Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/787 E. 2019/695 K. 18.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/787 Esas
KARAR NO : 2019/695
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/07/2018
KARAR TARİHİ: 18/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 04/07/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle: Davalı aleyhine müvekkiline ödemediği cari hesap borcunun tahsili için İstanbul Anadolu 12. İcra Müdürlüğü ——– E. sayılı dosya ile ilamsız takiplerde haciz yolu ile ———– tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin ——— tarihinde davalıya tebliğ edildiği, aynı gün davalının “cari hesaba istinaden açıklaması” ile ——- TL ödeme yaptığı, ————– tarihinde ise borçlu vekili tarafından müvekkiline borçlarının olmadığını içeren itiraz dilekçesi ile takibin durdurulduğunu, haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptalinin gerektiğini, davalının önce borcun bir kısmını ödediğini, ardından borca itiraz ettiğini, davalının masraflar ve vekalet ücretini ödemekten kaçınmak amacı ile icra takibine itiraz ettiğini, açıklanan nedenlerle bu davanın açılması zorunlu olduğunu, borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, % 20 dan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ———– tarihli cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin icra takibinden haberi olmadan davacıya ——TL ödeme yaptığını, taraflar arasında yazılı anlaşma bulunmamasına rağmen, yapılan hizmetin sonucunda yapılan asansörlerin hepsinin kırmızı etiketli olduğunu, zaman- zaman hiç çalışmadığını, ———– raporunda görüneceği üzere tüm asansörler; güvensiz olduğu için kırmızı etiket alınamadığını, davacının müvekkilinden herhangi hak ve alacağı olmadığını, başka şirketlerce anlaşma yapmak zorunda kaldığını, yapılan hizmetin ayıplı olduğunu, tarafların 2016 yılı Mayıs ayı başında tamamlanmamış 7 adet asansörün tamamlanması hususunda sözlü olarak anlaştıkları, asansörlerin sık-sık arızalandığını, yapılan asansörlerin kusurlu olduğu, davacının; —-. Noterliği,————- tarih, ———-tarihli ihtarnamesi ile “Müvekkil Şirket ile asansör alımı ve montajı hususunda anlaştıklarını, anlaşma gereği asansörlerin gösterilen yerlere monte edildiği belirtilerek asansör bakım ücretlerinin ödenmesi ile periyodik bakım sözleşmesi imzalanması, aksi taktirde asansörde meydana gelecek arızalardan sorumlu olunmayacağının” ihtar edildiğini, keşide edilen ihtarnameye müvekkilince süresinde cevap verildiğini, müvekkillinin yetkilisi ——- anlaştığı —————–davacı şirkette ortaklığının olduğunu belirterek bu firma üzerinden asansörlerin yapımında sözlü olarak anlaştıklarını, müvekkilinin anlaşırken, muhataplarının ——– olduğunu, başka muhatap kabul etmeyeceklerini kendisine söylediğini, asansörlerin yapım aşamasındaki çalışmalarda sık sık asansör montaj ekiplerinin değiştiğini, montajlardaki gecikmelerden dolayı —— sözel olarak uyarıldığını, devamlı gün verilerek düzeltecekleri konusunda söz verildiğini, montaj işlemlerinin Şirket ortağı ——-tarafından yapılmadığını, asansör montajları 2016 yılı Eylül ayında bitmesine rağmen, yeşil etiketin, ——arihinde alınabildiğini, asansörlerin tamamının sürekli olarak arıza verdiğini, yaklaşık bir yıldır arızaların giderilmediğini, davacı şirket ortağı———-sık sık asansörlerle ilgili bakım anlaşması yapılması gerektiğini belirttiğini, arızaların devamı sonrasında; Davacıya hiç bir konuda güvenlerinin olmadığı belirtilerek bakım anlaşmasının başka bir şirket ile yapıldığını, asansörler sık-sık hatta aynı günde 7 asansörün arıza verdiğini,———- kendi kusurlarım kabul ettiğini, devamlı mazeret üretildiğini, “davacıya müvekkilinin asansör bakım ücreti borcu bulunmadığı, asansörlerin bakım sözleşmelerinin muhatap şirkete yaptırılmayacağı, bakım sözleşmesinin imzalanmaması nedeniyle asansörlerde meydana gelecek arıza, bozulma v.b. durumlarda davacının asansörlerin alım ve montajını yapması nedeniylede asansörlerde meydana gelecek arıza, bozulma v.b durumlarda davacı şirketin sorumlu olacağı hususunun” ihbar ve ihtar edildiğini, davacı şirketin edimlerini tam olarak yerine getirmediğini, ——– raporunda görüneceği üzere tüm asansörlerin; güvensiz olduğu için kırmızı etiket almadığını, davacı ile, sözlü anlaşmaya rağmen yapamadığı eksiklikler, kusurlar başka şirketlere yaptırıldığını, davacının yaptığı işlerin ayıplı olduğunu, bu nedenle davanın reddine, davacı haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali davası açtığından %20’den aşağı olmamak üzere müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile faturaya dayalı alacağa ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın kaldırılması talepli itirazın iptali davasıdır.
Dosyamız arasına alınan İstanbul Anadolu 20. İcra müdürlüğünün ——– E sayılı dosyası incelendiğinde ödeme emrinin davalı borçluya ———– tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun —– tarihinde borca , faize ve ferilerine itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine —- tarihinde İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; İnceleme gününde davacı taraf ticari defterlerini ibraz etmiş ve rapor tanzim edilmiştir.Davalı inceleme gün ve saatinde defterlerini ibraz etmediği gibi herhangi bir mazeret de sunmamıştır. Davacının defter ve belgeleri, faturalar, sözleşme , icra dosyası ve mahkememiz dosyası bir bütün halinde incelenmiş ve bilirkişi rapor tanzim etmiştir. Düzenlenen raporda sonuç olarak özetle’ Davalının takip tarihinden önce davacıdan teslim alınan asansörlere yönelik yazılı olarak ayıp ihbarında bulunduğuna ilişkin dava dosyasında yazılı bir belge görülemediği, makinelerin (asansörlerin) ayıplı olup olmadığı hususunun takdiri Sayın Mahkeme’nize ait olmak üzere; Davacı tarafın davalıya kestiği faturadan dolayı davalıdan ——- takip tarihinde —– TL alacağının bulunduğu, Davalı tarafından ——-takip tarihinden sonra ve ——– tarihinde davacıya yapılan ——–TL banka ödemesinin icra infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği,Davacı taraf ——- tarihli icra takibinde ———TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesini talep ettiği, Bu halde davacının belirlenen ——- TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren ——–TL kısmi ödeme tarihine kadar takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunan %9 ve değişen oranlarda kademeli olarak yasal faiz yürütülebileceği,’ şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Davalı usulüne uygun davete rağmen duruşmalara katılmadığı gibi inceleme gününde defter de ibraz etmemiş , başkaca bir delilde sunmamıştır. ‘ Belgeyi veya ticari defterleri ibraz etmesine karar verilen taraf , kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez yada belgenin elinde bulunduğunu inkar ederve teklif edilen yemini kabul veya icra etmez ise mahkeme duruma göre belge veya ticari defterlerin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.———- Kıymetli Evrak Hukuku s.1246 ‘ şeklindedir.
Taraflar arasında hizmetin alındığı noktasında uyuşmazlık olmamasına rağmen davalı tarafın hizmetin ayıplı olduğu hususunda savunmaları vardır. Ancak usulüne uygun ayıp ihbarı yapıldığına dair bir belge mahkememiz dosyasına ibraz edilmemiştir. 6102 sayılı TTK madde 23/C fıkrası ‘ Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.
TBK madde 223 fıkrası ‘Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.’ iki madde beraber değerlendirildiğinde davalı borçlunun süresinde ayıp ihbarı yapmayarak malı kabul ettiği sonucuna varıldığından bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
Davalı taraf ödeme emrinin kendine tebliğ edildiği tarih itibari ile ——-TL ödemiş olduğu kayıtlardan anlaşılmış olup davacı taraf itirazın iptali talebini ———- TL ödeme düşülerek asıl alacak 10.000,00 TL olarak açtığı ve %9 faiz talep ettiği görülmüştür. Takipten sonrası için talep edilen faiz oranı yasal sınırlar içinde olduğu ve alacaklının defter kayıtlarına göre sabit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile; davalının İstanbul Anadolu 12. İcra Müdürlüğünün ———- Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 10.000,44-TL üzerinden devamına,
2-Alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan 60.000,00-TL alacağın %20 ‘si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine dair,
4-Alınması gereken 683,13-TL karar harcına karşılık peşin alınan 44,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 638,93-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 824,50-TL yargılama gideri ile 35,90-TL başvurma harcı, 44,20-TL peşin harç olmak üzere toplam 904,60-TL masrafın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı lehine AAÜT uyarınca takdir edilen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/06/2019