Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/733 E. 2019/693 K. 18.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/43 Esas
KARAR NO : 2019/618
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/01/2017
KARAR TARİHİ: 30/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 01/01/2017 tarihli dilekçesinde özetle; Davalı şirketin müvekkil şirkete ürün karşılığı davaya konu TL ve USD karşılığı borçlarını yapılan tüm uyarılara rağmen TTK.1530/4 maddesindeki sürede ödememiş olması sebebiyle, davalı şirket aleyhine İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğünün ——-Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını ancak davalı şirketin yetkiye ve borca itirazı sonucunda takibin durduğunu, davalı şirkete keşide edilen faturaların toplam tutarlarının——-TL ve ——-USD olduğunu, davalı şirketin bu faturalara karşılık davalı şirketin ——– tarihinde ——USD karşılığı ——TL havale ettiğini, böylece davalı şirketin müvekkil şirkete ——-USD ve ——-TL borcunun kaldığını, alacak miktarının faturalarla sabit olduğunu, davalı şirketin itirazının iptali ile takibin devamına, alacak likit olduğundan davalı şirket aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı mahkumiyetine hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını ve dosyanın yekili Ankara mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, davacı yanın faturalara dayalı olarak icra takibine başladığını ve alacak iddiasında bulunduğunu, oysaki müvekkili şirketin böyle bir borcu bulunmadığını, bu bağlamda davacı yanın hukuki ilişkiyi, fatura içeriğini ve fatura içeriğindeki malları müvekkil şirkete teslim ettiğini, usulüne uygun belgeler ile ispat yükümlülüğü altında olduğunu, dava dilekçesi ekinde bu yönde herhangi bir belgenin bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini ve davacı aleyhine en az %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile faturaya dayalı alacağa ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın kaldırılması talepli itirazın iptali davasıdır.
Dosyamız arasına alınan İstanbul Anadolu 18. İcra müdürlüğünün ——– E sayılı dosyası incelendiğinde ödeme emrinin davalı borçluya 16.12.2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 21.12.2016 tarihinde borca, yetkiye , faize ve ferilerine itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine 21/12/2017 tarihinde İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Davalı borçlunun yetki itirazı 6100 sayılı HMK’nın 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı Kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Ayrıca B6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 89.maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. —————gerekçesi ile red edilmiştir.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; davalının ticari defterleri Ankara olduğundan Ankara 12. Asliye Ticaret mahkemesinin———- Tal dosyasına talimat yazılarak davalının defterleri üzerinde inceleme yapılması talep edilmiş ise de ,davalının usulüne uygun tebligatlara rağmen talimat mahkemesine defter sunmadığı gibi, bilirkişilerin yerinde incelememe taleplerini de herhangi bir mazeret sunmaksızın yerine getirmemiştir.
Davacının ticari defter ve kayıtları, icra dosyası , teslim evrakları , faturalar ve dosya kapsamı üzerinde mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde uzman bilirkişi hazırlamış raporunda özetle ‘ Dosya mündericatı ile davacı şirket ticari defter ve dayanak belgeleri birlikte incelendiğinde; Davacı şirketle davalı şirket arasında 2016 yılı öncesinden süre gelen Mal Alım/Satımına dayalı bir Ticari ilişki bulunduğu, bu kapsamda Davacı Şirketin Davalı Şirkete Sevk İrsaliyeleri düzenlemek ve Sevk İrsaliyelerine konu malları ——— vasıtasıyla Davalı Şirkete İmza/Kaşe ve/veya İsim/imza karşılığı teslim ettiği, davacı şirketin ————– Şirketi aracılığıyla Sevk İrsaliyeleriyle Davalı Şirkete Teslim ettiği Mallara ilişkin olarak Muhtelif Tarihli, TL ve USD cinsinden Tutarlarda Faturalar düzenleyerek, düzenlediği ve davalı şirkete tebliğ ettiği bu faturaları Usul ve Yasaya uygun tutulmuş Ticari Defterlerinde dayanak belgeleriyle uyumlu bir şekilde Davalı Şirket adına Borç Kaydettiği,
Davalı Şirketin adına düzenlenmiş ——–TL ve ——-USD Fatura Bedellerine ilişkin olarak Davacı Şirkete Takip tarihi öncesi tarih olan 08/12/2016 Tarihinde ———-USD Tutarında Kısmi ödeme yaptığı ve yapılan bu ödemenin Davacı Şirket Ticari Defterlerinde davalıya ait ——-USD Borçtan Mahsup edilmek suretiyle kayıt altına alındığı, Sonucunda Davacı Şirketin Davalı Şirketten Takip tarihi itibariyle Faturalara Dayalı Açık Cari Hesap Bakiyesinden kaynaklı —–TL ve———USD ASIL ALACAĞI bulunduğu tespit edilmiştir. Davacı Şirket Vekilince Dosyaya sunulan 23/10/2017 Tarihli Beyan Dilekçesi ve Ekinde yer alan Banka Dekontlarından tespit edildiği üzere; Davalı Şirketin Davacı Şirketçe Takibe ve İşbu Davaya konu edilen 4.297,95-TL ve 57.968,73-USD Borç asıllarını ——— Dava Tarihinden sonraki Tarihler olan ————– Tarihlerinde Haricen gerçekleştirdiği Banka ödemeleriyle Davacı Şirkete ödediği, diğer bir ifadeyle Davacı Şirketin Takip ve İşbu Davaya konu yaptığı Davacı Şirket Alacaklarını herhangi yasal nitelikli itiraza konu etmeyerek ve benimseyerek kabullendiği ve ödediği,’ şeklinde mütaala vermiştir.
Davalı usulüne uygun davete rağmen duruşmalara katılmadığı gibi inceleme gününde defter de ibraz etmemiş , başkaca bir delilde sunmamıştır. ‘ Belgeyi veya ticari defterleri ibraz etmesine karar verilen taraf , kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez yada belgenin elinde bulunduğunu inkar ederve teklif edilen yemini kabul veya icra etmez ise mahkeme duruma göre belge veya ticari defterlerin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir. ———-Kıymetli Evrak Hukuku s.1246 ‘ şeklindedir.
Her ne kadar dava açıldıktan sonra yargılama devam ederken asıl alacak davalı tarafından haricen davacıya ödenmiş ve asıl alacak bakımından dava konusuz kalmış ise de davacının faiz, yargılama gideri, ve icra inkar tazminatı talepleri hakkında karar vermek gerekmiştir.
Davacının TBK.117 uyarınca takip öncesi davalıyı temerrüte düşürdüğüne dair dosyaya delil sunmadığından takip öncesi fazi talebinin reddine karar verilmiştir.
Taraflar tacir oldukları, dava konusu işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, , takip sonrasında Türk Lirası alacağına talep ettiği avansa faiz ve yabancı para alacağına ilişkin talep ettiği 3095 4/a uyarınca talep ettiği faiz uygun görülerek kabulüne, itirazın haksız ve alacağın likit olduğu da nazara alınarak alacağın %20 oranında icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, takip açılmasına sebebiyet veren davalı borçlunun icra giderlerinden de sorumlu olduğunun kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konusuz kalan asıl alacak hakkında karar verilmesine yer olmadığına, takibin faiz ve icra giderleri ve ferileri bakımından devamına,
2-İşlemiş faiz talebinin reddine,
3-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Alınması gereken 44.40-TL karar harcına karşılık peşin alınan 2.516,26-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.471,86-TL’nin davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan 44,40-TL harç masrafı, 2.438,00-TL posta-tebligat masrafı olmak üzere 2.482,40-TL giderin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK 331. Maddesi gereğince davacı dava açmakta haklı olduğundan davalı lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
7-HMK 331. Madde uyarınca davacı lehine 18.459,97-TL vekalet ücreti takdirine, vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/05/2019