Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/867 E. 2020/149 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/867 Esas
KARAR NO: 2020/149
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 25/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacının murisi olan —– davalı firmaya devredilen———- hissedarı olduğu hususunun tespitini, davacının murisinin hisseleri karşılığı tahakkuk etmiş olan ve bugüne kadar ödemesi yapılmayan kar paylarının tespitini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere tespit edilecek kar paylarının faizi ile birlikte davacıya ödenmesini dava masrafları ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde ; gerekli belgeler celbedildiğinde belgeler üzerinde yapılacak inceleme neticesinde davalı şirketin kimlik bilgileri dosya içerisinde bulunan davacı murisi olduğunu iddia ettiği ——– isimli bir hissedarının tespit edilememesi halinde davanın reddine,————– davalı şirket hissedarı olduğuna karar verilmesi halinde yasal ——— yerine getirilmek şartıyla gerçekleştirilen genel kurula kararları doğrultusunda şirketin kar payı dağıtmaması sebebiyle kar payı ödemelerine ilişkin talebin reddine, kar payı dağıtılmasına karar verilmesi halinde kar payının ödenmesi için —- yıllık zamanaşımını aşan süre bakımından talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile davacının murisi Şeref Bilgin’in hisseleri karşılığı taahkuk etmiş olan paylarının tescili ile birlikte ödenmemesinden kaynaklanan alacak ve tespit davasına ilişkindir.
Mahkememiz dosyası ilk yargılaması ———- esas sayılı dosya üzerinden yapılmış olup reddine karar verilmişse de Yargıtay —Hukuk Dairesi ————— karar sayılı ilamında ” Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. Dava, davalı şirket hissedarlığının tespiti ve kâr paylarının tespit ve tahsili istemine ilişkindir. Davacı, davalı şirket kayıtlarında görülen ————- isimli kişi ile murisi ——- aynı kişi olduğunu iddia etmiş ve hissedar sıfatı ile pay bedeli ödemesine dair olduğunu ileri sürdüğü makbuzları ibraz etmiştir. Mahkemece, görüşüne başvurulan bilirkişi heyeti de davacının murisinin pay taahhüdünden kaynaklanan borcunu yerine getirerek————– ortağı sıfatını kazandığı yönünde görüş belirtmiştir. Mahkemece, davacının murisi ——– yaptığı ödemeler değerlendirilerek davalı kayıtlarında görünen ——— davacının murisi ile aynı kişi olup olmadığının tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hazurun cetvelinin tek başına pay sahipliği hakkını doğuran, ihdas eden veya yansıtan bir işlev gücüne sahip bulunmadığı şeklindeki yetersiz gerekçe ile hissedarlığın tespiti talebi yönünden de davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış ” gerekçesi ile kararımız bozulmakla yeni esası işbu dosya olmuştur.
Bozmadan sonra kök raporu hazırlayan bilirkişilerden bozma ilamı doğrultusunda ek rapor alınmış olup, davacı murisi —–Mülga TTK döneminde tedrici şekilde kurulan ve sonrasında ——— devredilen ——— pay bedelini taahhüt ve ifa ederek pay sahibi sıfatı kazandığı; ——cetvelinin tek başına pay sahipliği hakkım doğuran, ihdas eden bir belge olmadığı —————— bu nedenle davalının dayandığı haziran cetvelindeki kaydın davacı murisinin şirket ortağı olmadığını ispat açısından yeterli olmadığı; Kar paylannın dava yoluyla talep edilebilmesi için öncelikle —- tarafından kar payı dağıtımı konusunda bir karar alınması gerektiği; ——– payı dağıtılmaması konusunda bir karar alınmış ve bu karann iptali yönünde bir dava açılmamışa karar şirket ve ortaklar için bağlayıcı hale geleceğini mütalaa etmişlerdir.
Toplanan deliller, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, Yargıtay Bozma ilamı, bilirkişi incelemesi ve celbedilen tüm belgeler birlikte değerlendirildiğinde; ilk derece mahkemesi red kararının salt hissedarlığın tespiti talebi yönünden bozulduğu anlaşılmakla; bu yönden yapılan incelemede; davacı murisi ———- Mülga TTK döneminde tedrici şekilde kurulan ve sonrasında ——— devredilen———— pay bedelini taahhüt ve ifa ederek pay sahibi sıfatı kazandığı sabit olup; bilirkişi heyeti de davacının murisinin pay taahhüdünden kaynaklanan borcunu yerine getirerek ————— sıfatını kazandığı yönünde görüş belirtmiştir. Mahkemece, davacının murisi ——– yaptığı ödemeler değerlendirilerek davalı kayıtlarında görünen ———– davacının murisi ile aynı kişi olup olmadığının tespiti hususu değerlendirildiğinde; davacı murisi ———–tedrici şekilde kurulan ve sonraki süreçte ——- devredilen———– hissedarı sıfatıyla pay bedellerini ödemesi ve davacının buna ilişkin makbuzunu dosyaya sunması, davacı murisinin ———- yaptığı——– ödemeye ilişkin makbuz incelendiğinde ödeme yapan kişinin ———–değil ————— bu makbuzun davacı tarafından sunulması——– yapılan ikinci ödemeye ilişkin makbuzda ödeme yapan kişinin adının ise —– olarak yazılması, ——– kurulu tarafından paydaşlardan pay bedellerinin ödenmesini talep eden yazıda ———yazması ve bu yazının davacıya gönderilmesi, ———–yaptığı bu çağrıdan sonra davacı murisinin bu defa ——— ödeme yapması karşısında ——-davacının murisi ———— aynı kişi olduğu anlaşılmış olmakla; davacının davalı şirket hissedarlığının tespiti talebinin kabulü ile; davacının murisi ———– davalı şirkete devredilen ———– Hissedarı olduğunun tespitine karar verilmiştir. Davalı şirketten kar paylarının tespit ve tahsili istemine ilişkin isteminin ise Yargıtay Bozma ilamı ve karar düzeltme ilamı incelendiğinde bu yönden ilk derece mahkemesinin red kararına karşı sair temyiz itirazlarının reddine karar verildiği ve bu talebin reddine dair kararın Yargıtay incelemesi neticesinde kesinleştiği tespit edilmekle davacının davalı şirketten kar paylarının tespit ve tahsili istemine ilişkin isteminin reddine karar verildiği hüküm fıkrasında yeniden belirtilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE
Davacının davalı şirket hissedarlığının tespiti talebinin kabulü ile; davacının murisi ——- davalı şirkete devredilen————- Hissedarı olduğunun TESPİTİNE,
Davalı şirketten kar paylarının tespit ve tahsili istemine ilişkin isteminin REDDİNE,
1-Alınması gerekli 54,40 TL harcın davacı tarafça yatırılan 24,30 TL peşin harçtan mahsubu ile 30,10 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafın davalı şirketten kar paylarının tespit ve tahsili istemine ilişkin————tarihli mahkememizin red kararı, bu yönden Yargıtay incelemesi neticesinde kesinleştiğinden, yeniden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
4-Yargıtay Bozma İlamı öncesinden Davacı tarafından yapılan 28,05 TL ilk masraf, 24,30 TL peşin harç, 218,60 TL posta-tebligat masrafı, 1.500,00 bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.770,95 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, Yargıtay Bozma İlamı sonrası Davacı tarafından yatırılan 1.500,00 TL bilirkişi ücretinin ve 66,50 TL posta-tebligat masrafı, olmak üzere toplam 1.566,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ————– Dairesi’nde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 25/02/2020