Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/860 E. 2020/39 K. 21.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/860 Esas
KARAR NO: 2020/39
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/07/2018
KARAR TARİHİ: 21/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın catering faaliyeti yürütmekte olduğunu, bu faaliyeti sırasında davalı tarafın müvekkilinden hazır yemek alımına başladığını, müvekkili firmanın davalı tarafın —- projesine mal tesliminde bulunduğunu, davalı firmanın kendisine teslim edilen ve fatura karşılığı olan mal bedellerini ödemekte iken sonraki dönemlere ait toplam — adet fatura bedelini ödemediğini, bu faturalara ilişkin malların davalı tarafa teslim edildiğini, sevk irsaliye ve faturaların mevcut olduğunu, bu faturalara ilişkin bedellerin davalı taraftan ihtarname ile talep edildiğini ancak davalı tarafın karşı ihtar ile taleplerini reddettiğini, müvekkilinin alacağının sabit olduğunu, davalı taraftan tahsili için ——— İcra Müdürlüğünün —— esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, davalı tarafından 21.05.2018 tarihinde borçlu olduğunu bildiği halde kötü niyetli olarak takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu belirtmiş olup, davalarının kabulü ile davalı tarafın icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davalı taraf üzerine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, davaya konu icra takibinde dava dilekçesinde alacağın kaynağı olarak ifade edilen faturalara dayanılmadığını, işbu davada ileri sürülen faturaların hükme esas alınmasının hukuken mümkün olmadığını, davacının itirazın iptali davasına konu takibi mücerret bir alacak tanımına ilişkin olduğunu, aynı takibe ilişkin itirazın iptali davasında takip talebinde dayanılmayan faturalardan bahsedilmesinin takip hukukunun temel ilkesine aykırı olduğunu, bu sebeple davacı tarafından bu aşamada dile getirilen faturaların hükme esas alınmamasını ve dosyada mübrez delilleri doğrultusunda davanın reddine, davacı yanın alacağın %20’ sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Taraflar arasındaki davaya konu uyuşmazlık; tacirler arasında fatura alacağından kaynaklanan bakiye borç nedeniyle başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Dosyamız arasına alınan ———- İcra Müdürlüğü’nün —–Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde ödeme emrinin davalı/borçluya 18.05.2018 tarihinde tebliğ edildiği davalının süresinde 21/05/2018 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine 19/07/2018 tarihinde İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş olup taraf defterleri mali müşavir bilirkişi aracılığı ile incelemiş düzenlenen raporda tarafların defterlerinin mevzuata uygun tutulduğu, her iki tarafın defterlerinde de davaya konu faturalardan kaynaklı 66.336,30 TL nin kayıtlı olduğu ancak davalının defterlerinde davacı aleyhine kesilmiş 46.090,80 TL lik hizmet faturası olduğu bu faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı tespitlerinde bulunmuştur.
Davacı davalı tarafa yemek verdiğini ve ücretini alamadığı iddiasını gerek kendi defter gerekse davalı defterleri ile kanıtlamıştır. Davalı ise davacı ile aralarında işbirliği protokolü kapsamında davacıya yer, masa , sandalye ve malzemeler tahsis ettiğini ve bu işbirliği kapsamında hak kazandığı komisyon ücretinin davalı tarafça ödenmediğini, bunu gönderdiği ihtarname ile kanıtladığını, davacıya fatura kestiğini ancak davalının ödeme yapmadığını savunmuştur.
Tarafların dosyay sunduğu belgelerden davalının komisyon ücreti kapsamında kestiği 46.090,80 TL faturaya davacı tarafından noter aracılığı ile itiraz edildiği görülmüştür. Davalı aralarındaki iş birliği protokolünü ispat edemediği gibi bu savunmayı davacı red etmiştir. 40.090,80 Tl lik fatura içeriği hizmetin ispat yükü davalıda olduğu ve davalının sunduğu belgelerden bu husus ispat edilemediğinden itirazın haksız ve alacağın likit olduğu ve tarafların tacir oldukları da nazara alınarak davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kabulü ile; davalının ———-. İcra Müd. ——- Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 66.336,30- TL üzerinden devamına,
2-Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
3-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 ‘si oranındaki 13.267,26-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine,
4-Alınması gereken 4.531,43-TL karar harcına karşılık peşin alınan 800,91-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.730,52-TL harcın davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 954,00-TL posta gideri ve 800,91-TL harç gideri olmak üzere toplam 1.754,91-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir edilen 9.423,72-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilnesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/01/2020