduğu, davacının alacağının ticari kayıtlarında görüldüğü, davalı ticari kayıtlarında ise davalı borcunun ———- ile kayıtlı olduğu aradaki farkın davalı defterlerindeki —— bedelli kayıttan kaynaklandığı bu kayda ilişkin belge sunulmadığı davalının dava konusu faturaları ——— formlarında bildirdiği tespit edilmiş olup, ———-uygulamasına göre davacı tarafından düzenlenen faturanın davalı tarafından vergi dairesine mal alımı olarak bildirilmesinin malın teslim alındığına karine teşkil ettiği kabul edildiği gözetilerek dava konusu malların teslim edildiğinin kabul edilebileceğini tarafların yukarıda belirttiğimiz tutar haricinde ———- fatura ve ödemelerin ticari defterlerinde karşılıklı olarak kayıtlarının tutulduğu, dava konusu itirazın borcun davalı hissedarı ———– hisse devri ile davalının borcununda sona erdiği iddiası olduğu , raporda izah edildiği şekilde hisse devrine ilişkin Protokol’de davalının borcunun sona erdiğine ilişkin beyan bulunmadığı, esasen borcun tarafları ile Hisse devrinin tarafları farklı olduğu için böyle bir beyan olsa dahi davacı ve davalının bu hususta anlaşmaları ve protokole onay vermeleri gerektiği kanaatiyle bu husustaki nihai takdirin mahkemeye ait olduğunu , mahkemenin davacının dava konusu alacağa hak kazandığı kanaatinde olması halinde davacı alacağı olarak davacı ticari defterlerinde kayıtlı ———– bakiyenin kabul edilebileceğini mütalaa etmişlerdir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, dosyaya sunulu faturalar, tarafların ticari defterleri, aşamalarda aldırılan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirmelerde; Davacı ile davalı arasında bir cari hesap ilişkisinin olduğu, davacı tarafından davalı aleyhine cari hesap alacağının tahsili amacı ile—————İcra Müdürlüğü’nün ———— sayılı dosyası ile icra takibine girişildiği, davalının itiraz ettiği, tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede, davacı şirket ile davalı şirketin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, işlenmiş kayıtlar yönüyle incelenen ticari defterlerin 6102 sayılı TTK’nun 64 ve devamı maddelerinde belirlenen kanuni şartları taşıdığı, sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığı,——– tarafından dosyaya sunulan davalı ———— yılarına ait BA/BS kayıtlarının incelenmesi sonucunda, davalının davacıdan aldığı faturaları———— mal alımı olarak bildirdiği, yerleşmiş ——–uygulamasına göre davacı tarafından düzenlenen faturanın davalı tarafından vergi dairesine mal alımı olarak bildirilmesinin malın teslim alındığına karine teşkil ettiği, tarafların ticari defter kayıtlarına göre, bu bakiyenin ——–davacının davalıya yaptığı çek ve nakit ödemelerden kalan bakiye olup geri kalan tutar ise tarafların karşılıklı düzenledikleri faturalardan meydana geldiği, davalı dosyaya sunduğu ——— tarihli “protokol” başlıklı belgeye göre, taraflar arasındaki cari hesaptan kaynaklanan alacağın son bulduğunu iddia etmiş ise de, protokol incelendiğinde protokolün taraflarının davacı veya davalı olmadığı, davalı hissedarı ———–, hisselerini ——– devir şartlarını düzenlediği, protokole göre devir bedelinin ———- olarak belirlendiği, dosyaya sunulan ———– davalı şirketin borcunun sona erdiğine dair bir beyan olmadığı gibi, diğer delillerden de davacı şirketin davalıdan olan alacağının bahse konu hisse devri ile kalmadığı sonucuna varılamayacağı, davacı defterlerin usulüne uygun tutulduğu, sahibi lehine delil oluşturduğu, davacının ticari defterlerinde kayıtlı — alacağın hak kazandığı kanaatine varıldığından, davanın kabulü ile, ————–İcra Müdürlüğünün ——– sayılı İcra takibine davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile ———– asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte devamına, borçlu takipten önce temerrüde düşürülmediğinden takipten önce temerrüt faizi işletilemeyeceğine ; alacak likit olduğundan şartları oluştuğundan asıl alacağın %20si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ ile ,
———-.İcra Müdürlüğünün ——— sayılı İcra takibine davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile ——– asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte devamına, borçlu takipten önce temerrüde düşürülmediğinden takipten önce temerrüt faizi işletilemeyeceğine ;alacak likit olduğundan asıl alacağın %20si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 15.984,09 TL harcın davacı tarafça yatırılan 2.769,18 TL peşin harçtan mahsubu ile 13.214,91 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 2.769,18 TL harç gideri, 228,45 TL posta-tebligat masrafı, 1000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 12.997,13 TL giderin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 24.129,54 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Bakiye gider avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde ————Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/10/2020