Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/811 Esas
KARAR NO : 2018/776
DAVA : Olağanüstü Genel Kurula İzin
DAVA TARİHİ : 09/07/2018
KARAR TARİHİ : 16/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Olağanüstü Genel Kurula İzin davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 09/07/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; İstanbul Ticaret Siciline………sicil numarası ile kayıtlı …’nin (“Şirket”) İstanbul Ticaret Sicili kayıtlarına göre toplam sermayesinin 5.000.000 TL olduğunu, bu sermayenin her biri 25,00 TL nominal bedelde toplam 200.000 adet paya bölündüğünü, müvekkil …’in şirketin toplamda 1.000.000,00 TL nominal bedelde 40.000 adet payına sahip olduğunu, mevcut şirket müdürlerinin ve aynı zamanda şirketin pay sahipleri olan …….. ve ….. arasında bir süredir devam etmekte olan anlaşmazlıklar ve güvene dayalı problemler olduğunu, şirket ortaklar kurulunu toplamanın mümkün olmadığını, bu durumun şirketin temsili ve yönetimi konularında büyük problemler doğurduğunu, şirketin kuruluş amacı ve ticari faaliyetlerini sürdürmesinin ciddi şekilde engellendiğini, süregelen mevcut durumun şirketi ve pay sahiplerini gerek maddi gerekse manevi olarak zarara uğrattığını, müvekkilinin 26 Haziran 2018 tarihinde ……..oterliğinden şirkete ve şirket pay sahibi ve şirket yetkili müdürü olan ….. 10219 ve 10220 yevmiye nolu iki ayrı ihtarname göndererek şirketin temsil ve idaresindeki süre gelen problemlerin şirketi telafisi güç maddi zarara uğratmakta olduğunu ve şirket ortaklar kurulunun olağanüstü şekilde toplanarak mevcut şirket müdürlerinin görev süreleri ve temsil ilzam yetkileri konularının pay sahiplerince görüşülebilmesi için ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde gerekli çağrı işlemlerinin yapılmasını, aksi taktirde Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) ve ilgili mevzuat kapsamında ortaklar kurulunun toplanabilmesi amacıyla Şirket’in merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açma zaruriyeti doğacağını muhattaplara ihtar ettiğini, noter kanalı ile gönderilen ihtarnameler muhattapların mernis sisteminde kayıtlı olan adreslerinde tebliğ saatinde muhatapların bulanamadığı gerekçesiyle 28 Haziran 2018 tarihinde mahalle muhtarlığına tebliğ edildiğini, noter onaylı ihtarnameler şirket ve şirket yetkili müdürü ve aynı zamanda pay sahibi olan ……….ün mernis sisteminde kayıtlı adreslerine ayrı ayrı iadeli taahhütlü posta ile 29 Haziran 2018 tarihinde gönderildiğini, ihtarnamelerin …….. 30 Haziran 2018 tarihinde, şirkete de 02/07/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkil her ne kadar iyi niyet çerçevesinde şirket ve şirket yetkili müdürü/pay sahibi ……..’e toplantı talebini iletmiş olsa da, tebliğ tarihinden itibaren işbu dilekçe tarihi itibariyle 9 gün geçmiş olmasına rağmen gerek şirket gerekse de ……… müvekkil talebine olumlu yanıt vermekten imtina ettiğini, şirket’in ve pay sahiplerinin daha fazla maddi ve manevi zarara uğramasının önüne geçilmesi amacıyla mevcut şirket müdürlerinin görev sürelerinin ve temsil ilzam yetkilerinin pay sahiplerince değerlendirilmesi ve karara bağlanması,gündeminin görüşüleceği bir olağanüstü ortaklar kurulu toplantısının ivedilikle yapılabilmesi için TTK 411, 412 ve ilgili diğer mevzuat hükümlerine göre bir kayyım atanmasını talep ve dava etmiştir.
Şirketin dört ortaklı olduğu, bu ortaklardan davacı … isimli kişinin sermayenin 1/5’ine sahip olduğu, davacının …. tarih ve ….. yevmiye sayılı ……Noterliğinden şirkete ihtarname göndererek; şirket merkezinde olağanüstü toplanılmasını, mevcut şirket müdürlerinin görev sürelerinin ve temsil ilzam yetkilerinin değerlendirilerek karara bağlanmasını teklif ettiği, noter ihtarının arkasında tebliğ şerhi bulunmadığı ancak davacı vekilinin sunmuş olduğu gönderi takip listesinde şirkete TK 21.maddesine göre ve gönderi muhtara teslim edilerek gönderildiği yönünde şerh bulunduğu, şirkete bu şekilde tebligat yapılamayacağından tebliğin geçersiz olduğu gibi ilgili tebliğ belgesi ile noter ihtarnamesi arasında bağlantı kurulamadığı, ayrıca davacı tarafından sunulan ve taahhütlü olarak gönderildiği bildirilen gönderi hareketleri ile noterlik belgesi arasında da bağlantı kurulamadığı anlaşılmaktadır.
TTK’nun 412.maddesinde pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemlerinin usulüne uygun şekilde yönetim kuruluna tebliği gerektiği ancak davacı tarafından bu hususun ispatlanamadığı, ihtarın yönetim kuruluna usulüne uygun gönderilmesi ve tebliği dava şartı olup, bu husus ispatlanamadığından ve davanın niteliği gereği dosya üzerinden inceleme yapılıp karar verilmesi gerektiğinden davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK’nun 114 ve 115. maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Bakiye gider avansının talep halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/07/2018