Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/702 E. 2021/398 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/702 Esas
KARAR NO: 2021/398
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/06/2017
KARAR TARİHİ : 18/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya——- bedelli çekler yönünden borcunun bulunmadığına yönelik menfi tespit istemiyle bu davayı açtıklarını, davaya konu çeklere istinaden davalı tarafından ——— dosyası ile şikayetçi olunduğunu, müvekkilinin çeklerden bu şekilde haberdar olduğunu, davalının çekler yönünden herhangi bir icra takibi başlatmadığını, çeklerdeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, çeklerin davalı eline nasıl ulaştığı hususunda da ayrıca savcılığa suç duyurusunda bulunulacağını, müvekkilinin davalıya borcunun olmadığı hususunun tespiti ile davanın kabulüne, kötüniyetli olarak çekleri iade etmeyen ve yasal işlem başlatan davalı aleyhine asıl alacağın %40’ından az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının haksız olduğundan davanın reddinin gerektiğini, dava konusu çeklerdeki imzanın, davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığının bilirkişi incelemesi ile açığa çıkacağını, oluşan durumda kötüniyetli bir taraf varsa bu müvekkili şirket değil davacı şirketin kendisi olduğunu, davacı şirketin müvekkili şirketten mal satın almasına rağmen bunların bedelini ödemeyerek müvekkili şirkete ——borçlandığını, takiben şirketin içini boşaltarak ve müvekkili şirketçe uygulanan hacizleri sonuçsuz bırakmak için mallarını kaçırarak telafisi imkansız zarara sebep olduğunu, müvekkili şirketin davacı şirketçe müvekkil şirket adına düzenlenen çeki, imzasının farklı olmasından ötürü icra takibine konu etmediğini ancak çek altına imza atmak suretiyle özel belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarının failinin tespit edilebilmesi adına şikayette bulunacağını, davacı şirkete dava dilekçesinde çek altındaki imzayı inkar etmekte ise de, bu çeklerin çalındığına ya da kaybolduğuna dair bir iddiada bulunmadığını, davacı şirket tarafından bu yönde iddiada bulunulmaması çek altına bilerek ve isteyerek müvekkili şirketi zarara uğratmak adına yetkisiz imza atıldığı ihtimalini gündeme getirdiğini, davacı şirkete çek iptali davası açıp açılmadığının yada savcılığa çekler hakkında şikayette bulunup bulunmadıklarının sorulmasının gerektiğini, çeklerdeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmasa bile davacının müvekkili şirketten mal alım satımı yaptığını ve müvekkiline borçlu olduğunu, dava konusu çeklerin altındaki imzanın aidiyeti yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasını, davacı şirketin müvekkili şirkete olan borcunu gösterir müvekkili şirkete ait ticari defterler ve bu defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasını, haksız davanın reddine, davacı aleyhine takip miktarının en az %20’si oranında tazminata hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE;
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı, davaya konu edilen her biri —– adet çekin arka yüzündeki cirodaki kendileri adına atılı imzanın kendileri ait olmadığını, bu nedenle çeklerle ilgili olarak davalıya borçlu olmadıklarının tespitini talep etmiştir.
Davalı ise, davayı kabul etmediklerini, davacı şirketin kendilerinden mal satın aldığını, çeklerin buna ilişkin olarak verildiğini, çekteki imzanın farklı olmasından ötürü icra takibine konu etmediklerini, açılan davayı kabul etmediklerini beyan etmiştir.
Davanın açıldığı —-tarafından yapılan yargılama sonunda —- dosya) görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Davacının davaya konu çeklerin arka yüzündeki kendileri adına yapılmış cirodaki imzayı açıkça inkar etmesi nedeniyle, çeklerde bulunan imzanın davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığı yönünde araştırma yapılmıştır. Celp edilen ticaret sicil müdürlüğü kayıtları ile davacı şirketin çeklerin düzenlendiği tarihteki yetkilisinin —— olduğu belirlenerek, bu kişinin imza ve yazı örnekleri aldırıldıktan sonra, kişinin çeklerin düzenlendiği tarihler ve öncesi tarihlere ilişkin incelemeye esas olabilecek imza asıllarını içeren belgeler toplanmış, akabinde grafoloji uzmanından rapor aldırılmıştır.
Bu amaçla aldırılan —- tarihli raporunda; inceleme konusu çeklerde birinci ciranta şirket yetkilisine atfen atılı basit tersimli imzalar ile —- mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel —— eli ürünü olmadığı ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
Aldırılan bu rapora davalı tarafın yapmış olduğu itiraz gözetilerek grafoloji uzmanı bilirkişi —–rapor aldırılması yoluna gidilmiştir. Bu bilirkişi tarafından dosyaya sunulan —- tarihli raporda; dava konusu çek yaprakları üzerindeki imzaların tersim şekli, yazının formu, çizgi kalitesi ve düzeni, yazının eğimi, doğrultusu, işlekliği, istifi, hızı, ritmi, vuruş özellikleri, baskı derecesi, alışkanlıklar gibi birçok grafolojik, grafometrik ve kaligrafik parametrelere göre yapılan değerlendirme sonucunda, dava konusu çek yaprakları üzerindeki (çek yaprakları arka yüzündeki birinci ciranta kaşesindeki imzanın) imzanın davacı şirket yetkilisi —— eli mahsulü olmadığı ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
Tüm bu tespitlere göre, davaya konu edilen çeklerin arka yüzünde bulunan birinci ciranta bölümündeki davacı şirket adına atılı imzaların davacı şirket yetkilisi—- olmadığı açıkça anlaşıldığından, çekler ile ilgili olarak davacı şirketin davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulüyle; —–keşide tarihli, —– çekler ile ilgili olarak davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Şartlar oluşmadığından kötü niyet tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gereken 8.197,20-TL karar harcının, davacı tarafından peşin yatırılan 2.049,30-TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.147,90-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 859,31-TL yargılama gideri ile 2.049,30-TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı toplamı 2.940,01-TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 15.350,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/05/2021