Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/72 E. 2020/405 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/72 Esas
KARAR NO : 2020/405

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/01/2018
KARAR TARİHİ : 10/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalının müvekkilinden almış olduğu mallara karşılık davalı adına muhtelif tarihlerde ve tutarlarda toplam 161.275,50 TL tutarında fatura kestiğini, davalının fatura bedellerini ödemediğini, İstanbul Anadolu —.İcra Dairesinin — esas sayılı dosya ile takip başlatıldığını, takibe borçlu davalı tarafından itiraz edilerek durdurulduğunu, davalı tarafından icra takibine yapılan itiraz dilekçesinde borcun vadesinin gelmediğini ileri sürdüğünü, ticari defterlerin incelenmesiyle durumun ortaya çıkacağını iddia ederek; talebin kabulü ile davalının haksız ve yersiz olarak yaptığı itirazın iptali ile takibin devamını, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, davacının alacağı olduğundan bahisle İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğünün —- esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, icra takibine ilişkin ödeme emrinin müvekkil şirkete tebliğ edildiğinde yapılan incelemede takibe konu faturalarda dayalı bir alacağın bulunmaması ve takibe konu faturalara dayalı emtia tesliminin yapılmamış olması, herhangi bir borç kaydına rastlanmaması sebebiyle borca itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, Yargıtay içtihatlarında açıklandığı üzere sadece faturanın mevcudiyetinin alacağın ispatı açısından yeterli bir delil olmadığını, fatura içeriklerinde mevcut olan emtianın/hizmetin esasını teşkil eden sözleşmeyi ibraz etmesi ve emtia/hizmetin tesliminin gerçekleştiğinin ispat edilmesi gerektiğini, müvekkilinin davacı şirkete vadesi gelmiş herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının müvekkili ile arasında birçok satış sözleşmesinin mevcut olduğunu iddia ettiğini ancak sözleşmeleri sunmadığını savunarak; davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile fatura alacağından kaynaklanan cari hesap alacağına dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
İstanbul Anadolu—-. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin 22/12/2017 tarihinde borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun 25/12/2017 tarihinde borca ve faize itiraz ettiği ettiği, icra takibine itirazın süresinde olduğu, itirazın borca, faize kısaca esasa ilişkin olduğu, icra müdürlüğünün yetkisine bir itirazın olmadığı anlaşılmıştır.
Davanın İ.İ.K. 67/1 maddesindeki 1 yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı, aralarındaki ticari ilişki kapsamında davalıya mal satışı yapıldığı ve takibe konu faturaların düzenlendiğini, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine icra takibi başlattıklarını iddia etmiş; davalı ise, faturaların mevcudiyetinin alacağın ispatı açısından yeterli olmadığını, fatura içeriğindeki malların tesliminin ispatlanması gerektiğini, davacıya borcun bulunmadığını savunmuştur.
Tarafların tacir olması nedeniyle defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, davacı tarafın (talimat mahkemesine) defterlerini sunduğu, davalı tarafın ise muhtıra gönderilmesine rağmen inceleme günü defterlerini hazır etmediği anlaşılmıştır. Davalı tarafın defter sunmaması nedeniyle davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı kabulünde olup olmadığının anlaşılması için davalının bağlı bulunduğu vergi dairesinden ilgili döneme ait BA formları getirtilmiş, davacı tarafından düzenlenen ve takibe konu edilen faturaların davalı tarafından BA formları ile vergi dairesine bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır. İncelenen davacı defterleri uyarınca; davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, takibe konu edilen faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, buna göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 161.275,50-TL alacaklı olduğu, davacı kayıtları ve yukarıda özetlenen davalıya ait BA formları ile faturaya konu hizmetin davacı tarafından davalıya verilmiş olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 161.275,50TL üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 ‘si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine dair,
3-Alınması gereken 11.016,73-TL karar harcının, davacı tarafından peşin yatırılan 2.754,19-TL harçtan mahsubu ile bakiye 8.262.54-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 2.497,00-TL yargılama gideri ile 2.754,19-TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harcı toplamı 5.251,19-TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan — göre takdir olunan 19.271,17-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı