Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/794 E. 2019/926 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/794 Esas
KARAR NO: 2019/926
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/10/2017
KARAR TARİHİ: 01/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, davalının alüminyum elektrostaki boyama işlerini gerçekleştirdiğini, bu iş nedeniyle davalı şirketten takibe konu olan tutar kadar alacalarının bulunduğunu, davalı şirketin ——– tarihinde,——– tarihi itibariyle müvekkili şirkete ———TL borçlu olduğuna dair mutabakat yapılmış olmasına rağmen ve müvekkili şirket tarafından yapılan işleri teslim aldığı halde yapılan işlerin bedelini müvekkili şirkete ödemediğini, alacaklarının hesap mutabakatı, sevk irsaliyeleri, faturalar, tarafların ticari defter ve kayıtları ile sabit olduğunu, davalı tarafın itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalının borç ikrarına havi ——- tarihli hesap mutabakatına rağmen borcunu ödememekte direndiğini, müvekkili şirketin iyi niyetli çabalarına karşın alacaklarının henüz ödemediğini, açıklanan ve yargılama sırasında sübut bulacak nedenlerle, fazlaya ilişkin ve kanuni haklarının tamamı saklı kalmak kaydıyla, davalının vaki itirazının iptaliyle, İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğünün ————-E. sayılı dosyasından yapılan takibin devamına, davalı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça açılan dava ile talep olunan ve ilamsız takibine konu alacak iddiasının haklı ve yerinde olmadığını, her şeyden önce davacı ile müvekkili şirket arasında ihtilafa konu işler bakımından teklif/kabul sureti ile yapılmış bir sözleşmenin mevcut olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme şartlarının bizzat davacı tarafın teklifi ve davalı müvekkili şirketin kabulü,onayı üzerine düzenlendiğini, davacının sözleşmeye aykırı fıyatlandırma ile fatura keşide ettiğinin sonradan anlaşıldığını, davacının alacak iddiasını dayandırdığı bu faturaların sözleşmeye aykırı olduğunu, tarafların sözleşme ile kararlaştırdığı birim fiyatlara aykırı şekilde tanzim edildiğinden davacının alacak talebinin haksız olduğunu, davacının bu faturalarının taraflar arasındaki temel borç ilişkisine vesile sözleşme şartlarına aykırı olduğu kendilerine söylenip, iade faturaları düzenlenmişse de, davacı tarafın maalesef sözleşmeyi yok sayarak bu iade faturaları işleme almadığını, davacı tarafın sözleşmeye aykırı olan bu faturalarına itiraz süresinin geçirilmiş ve kayıtlara alınmış olsa dahi, temel ilişkiyi belirleyen sözleşmeye aykırılığı faturaları haklı ve talep edilebilir kılmayacağını, davacının faturalarına konu yapılan işlerin sevk irsaliyelerinde belli olduğunu, sözleşme şartlarına uygun olarak değerlendirilerek toplam alacağının hesaplanarak yapılan ödemelere göre varsa bir alacağının hesaplanması gerektiğini, açıklanan nedenlerle haksız ve yersiz açılan davanın reddi ile davacının kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile fatura alacağından kaynaklanan cari hesap alacağına dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
Davanın ilk olarak açıldığı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —–E. ——- K. sayılı yetkisizlik kararı ile dosyanın mahkememize gönderildiği ve esasa kaydedildiği görülmüştür.
İstanbul 11. İcra Müdürlüğü’nün——– Esas sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin — tarihinde borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun — tarihinde borca ve faize itiraz ettiği ettiği, hem icra takibine itirazın hem de iş bu itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, uyuşmazlığın borca, faize kısaca esasa ilişkin olduğu, icra müdürlüğünün yetkisine bir itirazın olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı, davalıya alüminyum elektrostatik boyama hizmeti verdiğini, bu nedenle oluşan alacağın ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlatıldığını iddia etmiş; davalı ise, aradaki sözleşme ilişkisini kabul etmekle birlikte davacı tarafından sözleşmeye aykırı fiyatlandırma yapıldığını, bu nedenle davacı tarafından düzenlenen faturaların sözleşmeye aykırı olduğunu, kendileri tarafından düzenlenen iade faturasının davacı tarafından işleme alınmadığını savunmuştur.
Tarafların tacir olması nedeniyle defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek her iki tarafın defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılmıştır. Dosyaya sunulan ——arihli bilirkişi raporu uyarınca; İncelenen taraf defterlerinin usulüne uygun olarak tutuldukları ve sahipleri lehine delil niteliğinin bulunduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin itilafsız olduğu, davacı tarafından düzenlenen faturaların her iki taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının faturalara yasal süresi içerisinde her hangi bir itirazının bulunmadığı, davalı tarafından düzenlendiği belirtilen iade faturasının her iki taraf defterlerinde de kayıtlı olmadığı, her iki taraf defterleri uyarınca alacak ve borç miktarının——–TL olarak birbiriyle uyumlu olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında, incelenen her iki taraf defter ve belgeleri uyarınca davacının davalıdan takip tarihi itibariyle——TL alacaklı olduğu, taraflar arasındaki ——- tarihli teklif formunda ödemenin teslimat esnasında ——– günlük vade ile kararlaştırıldığı, buna göre davacının takip sırasında talep etmiş olduğu ——- tutarındaki işlemiş faiz miktarının (daha az istenmiş olmakla taleple bağlı kalınarak) yerinde olduğu, alacağın konu edilen faturaların davalı defterlerinde yer alması nedeniyle davacının faturalar içeriğindeki hizmeti davalıya verdiğinin ispat edilmiş olduğu, davalıya tebliğ edilen faturalara davalının yasal süresi içinde yapmış olduğu bir itirazının bulunmadığı, davalının “sözleşmeye aykırı fiyatlandırma yapıldığı” yönündeki savunmasının davalı tarafından ispatlanamadığı ve bizzat davalı defter kayıtları ve davalı tarafından düzenlenerek davacıya gönderilmiş olduğu anlaşılan ——– tarihli mutabakat formunda davacı alacağının rakamsal olarak kabul edilmiş olduğu anlaşıldığından, belirlenen davacı alacağı üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın kabulü ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 38.969,86- TL üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 ‘si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gereken 2.662,03-TL karar harcının, davacı tarafından peşin yatırılan 446,62-TL haçtan mahsubu ile bakiye ——-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.338,00-TL yargılama gideri, 446,62-TL peşin harç, 31,40-TL başvurma harcı toplamı 1.816,02-TL masrafın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı lehine AAÜT göre takdir olunan 4.636,68 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olduğu takdirde, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/10/2019