Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/890 E. 2020/186 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/890 Esas
KARAR NO : 2020/186

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/07/2018
KARAR TARİHİ : 05/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ———— taşınmazı davalıdan satın aldığını, satın almış olduğu bu taşınmaza karşılık —————— karşılık kambiyo senedi düzenlendiğini, müvekkilinin söz konusu senedin borcuna karşılık—————ödeme yapmak suretiyle toplamda 77.000,00 TL ödeme yaptığını, davalının müvekkiline kendi el yazısıyla bir kağıda; ————–yazdığını, söz konusu evrakı imzaladığını ve davacı müvekkiline takdim ettiğini, davalının müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu ——– İcra Müdürlüğü ———Esas numarasıyla 105.000,00 TL bedelli icra takibi başlattığını, takibin kesinleştiğini, müvekkilinin davalıya 28.000,00 TL borcu kaldığını, müvekkilinin ödemiş olduğu kısmi senet borcundan düşürülmeden icra takibi başlatılması davalının kötü niyetinin açıkça göstergesi olduğunu, müvekkilinin ailesiyle birlikte ikamet ettiği evin satılması durumunda telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağını aile konutu ile ilgili satış işlemlerinin iptalini talep ettiklerini, yukarıda kısaca arz ve izah ettiğimiz ve mahkemenizce re’sen nazara alınacak nedenlerle her türlü tazminat ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, menfi tespit istemli davasının kabulüne, dava konu 105.000,00 TL’lik icra takibinin iptaline, müvekkilinin ödemiş olduğu 77.000,00 TL’lik ödemenin söz konusu kambiyo borcundan mahsubuna, söz konusu icra takibinin kalan 28.000,00 TL üzerinden açılmış sayılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin icra takibinin tarafı olmadığını bu nedenle husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir daire satmadığını, dairenin müvekkilinin müdürü olduğu —————— ortak oldukları ——ortaklığı tarafından satıldığını, davacının dosyaya makbuz fotokobisi sunduğunu, davacının iddialarını destekler hiçbir ibare olmadığını, makbuz niteliğininde olmadığını, müvekkilinin böyle bir belgeden habersiz olduğunu, müvekkilinin senede ilişkin olarak davacıdan herhangi bir bedel almadığını, takibe konu senedin müvekkili tarafından ciro edilmek suretiyle takip alacaklısına verildiğini, davacının borucunu ödemediğini, icra takibindeki alacaklının ——-olduğunu, davanın talep yokluğundan da reddinin gerektiğini, husumet yokluğundan davanın reddine, davanın haksız ve dayanaksız olması nedeniyle esastan reddine, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE;
Dava menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı, davalıdan satın almış olduğu taşınmaza karşılık olarak dava konusu—- tutarlı bonoyu düzenleyerek davalıya verdiğini, bonoya karşılık olarak toplam 77.000,00-TL tutarında ödeme yaptığını, buna rağmen bononun bütünüyle takibe konduğunu, davalıya sadece 28.000,00-TL borcunun bulunduğunu iddia etmektedir.
Davalı ise, davacıya herhangi bir daire satışının bulunmadığını, düzenlenen bonoya ilişkin davacının herhangi bir ödemesinin bulunmadığını, kaldı ki icra takibinde taraf olmadıklarını ve bu nedenle kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini beyanla davanın reddini talep etmektedir.
Menfi tespit istemine konu edilen —– tutarlı bononun takibe konu edildiği İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün ——–sayılı icra dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede dosyanın alacaklısının —— olduğu, borçlusunun davacı … olduğu, takibin açıklanan bonoya dayalı olarak açıldığı anlaşılmıştır.
Davacının bonoya karşılık ödeme belgesi olarak dosyaya sunduğu “… başlıklı, kalan 28.000,00-TL” ibareli belge konusunda diyeceklerinin sorulması için davalı asilin isticvabına karar verilmiş ve davalı asil 03/12/2019 tarihli celsede dinlenmiştir. Davalı asil, dosyaya sunulan bu belgedeki imzanın kendisine ait olduğunu, ancak bu miktarın davacı ile aralarındaki açık hesaptan kalan bedel olduğunu, davaya konu bono ile alakasının bulunmadığını, kendisinin dava dışı ——- isimli kişiye çok sayıda daire sattığını, davacının da bu kişiye yakınlığı nedeniyle bazı işlemleri davacı ile yaptıklarını, bu kapsamda bir dairenin tapusunu davacıya veya eşine devrettiğini, bu kapsamda davacıdan cari hesaba ilişkin olarak almış olduğu ödemeleri düştükten sonra 105.000,00-TL tutarındaki bononun düzenlendiğini, daha sonra bonoyu başka borçlarına karşılık ciro ederek başka bir firmaya verdiğini beyan etmiştir.
Tarafların gerçek kişi olmaları ve defter tutmadıklarını açıkça beyan etmiş olmaları nedeniyle tarafların defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılamamıştır.
Tarafların dosyaya sundukları beyan ve belgeler ile; davacı ile davalı arasında taşınmaz satımına ilişkin olarak bir hukuki ilişkinin bulunduğu, davacının dosyaya sunduğu ve imzası davalı tarafından da kabul edilen belge uyarınca davacının 105.000,00-TL tutarındaki bir borç için toplam 77.000,00-TL tutarında ödeme yaptığı ve bakiye borcun 28.000,00-TL olduğunun anlaşıldığı, her ne kadar davalı asil tarafından “Davacı ile aralarında başkaca ticari ilişkilerin olduğu ve alınan bu ödemelerin bu cari hesap alacağına ilişkin olduğu, dava konusu ile ilgisinin olmadığı” yönünde savunma sunulduğu görülmüş ise de, davalının davacı ile aralarındaki başkaca ticari ilişki ve cari hesap alacağını gösterir her hangi bir delil veya belge sunmadığı anlaşılmakla davalının aksi yönündeki savunmalarına itibar edilmeyerek, davacının yapmış olduğu ve davalı tarafından kabul edilen toplam 77.000,00-TL tutarındaki ödemenin dava ve takip konusu bonoya ilişkin olarak yapılmış olduğu kabul edilerek davacının davalıya karşı menfi tespit istemi belirtilen çerçevede kabul edilmiştir.
Her ne kadar davacının icra dosyasına ilişkin olarak da “Menfi tespit ve icra takibinin 28.000,00-TL üzerinden açılmış sayılması, icra takibinin iptal edilmesi” taleplerinin bulunduğu görülmüş ise de, davalının icra dosyasına tarafı olmaması nedeniyle davacının icra dosyasına yönelik taleplerinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davalıya karşı menfi tespit talebinin kısmen kabulü ile; 08/06/2015 tanzim, 12/11/2015 vade tarihli, 105.000,00-TL tutarlı bononun 77.000,00-TL’lik kısmı yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davalının icra dosyasının tarafı olmadığından, davacının icra dosyasına yönelik menfi tespit ve diğer taleplerinin reddine,
3-Alınması gereken 5.259,87-TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 1.314,97-TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.944,90-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 116,40-TL yargılama giderinin red ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 85,36-TL yargılama gideri ile 1.314,97-TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harcı toplamı 1.436,23-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Kabul edilen miktar üzerinden davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan—– göre takdir olunan 10.810,00 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Red edilen miktar üzerinden davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan —– göre takdir olunan 4.200,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı