Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/715 E. 2022/956 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/715 Esas
KARAR NO : 2022/956

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 15/06/2018
KARAR TARİHİ : 08/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacının —– şirketiyle arasında imzalanmış geçerli bir satış sözleşmesi olmadan enerji kullandığı 16.08.2017 tarihinde tutanak ile tespit edildiğini, İşbu kaçak kullanım bedeline istinaden tahakkuk eden bedelin tahsili için davalı borçlu hakkında—— Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının icra dosyasına sunduğu haksız ve mesnetsiz itiraz dilekçesi ile borca itiraz ettiği ve itiraz üzerine icra takibinin durduğunu, müvekkilinin haklı ve yerinde olan icra takibine itiraz ederek borcu inkar eden borçlunun, alacağın tahsilini geciktirmek veya engellemek amacıyla kötü niyetle hareket ettiğini yapılacak yargılama ile müvekkilinin alacağının cari olduğunun ortaya çıkacağını, ilgili yasal mevzuat uyarınca yapılan rutin araştırmalar esnasında davalının ——nolu tesisattan kaçak elektrik kullandığı müvekkil kurum çalışanlarınca tespit edildiğini, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 42. maddesi “Gerçek veya tüzel kişinin kullanım yerine ilişkin olarak —– satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketmesi ” hükmüne aykırı olarak sözleşmesiz şekilde elektrik kullanan davalıya, kaçak kullanım bedeli olarak o tarih itibari ile güncel tarife gereği kaçak kullanım bedeline istinaden borç tahakkuk ettirildiğini, davalı borçlunun uzun süreden beri müvekkil kuruma olan borcunu ödemediğini, Davamızın kabulü ile davalı borçlunun —— Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptaline, icra takibinin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz işletilmesine, İtirazında haksız ve kötü niyetli olan davalının alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin ——-adresinde 2015 yılından bu yana faaliyet gösterdiğini, şirketin belirtilen adreste faaliyetine başladığı tarih itibariyle davacı ile aralarında elektrik enerjisi kullanımına ilişkin bir satış sözleşmesi mevcut iken; davacı tarafça müvekkil şirketin aboneliğinin iptal edildiğini, Davacı tarafından, müvekkil şirket hakkında 16/08/2017 tarihinde kaçak elektrik kullanıldığına dair tutanak düzenlendiğini ve kaçak elektrik kullanım bedelinin tahsili amacıyla müvekkil aleyhine——sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, söz konusu kaçak elektrik kullanım tespit tutanağının müvekkile tebliğ edilmediğini, müvekkilinin bu durumdan icra takibi ile haberi olduğunu, davacı tarafından her ne kadar müvekkil şirket aleyhine kaçak elektrik kullanımından doğan alacağın tahsili için icra takibi başlatılmış ise de; müvekkilin kaçak elektrik kullanımının söz konusu olmadığını, müvekkili şirket tarafından işyerinde mevcut sayaçtan geçirilmek suretiyle elektrik kullanılmakta olduğunu; mevcut sayaca herhangi bir müdahale olmadığını, oynama yapılmadığını, elektrik tüketiminin tespit edilmesini gerektiren bir durum yaratılmadığını, Dava dilekçesinde, müvekkili şirket tarafından Elektik Hizmetleri Yönetmeliğinin 42. Maddesinde belirtilen “Gerçek veya tüzelkişinin kullanım yerine ilişkin olarak —— satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketmesi” hükmüne aykırı hareket edildiği ifade edilmiş ise de müvekkilinin maddede belirtildiği şekilde dağıtım sistemine müdahale etmesi de söz konusu olmadığını, müvekkili şirket tarafından işyerinde mevcut sayaçtan geçen elektrik kullanılmakta olduğunu, bu durumun kaçak elektrik kullanımı olarak kabulü ve bu suretle müvekkile kaçak elektrik kullanım bedeli tahakkuk ettirilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirkete ait tutanak tarihi öncesi de dâhil olmak üzere tüm dönemlere ait elektrik kullanım bilgilerinin ve faturaların celp edilmesi, sonrasında mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak, müvekkil şirketin kullandığı elektriğin sayaçtan geçip geçmediği, sayaca herhangi bir müdahale olup olmadığı, tüketim ve sarf edilen miktarların belirlenmesi, davacının kaçak elektrik kullanımına ilişkin iddialarının doğru olup olmadığı ve bu suretle elektrik kullanımının “kaçak elektrik kullanımı” kapsamında olup olmadığının tespit edilmesi ve çıkacak sonuca müvekkilin davacıya borçlu olup olmadığının tespitinin gerektiğini, dosyaya sunulan tutanakta, kabul anlamına gelmemekle birlikte kaçak elektik kullanımının hangi tarihte başladığının belirtilmediği gibi icra takibine konu söz konusu kaçak elektrik borcunun ne şekilde tahakkuk ettirildiği, tüketim bedelinin neye göre hesaplandığının da belli olmadığını, bu nedenle icra takibinde belirtilen asıl alacak miktarının ve bu miktar üzerinden hesaplanan gecikme faizi ve KDV alacağı ile diğer alacak kalemlerinin kabulünün mümkün olmadığını, bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun işbu davanın reddine, davacı aleyhine alacağın %20sinden aşağı olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Davacı tarafça kaçak kullanımdan kaynaklanan icra takibine davalı tarafça yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasından ibaret olduğu görüldü.—– yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.Dosyamız arasına alınan ——-Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin 03/05/2018 tarihinde başlatıldığı davalının süresinde 21/05/2018 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür. Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Dosya —–bilirkişiye tevdi edilerek aldırılan bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafından tanzim olunan tutanak ile dosya münderecatına göre dava konusu mahalde Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği ve —– ve yerlesik yargı kararlarına göre kullanılan kaçak elektrik bedelinin 44,300.14 TL ve 02.05.2018 takir tarihi itibariyle işlemis gecikme zammı KDV ile birlikte taplam takip tutarının 46.642,03 TI olduğu, davalının hesaplanan bu miktar için itirazının iptaliyle takibin yalnızca asıl alacağa takip tarihinden sonra % 16.8 ve değişen oranlarda 6183 Sy.Yasa kapsamında gecikme zammı ve % 18 KDV yürütülmesi suretiyle devam etmesinin gerekeceğini belirten raporunu mahkememize sunmuştur.Dosya ——bilirkişiye tevdi edilerek aldırılan ek bilirkişi raporunda özetle ; Hesaplamalar yönetmelik hükmüne göre 105 gün üzerinden yapıldığını, Bu durumda; Kaçak kullanım bedeli—— :44.300,14 TL, Faiz Tutarı 1.984,66 TL, (Takip tarihine kadar) KDV % 18 Tutarı : 357.23TL Toplam Takip Tutarı :46.642,03 TL olduğunu belirten raporunu mahkememize sunmuştur.Dosya ——- bilirkişiye tevdi edilerek aldırılan 18/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; Davacı tarafın 16.08.2017 tarihli dava konusu kaçak elektrik kullanımı tespitini —— satış sözleşmesi olmaksızın elektrik kullanımı tespitine dayandırdığı, davalının da elektriğin sayaçtan geçirilerek kullanıldığı ve sayaca veya ölçü sistemine herhangi bir müdahale olmadığı yönünde savunması olduğu anlaşılmakla, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; —— sözleşmesi olmaksızın elektrik kullanılıp kullanılmadığının tespit edilmesi ile davalının tesisata veya sayaca bir müdahalesinin olup olmadığının tespit edilmesi noktalarında toplandığının anlaşıldığını, davalı tarafın 2015 yılından itibaren faaliyette bulunulan adreste aboneliğin davacı tarafından sonlandırıldığı yönünde beyanları olmasına rağmen, —— sözleşmesinin tarafının davacı —–olduğu, davalı tarafından abonelik sözleşmesi yapıldığını veya —– satış sözleşmesi için başvuruda bulunulduğunu gösteren herhangi bir bilgi ve belge paylaşılmadığı gibi,——- alınan bilgilendirmeye göre de davalı ile abonelik sözleşmesinin 07.05.2018 tarihinden itibaren başladığının anlaşılması sebebiyle, hem dava konusu 16.08.2017 tarihinde hem de bir önceki 03.05.2017 tarihli kaçak elektrik tespit tutanaklarının düzenlendiği tarihlerde davalının—-abonelik sözleşmesi olmaksızın elektrik kullanımı yaptığı kesin olarak anlaşıldığı, —– sözleşmesi olmaksızın elektrik kullanımı yapıldığı kesin olarak anlaşılan dönemlerde, tüketilen elektrik enerjisinin karşılığı olarak fatura tahakkuk ettiriliyor ve davalı tarafından da bu faturalar için ödeme yapılıyorsa, bu durumda kaçak değil usulsüz elektrik kullanımından bahsedilebileceği, o zaman da işleyişin tamamen değişeceği, davacı tarafından öncelikle davalı tarafa yi üklerini yerine getirmesi için bildirim yapılıp süre verilmesi gerekeceği, verilen sürede abonelik yapılmazsa ancak bu durumda kaçak elektrik kullanımından bahsedilebileceği, dolayısıyla davalının savunmasında dile getirdiği, söz konusu tesisat için düzenlenmiş faturalar olduğu yönündeki açıklamalarının dava konusu uyuşmazlığı büyük ölçüde aydınlatacağı, ancak dava dosyasında davalının söz konusu tesisatta tüketilen elektrik enerjisinin karşılığı olarak ödeme yaptığına dair bilgi ve belge sunamamış olması sebebiyle bu aşamada usulsüz elektrik kullanımından bahsedilemeyeceği, Dava konusu kaçak elektrik kullanımı tespit tutanağının da düzenlendiği dönemi de kapsayacak şekilde, davalının söz konusu dönemlerde —— abonelik sözleşmesi olmaksızın elektrik kullanımı yaptığı, bu kullanım tipinin 03.05.2017 tarihli ilk tespit için öncelikle usulsüz elektrik kullanımı olarak değerlendirilmesi gerektiği, ancak öncesinde tüketilen elektrik enerjisine karşılık fatura tahakkuk edip etmediğinin belli olmadığı gibi, davalının kendi kullanımında olan tesisat üzerinde tüketilen elektrik enerjisine karşılık tahakkuk edilen faturaları ödediğini ve karşılıksız yararlanma olmadığını gösteren herhangi bir belge de sunamadığı anlaşılmakla, 03.05.2017 tarihinde enerjisi ve sayacı mühürlendiği belirtilen tesisatta elektrik kullanımına devam edilmesinin kaçak elektrik kullanımı olduğu ve 16.08.2017 tarihli tespitin kaçak elektrik kullanımı tespiti olarak değerlendirilmesi gerektiğini, yönetmeliğin ilgili hükümleri doğrultusunda sayaç endeks değerleri kullanılarak yapılan hesaplama sonucunda davacı tarafından paylaşılan belgelerde de doğru şekilde hesaplandığı görülen kaçak elektrik tüketimi miktarına kaçak elektrik tüketimi tespit tarihindeki birim fiyatlarla yapılan hesaplama sonucunda fatura tutarı 44.300,12-TL olarak hesaplandığını, ortada bir abonelik sözleşmesi olmadığı için 6183 sayılı Yasada belirlenen oranlarla değil ticari avans faizi üzerinden yapılan hesaplama ile borç tutarı 03.05.2018 takip tarihi itibariyle 45.640,62- TL olarak hesaplandığını, davalının icra takibinin bır kısmından sorumlu olduğunu belirten raporunu mahkememize sunmuştur.Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, 18/10/2022 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede, davacının davalı aleyhine geçerli bir satış sözleşmesi olmadan elektrik kullandığı gerekçesi ile kaçak elektrik tutanağı düzenlediği, bu bedelin tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı üzerine mahkememizde itirazın iptali davası açıldığı, mahkememizce dosyanın —— bilirkişiye tevdi edildiği, 04/01/2021 tarihli kök rapor ile 23/11/2021 tarihli ek rapor hazırlandığı ancak ek raporun itirazları karşılar nitelikte olmadığının görüldüğü, itirazlar doğrultusunda dosyanın yeni bir bilirkişiye tevdine karar verildiği, denetime elverişli olduğundan hükme esas alınan 18/10/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre, davacının takibe konu alacağı kaçak elektrik kullanımına dayandırdığı, davalının ise elektriği sayaçtan geçirilerek kullanıldığı ve sayaca herhangi bir müdahalenin olmadığı yönünde savunmada bulunduğu, davalı tarafın 2015 yılından itibaren faaliyette bulunan adreste aboneliğin davacı tarafından sonlandırıldığı yönündeki beyanlarına karşın, davalı tarafça abonelik sözleşmesi yapıldığı veya —- satış sözleşmesi için başvuruda bulunulduğuna dair herhangi bir belgenin olmadığı, davalı ile abonelik sözleşmesinin 07/05/2018 tarihinde başladığı dolayısıyla hem dava konusu tutanağın ait olduğu, 16/08/2017 tarihinde, hem de bir önceki 03/05/2017 tarihli tutanakların düzenlendiği tarihlerde, davalının sözleşme olmaksızın elektrik kullandığı, tüketim tarihindeki birim fiyatlarla yapılan hesaplama sonucu fatura tutarının 44.300,12 TL olduğu, 1.136,02 TL işlenmiş faiz, 204,48 TL işlemiş faizin—— (hüküm kısmında sehven işlemiş faiz olarak belirtilmiş ise de; hüküm ve gerekçe arasında çelişki oluşturmamak adına herhangi bir değişiklik yapılmamıştır) olmak üzere toplamda : 44.640,62 TL bedel yönünden davanın kısmen kabulüne, alacak likit olmadığından ve yargılama ile belirlendiğinden, icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının DAVASININ KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE ile Davalının —— Esas sayılı dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, takibin 44.300,12 TL asıl alacak 1.136,02 TL işlemiş faiz, 204,48 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 44.640,62 TL üzerinden devamına, takip tarihi itibariyle avans faiz işletilmesine;Şartları oluşmadığından icra inkar tazminatının REDDİNE ;
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 3.049,40-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 563,32-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 2.486,08-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden —–(madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan ——maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden—–göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden——vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 35,90-TL Başvuru Harcı, 563,32-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 599,22TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
6-Davacı tarafından yapılan; 1.250,00-TL Bilirkişi ücreti, 209,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.459,50-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.396,87-TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
7- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra istek halinde yatıran taraflara iadesine,
8-Davalı tarafından yapılan; 500,00-TL bilirkişi ücretine ilişkin yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 21,46-TL lik kısmanın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davalı üzerinde bırakılmasına, Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde—— Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.