Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/724 E. 2018/1210 K. 23.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/724 Esas
KARAR NO : 2018/1210
DAVALI : HASIMSIZ
DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 19/06/2018
KARAR TARİHİ : 23/11/2018
-Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili şirketlerin müşteri grubunu o luşturan firmalar içinde mobilya perakende mağazaları ve diğer sektörlerde ciddi bir yavaşlama söz konusu olup, esasen ülkede adı konulmamış bir kriz ortamı şayandığını, belli sektördeki hızlı gerilemenintüm ekonomide domino etkisi yarattığını, nakit dolaşım yanında iş hacmini ve ticari hayatın özellikle güvene dayalı salanlarını ciddi şekilde tehdit ettiğini, şirketin bu olumsuz algı neticesinde alacaklılara cebri icra yollarına başvurularak iflasa sürüklenmesi tehdidini ortaya çıkardığını, şirket varlıklarının cebri icra yoluyla parça parça satışa konu olması halinde alacaklılarında bu durumdan olumsuz etkilenmesinin kaçınılmaz olduğunu, şirketlerin nakit problemlerinin girdiği olumsuz döngüden çıkmasının şirket yönetimince gerçekleştirilebilir bir zemine oturtularak planlandığını, borçların aşağıda belirtilen oran ve vadelerde alacaklılar arasında adil bir denge çerçevesinde tasfiyesinin sağlanması ve şirketin faaliyetlerine devamının mümkün hale gelmesi konusunda yönetim kararı oluştuğunu, mevcut halde şirketlerin tasfiyesi halinde alacaklıların alacağına tam olarak kavuşmasının mümkün olmadığını, iflas halinde şirketin varlıklarının hem pharça parça satılacağını hem de değerinin çok altında satılacağını, bu durumda hem ekonominin temel taşlarından olan işletmelerin ortadan kalkacağını, hem de alacaklıların alacağına kavuşmayacağını, hal böyle iken şirketin işbu konkordato projesi çerçevesinde faaliyetlerini sürdürmesi ve konkordato planını gerçekleştirmesi halinde, alacaklıların alacağına kavuşmasına ve alacaklıların menfaatlerine uygun ve olumlu katkı yapacağını, yapının ortaya çıkmasının somut olarak planlanmış halde olduğunu, bunun yanında şirketlerin faaliyetlerine devam etmesinin de sağlanmış olacağını, davacı şirketlerin vadesi gelmiş ve gelecek olan borçlarını ödeyememe tehlikesi altında olduğunu, bu nedenlerle öncelikle her 3 şirketin ve şirketler heline şahsi kefalet vermiş olan şirket ortakları ——-faaliyetine devam edebilmesi ve malvarlığının koruna bilmesi için İİK’nun 287, 288, 294 ve 295. Maddeleri gereğince; İİK’nun 206/1 sırasındaki haklar hariç olmak üzere, 6183 sayılı kanundan doğan vergi ve her türlü harç, ceza ile —– alacakları ile ilgili takipler dahil olmak üzere, hangi nedene dayanırsa dayansın davacı şirketler aleyhine takip yapılmaması, haciz, ihtiyati haciz, e-haciz, ihtiyati tedbir, satış, muhafaza işlemleri uygulanmaması, evvelce yapılmış olan tüm takiplerin durdurulması ve uygulanan hacizlerin fekki, davacı şirketler hakkında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılmış ve yapılacak tüm icra takiplerinde satışların durdurulması, rehinli menkullerin muhafazasının durdurulması, haciz konulan hak ve alacaklar da dahil olmak üzere tüm hak ve alacakların davacı şirketlereödenmesi, davacı şirketlerin muhafaza altına alınmış ve alınacak emtia, taşıt, cihaz, leasing kapsamındaki makine ve diğer hak ve alacakların davacı şirketlere iadesi, davacılara 89/1 haciz ihbarnamelerinin tedbiren önlenmesi, bankalar nezdindeki teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin tedbiren durdurulması zımnında yargılama neticesine kadar tensiben ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve şirketlere komiser tayinine, 3 aylık geçici mühlet kararı verilmesine ve gerekli görülmesi halinde işbu mühletin 2 ay daha uzatılmasına, geçici mühlet kararının İİK’nun 288 maddesi çerçevesinde ilanına, geçici mühlet neticesinde İİK’nun 289. Maddesi gereğince 1 yıllık kesin mühlet kararı verilmesine ve gerekli görülmesi halinde bu mühlet kararının 6 ay daha uzatılmasına, kesin mühlet kararının ilanına, yargılama neticesinde İİK’nun 305 vd. Maddeleri gereğince konkordatonun tasdikine, tasdik kararının ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce davacıların sunduğu belgeler incelenmiş, davacı şahıslar yönünden İİK’nun 286. maddesinde belirtilen belgeler ve özellikle alacaklı listesi, ödeme planı, malvarlığı dökümü, kefil olunan sözleşmeler, kredi sözleşmeleri detayları, kefalet limitleri, muaccir olup olmadıkları hususlarında açıklama yapılmadığı gibi bu hususlardaki istenen belgelerin de sunulmadığı anlaşılarak konkordato geçici mühlet taleplerinin reddine karar verilmiş, bu karar aleyhine davacılar tarafından İstinaf yoluna gidilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 2018/1976 Esas, 2018/1574 Karar sayılı kararı ile davacıların İstinaf başvurusunun kesin olarak reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı şirketler yönünden geçici mühlet kararı verilerek gerekli tedbirler alınmış, konkordato komiseri atanmış, iflas avansı ve konkordato gider avansı tamamlatılmış, teknik bilirkişilerden rayiç raporlar alınarak şirketin borca batık olup olmadığı, sunmuş olduğu konkordato projesi ve daha sonra sunduğu revize projesi kapsamında davacıların defterleri, mali tabloları incelenerek konkordato projelerini uygulama imkanları olup olmadığı, kesin mühlet şartları taşıyıp taşımadığı hususlarında rapor alınmıştır.
Konkordato Komiserleri önceki raporlarında; şirketlerin muhasebelerinin dışarıda tutulduğunu, Mali Müşavirlerin toplantılara katılmadığını, mali tabloların konkordato heyetine gecikmeli olarak sunulduğunu, 3 şirket içerisinde borcu en yüksek olan şirketin————– olduğunu, rapor tarihi itibariyle 17.698.538,96-TL borcu bulunduğunu, borçlu ve alacaklılarıyla yaptığı herhangi bir mutabakat olmadığını, şirketin en yüksek alacağının—————- olduğunu, en büyük borcunun i———– olduğunu, konkordato projesi ve eklerinde bu iki firmayla olan alacak ve borç ilişkisine yeterli açıklılıkta yer verilmediğini, şirket yetkililerinden bu iki şirket ile aralarındaki alacak-borç ilişkisinin ayrıntılı biçimde dayanak belgeleriyle açıklanmasının istendiğini belirtmişlerdir. Davacılardan ———– borç tutarının 4.831.537,08-TL olduğunu————- Şirketi’nin ise borç tutarının 3.523.167,87-TL olduğunu, ayrıca her 3 şirketin birbirlerine kefaletleri olduğunu, her 3 şirket için de sunulan konkordato projelerinde şirket faaliyetlerine özgülenerek iyileşmenin nasıl sağlanacağına ilişkin somut anlatımlara ve verilere yeterince yer verilmediğini, her 3 şirketin de sermaye artışı öngördüğünü, ancak bu artışı 2020-2023 yılları arasında planladığını, bunun ciddi bir inandırıcı bir adım olarak görülmesinin mümkün olmadığını, ilk raporda yer alan tespitlerden sonra borç ödeme kaynakları ile ilgili konkordato komiser heyetine intikal eden herhangi bir açıklama ve belge olmadığını, ayrıca ——— kayıtlarına göre ortaklara 4.323.646,23-TL borç göründüğünü, konkordato sürecinde ortaklardan ———— hesabının 2.206.070,44-TL borçlandırıldığını, ancak bu hesabın hangi ayda yapıldığı ve geriye dönük olarak mı yapıldığı hususunun belirsiz olduğunu, şirket muhasebesinde iletişimsizlik olduğunu, şirketin alacaklılarını gösteren listenin açık ve anlaşılır biçimde sunulmadığını, açık bir ödeme planı olmadığını, imtiyazlı alacakların ve rehinli alacakların ödeme planının İİK’nun 308/h,f hükmüne aykırı olarak bahsedilmediğini ve bu alacaklılara ilişkin bir tabloya yer verilmediğini belirtmişlerdir.
3 aylık geçici mühletin sonunda verilen raporda; şirketlerin rayiç değerlerine göre yapılan hesaplamada borca batık olmadıklarını, geçici mühlet içinde öz kaynak tutarlarının azaldığını, şirketlerin geçici mühlet içinde zarar ettiklerini, halen büyük alacaklılarla tutarlar üzerinde yapılan bir mutabakat olmadığını, ————- Şirketinin daha önce iflas başvurusunda bulunan ———- isimli Şirketten olan alacağını tahsil edip edemeyeceğinin belirlenemediğini,————–Şirketinin sahibi ————- tarafından şirket hesabına sermaye artışı açıklamasıyla 77.093,00-TL yatırdığını, ayrıca herhangi bir açıklama yapmaksızın şirket hesabına 92.410,74-TL yatırdığını belirtmişlerdir. Davacılardan ———— Şirketinin geçici mühlet içinde öz kaynak tutarında 19.172,19-TL artış olduğunu, Konkordato Komiser Heyeti tarafından tutanak ve raporlarla belirlenen eksikliklerle ilgili davacı şirketlere gerekli kesin süreler verildiği halde rapor tarihine kadar davacıların ciddi, inandırıcı ve denetlenebilir biçimde heyete herhangi bir belge ve açıklama sunmadıklarını, şirket ortağının şirkete alacak ve borçlandırma işlemleri, uzun vadede görülen sermaye artışı planları, mali tablolar nazara alındığında şirketin projelerinde öngörülen hedeflerine ulaşma yolunda olmadıklarını ve şirketlerin konkordato süreç yönetiminde yetersiz kaldıklarını belirtmişlerdir.
Atanan teknik bilirkişiler vasıtasıyla alınan rayiç raporlara göre mali tabloların yeniden incelenmesi sonrasında her 3 şirketin de borca batık olmadıkları, alınan sermaye artışı kararlarının sicile tescil edilmediği, konkordato projesinde yapılan revize ile dış kaynak girişi olarak ————–Şirketine ait mobilya üretim ve ürün teşhir faaliyetinin sürdürüldüğü, değeri yüksek olan binanın kiralanması ve gerektiğinde satışı öngörüsü yer aldığı, kiralama öngörüsünün ciddi ve inandırıcı bulunmadığı, bu öngörülerin projenin belirleyici unsurlarından biri halini aldığı, revize sonrasında her 3 şirkete toplamda 438.441,00-TL tutarında sermaye ödemesi yapıldığı, en yüksek tutarlı kredi alacaklısı————- Bankası’nın projeye destek açıklamasında bulunduğu, şirketin revize projesinde şirketlerin imzaladıkları ya da imzalamayı planladıkları sözleşmenin ifasında net olarak hangi şirketin hangi işi yapacağının ayrıştırılmadığı, şirketlerin kurumsal bir yapıya sahip olmadıkları, üretim yapılan binanın kiraya verilmesi halinde üretimin nerede yapılacağı hususunda herhangi bir açıklama yapılmadığı, bu durumların olumsuzluk olarak değerlendirilebileceği raporda dile getirilmiş, ancak bu olumsuzlukların dosyanın tümü nazara alındığında başarı ümidinin varlığı sonucuna varmayı engelleyecek nitelikte olmadıkları yönünde görüş sunmuşlardır.
Komiser Heyeti tarafından yapılan tespitler, mali tablolar, şirketlerin muhasebesinin denetlenilebilir olmayışı, şirketlerin komiser heyetine gerekli bilgi ve belge akışını zamanında yapmadıkları ya da hiç yapmadıkları, ön projedeki sermaye artışının 2020 yılından sonraya yayılmış olması sebebiyle inandırıcı bulunmadığı, revize projesinde öngörülen ve ancak sicile tescil dahi edilmeyen şirketten alacaklı ve borçlu olan şirket ortağı tarafından yapılan düşük miktarlı sermaye ödemelerinin yeterli ve inandırıcı görülmediği, şirketlerin ileride yapmayı planladıkları ya da imzaladıkları sözleşme ve faaliyetlerle ilgili net bilgiler sunmadıkları, alacaklıları ve imtiyazlı alacakları ile ilgili açık ve net bilgi ve belge akışı sağlamadıkları, şirketlerin konkordato yönetimi sürecinde yetersiz kaldıkları, şirketin üretim ve satış faaliyetiyle yürüttüğü binanın başkasına kiraya verilmesi ya da satılması gibi projede yer alan bir öngörünün üretimi ve faaliyeti bitirecek olması sebebiyle konkordatonun amacına ve yapısına aykırı düştüğü, dosya kapsamına göre şirketlerin konkordato kesin mühlet taleplerinin şartlarını taşımadıkları kanaatine varılmıştır.
Davacılar vekili tarafından davacılardan ————- Şirketi ve——— yönünden davadan feragat edilmiş, diğer şirket yönünden kesin mühlet talep edilmiştir. Ayrıca şahıslar yönünden Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 11/10/2018 tarihinde kesin olarak başvurunun reddine karar verilmiş olup, davacılar vekili şahıslar yönünden 23/11/2018 tarihli bir dilekçeyle yapmış olduğu feragatin herhangi bir anlamı kalmamıştır.
Açıklanan nedenlerle bir kısım davacı yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, davacı ——— Şirketi yönünden kesin mühlet şartlarını taşımadığı için reddine, borca batık olmadıklarından iflas kararı verilmesine yer olmadığına, şahıslar yönünden daha önce reddedilen ve kesinleşen karar mevcut olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Davacılar———-ile ——– Şirketi yönünden davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacilardan———– kesin mühlet verilmesi taleplerinin REDDİNE,
3-Şartları oluşmadığından iflas kararı verilmesine yer olmadığına,
4-Tüm konkordato tedbirlerinin kaldırılmasına, konkordato komiserlerinin görevlerine son verilmesine,
5-Bu kararın ——Ticaret Sicil Gazetesinde resen ilanına, masrafın gider avansından karşılanmasına,
6-Davacı şahıslar —– ve —— hakkında mahkememizce konkordato geçici mühlet talepleri daha önce reddedilmiş olup, İstinaf incelemesinden geçerek, davacı tarafından da feragat edildiği anlaşılmakla bu konuda yeniden karar vermeye yer olmadığına,
5-Harç peşin alındığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Bakiye gider avansları ve iflas avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile ilgililer vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/11/2018