Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/774 E. 2019/487 K. 30.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/100 Esas
KARAR NO : 2019/491

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2013
KARAR TARİHİ : 02/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin takip dayanağı yapılan sözleşmede belirtildiği üzere davalıya 15.000,00 TL tutarında sarımsak satıp teslim ettiği, yine aynı tarihte davalıya 7.000,00 TL borç para verdiği, davalının ise söz konusu sözleşmede belirtilen toplam 22.000,00 TL borcunu 15/09/2008 tarihinde ödeyeceğini belirttiği, sözleşmeyi müvekkilinin önünde imzalamış olmasına rağmen borcu ödemediği gibi söz konusu sözleşme uyarınca davalı aleyhine İstanbul Anadolu ——– icra Müdürlüğünün 2010/4850 E. Sayılı dosyasından başlatılan takibe davalının haksız itiraz yönelttiğini ve takibi durdurduğunu ileri sürerek davalının takibe haksız itirazının iptali ile % 40 oranından aşağı olmamak üzeri inkar tazminatına karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
SAVUNMA : Davalı süresinden sonra verdiği beyan dilekçesinde; davacıya herhangi bir şekilde borcu olmadığını, adına sahte evrak düzenlendiğini, evraktaki imza ve yazıların karşılaştırılmasını talep ederek davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali ve inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Yöntemine uygun duruşma açılmış taraf kanıtları toplanmıştır. Uyuşmazlık noktaları resen belirlenerek bilirkişi raporu alınıp sonuca gidilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları kapsamında ileri sürdükleri deliller, celp olunup incelenen İstanbul Anadolu —— İcra Müdürlüğünün 2010/4850 E. Sayılı takip dosyası, icra takibine dayanak gösterilen davalı kaşe ve imzası bulunan 15/08/2008 tarihli sözleşme başlıklı belge ve içeriği, C. Başsavcılığı yazışmaları, denetlenmesi üzerine hükme esas almaya yeterli ve elverişli olduğu sonucuna ulaşılan 18/12/2015 tarihli grafoloji uzmanı bilirkişi rapor ve içeriği ile tüm deliller bütün olarak değerlendirildiğinde; Celp olunup incelenen İstanbul Anadolu —– İcra Müdürlüğünün 2010/4850 E. Sayılı takip dosyası ile 15/08/2008 tarihli sözleşme dayanak gösterilip davacı tarafından davalı aleyhine 22.000,00 TL asıl alacak 6.209,43 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 28.209,43 TL alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek faizi ile tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emri tebliği üzerine davalının süresinde belgedeki imzaya, takipteki asıl alacak ve işlemiş faize itirazı ile takibin durduğu, eldeki davanın da İİK 67 maddesindeki bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır. Eldeki davada uyuşmazlığın davacının takibe dayanak gösterdiği, davalı kaşe ve imzası bulunan ve davalının davacıya 22.000,00 TL borçlu olduğunu ve borcun 15/09/2008 tarihinde ödeneceğine dair düzenlenen sözleşmedeki imzanın davalıya ait olup olmadığı, bu surette davacının bu belgeye dayanarak davalıdan takip tarihinde alacak talep edip edemeyeceği hususunda olduğu anlaşılmıştır. Bu itibarla takibe dayanak belgedeki imzanın davalıya ait olmadığı yönünde usule uygun olarak davalının imza ve yazı örnekleri alınıp, ayrıca imza aslı bulunan belgeler temin edilerek 15/08/2008 tarihli belgedeki imza üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmış, 18/12/2015 tarihli adli tıp belge inceleme (grafoloji uzmanı) uzman doktor —– rapor içeriğine göre imzanın davalıya ait olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu surette davalının takibe dayanak belgedeki imzanın kendisine ait olmadığı yönündeki itirazının yerinde olmadığı sonucuna ulaşılmakla mahkememizce davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay —-. Hukuk Dairesinin 20/12/2018 tarih ve 2016/16554 E. 2018/12476 K. Sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Yüksek mahkeme bozma ilamında “…Dava konusu olay borç verme ve satış sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlık olduğundan, davacının tacir olmadığı, davanın Türk Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak ticari dava niteliğinden bulunmadığı gözetildiğinde davanın çözüm yerinin asliye hukuk mahkemesi olması ve görevsizlik kararı verilmesi gerektiği.” gerekçesine yer verilmiştir. Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan bozmaya uyulmasına ve Yargıtay bozma ilamında belirtilen gerekçelerle davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile karar kesinleştiğinde DOSYANIN GÖREVLİ İSTANBUL ANADOLU NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına,
Dair, davalı asilin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.