Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/731 E. 2020/343 K. 16.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/731 Esas
KARAR NO : 2020/343

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21/06/2018
KARAR TARİHİ : 16/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalının —-tespit tutanarlarında belirtilen ——— adresinde kaçak elektrik kullandığının delil listesinde bilgileri yazılı tutanak ile görevlilerce tespit edildiğini, bu hususun davaya konu tutanak kullandığı elektrik tüketimine karşılık olarak düzenlenen ve delil listesinde belirtilen faturaları ödemediğini, delil listesinde bildirdikleri kaçak ve usulsüz elektrik tespit tutanakları, faturalar, münzi tanıkların beyanları, müvekkili şirketin tüm defter kayıt ve belgelerinin davalı şirketin adresini gösterir resmi kayıtlar ve bilirkişi incelemesiyle müvekkili şirketin alacaklı olduğunun sabit olacağını, davalının mevzuat hükümlerine riayet etmeden elektrik kullandığını, bu eylemi nedeniyle davalının ayrıca Karşılıksız Yararlanma suçunu işlediğini, davalının karşılıksız yararlanma kastıyla hareket ederek hukuka aykırı olarak elektrik kullandığını ve kullandığı bu elektrik borcunu da ödemediğini, Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin kaçak elektrik kullananlara uygulanacak tarife gereğince davalının kullandığı elektrik bedeli ve gecikme zammının dava dilekçesinde belirtildiğini, dava konusu alacağın talebe rağmen ödenmemesi nedeni ile davalı hakkında İstanbul Anadolu —-. İcra Dairesinin ——Esas sayılı dosyaları ile icra takibinde bulunulmuş olup davalı dosya borcunun tamamına itiraz ederek takibin durdurulması neticesinde İİK’nun md.67 uyarınca itirazın iptali davasının açılması zaruretinde kullandığını, davalının da halihazırda kuruma olan borçlarını ödemediğini, dava haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklı kalmak kaydıyla davalının bildirilen dosyalara yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; dava konusu edilen sayaçların müvekkili şirket ile herhangi bir bağlantısı olmadığını, dava konusu sayaçların davalı müvekkile ait olduğuna yönelik tespitin ne şekilde yapıldığı ve neye istinaden davalı müvekkilinin sorumluluğuna başvurulduğunun taraflarınca anlaşılamadığını, davacı tarafça bahsi geçen sayaçlara istinaden kaçak elektrik kullanımı olduğu iddia edilse de bir takım sözleşme numaraları olduğunun dava dilekçesinde belirtildiğini, ancak bu sözleşmelerin taraflarına tebliğ edilmediği için bahsi geçen sayaçlardan kaynaklı gerçekten bir sorumluluklarının olup olmadığı noktasında gerekli incelemelerin de yapılamadığını, dava dilekçesinde belirtilen sayaç numaralı üzerinden teknik personelin tarafından yapılan ilk incelemede bahsi geçen sayaçların bir kısmının yerinin dahi taraflarınca bulunamadığını, bir kısmının ise müvekkili şirketin kullanımında olmayan alanlara ait olduğunun öğrenildiğini, bu nedenle davalı müvekkilinin dava konusu edilen sayaçlardan kaynaklı kullanımlar ile harhangi bir ilgisi veya davacıdan aldığı bedeli ödenmemiş bir hizmet bulunmadığını, bu nedenlerle ehaksız ve mesnetsiz davanın ve icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacının takip konusu alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 13/07/2020 tarihli dilekçesi ile özetle; tarafların sulh olduğunu, bu çerçevede dava aşamasında borçlu tarafından tüm icra dosyası borçlarının ödendiğini, ödeme nedeniyle davanın konusuz kaldığını, mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin de ödenmesi nedeniyle bu konuda da bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 14/07/2020 tarihli dilekçesi ile özetle; dava konusu alacak tutarı, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacıya ödendiğini, taraflarca sulh olunduğunu ve davanın konusuz kaldığını, bu nedenlerle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini, işbu dava nedeniyle vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 16/07/2020 tarihli duruşmada hazır bulunarak karşı tarafın dosya borcunu ve mahkeme masrafları ile vekalet ücretini ödediğini, kendilerinin de yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde itirazın iptaline konu icra takiplerine ilişkin borçların ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalı tarafından ödenmiş olduğu ve karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığı anlaşıldığından sulh olunan davada karar verilmesine yer olmadığına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Yargılama giderlerinin tarafların beyanı uyarınca kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Karşılıklı vekalet ücreti talebi bulunmadığından taraflar lehine avukatlık ücreti taktirine yer olmadığına,
4-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..