Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/783 E. 2021/464 K. 07.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/783 Esas
KARAR NO: 2021/464
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/07/2018
KARAR TARİHİ : 07/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ——– başından beri ticari ilişki içerisinde bulunduğu davalı şirkete olan borcuna karşılık vermiş olduğu senetlerden —— tarihinde ödediğini ve karşılığında da davalı yanca —– tahsilat makbuzu düzenlendiğini, bu ödemeye rağmen davalı ———- sayılı dosyası ile takip başlattığını ve ödeme yapılmasına rağmen tekerrür tahsilat niteliğinde olmak üzere işbu senet bedelini yeniden talep ettiğini, davalı tarafından düzenlenen cari hesap dökümünün — yer alan — ile belirtilen —- tahsilat, bahse konu senet için yapılan ödemeyi ve tahsilat makbuzu bilgisini gösterdiğini, davalı şirket sahibi —- tarihinde yapılan —– müvekkili şirketin borcuna dayanak tüm senetler ve borç sebepleri belirtilmiş iken, protokolde işbu senedin yer almamasının bile gerçekte ödemenin yapıldığının göstergesi olduğunu belirtmiş olup, açıklanan nedenlerle, öncelikle —- sayılı takibin — kısım yönünden işbu dava sonuna kadar tedbir uygulanmasına,—- esas sayılı dosyası ile tahsili istenilen — vade tarihi —— bedelli senet yönünden müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine, bu kısım ve ferileri yönünden takibin iptaline karar verilmesini, davalı yanın tekerrür tahsilat yapmak amacı ile kötü niyetle başlattığı işbu icra takibinden dolayı, müvekkillerinin borcu olmadığı —- % 20 ‘sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın —- oranında para cezasına mahkum edilmesi yönünde hüküm kurulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Takibe konu senede istinaden ödeme yaptığını iddia eden davacının, bu iddiasını dava konusu senede istinaden ödeme yapıldığı hususunu da içerir şekilde senet kuvvetinde yazılı belge ile ispat etmesi gerektiğini, davacıyla müvekkili arasında —- süregelen alışverişler bulunduğunu, davacının bu senetleri biriken borçlarından düşülmek üzere verdiğini, ancak verdiği senetleri ödemediğini, davacının dava konusu yaptığı bu tür süregelen alışverişlerde müşterilerce yapılan tüm açıklamasız ödemeleri BK 102 gereği gönderim tarihi itibariyle en eski borçtan düşerek mahsup ettiğini, davacı ödeme iddiasına dayanak olarak dosyaya bir protokol sureti sunduğunu, protokole bakıldığında bir daire alışverişinde bir takım senetlerin ödeme aracı olarak kullanıldığını, dava konusu senedin bu senetler arasında yer almadığı görüldüğünü, davacı dava konusu senedin protokolde yer almamasını ödeme iddiasına dayanak gösterdiğini, protokolün —- düzenlenmiş olup, dava konusu senedin protokolden —- tarihinde tanzim edildiğini, davacının dava konusu senedi —- tarihinde ödediğini iddia ederek kendi kendini yalanladığını, bu bakımdan davayla ilgisi bulunmayan sırf suyu bulandırmak adına sunulan protokolün ödemeye dayanak gösterilmesi abestle iştigal olduğunu belirtmiş olup, açıklanan nedenlerle haksız ve yersiz davanın reddine, davacı aleyhine alacak miktarının %20 ‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili —– üzerinden sunulan dilekçesi ile; taraflar arasında sulh protokolü düzenlendiğini, davadan feragat ettiklerini, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davacılar vekilinin —– yevmiye numaralı vekaletnamesinin denetlenmesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davalı vekili tarafından —– sunulan dilekçe ile; davacı tarafın feragat etmesi durumunda feragati kabul ettiklerini, feragatten doğacak herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinden bulunmadığını beyan etmiştir.
Davalı vekilinin ——- yevmiye numaralı vekaletnamesinin denetlenmesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
HMK 307 – 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran, karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan taraf işlemi olmakla; usul ekonomisi gözetilip duruşma günü beklenmeksizin dosya ele alınarak davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL karar harcı, dava açılırken peşin olarak alınan 341,55-TL’den mahsubu ile bakiye kalan 282,25-TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacılarca sarf olunan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
5-Talep edilmediğinden davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/06/2021