Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/865 E. 2020/99 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/865 Esas
KARAR NO : 2020/99

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/07/2018
KARAR TARİHİ : 11/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı şirketin, davalı şirkete ait emtialann uluslararası taşıma işini üstlenmiş olduğunu, davalıya verilen taşıma işleri karşılığında —– no.lu —-bedelli ön taşıma ücretinin, —- boş dönüş bedeli faturası düzenlediğini, davacı şirketin davalı taraf ile olan ticari ilişkisi nedeniyle cari hesabında davalı taraftan toplam —— alacağı bulunduğunu, davalı tarafın bakiye —- ödemekten imtina etmesi üzerine davacının haklı fatura ücreti alacağının tahsili amacıyla İstanbul Anadolu—-. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine davalı şirketin borca karşı yapmış olduğu itiraz ile takibin durdurulduğunu davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, —– —- tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, davacıdan herhangi bir hizmet almadığını, taşıma nakliye konusunda kesin bir talepte bulunulmadığını, hizmet alım konusunda sipariş verilmediğini, taşınacak mal, yer ve zaman konusunda teyitleşme olmadığını, taraflar arasında davacının ileri sürdüğü konuda herhangi bir taşıma sözleşmesi, hizmet alım sözleşmesi veya sipariş sözleşmesi olmadığını, davacının müvekkil şirkete kesmiş olduğu faturaların tamamen kendi tasarrufu olduğu, bu faturaların müvekkil şirket tarafından kabul edilmediğini ve bu yüzden ödeme emrine itiraz edildiğini, davalı şirketin davacı şirketten daha önce bir —- alıp parasını ödediğini, müvekkil şirketin nakliye işi için de davacı şirkete fiyat sorduğu ancak nakliye talebinin olmadığını, davalı şirketin sadece piyasa araştırması için davacıya fiyat sormuş ancak taşımanın yapılacağı gün ve saati henüz belirlemediğini, davacıdan bu konuda bir talepte bulunmadığını, davacı şirket tarafından davacının aracının —– yaptığını, bundan dolayı davacı şirket tarafından müvekkil şirkete fatura kesildiğini, davalı tarafından ise faturanın kabul edilmediğim, müvekkil şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını ve bu icra takibini reddettiklerini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile davacı tarafça alacaklı sıfatı ile cari hesap ilişkisinden kaynaklanan icra takibine davalı tarafça yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
Dosyamız arasına alınan İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin 24/04/2018 tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya 29/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği davalının süresinde 30/05/2018 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan— tarihli itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak üzere — Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış olup, inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; defter inceleme neticesinde dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup , talimat mahkemesince görevlendirilen bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: davalı tarafın ticari defterleri yerinde incelenilmiş olup söz konusu ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının zamanında yapılmış olduğu, 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’nın 64 ve müteakip maddelerinde belirli kanuni şartlan tam olarak taşıdığı, eş deyişle sahibi lehine delil gücüne sahip olduğu, bu ticari defterlerde dava konusu olan —– faturadan dolayı davalının davacıya borçlu olduğuna dair herhangi bir kayda rastlanılmadığını davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlara göre davacımn davalıdan herhangi bir alacağının bulunmadığı, mütalaa etmiştir.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin davacının ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan davacı tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; defter inceleme neticesinde dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup , bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: ticari defterlerin davacı şirketin lehine delil niteliğine sahip ticari defterlerine göre davacı şirketin davalıdan icra takibi tarihi ve dava tarihi itibariyle 2.477,99 TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, davalı şirketin defterlerini inceleyen bilirkişinin raporunda ise davalı şirketin davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, dava konusu alacak ve taraflar arası uyuşmazlığın tek bir faturadan kaynaklandığının anlaşıldığını, faturanın düzenleme tarihindeki döviz kuruna göre TL karşılığı davacı şirket defterlerine 2.477,99 TL olarak kaydedildiğini, hesaplamanın doğru olduğu teyit edildiğini, faturanın bir mal sevkiyatı değil araç bekleme bedeli ve boş dönüş bedeline ilişkin bir fatura olması sebebiyle sevk irsaliyesi bulunmadığını, mali inceleme kapsamında taraflar arası mail yazışmalarından faturaya konu hizmetin ifa edilip edilmediğine ilişkin bir sonuca varılamadığını mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporları HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir.
Toplanan deliller, icra takip dosyası, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, ticari defterler, bilirkişi incelemesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki cari hesap uyumsuzluğunun kaynağı 19/09/2017 tarihli 715.15 USD bedelli fatura olup; ilgili faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu fakat davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı yapılan defter incelemesi ile sabittir. İlgili fatura açıklama kısmında ön taşıma ücreti, 1 günlük araç bekleme bedeli ile boş dönüş bedeli olduğu yazmakta; faturanın bu hizmetler için düzenlendiği ve faturanın bir mal teslimini konu almadığından sevk irsaliyesinin olmayacağı anlaşılmaktadır. Fatura hizmet bedeline dair olduğundan davacı yanca hizmetin ifa edildiğinin ispat edilmesi gerekmektedir. Davacı delil listesi ekinde ve davalı yanca inkar edilmeyen mail ——- olarak incelendiğinde; 05/09/2017 tarihli davalı yanca davacı tarafa gönderilen —- davacıdan nakliye planlamasını sorduğu, davacı tarafından gemi programının paylaşıldığı, 06/09/2017 tarihli————hususunu sorduğu, davalı yanca aynı—– önümüzdeki haftanın gemisine rezervasyon yapılabileceğini belirttiği, davacının cevaben iç nakliye için yükleme günü netleştiğinde tekrar konusulacağını beyan ettiği,—- günü iç nakliye işlemi hususu ve saatinin sorulduğu, aynı gün karşılıklı devam eden mail yazışmalarında teyitleşme ve saat hususunun konuşulduğu, 11/09/2017 tarihli davalı yanca gönderilen ilk mailde malzemenin aynı gün yetişmeme ihtimali durumunun davacı yana bildirildiği, davacı yanca —- tarihli mailde davamız konusu iç nakliye bedelinin bildirildiği,—— tarihli davacı yanın davalı tarafa telefon görüşmesi üzerine gönderdiği mailde günlük bekleme bedeki ile 1900+KDV aracın geri çekme bedeli olduğunun bildirildiği, 13/09/2017 tarihli davacı tarafça gönderilen mailde teyitleşme üzerine aracın boş olarak davacı tarafından çekildiğinin ve bekleme bedelinin oluştuğunun bildirildiği ve araç için yeni gemi rezervasyonu yapıldığı fakat davalı yanca ilgili maillere yanıt verilmediği anlaşılmıştır. Delil başlangıcı mahiyetindeki yukarıda ayrıntısı belirtilen tarafların mail yazışmaları ile taşıma ilişkisinin kurulduğu, 11/09/2017 tarihinde iç nakliyenin davalının şirketinden yapılacağı sabit olup; iç nakliye konusunda kararlaştırılan günde davacıya ait aracın davalı ….—- hazır olduğu fakat yükleme yapılmadığından bekleme ücreti ve boş dönüş bedeli ücretinin oluştuğu davacı tarafça ispatlanmıştır. Davalı yan her ne kadar cevap dilekçesi ile taşıma ilişkisinin hiç kurulmadığını davacının araçlarının geçerken uğradığını beyan etmiş ise de mail yazışmaları ile taşıma ilişkisi kurulduğu,—- yapıldığı, iç nakliye ve bekleme ücreti yönünde anlaşmazlık olduğu için davalı yanca taşıma işinin yaptırılmadığı anlaşılmaktadır. İspat edilmiş taşıma ilişkisine istinaden davalının şirketinden navlunları almak için davalının şirketine giden davacıya ait araçların 13/09/2017 tarihli mail ile boş olarak döndüğü anlaşılmış olup; boş dönüş bedeli ve bir günlük bekleme bedeline yönelik hizmeti ifa ettikleri tüm dosya kapsamı ile anlaşıldığından bu faturanın düzenlenmesi uygun olup davacı yanca söz konusu faturaya konu hizmetin ifa edildiğini ispat edilmiştir. Davacı yanın defterine kaydettiği faturaya konu hizmeti yerine getirdiği, davalı tarafça inkar edilmeyen mail yazışmaları ile ispatlanmış olup, davalı yanca bedelin ödenmediği ispat edilmediğinden davanın kabulüne karar verilmiş, faturaya dayalı alacak likit olmakla icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KABULÜ İLE;
1) İstanbul Anadolu ——. İcra müdürlüğünün —— esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın —- için İİK 67 maddesi gereğince İPTALİNE, takibin devamına,
2- Alacak likit olmakla İİK 67 uyarınca 2.477,99 TL alacağın %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3- Alınması gerekli 169,27 TL harcın davacı tarafça yatırılan 35,90 TL peşin harçtan mahsubu ile 133,37 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 35,90 TL harç gideri, 118,20 TL posta-tebligat masrafı, 1.400 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.554,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan —uyarınca hesaplanan 2.477,99 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda 6100 Sayılı HMK’nun 341/2 maddesi uyarınca değer itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.