Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/742 E. 2019/584 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/742 Esas
KARAR NO : 2019/584
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/06/2018
KARAR TARİHİ: 23/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Banka ile Dava dışı borçlu şirket arasında sözleşme imzalandığı ve davalı şirket lehine kredi kullandırıldığı,diğer davalı borçluların da iş bu krediye kefil olduğunu, borçlu şirketin kredi borcunu ödenmemesi üzerine hesap kat ihtarının borçluya ve kefillere gönderildiği, ihtarnameye itiraz edilmediği için kesinleştiği, ancak borcun ödenmediği, borç ödenmediğinden İstanbul Anadolu 17. İcra Md ——- E Sayılı dosyası üzerinden üzerinden ilamsız icra takibine geçildiği, davalı Borçlular tarafından takip konusu borca, faize ve ferilerine itiraz edildiğinden borçlunun itirazlarının iptali ile huzurdaki davanın açılması zorunluluğu doğduğu, bu nedenlerle; fazlaya dair hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile; davalı borçlunun İstanbul Anadolu17. İcra Md———E Sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, davalı borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davalı/borçluya, müvekkili banka ile imzalamış olduğu taksitli kredi sözleşmesine istinaden kredi verildiğini, davalının imzalamış olduğu sözleşmeden dolayı verilen kredi borçlarını ödemeyince hesabı kat edilerek ihtarname gönderildiğini, yapılan hesap katının ve ihtarnamenin usul ve yasaya aykırı olduğunu, eşin rızasının geçerlilik şartı olduğunu, kefalet sözleşmesinin rızanın olmaması halinde geçersiz olduğunu, konuya ilişkin yargıtay kararlarında da eşin muvafakati olmadan imzalanan genel kredi sözleşmesi kefaletinin geçerli kabul edilmediğini, ayrıca işlemiş olan temerrüt faizine ve tüm fer’ilerine itiraz ettiklerini, davacı tarafın sunmuş olduğu dava dilekçesinde iddia etmiş olduğu hususların yasal dayanaktan yoksun, somut delile dayanmayan iddialardan ibaret olduğunu, söz konusu borcun henüz muaccel olmadan takip başlatıldığını, bahse konu alacak dolayısıyla takip başlatılabilmesi için öncelikle hesap kat ihtarının yapılmış olması gerektiğini, bu işlemin gerçekleştirilmeden takibin başlatılmasının hukuka aykırılık teşkil ettiğini, bu nedenlerle haksız şekilde açılan davanın reddine, yürütülen takibin tüm faiz ve fer’ileri ile birlikte davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibari ile ticari kredi kullanımına dayalı alacaktan kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
İstanbul Anadolu 17.İcra Dairesinin ——— E sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin borçlulardan———-tarihinde Halil Aygün’e 12.07.2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlulardan ———-yapılan tebligat bila dönmüş olsa da davalı vekili bu borçlu adına da 13.07.2017 tarihinde itiraz ettiğinden bu itiraz da süresinde itiraz edildiği kabul edilmiştir. İcra takibine yapılan itirazların ve iş bu itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı banka, davalı ile aralarında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, bu kapsamda davalıya kredi kullandırıldığını, ödenmeyen kredi borcu nedeniyle takibe geçildiğini beyan etmektedir. Genel kredi sözleşmesi, hesap kat ihtarnameleri ve tebliğ şerhleri dosyamız içine celp ve ibrazı sağlanmış dosya kapsamından uzman bilirkişi aracılığı ile rapor alınmıştır. Bilirkişi hazırlamış olduğu raporda özetle—— Noterliğinin ————— yevmiye nolu ihtarnamesi ile borçlu şirket ve kefiller adına ;“Sözleşme uyarınca kredi hesabının 22.02.2017 tarihi itibarı ile kat edildiği, hesap kat tarihi itibarı ile ve detaylarının hesap özetinde belirtildiği şekilde; toplam (anapara tutarı 30.799,00 TL +faiz ve ferileri) 32.420,13 TL olan; taksitli kredi alacağının ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün içinde fiili ödeme tarihine kadar işleyecek faiz, gider vergisi ve sair ferileri ile birlikte ödenmesi, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağı” ihtar edilmiştir.
Davacı banka tarafından davalı borçlu şirkete ve kefillere tebliğ edilemediği/bila tebliğ olduğu görülmüştür.
Bununla birlikte; ihtarname ile Genel Kredi sözleşmesindeki davalı firma ve kefilerin adres bilgilerinin farklı olduğu, akabinde takip talebindeki adreslerin de hem ihtarname hem de Genel Kredi Sözleşmelerinde belirtilen adreslerden farklı olduğu, ancak ihtarnameler tebliğ edilememişken takip ödeme emirlerinin tebliğ edildiği görülmüştür.
Genel Kredi Sözleşmesi’nin 6.3. maddesinde; “…6.3. Tebligat Adresi Müşteri ve/veya kefiller, Sözleşme’de yer alan hususların yerine getirilmesi ve Banka’ca gerekli tebligatın yapılabilmesi amacıyla yapılacak olan bütün ihbarlar, talepler ve diğer yazışmalar için Tarafların aşağıda yazılı adresleri, kanuni ikametgâhları kabul edilir ve bu adreslere yapılacak tebligatlar, şahıslarına yapılmış sayılır. Sözleşme imza tarihinden sonra, kanuni ikametgahlarının değişmesi halinde, yeni adreslerin derhal noter aracılığıyla Banka’ya bildirilmesi gerekir. Aksi takdirde, aşağıda belirtilen adreslere yapılacak tebligatlar geçerlidir ve hukuki sonuç doğurur. Tebligat, ilgili mevzuat hükümlerine uymak kaydıyla, her şekilde yapılabilir….” denmekle; sözleşmede yazılı adreslerin kanuni ikamet olarak kabul edileceği ve bu adreslere yapılacak tebligatların geçerli olacağı, adres değişiklikleri bildirilmemişse de iş bu adreslere yapılacak tebligatların geçerli olacağı belirtilmiştir.
Sözleşme hükümlerine istinaden davacı bankanın sözleşmede bildirilen adreslere ihtarname keşide etmediği görülmekle birlikte ve 7201 Sayılı Kanunun 21/2. Fıkrasına istinaden———— Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.) tebligat yapılmaması tespitlerimiz sonucunda; davalı borçlu firma ve kefillerinin takip tarihi olan 06.07.2017 tarihi itibarı ile temerrüde düştükleri kanaatine varılmıştır.
Dava dosyasına ibraz edilmiş olan belgeler yanında tarafımızca temin edilen geri ödeme planını incelenmesi sonucunda; hesap katına kadar taksitli kredinin 30.12.2016 ve 30.01.2017 tarihli 1. Ve 2. Taksitlerinin ödenmediği; başka bir deyişle 30.11.2016 tarihinde kullandırılan 30.799,00 TL anapara tutarlı kredinin hesap katına kadar vadesi gelen 2 taksidinin ödenmediği,
Hesap katından sonra takibe konu edilen; 30.12.2016 – 30.01.2017 ve 28.02.2017 tarihli 1. – 2. Ve 3. Taksitlerinin ödendiği, 06.07.2017 takip tarihi itibarı ile anapara bakiyesinin 26.318,47 TL TL olduğu tespit edilmiştir.
Genel Kredi Sözleşmesi’nin Taksitli Ticari Krediler başlıklı 5.10.7. maddesinde; “… Müşteri, taksitlerden herhangi birini vadesinde ödemediği takdirde, kalan anapara borcunun (Banka alacağının) tamamının muaccel hale geleceğini kabul eder…” denmiş olmakla;
İş bu tespitlerimize göre; 30.799,00 TL TL Anapara/Asıl alacak tutarına yapılan ödemeler de dikkate alınarak 06.07.2017 takip tarihine kadar (davalılara ihtarname tebliğ edilemediği için) % 20,28 akdi faiz ve faizin üzerinden % 5 BSMV uygulanarak yapılan hesaplama aşağıdadır:
…Niha-i takdir sayın mahkemenizde olmak üzere detayları yukarıda verilen inceleme ve değerlendirmeler sonucunda;
1.-) Davacı bankanın davalı borçlu firma ve kefillerden; 06.07.2017 takip tarihi itibarı ile;
26.318,47 TL ASIL ALACAK,
2.130,99 TL İşlemiş Akdi Faiz …. (%20,28)
106,55 TL %5 Gider Vergisi …. olmak üzere
TOPLAM 28.556,01 TL ……,talep edebileceği,
(*) ————- nolu kredi için; takipte 0,01 TL asıl alacak talep edilmiş olup, iş bu kredi için dava dosyasına her hangi bir belge ibraz edilmediği için hesaplama yapılmadığı,
2.-) Davalı borçlu firma ve kefillerin sorumluluğunun sözleşme limitleri içinde kaldığı (sözleşme limiti 500.000.- TL’dir), kefillerin borçtan müteselsilen sorumlu olduğu,
3-) 06.07.2017 takip tarihi itibarı ile; davacı bankanın ; 26.318,47 TL Asıl Alacak üzerinden; borç tamamen tahsil edilene kadar % 40,56 temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 BSMV talep edebileceği,’… şeklinde mütalaa vermiştir.
Davalı ———- vekili her ne kadar eş rızası olmadığından bahisle davanın reddini talep etmiş ise de dosyada mübrez 31.08.2012 tarihli 3 adet— ———ait muvafakatnameler incelendiğinde kefalet için sözleşme tarihi itibari ile aranan eş rızası şartının tamam olduğu tespit edildiğinden bu savunma hükme esas alınmamıştır.Bilirkişi raporu bilimsel denetlenebilir olduğundan hükme esas alınmış davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; davalıların İstanbul Anadolu 17. İcra Müdürlüğünün ———— Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 26.318,47-TL asıl alacak, +2.310,99-TL işlemiş faiz, +106,55-TL %5 gider avansı olmak üzere toplam 28.556,01-TL üzerinden devamına,
26.318,47-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren 40,56 temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 BSMV uygulanmasına,
2-Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 1.950,66-TL karar harcına karşılık peşin alınan 349,11- TL harcın mahsubu ile bakiye 1.601,55-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 958,50-TL yargılama gideri ile 35,90-TL başvurma harcı, 349,11-TL peşin harç olmak üzere toplam 1.343,51-TL masrafın davanın kabul ret oranı dikkate alındığında 1.327,27-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı lehine AAÜT uyarınca takdir edilen 3.426,72-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı lehine AAÜT uyarınca takdir edilen 349,50-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/05/2019